Naat By: ehlidunya Date: 04 Aralýk 2011, 01:23:41
Naat, þiirin varabileceði en yüksek zirvedir
Naatlarla þiir defterini kapatabileceðini söyleyen Ali Günvar 8 yýldýr bir mevlid üzerinde çalýþýyor...
Neziha Çakýroðlu'nun röportajý
Þiirin zirvesi olarak gördüðü Naatlarla þiir defterini kapatabileceðini söyleyen Ali Günvar 8 yýldýr bir mevlid üzerinde çalýþýyor. Günvar, standart dindarlýk ve Peygamber anlayýþýyla hesaplaþtýðýný söylüyor.
Þair Ali Günvar, sekiz yýldýr yazdýðý beþ naatý yediye tamamlayýp bir mevlid oluþturmayý amaçlýyor. Naatlarý, bugüne kadar yazýlmýþ olanlardan farklý bir biçimde ele aldýðýný belirten Günvar, “Naatlar yoluyla, standart dindarlýk ve standart Peygamber anlayýþý ile hesaplaþtým. Hele, þu son dönemde ulemayý rüsumda yaygýn olan, Peygamberi bir posta müvezzii gibi görme eðilimine karþý ciddi bir hesaplaþma oldu” diyor. Ali Günvar’la naatý, þiiri ve þairliðinin bundan sonraki seyrini konuþtuk.
-Neden naat yazmaya baþladýnýz?
Naatlar Peygamber’e övgüdür. Ben Peygamber’i övmenin haddimize düþmediðini, düþünüyorum. Ne yazarsak yazalým O’nun hakikatini anlatamayýz. Dolayýsýyla, naatý bugüne kadar yazýlmýþ biçiminden farklý ele almak istedim. Efendimiz’de bana açýlan hakikatlerden ne varsa, ne algýlayabildiysem onu yazayým dedim. Bir de þöyle bir anlayýþ var. ‘Bu Peygamber iþini bitirelim abi, rahat olalým’ gibi bir tavýr var. Yazarlar açýsýndan da, ulema açýsýndan da böyle. Sürekli bir þeyleri sonlama ihtiyacý var. Oysa Peygamber sonlanacak bir þey deðildir. Allah peygamberliði yani nübüvvet hususiyetini devamlý kullanýr. Nitekim Muhiddin Arabi de nübüvvetin hatemi olmasýný, nübüvvetin son bulmasý deðil, ondan sonra görünecek olan nübüvvetlerin týpký güneþin yýldýzlarý gökyüzünde saklamasý gibi, olduðunu düþünür. Güneþ varken gökyüzünde yýldýz göremeyiz ama yýldýzlar orada durmaktadýr.
-Peygamber varisleri mi o yýldýzlar?
Evet. Ulemayý rüsumun çok ciddi derdidir o. Verasetül enbiya meselesinde ulemayý rüsum, evliyayý devre dýþý býrakýp, kendilerinin Peygamber varisi olduðunu iddia ederler ve bu Peygamber varisliði meselesini çok fazla ileri getirirler. Peygamber’de olan bir sürü hususiyet kendilerinde olmadýðý halde, sýrf Kur’aný yüzeysel bir okumayla -orada yapacaklarý bilimsel tartýþmalarla- bir yere varacaklarýný zannederler. Bu Kur’aný bir anlamda sekülerleþtirme çabasýdýr ki, doðru olmadýðýný düþünüyorum. Ben Naat’larla bir anlamda standart dindarlýk ve Peygamber algýsýyla hesaplaþýyorum.
-Naatlar serisi þiirinizi nasýl etkiledi? Þiirinizin yönünü deðiþtirdi mi?
Örtülü olarak þiirimde bu hep vardý. Aslýnda benim þiirim demiyorum. Çünkü benim þiirim dediðim anda sahiplenme oluyor ki; hiç kimsenin þiiri yoktur. Bir þiir vardýr, siz ondan ne kadar nasiplenirseniz... Necip Fazýl, Nazým Hikmet þiiri ifadesi de bana komik geliyor. Þiir bir bütündür ve insan þuurunun bir iþlevidir þiir ve þiirsellik.
-Özgün deðil midir?
Özgünlük dilin kullanýlma biçimindedir. Yani, kiþinin o þiirsel olaný dile aktarýþýndadýr özgünlük. Hem þiir sadece þiirde deðildir. Bir romanda, bir resimde , müzikte þiirsellik yoksa sanat olma hüviyetini kaybeder. Þiir bütün sanatýn içindedir.
-Ýki Naat daha yazacaðým ve artýk bitireceðim dediniz?
Evet, yediye tamlayacaðým. Mevlid malum; Münacat, Naat, Viladet, Risalet, Rýhlet ve dua bölümlerinde oluþur. Ben bu bölümleri kaldýrdým, tümüyle naatlardan oluþacak. Ben Hz. Muhammed’i çok önemsiyorum. Ve Allah’ý, Hz.Muhammed’in bize anlattýðý gibi anlamak istiyorum. Çünkü biz, Hz. Muhammed’in anlattýðý Allah kavramýný imanýmýzýn hedefi olarak kabul ettik.
-Hayatýný okumakla Peygaberi anlamak mümkün olur mu sizce?
Diyelim ki ben ilahiyat fakültesinden mezun olmadým. Ama bu konuda ilahiyatçý olmanýn da gereðini duymuyorum. Ýlahiyat fakülteleri önceden belirlenmiþ kurallar üzerine kelamullahý veya sevgili Efendimiz’in hayatýný bize anlatmaya çalýþýrlar ve sürekli eksik kalýrlar. Bu bakýmdan tasavvufa daha yakýným. Tassavvuf yolunun, ulemayý rusüm yolundan daha anlamlý olduðunu düþünüyorum. Velayetin çok önemli olduðunu, velayet noktasý olmadan Kur’anýn da hadislerin de açýlmasýnýn mümkün olmadýðýný düþünüyorum. Müslümanlýðýn esasý Lailahe Ýllalah deðil, Lailahe illallah Muhammeden Rasulullah’týr. Ýslam dininin direði Hz. Muhammedin, onu vaaz etmesidir. Ve Hz. Muhammed’in kabul ve tasdik edilmesidir. Ve ondan sonra dahi Hz. Muhammed sýrrýný giymiþ olan evliyanýn tasdik edilmesidir. Bu naatlar zaten bu anlamdadýr. O yüzden yazýlýyor ve adeta yazdýrýlýyor bana.
-Sezai Karakoç’un “Peygamber nasýl insanýn ufkuysa naat da þiirin ufkudur” diye bir sözü var.
Naat, þiirin varabileceði en yüksek noktadýr, zirvedir. Onun için mevlit eðer biterse belki þairlik hayatým da biter, en azýndan baþka türde bir þiir yazabilme olanaðým yok olur diye düþünüyorum.
GÜNVAR’IN NAATINDAN BÝR BÖLÜM
üçüncü na’t
1. gülþen-i râz
merhabâ
ve doðdun
ve keþfoldu zatýnda semâ
ve sýfatýnda fuad
ve ef’âlinde süveyda
ve ardýnsýra
açýldý perdeleri
arzýndaki alemlerin
merhabâ
ey âli sultân merhabâ
merhabâ
ey kân-ý irfan merhabâ
merhabâ
ve doðdun
ve iþitildi ilk taayyündeki
lâ ilâhe
ve bilindi kelâmýnda
illâllah
ve uzun soluklarla üflenip
âdem sýrrýna rûh
birleþti nutfende
sâcid ü mescûd
muhammedün
resûlullah
merhabâ
ey sýrr-ý fürkân merhabâ
merhabâ
ey derde dermân merhabâ
cân ola fedâyý
iyd-i cânân
bîsûd ola mý
ümîd-i cânân
yârin bize bir selâmý yok mu
Ali Günvar
1953 yýlýnda Ýzmir’de doðdu. ÝTÜ Mimarlýk Fakültesini bitirdi. 1986’da arkadaþlarý ile birlikte kurduðu Þiir Atý Yayýncýlýk’ta Þiir Atý kitaplarýný yayýnladý. Þiir ve yazýlarý Birikim, Yazko Edebiyat, Yazko Felsefe, Yazko Çeviri, Gösteri, Oluþum, Üç Çiçek, Poetika, Þiir Atý, Yedi Ýklim, Kitap Zamaný ve Est et Non gibi dergilerde yayýmlandý. Çarpýk Hüzünler Kantatý, Anthropomorpus, Eyzan ve Nisyan/Rapsodi þairin þiir kitaplarý. Þiir üzerine yazýlarýný ise “Doðru Yazýlar” adlý kitapta topladý.
Star
radyobeyan