Dini Hikayeler
Pages: 1
Besmele By: hafizvuslat Date: 18 Temmuz 2009, 09:14:22
Biþrî Hâfî yol kesici bir kimse olup yanýnda bir takým güzel sesli hafýzlarý gezdirirmiþ. Gittiði þehirlerde o hafýzlara Kur'an-ý Kerim okutur ve bütün insanlarý bir yere toplarmýþ. Ýnsanlar Kur'an dinlemek için toplandýðý ve herkesin aþk ve þevkle dinlemeye baþladýðý sýrada, kendisi kalkýp þehirden dýþarýya çýkar ve tenhada yakaladýðý kimseleri soyarmýþ. Bir gün yol üzerinde ve toz toprak içinde bir kâðýt bulur. Bakar ki kaðýtta «Besmele-i Þerif» yazýlýdýr. Hemen alýr, tozlarýný temizler ve bir miktar da güzel kokular sürerek yüksekçe bir duvarýn üzerine koyar.
O diyarda zühd ve takvasý ile meþhur olan bir zat, o gece rüyasýnda üç defa Hak Celle ve Âlâ Hazretlerini görür ve Hak Teâlâ Hazretleri O'na hitaben:
- Ey kulum! Biþri Hâfî'ye git. O bizim ismimizi tazîmen kaldýrdý, biz de O'nun ismini kaldýrdýk. O bizim ismimizi aziz etti, biz de O'nun ismini aziz ettik. O bizim ismimizi güzelleþtirdi, biz de O'nun ismini güzel kýldýk, böylece kendisine söyle, haberi olsun, buyurulur.
O zâhid de hemen Biþri Hâfî'nin evine giderek kapýyý çalar. Kapýyý bir cariye açar ve ne istediðini sorar. O da cariyeye þöyle sual eder:
- Bu evin sahibi, köle midir, âzadlý mýdýr?
- Âzadlýdýr.
- Âzadlý böyle mi olur?
Sonra cariye içeriye gider ve olanlarý haber verir. Biþri Hâfî de hemen yalýn ayak ve baþý açýk olarak kapýya gelir ve:
- Ya Þeyh! Cariye hata etmiþ. Bu evin sahibi, bütün insanlarýn en âsi ve günahkâr olanýdýr, der.
Bunun üzerine zâhid, rüyasýný anlatýr. O anda Biþri Hâfî'nin kalbine hidayet ve inayet yetiþerek, þevk ve muhabbet dolar. Tam bir ihlas ile tevbe eder ve derhal mürþid aramaya çýkar. Çýkarken cariyesi:
- Ey efendi, biraz dur da baþlýðýný getireyim.
- Hayýr duramam. Zira Cenabý Hak, beni böylece davet etmiþ, der ve öylece yola düþer. Ve nihayet bir mürþid-i kâmile baðlanarak, evliyanýn büyükleri arasýna katýlýr.
Tebsýra-i Evliya isimli kitabta pek çok kerametleri anlatýlmýþtýr. Onlardan birisi de þudur:
Seyahati zamanýnda bir gemide giderken, gemi içinde büyük hâcegân ve tüccarlardan çok kimse olup, birisinin kýymetli bir mücevheri kaybolur. Ýçlerinde Biþri Hâfî'den baþka eski elbiseli kimse olmadýðýndan, O'nun aldýðýný ümid ederler. Ve sana daha güzel elbiseler vereceðiz diye soyup aramaya baþladýklarý zaman, Biþri Hâfî Hazretleri geminin kenarýna gelerek: «Ey balýklar bir cevher getirin.» diye çaðýrýr. Hemen bir çok balýk aðýzlarýnda cevherler olmak üzere geminin yanýna gelirler.
Daha sonra hâcelere hitaben:
- Kaybolan cevheriniz kadar bunlardan alýn, der. Onlar da bu hali görür ve cevherleri alarak, kendisinden özür dilerler.
Birisi de þudur:
Biþri Hâfî'nin dünyadan irtihaline kadar, ayaklarýna pislik bulaþmasýn diye, Baðdad'da hiç bir hayvan sokaklara bevl etmemiþtir. Bir gün bir sipahinin atý bevl ettiði zaman, halk feryad ederek «Biþri Hâfî ya þehirden gitmiþtir veya vefat etmiþtir.» dediler. Evlerine gidip baktýklarý zaman, hakikaten o irtihal etmiþti.


radyobeyan