Ayakta Hutbe Okumak By: reyyan Date: 27 Aralýk 2011, 19:09:43
220-222. Ayakta Hutbe Okumak
1093. ...Câbir b. Semure (r.a.)'den rivayet edildiðine göre; Resûlullah (s.a.) ayakta hutbe irâd eder, sonra oturur, sonra kalkýp yine ayakta hitab ederdi. (Câbir dedi ki:) "Kim sana Peygamber (s.a.)'in oturarak, hutbe irad ettiðini söylerse, yalan söylemiþtir. Vallahi ben Resûlullah (s.a.) ile birlikte iki bin (vakit)den fazla namaz kýldým.[167]
Açýklama
Hadis-i þerif hutbeyi ayakta okumanýn meþru olduðuna delildir. Ancak kýyamýn hükmü ihtilaflýdýr.
Cumhura göre hutbenin ayakta iradý farzdýr. Bunlar Hz. Peygamberin hutbelerini ayakta irad ettiðini bildiren bu ve buna benzer rivayetlere dayanmýþlardýr. Nevevî, bu görüþün mantýkî izahý olarak þunlarý söyler: "Çünkü hutbe cumanýn iki farzýndan biridir. Öyleyse namazda olduðu gibi hutbede de kýyam ve kuud farzdýr." Bunlar Hz. Osman ve Muâviye'nin oturarak hutbe okuduklarýna dair rivayetleri zarurete hamletmiþlerdir. "Hz. Osman ihtiyarladýðý için, Muaviye de çok þiþman olduðu için oturarak hitab etmiþlerdir" derler.
Ýmam Mâlik'den hutbede kýyamýn vacib olduðu, fakat þart olmadýðý, dolayýsýyla, hatibin kýyamý terk etmesi halinde hutbenin sahih fakat hatibin günah iþlemiþ olacaðý rivayet edilmiþtir.
Ahmed b. Hanbel'den bir rivayete ve Hanefîlere göre, hutbenin ayakta olmasý sünnettir. Bunlara göre, Hz. Peygamber'in ve hulefâ-i Râþidin'in devamlý ayakta hutbe okumalarý, kýyamýn farz ya da vâcib olmasýný gerektirmez. Nevevî'nin hutbeyi cumanýn þartlarýndan biri olduðu için namaza benzetmesi de tam geçerli deðildir. Çünkü hutbe her yönden namaza benzemez, namaz da kýbleye dönmek þart olduðu halde, hutbede böyle bir þart yoktur. O halde hutbe namaza deðil ezana benzer. Dolayýsýyla kýyamýn ve oturmanýn namazda farz olmasý hutbede de farz olmasýný gerektirmez. Bu görüþte olanlar, Hz. Osman'ýn oturduðu yerde hitâb etmesini de delilleri arasýna alýrlar.
Câbir b. Semure (r.a.)'nin "Ben Resûlullah ile iki bin (vakit)den fazla namaz kýldým" demesi ya çokluktan kinayedir ya da beþ vakit namazý kasdetmiþtir. Çünkü cumanýn farziyetinden Efendimizin vefatýna kadar deðil iki bin, yarýsý kadar bile cuma namazý kýlýnmamýþtýr.[168]
1094. ...Câbir b. Semure (r.a.)den; demiþtir ki:
(Cuma günü) Peygamber (s.a.)'in iki hutbesi vardý. Bu hutbeler arasýnda oturur, hutbelerde de Kur'an okur ve cemaate nasihat ederdi.[169]
Açýklama
Bu hadis-i þerif de Hz. Peygamber'in iki hutbe arasýnda oturduðu ve hutbede Kur'an-ý Kerim okuyup cemaate va'z ettiði beyân edilmektedir. Hutbeler arasýnda oturmanýn hükmü bundan evvelki babýn hadisinde (hadis no: 1092) izah edilmiþtir. Hutbede nasihat konusuna da ileride temas edilecektir. Þimdi burada hutbe esnasýnda Kur'an-i Kerim okumanýn hükmünü açýklayalým:
Bu rivayette Efendimizin hutbede Kur'an-ý Kerim okuduðu haber verildiði halde, hangi sûreleri okuduðuna temas edilmemiþtir. Ebû Dâvûd'da ileride gelecek olan bir rivayetten (hadis no: 1100) Resûlullah'ýn “Kâf Sûresi"ni okuduðu anlaþýlmaktadýr. Ýbn Mâce'nin Übeyy b. Ka'b'dan rivayet ettiði bir haberde ise, Hz. Peygamber'in minberde Tebâreke (Mülk) Sûresi'ni okuduðu, Taberânî'nin Evsat'mdaki bir rivayetinde de Zümer suresinin sonunu okuduðu bildirilmektedir. Yine Taberânî'nin Hz. Ali'den rivayet ettiði baþka bir haberde ise, Resûlullah (s.a.)'in minberde, Kâfirûn ve Ýhlâs sûrelerini okuduðu haber verilmiþtir. Ancak Ýbn Mâce ve Taberânî'nin bu nakilleri senetlerindeki bazý þahýslar yüzünden tenkide tabi tutulmuþtur.
Minberde Kur'ân-ý Kerim okumanýn hükmü mezhebler arasýnda ihtilaflýdýr:
Þafiîlere göre, en az bir âyet okumak farz, Kâf sûresini okumak ise, müstehabtýr. Delilleri Hz. Peygamber'in hiç ihmal etmeden Kur'an okumasýdýr.
Cumhura göre, bu kýraat farz deðildir. Hanefilerde sünnettir. Çünkü Hz. Peygamber'in fiili ile sabit olan bir þey farz deðil, sünnet olur. Ayrýca Cenab-ý Allah, Kur'ân-ý Kerim'de "zikr"i emretmiþtir. Bu kýraati ve ka'de-yi içine almaz. Bunlarýn þart olduðunu söylemek haber-i vâhidle þart koymak demektir. Bu da Kur'ân'ýn haber-i vâhidle neshini gerektirir ki caiz deðildir.
Minberde okunacak Kur'an-ý Kerim'in hangi safhada okunacaðýnda da görüþler bir deðildir. Þâfiîlerden bazýlarý kýraatin ilk hutbede olacaðým söylerken, Iraklý Þâfiîler "her iki hutbede de okunmalý" demiþlerdir. HanbelîIerden Kadî'nin görüþü de bu þekildedir. Bazý âlimlerse, ikinci hutbede okunacaðýný söylemiþlerdir. Hanefîler sünnet olan bu kýraatin ilk hutbede olacaðýný söylerler.[170]
1095. ...Ebû Avâne, Sýmak b. Harb'den; Câbir b. Semure'nin þöyle dediðini rivayet etmiþtir:
Resûlullah (s.a.)'i ayakta hutbe irad ederken gördüm. Sonra birazcýk oturur, hiç konuþmazdý.
(Bundan sonra) Ebû Avâne, (Câbir'in rivayeti olan bundan önceki) hadisi zikretti.[171]
Açýklama
Ýmam Ahmed'in rivayetinde buradaki metne ilâveten: = sonra kalkar ve minberi üzerinde baþka bir hitabede bulunurdu. Kim sana Efendimizi oturduðu yerden hutbe irad ederken gördüðünü haber verir ise inanma" cümleleri yer almaktadýr.
Hüküm itibariyle bu rivayette öncekilere ilâve edilecek bir husus yoktur.[172]
[167] Müslim, cuma 33, 35, 36; Nesâî, cuma 34, 35; Ahmed b. Hanbel, III, 31;,V, 87, 91, 92, 97, 101, 107, 108; Beyhakî, es-Sýinenu'l-kubrâ, III, 197.
Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Þerhi, Þamil Yayýnlarý: 4/194.
[168] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Þerhi, Þamil Yayýnlarý: 4/194-195.
[169] Buhârî, cuma (benzeri) 30; Nesâî, cuma 34; tbn Mâce, ikâme 85.
Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Þerhi, Þamil Yayýnlarý: 4/195.
[170] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Þerhi, Þamil Yayýnlarý: 4/195-196.
[171] Nesâî, cum'a 34; Ahmed b. Hanbel, V, 90, 93, 97, 100.
Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Þerhi, Þamil Yayýnlarý: 4/196.
[172] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Þerhi, Þamil Yayýnlarý: 4/197.