Emanetin tabii sonucu cihad By: sumeyye Date: 12 Aralýk 2011, 18:41:13
EMANET'ÝN TABÝÝ SONUCU:
CÝHAD
711 KUR'AN-I KERÝM'DE: "Biz emâneti göklere, yere ve daðlara arz (ve teklif) ettik de; onlar bunu yüklenmekten çekindiler, bundan endiþeye tüþtüler. Ýnsan(a gelince, o tuttu) bunu sýrtýna yüklendi. Çünkü o zülûmkâr, çok cahildir"(1) hükmü beyan buyrulmuþtur. Müfessirler bu ayet-i kerime'de geçen "Emânet'in"; Allahû Teâla (cc)'nýn tekliflerinin tamamýna verilen bir isim olduðu hususunda ittifak etmiþlerdir.(2) Hz. Abbas (ra)'dan gelen rivayette de; "Emanet, Allahû Teâla (cc)'ya taattýr, kulluktur. Hz. Adem (as) Allahû Teâla (cc)'ya emanet'in ne olduðunu sormuþ, Allahû Teâla (cc) "Ýyilik edersen mükâfat, kötülük edersen ceza görürsün" buyurmuþtur. Hz. Âdem (as) kendi rýzasý ile emâneti yüklenmiþtir.(3) Usûl-i Fýkýh'ta "Emânet"; Allahû Teâla (cc)'nýn gerek kendi hukuku, gerekse yarattýklarýnýn hukuku ile ilgili olarak insana yüklediði vazifelerin tamamýna verilen bir isimdir.(4) Malûm olduðu üzere "Cihad"; Allahû Teâla (cc)'nýn farz kýlmýþ olduðu bir ibadettir.(5) Cihad; hem mal, hem nefis, hem de diðer vasýtalarla edâ edilebilen ve ayný zamanda hiçbir "Mekruh" vakti olmayan bir ibadettir. Hatta öyle ki; bir gayr-i müslim, namazýný edâ etmekte olan bir mü'mine hitaben: "-Bana kelime-i þehadet'i öðretir misiniz?" teklifinde bulunsa, o mü'min'in, bu teklif sebebiyle namazýný bozup, tebliði yapmasý caizdir.(6) Ayný namazý, tebliðden sonra edâ eder.
712 Cihad; arapça bir kelimedir. Lugatta "güç ve gayret sarfetmek, amelde mübalâða etmek ve zahmet" gibi manalara gelen "Cehd" kökünden türemiþtir. Ýslâmi Istýlâhta: "Allahû Teâla (cc)'nýn dini için; can, mal, dil ve diðer vasýtalarla eldengelen güç ve gayreti sarfetmeye cihad denir" tarifi esas alýnmýþtýr.(7) Resûl-i Ekrem (sav)'in "Müþriklerle; malýnýzla, canýnýzla ve dilinizle cihad ediniz"(8) buyurduðu bilinmektedir. Cahiliye döneminde arap kabileleri arasýnda yýllarca süren kanlý harb'ler cereyan ediyordu. Dolayýsýyla "Harb"mefhumuna yabancý deðildiler. Bu noktada "Cihad" ile "Harb" mefhumu arasýnda fark var mýdýr? sualine cevab arayalým. Hz. Cabir (ra)'den rivayet edilen bir hadis-i þerifte, bu iki mefhum arasýnda bazý farklarýn bulunduðu tasrih olunmuþtur.(9) Cihad kavramý, "Harb" mefhumundan daha geniþtir. Resûl-i Ekrem (sav)'in: "- Hakiki mücahid, nefs-i emmaresine karþý savaþ açan kimsedir." (Sünen-i Tirmizi-K.Cihad:2) buyurduðu malumdur. Dünyevi endiþelerini, heva ve hevesini bir kenara býrakan mükellefin; Allahû Teâla (cc)'nýn rýzasýný kazanmak niyetiyle küffarla savaþmasý bir ibadettir.
713 Mükellif'in; kendisini Allahû Teâla (cc)'ya kulluktan alýkoyan herþeyi terketmesine "Zühd" denilmiþtir. Sadece ve sadece Allahû Teâla (cc)'nýn rýzasý için; heva ve heveslerini bir kenara býrakan mükellefe de "Zâhid" denir. Abdullah Ýbn-i Mes'ûd (ra)'den rivayet edilen þu hadis-i þerif; Resûl-i Ekrem (sav)'in "Dünya hayatýný" nasýl deðerlendirdiðini kavramamýzý kolaylaþtýrmaktadýr. Abdullah Ýbn-i Mes'ûd (ra): "Resûl-i Ekrem (sav) bir hasýr üzerinde uyumuþlardý. Uykudan kalktý, fakat hasýr vücûdunda iz býrakmýþtý. Bunun üzerine: "-Ya Resûlallah!.. Size bir yatak tedarik etsek olmaz mý?" dediler. Resûlullah (sav) "Benim dünya ile ne iþim var. Ben dünyada bir aðaç altýnda gölgelenip de (sonra onu) býrakýp giden bir yolcu gibiyim" buyurdu.(10) Zühd ve takva sahibi her mü'minin; Resûl-i Ekrem (sav)'e uymasý esastýr. Þimdi "Cihad" gibi bir ibadeti terketmenin vehameti üzerinde duralým. Resûl-i Ekrem (sav): "Herhangi bir müslümün gaza yapmadan (Savaþmadan) ve onu gönlünden geçirmeden ölürse, nifak'ýn bir þubesi üzerine (Yani münafýk olarak) ölür"(11) hükmünü beyan etmektedir. Dolayýsýyla mü'minlerin; ister farz-ý kifaye, ister farz-ý ayn olsun; cihad'a niyyet etmeleri vâcibtir. "Büyük Cihad" yaptýðýný iddia ederek; gaza etmeyi gönlünden geçirmeyen kimse; þeytanýn vesvesesine kapýlmýþ ve nefs-i emmare'sine tabi olmuþtur. Hz. Adem (as)'le baþlayan tevhid mücadelesinde, Taðuti güçlerle savaþmanýn farz kýlýnmadýðý hiçbir dönem yoktur. Muteber kaynaklarda zikredildiðine göre Resûl-i Ekrem (sav); hicret'ten sonraki on yýllýk dönem içerisinde (Yani Medine Döneminde) yirmi defa; zýrhýný giyip ve kýlýcýný eline alýp "Cihad'a" çýkmýþtýr!.. Sahabe-i Kiram'ýn hayatý ise sürekli cihad'la geçmiþtir. "Nefis terbiyesi" iddiasýnda bulunan her mü'min; bunun mahiyetini iyi tefekkür etmelidir. (1) El Ahzab Sûresi: 72
(2) Mecmuatu't Tefasir - Ýst: 1401 Çaðrý yay. C: 5 Sh: 142-143. Ayrýca Ýmam Celâlüddin Es Suyuti - Dürri'l Mensur - Beyrut: ty C: 2, Sh: 113.
(3) Ýbn-i Kesir - Tefsirü'l-Kur'an'il Azim - Beyrut: 1969 D.Marife Neþri C: 3, Sh: 591.
(4) Molla Hüsrev - Mir'at El Usûl fi Þerhi'l-Mirkat el vüsûl - Ýst: 1307 C: 1, Sh: 591 vd.
(5) Ýmam-ý Serahsi - El Mebsut - Beyrut: ty. D.Marife Neþri C: 10, Sh: 3.
(6) Þeyh Nizamüddin ve bir heyet - El Feteva-ý Hindiyye - Beyrut: 1400 C: 1, Sh: 109.
(7) Ýmam-ý Kasani -El Bedâiû's Senai fi Tertibi'þ-Þerâi - Beyrut: 1974 (2.Bsm) C:7, Sh:97.
(8) Abdi'l Latifi'z Zebidi - Sahih-i Buhari Muhtasarý, Tecrid-i Sarih Tercemesi ve Þerhi , Ank: 1978 C: 2, Sh: 397.
(9) Ýbn-i Abidin - Reddü'l Muhtar Ale'd Dürri'l Muhtar - Ýst: 1982, C: 1, Sh: 68.
(10) Sünen-i Tirmizi-Ýst: 1401, Çaðr Yay. K.Zühd bab:44, C:4, Sh:588-589, Hd.No: 2377. Ayrýca Muhyiddîn-i Nevevi-Riyazü's Salihin-Ank:1970, C:1, Sh:515, Hd.No: 488.
(11) Sahih-i Müslim - Ýst: 1401, Çaðrý Yay. K. Ýmare: 47, C: 2, Sh: 1517, Had. No: 158. Ayrýca Sünen-i Ýbn-i Mace - K. Cihad: 5, C: 2, Sh: 374, Sünen-i Darimi - K. Cihad: 26, Ahmed b. Hanbel - Müsned - C: 2, Sh: 923. Sünen-i Nesai - K. Cihad: 2,