Büyük Þafii Ýlmihali
Pages: 1
Musakat By: seymanur K Date: 19 Aralýk 2011, 19:55:08
MUSAKAT


Müsakat hurmalýk ve baðcýlýkla caizdir.

Müsakat için iki þart vardýr:

Birincisi belirli bir zamanýn belirtilmesi.

Ýkincisi çalýþana meyvelerden belirli bir miktarýn tayin edilmesidir.

Müsakatta yapýlan iþ iki kýsýmdýr:

1- Faydasý meyveye dönük olan çalýþma. Bu iþin sorumlusu âmil (iþ­çi) 'dýr.

2- Faydasý araziye dönük olan çalýþma. Bunun sorumlusu da mal sahi­bidir.

Müsakat, bir þahsýn meyvesinden belirlenen bir miktara karþýlýk sula­masýný ve bakýmýný üzerine alan baþka bir þahsa hurmalýðýný veya baðýný vermesine müsakat denir.

Müsakat (sulama): Müsâkat; meyveden belli bir miktar almak üzere bað veya hurma aðaçlarýný sulayýp, hizmet etmek için bir iþçiye vermek üzere yapýlan akittir.

Müsakatta yapýlan iþ iki kýsýmdýr:

1- Faydasý meyveye dönük olan çalýþma. Aðaçlarýn sulanmasý, aþýlan­masý gibi iþler. Bu iþin sorumlusu âmil (iþçi)'dir.

2- Faydasý araziye dönük olan çalýþma. Kanal ve kuyularýn kazýmý gi­bi. Bunun sorumlusu da mal sahibidir.

Ýbn-i Ömer þöyle rivayet etmiþtir:

"Resulullah (s.a.v.) Hayber arazisinden çýkan meyveden ve ekinden her mahsulün yarýsýný Hayber ahalisine ait olmak üzere onlarla sulayýp bakma ve ekme muamelesi yaptý. [1]

Sahabe, Müsakat hususunda icma' etmiþtir. Hazreti Ebubekir ve Hazreti Ömer (r.a.)'in hilafeti döneminde uygulamasýný devam ettirdiler. On­lardan hiç birisi bu uygulamaya itiraz etmedi. [2]

Müsakatýn meþruiyeti: Ebu Hanife dýþýnda bütün ulema ihtiyaç duyul­duðu için onun caiz olduðunu kabul ettiler. Müsakatýn meþruiyetine hem sünnet, hem de Ýcma’ delalet etmektedir.

Müsakatýn meþruiyetinin hikmeti: Müsakatýn meþruiyetinin bedeli halkýn ona muhtaç olmasýdýr. Müsakat'a zarar vermek ve zarar uðramak sözkonusu olmaksýzýn halkýn maslahatýnýn korunmasý vardýr. Bazen kiþi­nin arazisi, aðaçlarý olur. Fakat onlara bakmaktan aciz olur. Onlardan isti­fade edemez. Arazi ve aðaç sahibi onlara bakmak için iþçi tutsa iþçi ge­rektiði gibi çalýþmayabilir veya çýkan mahsûl iþçinin parasýný ödeyemeye­cek kadar az çýkabilir.

Böylece mal sahibi zarara uðramýþ olur. Oysa arazi ve bahçe müsakat ahdiyle bir kiþiye verilirse alan kiþi -çýkan mahsule kendisi de ortak oldu­ðu için- bütün gayretini sarfederek mahsulü arttýrýr. Böylece mal sahibi veya bahçeyi müsakat ahdiyle alan kiþi maldan istifade etmiþ olur. Bu muamelede hem mal sahibinin hem malý iþleten kiþinin hem de toplumun maslahatý vardýr. [3]




[1] Buhari 2203, Müslim 1551.

[2] Buhari ve Müslim’in þerhlerinden.

[3] Kadý Ebu Þuca’, Ðayet’ül-Ýhtisar ve Þerhi , Ravza Yayýnlarý: 348-349.



radyobeyan