Mina'ya GiderkenTelbiye Ve Tekbir Getirmek By: saniyenur Date: 04 Aralýk 2011, 22:21:13
46- Arefe Günü Arafat'tan Mina'ya Giderken Telbiye Ve Tekbir Getirilmesi
1173- Abdullah Ýbn Ömer (r.a)'tan rivayet edilmiþtir:
“Biz, Resulullah (s.a.v.)'le birlikte sabahleyin Mina'dan Arafat'a hareket ettik. Bazýmýz telbiye getiriyor, bazýmýz da tekbir getiriyordu.” [365]
1174- Muhammed b. Ebi Bekr es-Sekafî'den rivayet edilmiþtir:
“Muhammed b. Ebi Bekr ile Enes b. Mâlik, birlikte Mina'dan Arafat'a doðru giderken, Muhammed b. Ebi Bekr, Enes'e:
“Bugünde Resulullalý (s.a.v.)ie birlikte bulunduðunuz zamanlarda ne yapardýnýz?” diye sordu. Enes b. Mâlik:
“Telbiye getirenler telbiye getirir, ona bir þey denilmez. Tekbir getirenler de tekbir getirir, ona bir þey denilmez” diye cevap verdi. [366]
Yani hacýlarýn bîr kýsmý tehlil getirirken diðer bir kýsmý da tekbir getirmiþtir. Sahabiler bu hususta Resulullah (s.a.v.)'e uymuþlardýr.
Telbiye: “Lebbeyk” duasýný okumaktýr.
Telbiye, hacýlarýn ihrama girmesiyle baþlar ve ihramdan çýkma zamanýna kadar sýkça söylenilen bir zikirdir. Özellikle de Arafat'a çýkarken hacýlar sýkça telbiye getirirler.
Tekbir: “Allahu Ekber Allahu Ekber, Lâ ilahe illallah vallâhu Ekber, Allahu Ekber ve lillâhi't-Hamd” demektir.[365] Ebu Dâvud, Menasik 27, 1816; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 2/22; Ýbn Huzeyme, Sahih, 2805.
[366] Buhârî, Ýydeyn 12, Hac 86; Nesâî, Menasik 192; Ýbn Mâce, Menasik 53, 3008; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 3/110.