Büyük Þafii Ýlmihali
Pages: 1
Ceale By: seymanur K Date: 19 Aralýk 2011, 19:48:54
CEALE (ÜCRET TAAHHÜDÜ)


Ceâle caizdir. Ceâle, bir kimse kaybolan malýný bulup getiren kiþiye belirli bir ücret taahhüt etmesidir. Bir kiþi kaybolan bu malý bulup getirir­se o ücreti almaya hak sahibi olur.

Ceâle lugatta herhangi bir iþi yapma karþýlýðýnda tayin ettiði maldýr.

Istýlahta isi ceâle, kiþinin belirli bir iþ yapma karþýlýðýnda belirli bir ücret vermeyi kendine vacip kýlmaktýr.

Ceâle muamelesinde iþçinin belirli biri olmasý þart deðildir. Mesela bir kiþi 'Kim kayýp oðlumu bulup getirirse ona otuz milyon lira veririm ' taahhüdü gibi. Ücretin belirli bir miktar olmasý þarttýr.

Ceâle'nin delili þu ayet-i kerimedir:

"Dediler ki, melikin su tasýný kay­bettik. Onu getirene bir deve yükü mükafat var. Ben buna kefilim." (Yusuf: 12/72)

Ebu Said el-Hudri (r.a.)'ýn rivayet ettiði þu hadisi þerif de buna delalet etmektedir:

Hazreti Peygamberin ashabýndan bir grup yolculuða çýkar, bir arap ka­bilesinin yanýnda gecelediler. Onlardan kendilerini misafir etmesini iste­diler fakat onlar misafir etmedi. O gece kabile reisini yýlan ýsýrdý her ne yaptýlarsa bir faydasý olmadý. Onlardan bazýlarý dediler ki, yakýnýmýzda gecelenen þu gruba gidelim, belki onlarýn bildiði bir tedavi yolu vardýr.

Bunun üzerine ashabýn yanýna gelerek, reislerinin yýlan veya akrep ta­rafýndan ýsýrýldýðýný, ellerinden gelen her þeyi yaptýklarý halde hiç bir neti­ce elde etmediklerini söylediler ve onlardan reislerini tedavi edip edeme­yeceklerini sordular.

Sahabilerden biri dedi ki. 'Evet tedavi edebiliriz Ancak bizi misafir et­mediðiniz için karþýlýðýnda bir mal vermedikçe tedavi etmeyiz.'

Böylece bir bölük koyun üzerinde anlaþtýlar. O sahabi onlarla beraber gitti. Fatiha suresini okuyarak yýlanýn veya akrebin ýsýrdýðý yere tükürdü. O kiþi sanki baðlý bulunduðu ipten kurtulmuþ gibi sapasaðlam oldu, hiç bir acýsý kalmadýðý halde yürüyüp gitti. O kiþiler üzerinde anlaþtýklar ko­yunlarý (ceâlelerýni) verdiler. Sahabilerden bir kýsmý dedi ki: 'Bunu ara­mýzda taksim edelim. Bu iþi yapan kiþi ise þöyle dedi: Peygambere gidip hadiseyi anlatýp O'nun ne diyeceðine bakmadan olmaz.

Resulullah'a gelerek hadiseyi anlattýklarýnda Resulullah (s.a.v.) þöyle buyurdu:

"Fatihanýn böyle bir faydasý olduðunu nereden öðrendin?" Daha sonra Hz. Peygamber þöyle buyurdu:

"Ýsabet etmiþsin, koyunlarý aranýzda taksim edin. Bana da bir pay ayýrýn." [1]

Hz. Peygamberin bu sözü, onlarýn yaptýklarým kabul ettiðine ve ceâlenin meþruiyetine delildir.

Ceâle'nin meþruiyetinin hikmeti: Ceâlenin meþru kýlýnmasýnýn sebe­bi, insanlarýn zor durumda kaldýklarýnda ona ihtiyaç duymalarýdýr. Zira kiþi bazen bir þeyini kaybeder ve kendiliðinden onu arayýp bulup kendisi­ne getirecek kimseye rastlamaz.

Ýnsanlar mecburiyet nedeniyle ve üstesinden gelemedikleri bu tür iþler karþýsýnda kalabilirler. O iþin üstesinden gelmeleri, muhtemel kiþilerin ise paraya ve mala ihtiyaçlarýnýn olmasý ise gayet tabiidir. Ýþte bu ihtiyaç ve maslahat nedeniyle ceâle meþrudur.

Mesela kaybolmuþ bir malý bulmak veya kaçmýþ bir hayvaný yakala­mak ya da kendisine herhangi bir iþ yapýlmasýný isleyen bir kimsenin be­lirli bir ücret karþýlýðýnda biriyle anlaþmasýdýr. [2]




[1] Buhari, 2156,  Müslim,2201.

[2] Kadý Ebu Þuca’, Ðayet’ül-Ýhtisar ve Þerhi , Ravza Yayýnlarý: 353-354.



radyobeyan