Efendim. . By: La-Tahzen Date: 24 Aralýk 2011, 01:15:49
Efendim. .
Yokluðunda seni özledik
Sana deðen rüzgarý, seni örten bulutu özledik Özlemeyi, özlenilmeyi, sevmeyi, sevilmeyi, sevindirmeyi, sevindirilmeyi özledik Efendim
Aþký, gözyaþýný, müsamahayý, ahlaký, adabý, ihsaný, irfaný, iz’aný, feraseti, basireti, þecaati, celadeti, adaleti, meveddeti, muhabbeti özledik
Ýzzeti, hikmeti, fýtratý, þefkati, hürmeti, devleti özledik
Senden sonra tefrika meþrebimiz, taklit mezhebimiz, cehalet mektebimiz, atalet fýtratýmýz, hamakat þöhretimiz, ihanet sýfatýmýz, küffar velinimetimiz oldu
Efendim,
Sen kendini ‘abduhu ve rasuluhu: O’nun kulu ve elçisi’ olarak takdim etmiþtin Sana iman eden bazýlarý sana hürmet adý altýnda seni kulluktan ‘kurtarýp’ melekleþtirerek hayattan dýþladýlar Bu ifrata karþý baþka bazýlarý da tefrite sapýp seni ‘güzel örnek’ olmaktan çýkarýp bir ‘postacý’, bir ‘ara kablosu’ seviyesinde görerek hayattan dýþladýlar
Bunlarýn hepsi sana iman ediyordu Ama seni hayatýmýzdan çýkarmanýn ýzdýrabýný çektirdiler bize Bu iþi, göðe çekerek ya da yere sokarak yapmalarý sonuçta hiçbir þeyi deðiþtirmedi
seni ‘güzel örnek’ olarak gösterdi Sen, Kur’an’ýn konuþaný, yürüyeni, hareket edeniydin Týpký bir an*nede spermin insana, bir aðaçta suyun meyvaya, bir arýda tozun bala, bir tavukta darýnýn yumurtaya, bir koyunda samanýn süte dönüþmesi gibi, ayetler sende hayata dönüþüyordu
ýsrarla seni örnek gösterirken, birileri ýsrarla ‘kitab’ý, kitaplarý örnek göstermekte direndiler Öylesi iþlerine geliyordu, cansýz bir nesneyi örnek edinmekle, canlý bir insaný örnek edinmek ayný olur muydu?
Efendim ,
Kitapsýzlýktan deðil, ‘peygambersizlikten’ kýrýldýk Yokluðumuz pey*gamber yokluðu Seni hatýrlatan, seni andýran insanlarýn hasretim çekiyoruz Çocuklarýmýz peygamberi sorunca ‘evladým onun ahlaký týpký fa*lancanýn ahlaký gibiydi’ diyeceðimiz insanlar yok denecek kadar az
Ýnsanlýk destanýyla yaþýt olan vahiy sürecinde birçok kitapsýz peygamber gelmiþti de, bir tek ‘peygambersiz kitap’ gelmemiþti Sayemizde yaþlý dünya ona da þahid oldu efendim Peygambersiz Kitab’a, Muhammed aleyhisselamsýz Kur’an’a da þahid oldu Þimdi Kur’an mahzun efendim , Kur’an öksüz Seninle Kur’an’ýn arasýný ayýrdýk, etle týrnaðýn, toprakla to*humun, anayla evladýn arasýný ayýrýr gibi
Gel de bir bak Efendim, bu mazlum ümmetin hali pür melaline Býraktýðýn din tanýnmaz hale geldi Býraktýðýn sitenin harabelerinde baykuþlar tünedi
Gün geçmez ki ümmetin coðrafyasýndan feryat yükselmesin, oluk oluk kan akmasýn
Bir olarak býraktýðýn ümmetin kaç parçaya ayrýldýðýnýn sayýsýný onu parçalayanlar dahi unuttu
Býraktýðýn kutlu mirasý hovarda mirasyediler gibi parçalayarak paylaþtýk Efendim Nebevi mirasýn irfani ve ahlaki boyutuna bir hizip, ilmi ve fikrî Boyutuna bir baþka hizip, siyasî ve hareketi boyutuna ise daha baþka bir hizip sahip çýktý Yüzyýllardýr tüm bu hizipler ellerindeki parçanýn ‘bütünün kendisi’ olduðunu iddia etmekle ömür tükettiler ‘Her hizip ellerindeki parçayla övünüp durdu’ Hepimiz hakikatin merkezine kendimizi oturtup ‘hak benim’ dedik
Oysa ki Efendim, bazen parçalanan hakikat hakikat olmaktan çýkar Ait olduðu bütün içerisinde anlamlý olan bir parça o bütünden ayrýlýnca anlamsýzlaþabilir Bunu farkedemedik Efendim
Efendim ,
Ýsrailoðullarý, peygamberlerini katlediyorlardý Biz de senin güzel hatýratýný, emanetini, adýný ve sünnetini katlettik Seni katlettik Efendim
Kimilerimiz için sen hiç ölmedin, o ender bahtiyarlar seni hep içlerinde, iþlerinde, hayatlarýnda, düþüncelerinde, duygularýnda, eylemlerinde, evlerinde yaþattýlar
Kimilerimiz içinde sen hiç doðmadýn Onlar hep senden mahrum yaþadýlar Þol mahiler ki derya içreydiler, deryayý bilmediler
Varlýðýnýn kaç bahara bedel olduðunu bilmeyenler yokluðunun ýstýrabýný nasýl duysunlar Efendim ?
Seni çok seviyoruz, seni çok özlüyoruz
Bize kýrgýn mýsýn Efendim ?
Mustafa Ýslamoðlu
Yokluðunda seni özledik
Sana deðen rüzgarý, seni örten bulutu özledik Özlemeyi, özlenilmeyi, sevmeyi, sevilmeyi, sevindirmeyi, sevindirilmeyi özledik Efendim
Aþký, gözyaþýný, müsamahayý, ahlaký, adabý, ihsaný, irfaný, iz’aný, feraseti, basireti, þecaati, celadeti, adaleti, meveddeti, muhabbeti özledik
Ýzzeti, hikmeti, fýtratý, þefkati, hürmeti, devleti özledik
Kimilerimiz için sen hiç ölmedin, o ender bahtiyarlar seni hep içlerinde, iþlerinde, hayatlarýnda, düþüncelerinde, duygularýnda, eylemlerinde, evlerinde yaþattýlar
Kimilerimiz içinde sen hiç doðmadýn Onlar hep senden mahrum yaþadýlar Þol mahiler ki derya içreydiler, deryayý bilmediler
Varlýðýnýn kaç bahara bedel olduðunu bilmeyenler yokluðunun ýstýrabýný nasýl duysunlar Efendim ?
Seni çok seviyoruz, seni çok özlüyoruz
Bize kýrgýn mýsýn Efendim ?ALINTI