Kazaya kalan namazlar By: sumeyye Date: 13 Aralýk 2011, 14:42:46
KAZAYA KALAN NAMAZLAR
598 Resûl-i Ekrem (sav)'in: "Bir kimse namazdan gafil olup uyusa veya namazý unutsa, hatýrýna ancak imama iktida edip namazý edâ ederken gelse evvela içinde bulunduðu namazý kýlýp, ondan sonra hatýrýna gelen namazý kaza etsin. Sonra imam ile kýldýðý namazý iade etsin"(428) Hadis-i Þerifini esas alan Hanefi Fûkahasý, kaza namazý ile farz namaz arasýnda tertibin vacip olduðunda ittifak etmiþtir. Mesela; bir mükellef öðle namazýný, uyuduðu veya unuttuðu için edâ edememiþse, ikindi namazýný edâ ettikten sonra bunu hatýrlarsa, önce öðle namazýný kaza deder, daha sonra kýlmýþ olduðu ikindi namazýný iade eder. Kazaya kalmýþ namazlar "Fevait-i Kadime" ve "Fevait-i Hadise" olmak üzere ikiye ayrýlýrlar.(429) Ýmam-ý Azam (rha) göre; kaza namazlarý altý vakti geçerse tertip sakýt olur. Bu durumda hangisini dilerse, onu kaza eder. Ýmameyn'e göre; kazaya kalan namazlar beþ vakitten fazla olursa tertib düþer.(430) Malûm olduðu üzere Ýmam-ý Azam (rha) göre vitir namazý amelen farzdýr. Ýmameyne göre ise sünnettir. Buradaki "Altý vakit" ve "Beþvakit" kayýtlarý, bu farklýlaþmaya dayanýr.
599 Tertib; altý farzýn vaktinin geçmesiyle, vaktin dar olmasýyla ve unutmakla da sakýt olur.(431) Geçmiþ namazlarýnýn çokluðundan dolayý tertib sahibi olmaktan çýkmýþ olan bir kimse, sonradan bu geçmiþ namazlarýndan bir kýsmýný kaza etmiþ olsa ve geçmiþ namazlarý altý vakitten az kalmýþ bulunsa, essah olan kavle göre yeniden tertib sahibi olamaz. Hulasa'da da böyledir. Þeyhü'l Ýmam Zahidi Ebû Hafsû'l Kebir'de "Fetva buna göredir" demiþtir.(432)
600 Hz. Ali (ra); bir gün bir geceden daha az baygýn kalmýþ, ayýlýnca geçen namazlarýný kaza etmiþtir. Hz. Ammar b. Yasir (ra)'de bir gün, bir gece baygýn kalmýþ, ayýldýktan sonra geçmiþ namazlarýný kaza etmiþtir. Yine Abdullah b. Abbas (ra) bir gün, bir geceden daha fazla baygýn kalmýþ ayýldýktan sonra geçmiþ olan namazlarýný kaza etmemiþtir.(433) Sahih olan kavle göre; bir gün, bir geceden fazla baygýn kalan kimse, ayýlýnca geçen namazlarýný kaza etmez. Daha az olursa kaza eder.
601 Geçmiþ namazlarýn kazasý edâ hesabýyladýr.(434) Yani bir kimse seferi halde iken öðle namazýný geçirse ve mûkim durumda iken onu kaza etmek istese, iki rek'at olarak kýlar. Mukim durumda iken geçirmiþ olduðu bir namazý; seferi halde iken kaza etmek isteyen kimse, (Mesela öðle namazýný) dört rek'at olarak kaza eder.(435)
602 Ýslâm ûlemasý genellikle "Geçmiþ namazlarýn kazasý" tabirini kullanmýþ, "Terk edilen namazlarýn kazasý" dememiþtir. Buradaki incelik þudur; meþrû bir özür olmadan, herhangi farz olan bir namazý (vaktinde) edâ etmemek büyük günahtýr. Ýbn-i Abidin: "Musannýf terk edilen namazlarýn kazasý babý dememiþtir. Çünkü "Geçmiþ namazlar" tabirinde, geçmek namaza isnad edilmiþtir. Bunda mükellefin bir taksiri olmadýðýna iþaret vardýr. Belki o, mübah kýlan bir özrün melceidir. Terk edilen namazlar böyle deðildir. Zira onlarda terk etmek mükellefe isnad edilir. Bu ise mükellefe yaraþmaz. Rahmeti. Namaz bahsinin baþýnda inkar eden, terk eden ve kýlan kimsenin müslüman olmasýnýn hükümleri hususunda söz geçmiþti. "Özürsüz bir namazýn vaktini geçirmek büyük günah olup, kaza etmekle ortadan kalkmaz." Kaza ile yalnýz terk etmenin günahý giderilir ve namazý kaza edince bundan dolayý azab olunmaz. Fakat te'hirin günahý bakidir. Ancak kazadan sonra tevbe etmekle giderilir. Kaza etmeden tevbe sahih deðildir. Çünkü te'hir bakidir. Zira tevbenin þartlarýndan biri þüphesiz ki ma'siyetten vazgeçmektedir.(436) hükmünü zikretmektedir.
603 Ehl-i Sünnet ve'l Cemaat'in müctehid imamlarý; kaza namazý bulunan mükelleflerin, bunlarý acilen kýlmalarý gerektiði hususunda müttefiktirler. Bu hususta hiçbir ihtilaf yoktur. Ancak üzerinde kaza namazý bulunan kimseler, "Nafile namaz kýlabilir mi, kýlamaz mý?" konusunda farklý içtihadlar mevcuddur. Ýmam-ý Þafii (rha)'den rivayet edilen zahir kavle göre; üzerinde kaza namazý bulunan kimse, beþ vakit namazýn sünnetleri de dahil olmak üzere, hiçbir nafile namazla meþgul olamaz. Derhal kaza namazlarýný kýlmak zorundadýr.(437) Ýmam-ý Ahmed (rha) ve Ýmam-ý Malik (rha)'ten de ayný kavil rivayet edilmiþtir. Ýbn-i abidin bu konuyu izah ederken: "Nafile namazlara gelince; bu babta Muzmirat'ta þöyle denilmiþtir: "Geçmiþ namazlarýn kazasýyle meþgul olmak nafilelerden daha evlâ ve mühimdir. Bundan yalnýz farz namazlarýn sünnetleriyle kuþluk ve tesbih namazlarý, bir de hakkýnda hadis rivayet edilen namazlar müstesnadýr"(438) buyurmaktadýr. Feteva-ý Hindiyye'de: "Hüccet'de: "Kazaya kalmýþ namazlarý kýlmak, nafile namazlarý kýlmaktan çok daha ehemmiyetli ve çok daha münasiptir. Yalnýz ma'ruf sünnetler bu hükümden müstesnadýr. Bunlar nafile niyeti ile kýlýnýr. Baþkalarý ise kaza niyetiyle kýlýnýr. Muzmirat'ta da böyledir"(439) hükmü kayýtlýdýr.
(428) Ýbn-i Hümam - Fethû'l Kadir - Beyrut : 1315 D. Sadr Mtb. C: 1, Sh: 346-347.
(429) Þeyh Nizamüddin ve bir heyet - El Feteva-ý Hindiyye - Beyrut: 1400 C: 1, Sh: 123.
(430) Þeyh Abdülgani - El Lübab fi þerhi'l Kitab - 1400 C: 1, Sh: 87-88.
(431) Molla Hüsrev - Dürerû'l Hükkam fi þerhû Gureri'l Ahkam - Ýst: 1307 C: 1, Sh: 125-126.
(432) Þeyh Nizamüddin ve bir heyet - A.g.e. C: 1, Sh: 123.
(433) Molla Hüsrev - A.g.e. C: 1, Sh: 125.
(434) Ýmam-ý Merginani - El Hidaye þerhû Bidayetü'l Mübtedi - C: 1, Sh: 82.
(435) Þeyh Nizamüddin ve bir heyet - A.g.e. C: 1, Sh: 121.
(436) Ýbn-i Abidin - Reddü'l Muhtar Ale'd Dürri'l Muhtar - Ýst: 1983 C: 3, Sh: 129.
(437) Abdürrahman El Cezeri - Kitabû'l Fýkh Ale'lmezahibi'l Erbaa - c: 1, Sh: 492.
(438) Ýbn-i Abidin - A.g.e. C: 1, Sh: 152.
(439) Þeyh Nizamüddin ve bir heyet - El Feteva-ý Hindiyye - Beyrut: 1400 C: 1, Sh: 125.