Zaman By: seymanur K Date: 20 Aralýk 2011, 19:52:25
ZAMAN (MALLA KEFALET)
Kiþinin zimmetinde miktarý bilinen mala zamin (yükümlü) olmak sahihtir. Hak sahibi yükümlülük þartlarý mevcutsa hakkýný zaminden (kefilden) istiyebildiði gibi mazmundan (borçlusundan) isteme hakkýna sahiptir. Zamin (kefil) kefalet ve ödemeyi esas borçlunun izniyle ödemiþse hakkýný ondan ister.
Bilinmeyen þeyin zamini (kefaleti) ve kesinleþmemiþ alacaklar için zaman (kefalet) sahih deðildir. Ancak "Bey'el derk" sahihtir.
Kefalete delil olarak Hazreti Yusuf'un dilinden varid olan þu ayettir:
"Onu (Hükümdarýn su tasýný) getiren kimseye bir deve yükü ikramiye var ve ben de buna kefilim." (Yusuf : 12/72)
Sünnette delil. Ebu Umame'den"rivayete göre Resulullah þöyle buyurmuþtur:
"Kefil, kefil olduðu ve taahhüt ettiði borcu yüklenendir." [1]
Seleme bin Akve þöyle rivayet eder:
" ... Üçüncü bir cenaze daha getirildi. Cenaze sahipleri þöyle dediler:
- Ey Allah'ýn resulü cenaze üzerine namaz kýldýr.
Resulullah:
"Geride bir þey býraktý mý?" dedi.
Onlar:
-Hayýr, dediler.
"Peki Ölünün üzerinde borç var mý ?" sorunca, cenaze sahipleri,
-Üç dinar borcu var, dediler.
- "O zaman arkadaþýnýzýn namazýný siz kýldýrýn." buyurdu. Bunun üzerine Ebu Katade þöyle dedi:
-Ey Allah'ýn resulü cenaze üzerine namaz kýldýr, onun borcu benim üzerime vaciptir. Ebu Katade borcu ödemeye kefil olunca Resulullah bu cenaze üzerine namaz kýldýrdý. [2]
Zamin'in (kefilin) akil, balið ve tasarrufla yetkili olmasý þarttýr.
Miktarý bilmen tüm zimmetteki istikrarlý borçlar için zamin (kefil olmak)sahihtir. Borçlunun haberi ve izniyle ister vadesi geçmiþ bir borcun, ister vadesi dolan bir borcu alacaklýya verdiði þeyi ondan geri alabilir ama daha önce izin almamýþsa ödediði þeyi borçludan talep edemez.
Bey'el Derk: Alýþ-veriþte satýlan malýn veya bedelin baþkasýna ait olma þüphesi karþýsýnda kefil olmaktýr. Bu caizdir. Mesela,
"Bu bahçeyi, Zeyd'e satýlacaðýna ben kefilim" demesi sahih olmaz.
Zaman El Derk: "Þayet bu para veya mal gasp veya hýrsýzlýk malý çýkarsa ben zaminim" demesi gibi. [3][1] Tirmizi, 1265.
[2] Buhari, 2168.
[3] Kadý Ebu Þuca’, Ðayet’ül-Ýhtisar ve Þerhi , Ravza Yayýnlarý: 329-330.