Selam Verince Okunacak Dua By: reyyan Date: 24 Aralýk 2011, 02:32:35
25. Selam Verince Okunacak Dua
1505. ...Muðire b. Þube (r.a.)'nin azatlýsý Verrâd'dan þöyle rivayet edilmiþtir:
Muaviye, Muðire b. Þube'ye mektup yazýp Resûlullah (s.a.)'m namazda selâm verince ne söylediðini sordu. Muðire bana þunlarý yazdýrýp Muaviye'ye gönderdi:
"Tek olan Allah'tan baþka ilâh yoktur. Onun hiç bir ortaðý yoktur. Mülk sadece onun hamd sadece ona'dýr. O, her þeye muktedirdir. Ey Allahým! Senin verdiðine engel olacak ve vermediðini verecek hiç bir (güç) yoktur. Senin yanýnda zengine zenginliðinin faydasý yoktur."[320]
Açýklama
Hadisin diðer hadis kitaplarýndaki rivayetlerinde bazý küçük farklar görülür. Müslim'in bir rivayetinde Verrâd'ýn Muðire b. Þube'nin kâtibi olduðuna iþaret edilmiþtir. Ebu Dâvud'daki metinde buna delâlet eder.
Anlaþýldýðýna göre Hz. Muâviye halife iken, Küfe valisi olan Muðire b. Þube'ye bir mektup yazarak Hz. Peygamber'in, namazdan sonra dua ederken ne okuduðunu sormuþ Muðire de yanýndaki azatlýsý ve kâtibi olan Ver-râd'a metinde geçen sözleri yazdýrýp göndermiþtir.
Taberânî'nin buradakinden baþka bir senetle rivayet ettiði haberde: "hamd onadýr" sözünden sonra "o yaþatýr ve öldürür. Kendisi diridir, ölmez. Hayýr sadece onun elindedir" ilâvesi vardýr.
Abd b. Humeyd'in Müsned'inde de "vermediðini verecek" cümksinden sonra "senin hükmettiðini çevirecek yok" ilâvesi mevcuttur.
Buhârî'nin bazý rivayetlerinde Muðîre'nin, Muaviye'ye verdiði cevapta "Resulüllah (s.a.), dedikodudan, çok soru sormaktan, malý telef etmekten, verilmesi gerekeni vermeyip hakký olmayan þeyi almaktan, analara itaatsizlikten ve kýz çocuklarýný diri diri gömmekten men'etti" ilâveleri de bulunmaktadýr.
Tercemeye "zengine zenginliði" diye geçtiðimiz terkibi âlimlerin ekserisi tarafýndan bizim ifade ettiðimiz þekilde izah edilmiþtir."Cedd" kelimesi, zenginlik, nasîb, azamet, saltanat mânâlarýna gelmektedir. Raðýb ise, buradaki ceddin "dede" mânâsýna olduðunu nakledip hiç kimseye nesebinin faydasý yoktur þeklinde izah etmiþtir. Kurtubî de Ebu Amr eþ-Þeybânî'nin bu kelimeyi cimin kesresi ile "cidd" þeklinde rivayet ettiðini söyler. Bu okuyuþa göre cümlenin mânâsý "çalýþana gayreti fayda vermez" þeklinde olur.
Taberî, Ebu Amr eþ-Þeybânî'nin rivayetini tasvib etmemiþ, Nevevî de ulemânýn cumhurunun ilk görüþte olduðunu nakletmiþtir. Nevevî "cedd" kelimesini mal, çocuk ve saltanat gibi dünya nasibleri olarak mânâlandýrmýþtýr.
"Senin yanýnda" diye terceme ettiðimiz kelimesi de ayrýca bir mahzûf takdiri ile "senin azabýndan" veya "senin yerine" þeklinde anlaþýlmýþtýr.
Bu izahlarýn ýþýðý altýnda üzerinde durduðumuz cümleyi þu þekilde de ifade etmek mümkündür: "Dünyalýk sahiplerinin sahip olduklarý, senin lütuf ve ihsanýna bedel olup kendisine fayda veremez." Hiç bir dünyalýk senin azabýna karþý sahibine fayda veremez aksine ona fayda verecek senin fazlýn ve kendisinin salih amelidir.[321]
Bazý Hükümler
Hadis-i þerif metinde geçen zikirlerin namazdan sonra okunmasýnýn ve bunu bir defa söylemenin meþru olduðuna delâlet etmektedir. Selam verdikten sonra söylenmesi sünnet olan baþka sözler ve dualar da vardýr. Nitekim bunlardan bir kýsmý sonraki hadislerde gelecektir.[322]
1506. ...Ebû Zübeyr'den; demiþtir ki:
Abdullah b. Zübeyr (r.a.)'i minberde þunlarý söylerken iþittim:
Resulüllah (s.a.) namazdan ayrýldýðýnda þöyle derdi:
"Tek olan Allah'tan baþka ilâh yoktur. Onun bir ortaðý da yoktur. Mülk sadece onun, hamd sadece onadýr, o her þeye muktedirdir. Samimiyetle (ibâdet edilecek) Allah'tan baþka ilâh yoktur. Kâfirler istemese bile din (taat) sadece onadýr. O, nimet, fazl ve güzel övgüye ehildir. Samimi olarak (ibâdet edilecek) Allah'tan baþka ilâh yoktur. Kâfirler istemese de dîn (taat) sadece onadýr."[323]
Açýklama
Müslim'in rivayetinde bu sözleri Ýbn Zübeyr'in söyleyip peþinden de "Resulüllah (s.a.) her namazdan sonra bu sözleri yüksek sesle okurdu" dediði belirtilmektedir. Efendimizin bu sözleri yüksek sesle söylemesi ümmetine öðretmek maksadýna mebnî olmalýdýr.
Hz. Peygamber metinde geçen sözleri farz namazlardan sonra söyledi.
Hadis-i þerifteki terkibinin ehlü veya ehle" þekillerinde okunmasý mümkündür.Terceme birinci þekle göre yapýlmýþtýr. Ýkinci þekle göre olarak okunursa, mânâ "Ey nimet, fazl ve güzel övgü sahibi Allah! Kâfirler istemese bile din (tât) sadece ona (sana)dýr..."
Bu rivayet de Hz. Peygamber'in namazlardan sonra tekrarladýðý bir zikri haber vermektedir. Bu konudaki hadislerin farklýlýðý Hz, Peygamber'in namazlardan sonra deðiþik þeyler söylediðini gösterir.[324]
1507. ...Bize Muhammed b.Süleyman el-Ensari, Abde’den Oda Hiþam b. Yrve’den Ebu’z-Zübeyr’in þöyle dediðini rivayet etmiþtir:
Abdullah b. Ez-Zübeyr her namazýn sonunda yüksek sesle tehlil getürdi.(la ilahe illallah derdi.)
Hiþam önceki rivayette duanýn benzerinin söyleyip: = Allah’tan baþkasýnda güç kuvvet yok, Allah’tan baþka ilþah yok.Biz ondan baþka hiçbir þeye ibadet etmeyiz.Nimet sadece onundur.” Sözlerini ilave etti ve hadisin kalanýný sevketti.[325]
Açýklama
Bu rivayet bir evvelki hadisin baþka bir senetle nakledilmiþ þeklidir.Metin yönünden de önceki rivayetten bazý farklar vardýr.Burada hadisn tamamý alýnmamýþ, “bir önceki duanýn benzeri” denilerek oraya havale edilmiþtir.Ve orada olmayan kýsým eklenmiþtir.
Hadisin Müslim’deki zaptý rivayetin tamamýný içine almaktadýr.Müslim’in Muhammed b. Abdullah b. Numeyr, Nümeyr, Hiþam ve Ebu’z-Zübeyr senediyle rivayet ettiði metin þöyledir:”Ýbnu’’z-Zübeyr her namazdan sonra selam verince þöyle derdi:
Ýbnu’z-Zübeyr daha sonra Resulullah (s.a.)’ýn her nanazýn arkasýndan bu sözleri ytüksek sesle söylediðini ilave etti.[326]
1508. ...Ebu Davud dedi ki:
Bize Müsedded ve süleymen b. Davud ei-Ateki haber verdiler.-Bu metin Müseddded’in rivayetidir.-Onlara Mu’temir haber vermiþ.Mü’temir Davud et-Tuvafi’den duymuþ ona da Ebu Müslim el-Beceli Zeyd b. Erkam (r.a.)’den naklen haber vermiþ ki Zeyd þöyle demiþ:Namazlarýnýn sonunda Resulullah (s.a.)’ýn þöyle dediðini iþittim:-Süleyman b. Davud Resulullah (s.a.) þöyle derdi,diye rivayet etti.-
“Ey bizim ve her þeyin Rabbi olan Allah’ým! Senin yegane Rab olduðuna ortaðýnýn olmadýðýna ben þahidim.Bizim ve her þeyin Rabbi olan Allah’ým! Ben bütün kullarýn kardeþ olduðuna þahidim.Ey bizim ve her þeyin Rabbi olan Allah, beni ve ailemi dünya ve ahirette devamlý olarak sana ihlasla baðlý kýl.Ey yücelik ve ikram sahibi Allah! (Beni kabul etmek üzere) dinle ve karþýlk ver.Allahu ekber, Allahu ekber, “Allah göklerin ve yerin nurudur.”[327]
Süleyman b. Davud'un rivayeti þöyledir:
"Rabbüssemâvât ve'l-ard (göklerin ve yerin Rabbi) Allahü ekber, Allahii ekber ve ni'mel vekîl. Hasbiyellahü ve ni'mel vekîl (Allah bana yeter ve ne güzel vekildir) Allahii ekber, Allahii ekber."[328]
Açýklama
Aslýnda senedin tamamýný terceme etmek âdetimiz deðildir.Ancak bu hadisi Ebû Dâvud, Müsedded ve Süleyman b. Dâvûd el-Atekî olmak üzere iki ayrý üstaddan iþitmiþ, Müsedded'in metnini esas almýþtýr. Ancak Süleyman'ýn ayrýldýðý noktalara da dikkat çekmiþtir. Bu hususlara iþaret etmek ve terceme esnasýnda geçen isimlerin tanýnmasýný saðlamak için bu kez sened tümüyle terceme edilmiþtir.
Dârekutnî, Mü'temir b. Süleyman'ýn "Dâvud et-Tufâvî, Ebu Müslim el-Becelî, Zeyd b. el-Erkam" senedinde yalnýz kaldýðýný söylemiþ, el-Münzirî ise, "isnad"ýnda Dâvûd et-Tufâvî var" diyerek hadisin zayýf olduðuna iþaret etmiþtir. Yahya b. Main son görüþ olarak Dâvud için "leyse bi þey'in" tâbirini kullanmýþtýr.
Hadis-i þerif namazlardan sonra, metinde geçen sözlerle dua etmenin meþru olduðununa delâlet etmektedir.[329]
1509. ...Ali b. Ebî Tâlib (r.a.)'den; demiþtir ki: ResulüIIah (s.a.) namazda selam verince, "Allah'ým benim iþlediðim ve iþleyeceðim gizlediðim ve açýktan yaptýðým, yapmakta ileri gittiðim ve senin bilip benim bilmediðim tüm günahlarýmý baðýþla. Öne geçiren de sensin geride býrakan da. Senden baþka ilâh yoktur" dedi.[330]
Açýklama
Hz. Peygamber'in duasý içerisinde Cenab-ý Hakka "Öne geçiren de sensin geride býrakan da" þeklinde bir hitab vardýr.Bundan maksat þudur: Kullarýndan dilediklerine üstün özellikler vermek suretiyle derecelerini yükselten, onlarý kendisine yaklaþtýran Allah azze ve celledir. Ayný þekilde düþmanlarýnýn derecesini düþüren, onlarla kendi arasýna perdeler geren, kâfirleri hayvanlardan daha alçak kýlan da yine Allah'týr. Müslim'deki bir rivayet Hz. Peygamber'in bu duayý son teþehhüde oturduðunda ettehiyyatü'den sonra, selâmdan önce okuduðu belirtilmektedir. Burada ise, açýk olarak duanýn selamdan sonra olduðu ifade edilmektedir. Buna göre Hz. Peygamber'in hadis-i þerifteki duayý bazan selâmdan önce bazan da selâmdan sonra okuduðunu söylemek mümkündür.[331]
Bazý Hükümler
1. Namazlardan sonra metinde geçen duayý okumak meþrudur.
2. Günahsýz olmakla birlikte Hz. Peygamber'in istiðfar etmesi günahlarýnýn baðýþlanmasýný istemesi vâkidir. Efendimizin maksadý ümmetine öðretmektir.[332]
1510. ...Ýbn Abbas (r.a.)'den; demiþtir ki: Resulüllah (s.a.) þu sözlerle dua ederdi:
"Ey Rabbim! (Sana ibadet ve þükürde ve düþmanlarýna karþý) bana yardým et, benim aleyhimde (olan þeytana) yardým etme. Düþmanlarýma deðil, bana yardým et. Bana deðil, aleyhimde olanlara tuzak kur. (Azabým bana deðil, düþmanlarýma indir). Bana doðru yolu göster ve hidayetini nasib et. Bana düþmanlýk yapanlara karþý bana yardým et.
Ey Allah'ým! Beni sana þükreden, seni zikreden, senden çekinen, sana çok çok ibâdet eden, sende huzur bulan -veya[333] sana dönen- biri kýl.
Ey Rabbim! Tevbemi kabul et, kusurlarýmý yýka (yok et), duamý kabul et, delilimi saðlam kýl, kalbime hidâyet ver, dilimi doðrult, kalbimin haset ve kinini çýkar."[334]
Açýklama
Hadis-i þerif oldukça açýk olmakla beraber bir kaç noktaya iþarette fay(ja vardýr: Hz. Peygamber bu duasýnda daha çok Cenab-i Hakk'm yardýmýný istemiþ aleyhinde olanlara yardým etmemesini de özellikle zikretmiþtir. Efendimizin "Bana deðil, benim düþmanlarýma tuzak kur" niyazýndan maksat, Allah'ýn belâsýný düþmanlarý üzerine havale etmektir. Çünkü tuzak bir hile ve kandýrmadýr. Allah azze ve celle bundan münezzehtir. Burada tuzaðýn lâzýmý kast edilmiþtir. "Bana düþmanlýk yapanlara karþý bana yardým et" diye terceme ettiðimiz cümle sarihler tarafýndan "hakký kabul etmekten kaçýnan Ýslama karþý büyüklük taslayan" veya "bana savaþ açan" diye izah edilmiþtir. Terceme ikinci manaya göre yapýlmýþtýr.
“Sende huzur bulan'' diye terceme ettiðimiz sözünün "sana boyun eðen", "korku ve umut arasýnda olan" þekillerinde anlaþýlmasý da caizdir. Çünkü mevzu bahs olan kelimenin bu mânâlara ihtimâli vardýr,
"Delilimi saðlam kýl" sözünden maksat da dünyada sözümü ve imanýmý kabirde münker ve nekir meleklerine karþý cevabýmý saðlamlaþtýr demektir.[335]
Bazý Hükümler
1. Metinde geçen sözlerle Allah (c.c.)'a dua etmek
2. Kiþinin düþmanlarý için beddua etmesi caizdir. Ancak bu düþmandan maksat, din ve iman düþmaný olan kâfirler ve þeytanlardýr. Çünkü Hz. Peygamber'in mü'minlerden hiçbir kimseye düþman olduðu vaki deðildir.
3. Aslýnda müslüman olduðu için hidâyeti bulmuþ olan mýf minin "bana doðru yolu göster, hidâyetimi nasib et" þekillerinde dua etmesi caizdir. Bu ya îslâma baðlýlýk ve tâatin kuvvetlenmesini ya da devamýný istemek demektir.[336]
1511. ...Süfyan (es-Sevrî), (yukarýdaki hadisi) Amr b. Mürre'den "iþittim" diyerek ayný isnad ve ayný mana ile rivayet etti. (Ancak bu rivayette) Amr; "hidâyeti bana hazýrla" ifadesini kullanmýþ "hidâyetimi" dememiþtir.[337]
Açýklama
Bu rivayet onceki rivayetin mânâ olarak ifadesidir. Ancak Ebu Dâvûd onu Süfyan'dan Muhammed b. Kesir vasýtasýyla aldýðý halde bunu müsedded ve yahya nakletmiþtir.
Ýki rivayet arasýnda da sema’ ve an'ane farkýna ilâveten bir de evvelkisinde Resulüllah (s.a.)'in duasý nakledilirken: “ = hidâyetimi bana nasib et" denildiði halde bunda " = bana hidâyeti nasib et" denildiði görülmektedir.[338]
1512. ...Aiþe (r.anha)'dan rivayet edildiðine göre, Resulüllah (s.a.) (namazda) selam verdiði zaman: "AUahümme entesselamü ve minkes-selam, tebarekte ya zel-Celali ve'1-Ýkrâm = Ey Allahým! Selâm sensin, selâmet sadece sendendir. Sen (zâlimlerin söylediklerinden) çok çok yücesin, (hayýr ve bereketin çoktur) ey ululuk ve ihsan sahibi" derdi.[339]
Ebû Dâvûd dedi ki:
Süfyan (es-Sevrî) Amr b. Mürre'den sema' yoluyla hadis almýþtýr. Ulema bu hadislerin sayýsýnýn onsekiz olduðunu söylerler.[340]
Açýklama
Selâm: Allah'ýn isimlerinden birisidir. Kullarýn karþýlaþtýklarý ayýp, yokluk ve kusur gibi hallerden salim olmak manasýnadýr. Burada: "Peygamberleri dünyada, müslümanlarý da âhirette selâmlayan" manasýnda olduðunu söyleyenler de olmuþtur.
Metindeki " ifâdesini = selâmet sendendir" þeklinde terceme ettik. Buna sebep, selâmetin Allah'tan olmasý dünya ve âhiret huzurunun sulh ve sükûnun sadece ondan umulup beklenmesidir. Çünkü Allah'tan baþka, huzur verecek, insanlýðý sulh ve sükûna kavuþturacak hiçbir güç yoktur. Son derece hýrslý nefsine esir, üstünlük duygusu bütün benliðini kaplayan bütün bunlarýn ötesinde Allah'ýn izni olmadan parmaðýný kýpýrdatmaktan âciz olan insanýn gerçek huzuru saðlamasý, sulhu gerçekleþtirmesi mümkün deðildir. Ýþte bu þuur içerisinde müslüman, her devirde günde beþ kere Allah'ýna yönelir, huzur ve sükunun sadece ondan olduðunu tasdik ederek huzur ister. Arkasýndan da "Ya Zel-Celali ve'1-ikram!" diyerek onun yüceliðini ve ihsanýnýn bolluðunu söyleyerek boyun büküp nazlanýr ve niyazlanýr.
"Sen çok yücesin" diye terceme ettiðimiz fiilini "hayýr ve bereketin çok oldu" þeklinde izah edenler de olmuþtur. Bu mânâya parantez içinde iþaret edilmiþtir.
"Ululuk, yücelik** diye terceme ettiðimiz "Celâl" kelimesi de ayný zamanda "lâyýk olmayan sýfatlardan münezzeh" mânâsýna da gelir. Bu kelime Allah'tan baþkalarý hakkýnda kullanýlamaz. Resulüllah (s.a.) bu sözleri selâmdan sonra daha yönünü kýbleden çevirmeden söylerdi. Hatta Müslim ve Tirmizî'nin rivayet ettikleri bir baþka hadiste Hz. Aiþe, Resulüllah'ýn selâmdan sonra ancak "Allahümme entesselâmü tebârekte yazel-celali vel ikram" diyecek kadar oturduðunu bildirir.
Ebu Davud'un, hadisin sonunda görülen talikinin yeri aslýnda bir önceki hadisin sonudur. Nitekim bazý nüshalarda orada verilmiþtir. Ancak terce-meye esas aldýðýmýz nüshanýn yamsýra, elimizdeki matbu dört nüshadan üçünde üzerinde olduðumuz hadisin sonunda bulunduðu için yerini deðiþtirmedik.
Bu talik, Süfyan es-Sevrî'nin Amr b. Mürre'den onsekiz tane hadis duyduðunu ifade ediyor. Müellifin kitabýnda buna yer vermekteki maksadý, 1496. hadisin munkati* olmadýðým dolayýsýyla oradaki an'anenin, hadisin sýhhatine zarar vermeyeceðine iþarettir.[341]
1513. ...Resulüllah (s.a.)'in azatlýsý Sevbân (r.a.)'ýn rivayetine göre, Nebî (s.a.) namazýndan ayrýlmak istediði zaman üç defa istiðfar eder sonra da þöyle derdi: "Allahümme... ey Allahým..." Ravi (önceki) Aiþe hadisinin manasýný zikretti.[342]
Açýklama
Hadisin zahiri, Peygamber (s.a.)'in namazdan ayrýlmak isteyince, üç defa istiðfar edip sonra "Allahümme entesselâmü ve minkesselâm tebârekte yazel celâli ve'1-ikrâm" dediði hissini vermektedir. Tirmizî'nin rivayeti de aynen buradaki gibidir. Ama maksad, Resulüllah'ýn namazdan ayrýlmasý deðil, selâmý verdikten sonra namaz kýldýðý yerden ayrýlmak istemesidir. Çünkü Efendimiz'in bu sözleri selâmdan sonra söylediðini belirten baþka rivayetler vardýr. Hz. Aiþe'nin yukarýdaki hadisi bunlardan biridir. Nitekim üzerinde durduðumuz hadisin Müslim, Nesaî ve Ýbn Mâce'deki rivayetlerinde "Resuülllah namazdan ayrýldýðý zamaný...” denilmektedir.
Hadis-i þerifte Efendimizin selâmdan sonra üç kere Allah'a istiðfar ettiði bildirilmektedir. Hadisin râvilerinden olan imam Evzâî'ye buradaki istiðfarýn nasýl olduðu sorulmuþ o da üç defa "Esteðfirullah..." demiþtir.[343]
Bazý Hükümler
1. Namaz kýlýndýktan sonra üç defa istiðfar etmek sünnettir. Daha evvel geçen bazý hadislerin iþaretine göre istiðfar Allah'ý senâlve Resulüllah'a salât ve selâmdan sonra söylenir. Namazýn peþinde istiðfar edilmesinden maksad, kulun kýldýðý namazla gururlanmayýp yaptýðý taatleri azýmsamasý ve nefsini itham etmesi gereðine iþarettir. Çünkü kulun sorumlu tutulduðu þeylerin tamamýný gereðince yapmasý mümkün deðildir. Ýstiðfarýn üç defa tekrarlanmasý amelde noksanlýk olduðu inancýndaki mübalaðadan dolayýdýr.
2. Ýstiðfardan sonra "ÂHahümme entesselamii ve minkesselam tebârekte ya zel celâli vel ikram" demek sünnettir.
Namazdan sonra okunacak dua konusunda farklý rivayetler bulunmaktadýr. Bu, Hz. Peygamber'in deðiþik zamanlarda baþka baþka dualar okuduðunu gösterir. Ancak bunlardan bir kýsmýna diðerlerinden daha çok devam etmiþ ve meþhur olmuþtur. Üzerinde durduðumuz hadiste beyân edilen zikir, bunlarýn en meþhurlarýndandýr. Nitekim zamanýmýzda aynýyla uygulanmaktadýr.[344]
[320] Buhârî, ezan 155, i'tisam 3, kader 12, deavat 17; Müslim, mesâcid 137, 138; Nesaî, tatbik 25, sehv 85, 89; Tirmizî, salat 108; Muvatta', kader 8; Dârimî, salat 71, 77.
Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Þerhi, Þamil Yayýnlarý: 5/509-510.
[321] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Þerhi, Þamil Yayýnlarý: 5/510-511.
[322] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Þerhi, Þamil Yayýnlarý: 5/511.
[323] Müslim, mesâdd 139; Nesaî, sehv 83.
Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Þerhi, Þamil Yayýnlarý: 5/511-512.
[324] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Þerhi, Þamil Yayýnlarý: 5/512.
[325] Müslim, mesacid 139: Nesai, sevh 83.
Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Þerhi, Þamil Yayýnlarý: 5/513.
[326] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Þerhi, Þamil Yayýnlarý: 5/513.
[327] Ahmed b. Hanbel, IV, 369.
[328] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Þerhi, Þamil Yayýnlarý: 5/513-515.
[329] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Þerhi, Þamil Yayýnlarý: 5/515.
[330] Müslim, musafirin 201; Tirmizî, deavât 32.
Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Þerhi, Þamil Yayýnlarý: 5/515.
[331] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Þerhi, Þamil Yayýnlarý: 5/516.
[332] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Þerhi, Þamil Yayýnlarý: 5/516.
[333] Buradaki "veya" mânâsýna gelen kelime tüm nüshalarda dir.Ancak sarihler bunun aslýnýn"çok ah çekip aðlayan" olduðu halde müstensih hatasý olarak düþmüþ olmasýnýn kuvvetle muhtemel olduðunu söylerler. Tirmizî ve Ibn Mace'nin rivayetlerinin þeklinde oluþu da bu ihtimali kuvvetlendirmektedir. Hisnii'l-hasîn'deki ifadeler de bu yöndedir.
[334] Ýbn Mace, dua 2; Tirmizî, deavat 102; Ahmed b. Hanbel, I, 227.
Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Þerhi, Þamil Yayýnlarý: 5/516-517.
[335] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Þerhi, Þamil Yayýnlarý: 5/517.
[336] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Þerhi, Þamil Yayýnlarý: 5/517-518.
[337] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Þerhi, Þamil Yayýnlarý: 5/518.
[338] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Þerhi, Þamil Yayýnlarý: 5/518.
[339] Müslim, mesâcid 135, 136; Nesaî, sehv 81, 82; Tirmizî, salat 108; Ibn Mâce, ikâme 32; Dârimî, salat 88; Ahmed b. Hanbel, V, 275, 279; VI, 62, 184, 235.
[340] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Þerhi, Þamil Yayýnlarý: 5/518-519.
[341] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Þerhi, Þamil Yayýnlarý: 5/519-520.
[342] Müslim, mesâcid 135; Nesai, sehv 81; Tirmizî, mevakit 108; ibn Mâce, ikame 32.
Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Þerhi, Þamil Yayýnlarý: 5/520.
[343] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Þerhi, Þamil Yayýnlarý: 5/520.
[344] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Þerhi, Þamil Yayýnlarý: 5/520-521.
Ynt: Selam Verince Okunacak Dua By: ceren Date: 14 Haziran 2018, 04:40:02
Esselamu aleykum. Namaz kýlýp selam verdikten sonra peygamber efendimizin sunnetine tabi kalýp dua eden ve feyze eriþen kullardan olalim inþallah. Rabbim razý olsun bilgilerden kardeþim. ..
Ynt: Selam Verince Okunacak Dua By: Bilal2009 Date: 14 Haziran 2018, 12:39:56
Ve aleykümüsselam Rabbim bizleri Peygamberimiz in yolundan ayýrmasýn Rabbim paylaþým için razý olsun
Ynt: Selam Verince Okunacak Dua By: Sevgi. Date: 15 Haziran 2018, 03:09:13
Aleykümüsselam dua herzaman gereklidir namazdada bol bol dua edelim inþaAllah