Büyük Þafii Ýlmihali
Pages: 1
Ariyet By: seymanur K Date: 19 Aralýk 2011, 20:04:49
ARÝYET


Kendisinden faydalanmasý mümkün olan ve aslý kalýcý olan her þeyin baþkasýna ariyet (ödünç) olarak verilmesi caizdir. Verilen bu mal kullanýl­makla tükenmeyen bir nesne olmalý ve müddetinde süreli ve süresiz ol­masý da caizdir.

Ariyeti alan kiþi, ariyetin telefi halinde telef gününün kýymetiyle so­rumlu (yükümlü) olur.

Ariye, mal sahibinin malýnýn menfaatini baþkasýna karþýlýksýz olarak bir süreye kadar mubah kýlmasýdýr.

Ariye, Ýslam dininin teþvik ettiði iyi amellerden birisidir. Zira insan­lar her zaman birbirlerine ihtiyaç duyarlar. Birinde bulunan bir mal diðe­rinde bulunmayabilir. Kendisinde bulunmayana yardýmcý olunsun diye geçici olarak bir malý verip ondan fayda görmesi iyi iþlerdendir.

Delili için Yüce Allah þöyle buyurmaktadýr:

"Ýyilik ve takvada birbirinize yardým ediniz." (Maide: 5/2) Bir diðer ayeti kerimede,

"Maunu (komþularýn birbirlerine muhtaç ol­duklarý þeyi) esirgerler." (Maun: 107/7) buyurulmuþtur.

Hadisten delil. Resulullah (s.a.v.) Huneyn Savaþý için Safvan bin Ümeyye'den bir çok zýrh emanet olarak almýþtý.[1]




[1] Ebu Davud, 3562.

Kadý Ebu Þuca’, Ðayet’ül-Ýhtisar ve Þerhi , Ravza Yayýnlarý: 341.



radyobeyan