Fatiha Suresinin Fazileti By: reyyan Date: 25 Aralýk 2011, 12:54:02
15. Fatiha Suresi(nin Fazileti)
1457. ...Ebu Hüreyre (r.a.); "Resûlullah (s.a.) þöyle buyurdu" demiþtir:
"Fatiha Suresi, ümmü'I-Kur'an, ümmü'l-kitab ve seb'ü'l-mesânîdir."[136]
Açýklama
Kur'an-ý Kerimin ilk suresine' Fatiha adýnýn verilmesine sebep, Kur'an-ý Kerimin tertibine, yazýlmasýna ve namazda okunmasýna bu sure ile baþlanýlmasýdýr.
Müfessirlerin çoðuna göre bu sure Mekke'de; Ýmam Mücâhid'e göre ise, Medine'de nazil olmuþtur. Biri Mekke'de biri de Medine'de olmak üzere iki defa nazil olduðunu söyleyenler de vardýr.
Fatiha Suresinin baþka birçok isimleri vardýr. Bunlardan üçü, üzerinde durduðumuz hadis-i þerifde zikredilmiþtir.
Ümmü'l-Kur'an: Kur'an'ýn aslý, Kur'an'ýn anasý demektir. Bu sure Ümmü'l-Kur'ân denilmesinin çeþitli sebepleri vardýr. Bunlar:
1. Fatiha suresi Kur'an-ý Kerim'in diðer surelerinin aslý, menþe'i ve tohumu gibidir. Bir þeyin aslýna ve menþe'ine "ümm (ana)" denildiði için bý sureye "Ümmü'l-Kur'an" denilmiþtir.
2. Kur'an-ý Kerim'in asJ ve maksatlarý dörttür: Bunlar ilâhiyyât, âhiret Peygamberlik, kaza ve kaderin Allah'a ait olduðudur. Fatiha suresi bu dört unsuru öz olarak sinesinde toplamaktadýr:âyetleri bütün kemal sýfatlarým üzerinde toplayan, icattan yani ilahiyattan bahseder. O Allah (c.c.)'dir. " -din gününün mâliki" âyeti, âhirete delâlet eder. “- sadece sana ibâdet eder ve ancak senden yardým dileriz" âyeti de, her þeyin Allah'ýn kaza ve kaderiyle olduðunu bildirmektedir.”- = Bizi doðru yola ilet..." ve devamý da yine kaza ve kaderi Allah'a nisbetle birlikte Peygamberliðin de ispatýna delâlet etmektedir.
îþte Ýslâm'ýn temeli bu dört esastýr. Kur'an-ý Kerim de asýl olarak bunlardan bahsetmektedir. Diðer meseleler bu dört temel etrafýkýda dönmektedir. Bu dört esas Kur'an-ý Kerim'deki en büyük maksatlar olunca ve Fatiha Suresi de bu esaslarý içine alýnca bu sureye "Ümmü'l-Kur'an = Kur'an'ýn aslý" denilmesinin sebeb ve hikmeti ortaya çýkar. Fatihanýn ilk yarýsý, Mekke'de nazil olan; son yarýsý da Medine'de nazil olan sûrelerdeki mânâlarýn özünü ihtiva etmektedir.
3. Kullaktan maksat ya ilâhî izzeti veya kulluðun zilletini bilmektir. Bu sure bunlarýn her ikisine de þâmil olduðu için "Ümmü'l-Kur'an" denilmiþtir.
4. Beþeri Ýlimler: Ya Allah'ýn zâtýný, sýfatlarýný ve fiillerini bilmek olan usul ilmi; ya Allah'ýn hüküm ve teklifleri olan fürû' ilmi ya da ruhanî nurlarýn görülmesi için içi tasfiye eden ilimdir. Fatiha Suresi bu üç þeyi kendisinde toplamaktadýr. Onun için "Ümmü'l-Kur'an" denilmiþtir.
5. "el-Ümm" Arabça'da "sancak" mânâsýna da gelir. Sancak askerin harekâtýnda esas olduðu gibi Fatiha Suresi de mü'minlerin sýðýnaðýdýr. Ýnsanlarýn hayatta ve öldükten sonra dönüþ yeri yeryüzü olduðu için arza da "Ümm" denilir.
"Ümmü'I-Kitâb" bu terkibin mânâsý'da "kitabýn aslý, kitabýn anasý" dýr. "Ümmü'l-Kur'an" ile ayný mânâyý Ýfade eder. Çünkü bu terkibteki kitabdan maksat, Kur'an'dýr.
Hadis-i Þerifte Fatiha Suresine ad olarak zikredilen üçüncü söz de “sebü 'I-mesânî' 'dir.
Seb'ü'I-mesânî: "Tekrarlanan yedi (âyet)" demektir. Fatiha Sûresi yedi âyettir ve her namazýn her rekatýnda tekrarlanmaktadýr. Onun için "her namazda tekrarlanan yedi âyet" mânâsýna olmak üzere Fatiha Suresine "Seb'ü'l-Mesânî" denilmiþtir.
Fatiha Suresinin yedi âyet oluþunda ittifak olmakla beraber, âyetlerin iþâretleniþinde görüþ ayrýlýðý vardýr. Hanefîlere göre Fatihanýn baþýndaki besmele Kur'an-ý Kerim'den deðildir.Buna karþýlýk müstakil bir âyettir. Þâfiîlere göre ise, besmele Kur'an'dan bir âyettir. Ancak müstakil bir âyet deðildir. Fatiha Suresine Sebü'l-mesânî adýný bizzat Cenab-i Allah vermiþtir. Hicr suresinin 87. âyetinde "And olsun ki sana daima tekrarlanan yedi (âyetli fatiha) ile Kur'an-ý azîmi verdik buyrulmuþtur.
Bu sureye "Seb'ul-Mesânî" denilmesinin hikmeti olarak þunlar da zikredilmektedir: "Mesânî" "Müstesna" ile alakalý bir kelimedir. Fatiha Suresi tüm diðer kitaplardan müstesnadýr. Peygamber (s.a.) bir hadisinde "Yemin ederi.n ki, Allah Tevrat'ta, Ýncil'de, Zebur'da ve Kur'an'da O (fatiha)nun bir benzerini indirmemiþ t ir. Þüphesiz o Seb'ü'l-Mesânî ve Kur'an-ý azimdir" buyurmuþtur.
Fatiha yedi âyettir. Cehennemin de yedi kapýsý vardýr. Fatihadan her bir âyet okunduðunda okuyan için Cehennemde bir kapý kapanýr.
Fatiha Sûresinde Allaha medh ü sena olduðu için bu isim verilmiþtir. Ýbn Abbas'tan yapýlan bir rivayete göre Seb'ü'l-Mesânî el-Bakara'mn baþýndan el-A'raf m sonuna kadar olan altý uzun sure ile birlikte "Berae veya Yunus sureleridir." Bu görüþün geniþ izahý 1459 numaralý hadisin açýklamasýnda gelecektir.
Fatiha Suresinin bunlardan baþka da isimleri ve bu isimlerin her birinin veriliþinde hikmetler vardýr. Aþaðý-yukarý tüm tefsir kitaplarýnda veriliþ sebepleri belirtilen bu isimlerin en önemlileri: "el-Hamd", "Esas", "el-Vafýye", "el-Kâfiye", "Kenz", "es-Salat", "Sure-i Þükür", "Sure-i Dua", "Sûre-i Þifa" ve "Sûre-i Sual"dir.
Hanelilere göre Fatiha Suresini farz namazlarýn ilk iki rekatýnda, nafile namazlarýn her rekatýnda okumak vâcibtir.
Þâfiîlere göre ise, her rekatte Fatiha Suresinin okunmasý farzdýr. Bu mezhep mensublarýna göre imama uyan muktedî ile tek baþýna kýlan münferid arasýnda fark yoktur. Sadece imama sonradan uyan mesbûk bu hükmün dýþýndadýr. Mesbûk yetiþemediði rekatin fatihasýndan mes'ul deðildir. Ayrýca hýzlý okuyan imamýn peþindeki orta hýzla okuyan muktedi, tamamlayama-dýðý fatihanýn kalanýndan muaftýr. Þâfiîlere göre Fatihayý bilmeyen kiþi Kur'an-ý Kerim'in herhangi bir yerinden yedi âyet okur, onu da bilmezse Allah'ý zikreder.[137]
1458. ...Ebu Said b. el-Muallâ[138] (r.a.)'den rivayet edildiðine göre; o namaz kýlarken, Resulullah (s.a.) kendisine uðrayýp onu çaðýrdý.
Ebu Said dedi ki: Namazý kýldým (bitirdim) sonra Resul-i Ekrem (s.a.)'e geldim. Efendimiz:
"Bana cevab vermene ne manî oldu?" dedi.
Namaz kýlýyordum, dedim. "- Allah Azze ve Celle;
"Ey Mü'minler! Sizi, kendinize hayat verecek þeylere davet ettiði zaman, Allah'a ve Resulüne icabet ediniz.”[139] buyurmadý mý? Þüphesiz mescidden çýkmadan önce sana Kur'an'dan -Halid þüphe etti- veya Kur'an'daki (sevabý) en büyük sureyi öðreteceðim, buyurdu.
Ebu Said devamla þöyle dedi:
Sözünü bekliyorum (sözünü hatýrla) ya Resulullah! dedim.
"O bana verilen seb'ül-mesânî, namazlarda tekrarlanan yedi âyet ve Kur'an-ý azimdir" buyurdu.[140]
Açýklama
Hadis-i Þerifin Buharý'deki rivayetinde bazý küçük farklýlýklar göze çarpmaktadýr. Bunlarýn en önemlisi burada mevcut olmamakla birlikte Hz. Peygamber (s.a.)'in mescidden çýkmak isteyince râvi Ebu Said b. el-Mualla (r.a.)'nýn elinden tutmasýnýn Buhârî'nin rivayetinde mevcut olmasýdýr. Ayrýca Ebû Davud'un rivayetinde Tabiî râvinin sözü olarak geçen "Ebu Said b. el-Mualla, namaz kýlarken Resulullah (s.a.) ona uðrayýp çaðýrdý" þeklindeki ifâdeler, Buhâri'de bizzat Ebu Said'in sözü olarak "ben mescidde namaz kýlýyordum. Resulullah (s.a.) beni çaðýrdý fakat icabet etmedim" tarzýnda vârid olmuþtur.
Gerek Ebû Davud'un gerekse Buhârî'nin rivayetlerinden anlaþýlýyor ki Ebu Said b. el-Mualla (r.a.) Mescidi Nebevî'de namaz kýlarken Fahr-i Kâinat (s.a.) gelmiþ ve Ebu Said'i çaðýrmýþtýr. Ebû Said, Efendimize cevab verdiði takdirde namazýnýn bozulacaðým zannederek karþýlýk vememiþtir. Namazýný tamamlamak istemiþtir. Namazýný bitirip de Resulüllah'ýn yanýna varýnca, çaðýrdýðýnda gelmeyiþine namazda olduðunu sebep göstererek özür beyân etmiþtir. Buna karþýlýk Hz. Peygamber (s.a.): "Allah (c:c.) Kur'an-ý Kerim'de; "Ey iman edenler sizi, kendinize hayat verecek þeylere davet ettiði zaman Allah'a ve Resulüne icabet ediniz" buyurmadý mý?" diyerek tarizde bulunmuþtur. Þüphesiz adý geçen sahâbi Efendimizin hatýrlattýðý âyet-i kerimeyi biliyordu. Fakat namazda iken namazý terkedip Hz. Peygamberin dâvetine uyulacaðýný bilmiyordu.
Resülullah Efendimiz bu âyeti okuduktan sonra "Ya Ebâ Saîd! Þüphesiz sana mescidden çýkmadan önce Kur'an'daki en büyük sureyi öðreteceðim" buyurmuþ, fakat susmuþtur. Bu ifadedeki “en büyük sure"den maksat, "sevabý en büyük sure"dir. Bazý âlimler Efendimizin bu sözüne dayanarak Kur'an-ý Kerim'deki surelerin bir kýsmýný diðerlerinden üstün tutmanýn caiz olduðuna hükmetmiþlerdir. Eþ'arî ve diðer bazý âlimler ise, buna karþý çýkarak "aþaðý görülen sure efdal derecesinden daha noksandýr. Halbuki Allah'ýn isimlerinde sýfatlarýnda vekelâmýnda noksanlýk olamaz" demiþlerdir. Ancak bazý-surelerin diðerlerine nisbetle daha efdal olabileceðini bildiren birçok sahih hadîs vardýr. Bu hadisler Eþ'ârî ve onun görüþünde olanlarýn sözlerine muhalif düþmektedirler. Sonra sureler arasýndaki üstünlük sýfat yönünden deðil, mana yönündendir. Allah'ýn kelâmý ve sýfatý olmalarý yönünden ise hiçbir surenin diðerinden üstünlüðü yoktur. Bu konuda 1460 nolu hadiste biraz daha tafsilat gelecektir.
Hadis-i þerifin siyakýndan anlaþýldýðý üzere, Hz. Peygamber "sana Kur'-atý'daki en büyük sureyi öðreteceðim" dedikten sonra, bu sözünü unutmuþ Buhârî'nin rivayetine göre Ebu Said'in elinden tutup mescidden çýkmak istemiþtir. Bunun üzerine Ebu Said "Ya Resulalah! Sözünü hatýrla (sözünü bekliyorum)" diyerek Efendimiz (s.a.)'e biraz evvel söylediðini hatýrlatmýþtýr. Bu hatýrlatma Buhârî'de "Ya Resulallah! Sana kurandan bir sure öðreteceðim ki, O Kur'an'daki surelerin en büyüðüdür, demedin mi?" þeklinde Ýfâde edilmektedir. Bu hatýrlatma üzerine Hz. Peygamber (s.a.) "- (O sure)” dir ki, o bana verilen Seb'ül-Mesânî namazlarda tekrarlanan yedi âyet ve Kur'an-i azimdir" buyurmuþtur.
Seb'ül-Mesânî konusunda bundan evvelki hadisin þerhinde yeterli bilgi verilmiþtir. Resulüllahýn bu son sözünde "Kur'ân-ý Azim"in "Seb'ül-Mesânî" terkibi üzerine atfedilmesi, iki þeyin arasýný ayýran atýf deðil, atf-i murâdif-tir. Yani hem "Seb'ül-Mesani" hem de "Kur'an-ý azîm"den maksat, Fatiha Süresidir. Fatiha Suresine "Kur'an-ý azim" denilmesine sebep, Fatihanýn Kur'an-ý Kerim'in tamamýnda tahakkuku istenilen mânâlarý öz olarak ihtiva etmesidir. Bu konuda bundan önceki hadisin þerhinde açýklanmýþtýr.
Bu hadiste mevzuu bahsedilen olay, Ebu Said b. el-Mualla'nm baþýndan geçmiþtir. Tirmizî'nin Ebu Hureyre (r.a.)'den rivayet ettiði baþka bir haberde ise, aynen buradakine benzer bir olayýn Übey b. Ka'b için vaki olduðu bildirilmektedir. Tirmizî'deki bu olay þu þekildedir:
Ebu Hureyre (r.a.)'den rivayet edildiðine göre, Resulullah (s.a.) Ubey b. Ka'b (r.a.)'in yanýna çýkýp o namaz kýlarken "Ey Übey!" diye seslendi. Übey döndü (fakat) cevab vermedi. Namazýný kýsa kesip Resülullah (s.a.)'a geldi ve "es-Selamü aleyke ya Resulullah!" diye selâm verdi. Efendimiz Übeyy'in selamým alýp:
"Ey Übey! Ben çaðýrdýðým zaman bana cevab vermene mani olan nedir?" buyurdu. Übey:
Ya Resulullah! Namazda idim diye özür beyân etti. Bunun üzerine Re-sülullah (s.a.)-:
"Bana vahyolunan (Kur'an)da, Resulullah sizi, size hayat verecek bir þeye çaðýrdýðý zaman, Allah'a ve Resulüne icabet ediniz, diye (bir âyet) bulmadýn mý?" buyurdu. Übey:
Evet Ya Resulallah, inþallah bir daha tekrarlamam cevabýný verdi. Beyhakî, ayný olayýn bir defa Ebu Said b. el-muaüâ'mn bir defa da Ubey b. Ka'b'ýn baþýndan geçtiðini söyleyerek iki hadisin arasýný bulma yönüne
gitmiþtir. el-Askalânî de her iki hadisin çýkýþ yerlerinin ve siyaklarýnýn farklýlýðýna dikkati çekerek Beyhakî'nin dediðini almak gerektiðini bildirir.
Ayný olayýn Ebu Said el-Hudrî (r.a.)'nin baþýndan da geçtiðini söyleyenler de olmuþ ise de, bu el-Askalânî'nin dediði gibi vehimdir.[141]
Bazý Hükümler
1. Fatiha son derece faziletli bir sûredir.
2. Kur'an-i Kerim surelerinin birbirine nisbetle sevab yönünden üstün olmalarý caizdir.
3. Hz. Peygamber (s.a.) bir müslümaný çaðýrdýðý zaman, derhal cevab vermek vâcibtir. Müslümanýn namazda olmasý hükmü deðiþtirmez. Ancak Resulüllahýn dâvetine uymak için namazý kesen bir kimsenin namazýnýn bozulup bozulmadýðý Hanefî ve Þafiî âlimleri arasýnda ihtilaflýdýr. Bu ihtilaflardan birini diðerine tercih etmeyi gerektiren bir özellik yoktur. Malikîlerdeki esah olan görüþe göre, namaz bâtýl olur.
4. Bir þeyi emr veya nehyetmekle görevli olan kiþi davetini hikmet ve mev'izâ-i hasene ile yerine getirmelidir.[142]
[136] Buhari, tefsirü sure (1), 1; (15), 3; fedailü'l-kur'an 9; TÝrmizî, sevâbü'l-kur'an 1; Ah-med b. Hanbel, II, 448; Dârimi, fedailü'l-kur'an 12.
Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Þerhi, Þamil Yayýnlarý: 5/411.
[137] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Þerhi, Þamil Yayýnlarý: 5/411-413.
[138] Ebû Said b. el-Muallâ: Ibn Abdilberr'Ýn sahih kabul ettiði görüþe göre Haris b. Nefî el-Muailâ'dýr. Medineli ensardan bir sahâbidir. H. 74 yýlýnda 84 yaþýnda iken vefat etmiþtir. Buhârî, Ebu Dâvud, Nesaî ve Ibn Mâce kendisinden hadis rivayet etmiþlerdir. (Bilgi için bk. Îbnu'1-Esir, Üsdu'1-ðâbe, VI, 142-143; Ibn Hacer, el-Ýsâbe, IV, 88).
[139] el-Enâl (8); 24.
[140] Buharý, tefsiru's-sure (1), (15), 3; fedailü'l-Kur'an 9; Nesaî, iftitah 26; Tirmizî, sevâbü'l-Kur'an 1.
Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Þerhi, Þamil Yayýnlarý: 5/414-415.
[141] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Þerhi, Þamil Yayýnlarý: 5/415-417.
[142] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Þerhi, Þamil Yayýnlarý: 5/417.
Ynt: Fatiha Suresinin Fazileti By: Kaan8/B Date: 26 Aralýk 2014, 21:13:18
cok faydali ve faziletli bir sure.Herkeze okumak nasip olur insallah
Ynt: Fatiha Suresinin Fazileti By: sedanurr Date: 28 Nisan 2018, 09:54:40
Esselamünaleyküm Fatiha suresi oldukça faziletli bir suredir.. Rabbim paylaþým için razý olsun
Ynt: Fatiha Suresinin Fazileti By: Bilal2009 Date: 28 Nisan 2018, 14:21:20
Ve aleykümüsselam Rabbim bizleri Fatiha suresinin faziletine erenlerden eylesin Rabbim paylaþým için razý olsun