Hukuk-u ibad ve hukukullah By: ehlidunya Date: 01 Aralýk 2011, 17:47:25
Hukuk-u ibad ve hukukullah
Hukukullah tabir olunan menafi-i umumiyeyi bostan-ý medeniyette Mebus-i Ýlâhînin aynülhayat þeriatýyla iska ediniz; tâ ki medeniyetimiz bu hayat ile gençliðini ebedîleþtirsin ve adalet-i Ýlâhiye de hakkýyla tezahür etsin.
Ý’lem eyyühe’l-aziz!
Ýmana ait bilgilerden sonra en lâzým ve en mühim a’mâl-i salihadýr. Sâlih amel ise, maddî ve mânevî hukuk-u ibâda tecavüz etmemekle, hukukullahý da bihakkýn ifa etmekten ibarettir. Ecnebîlerden alýnan maddî bilgiler, san’at ve terakkiyata âit ise, lâzýmdýr. Sefahete dair ise muzýrdýr.
Mesnevî-i Nuriye, s. 98
Ey Mebusan-ý Ahali!
Hukukullah tabir olunan menafi-i umumiyeyi bostan-ý medeniyette Mebus-i Ýlâhînin aynülhayat þeriatýyla iska ediniz; tâ ki medeniyetimiz bu hayat ile gençliðini ebedîleþtirsin ve adalet-i Ýlâhiye de hakkýyla tezahür etsin. Zira, adalet-i Ýlâhiye arþ-ý Þeriatta tecellî ediyor. Oradan nazil olan ahkâmý düsturu’l-amel yapýnýz; tâ ki hukukullahta izinsiz tasarruf lâzým gelmesin. Sahib-i hakkýn izni olmasa tasarruf caiz olmaz. Ýnsanlar hür oldular, lâkin yine ibadullahtýrlar.
Ýstibdat denilen dev-i derendenin pençe-i gaddarýnda haným-ý hatime-i edyan sükût ile ibka edilmiþti. Þimdi elbette, taht-ý medeniyette oturan ve efkâr-ý umumî denilen Süleyman-ý meþrûtiyetin engüþt-i mübareðine, her hasiyet-i teshire malik nigîn-i Þeriat-ý Garra lâyýk görülecek. Evet bunu lâyýk görünüz, fiilen de tebrik ve inkýyat ediniz. Býrakmayýnýz, meþrûtiyetin yed-i âdilânesine yakýþan o seyfullah-ý beyzaya istibdadýn pis pençesi iliþsin ve aðrazýna vesile ederek o mübareði lekedar etmesin.
Milyonlarca dâhîlerin nusus-i kàtýadan istihracýyla Þecere-i Tuba gibi teþaub etmiþ ve siyaseten ve maslahaten hangisinin hangi meselesine temessük caiz bulunmuþ “Yaþ ve kuru ne varsa apaçýk bir kitapta yazýlmýþtýr” (En’am Sûresi: 59) sýrrýný tefsir eylemiþ olan mezahib-i erbaadan o define-i bîpayan ve bîintiha, o cevahirle memlûdur ya, o Þeriat-ý Garradan ahkâm-ý âdile ve hakaik-ý ulviyeyi düstur olmak üzere tanzim için hamele-i þeriatýn efkâr-ý umumiyesine müracaat ediniz; tâ ki, meþrûtiyetteki hakaiký ve Kanun-i Esasî’deki ahkâmý, daha mükemmel daha vazýh, Þeriat-ý Garra’dan istihraç ve tanzim etsinler; nasýl ki az himmetle Mecelle-i Ahkâm’ý tanzim ettiler. Zira hablülmetîn-i hayatýmýz olan ittihad-ý umumî bununla tahakkuk edecek ve kuvvet bulacaktýr.
Eski Said Dönemi Eserleri, Makalât, s. 29
Acaba dine ve dünyaya zarar olan ihmal ve feraizin terkine ne bahane bulunabilir? Hamiyet nasýl müsaade eder? Bahusus, bu mücahidin kumandanlar ve büyük meclis taklit edilir. Kusurlarýný millet ya taklit veya tenkit edecek ikisi de zarardýr. Demek, onlarda hukûkullah, hukûk-u ibadý da tazammun ediyor. Sýrr-ý tevatür ve icmaý tazammun eden ve hadsiz ihbaratý ve delaili dinlemeyen ve safsata-i nefis ve vesvese-i þeytandan gelen bir vehmi kabul eden adamlarla hakikî ve ciddî iþ görülmez. Þu inkýlâb-ý azimin temel taþlarý saðlam gerek.
Tarihçe-i Hayat, Birinci Meslis’e okunan
On Maddelik Beyannâme’den, s. 127
Ýslâmiyetin ikinci bir kanun-u esasîsi: Þu hadîs-i þeriftir: “Milletin efendisi, onlara hizmet edendir.” hakikatiyle, memuriyet bir hizmetkârlýktýr; bir hâkimiyet ve benlik için tahakküm âleti deðil... Bu zamanda terbiye-i Ýslâmiyenin noksaniyetiyle ve ubudiyetin zafiyetiyle benlik, enaniyet kuvvet bulmuþ. Memuriyeti hizmetkârlýktan çýkarýp bir hâkimiyet ve müstebidâne bir mertebe tarzýna getirdiðinden, abdestsiz, kýblesiz namaz kýlmak gibi, adalet, adalet olmaz, esasiyle de bozulur. Ve hukuk-u ibad da zîr ü zeber olur. Hukuk-u ibad, hukukullah hükmüne geçmiyor ki hak olabilsin. Belki nefsanî haksýzlýklara vesile olur.
Emirdað Lâhikasý, s. 394
radyobeyan