Sahih-i Müslim Muhtasarý
Pages: 1
Memurlara Hediye Vermenin Haram Olmasi By: saniyenur Date: 17 Kasým 2011, 22:09:53
7- Memurlara Hediye Vermenin Haram Olmasi


1675- Ebu Humeyd es-Sâidî (r.a)'tan rivayet edilmiþtir:

“Resulullah (s.a.v.), Esd kabilesinden Ýbnül-Lutbiyye adýnda bir adamý memur yapmýþtý. Amr ile Abdullah Ýbn Ebu Ömer:

“Sadaka üzerine memur etti” dediler. Bu kimse, vazifesini yapýp Medine'ye geldiði zaman:

“Þu sizin zekat malýnýz ve bu da benim, bana hediye verilmiþtir” dedi. Bunun üzerine Resulullah (s.a.v) minberin üzerinde ayaða kalkýp Allah'a hamd etti ve O'na övgüde buiundu. Sonra da:

“Benim gönderdiðim bir memura ne oluyor ki: Bu sizin zekat malýnýz ve bu da bana hediye verildi' diyor! Babasýnýn yada anasýnýn evinde otursay­dý ona hediye verilir miydi, yoksa verilmez miydi baksaydý ya! Muhammed'in nefsi elinde olan Allah'a yemin ederim ki, sizden biriniz hýyanet edip zekat malýndan hakkýnda baþka bir þeyi ele geçirirse kýyamet gününde onu boy­nunda taþýyarak getirecektir. Çaldýðý hayvan deve ise boynunda inleye Ýnleye, stðýr ise baðýra baðýra, koyun ise þiddetli bir þekilde feryat ederek Arasat meydanýna gelir” buyurdu.

Daha sonra Resulullah (s.a.v.), ellerini koltuk altý beyazlýðý görünene kadar kal­dýrdý. Sonra da iki defa:

“Allahým! Emirlerini teblið ettim mi?” buyurdu. [1049]

Açýklama:

Hadiste bir memurun görevinin verdiði imkandan yararlanarak, halktan hediye almasý­nýn haram olduðu ifâde edilmektedir. Çünkü bu hediye meþru bîr yoldan gelmemiþtir. Onu veren kimse ya memurun yetkisinden korkarak, ya da ondan bir menfaat bekleyerek, en azýndan bir müsamaha bekleyerek verir ki, bu memurun görevini kötüye kullanmasýndan baþka bir þey deðildir. Bir memurun görevini kötüye kullanmasýnýn ihanet ve haram oldu­ðunda þüphe yoktur.

Hadiste verilen hediyenin haram kýlýnmasýnýn sebebinin, memuriyet olduðu bildirilmek­tedir. Yani memura verilen hediye haramdýr, Memur olmayan bir kimsenin hediye kabul etmesinde ise bir sakýnca yoktur.

Devlet baþkaný olarak Hz. Peygamber'in hediye kabul etmesinin caiz oîuþu, sadece ona mahsus özel bir durumdur. Onun aldýðý hediye onun malý olur. Fakat baþka bir devlet ada­mýnýn aldýðý hediye fey olur.

Bu açýklamadan anlaþýlýyor ki, Yüce Allah, Hz. Peygamber'e varis olmayý, sadaka alma­yý yasaklamasýna karþýlýk hediye almayý mubah kýlmýþtýr. Çünkü hediye almak, sadaka alma­ya benzemez.

1676- Adiyy b. Amîre el-Kindî (r.a)'tan rivayet edilmiþtir:

“Resulullah (s.a.v.);

“Sizden herhangi bir kimseyi biz memur tayin eder de bir iðneyi yada fazlasýný gizlediyse bu meblað, kýyamet günü onun getireceði toplum malýna bir hýyanetlik olmuþtur!” buyurdu.

Bunun üzerine þekli halen gözümün önünde olan Ensar'dan siyah derili bir kim­se ayaða kalkýp Resulullah (s.a.v.)'in yanýna gitti. Ona:

“Ey Allah'ýn resulü! Zekat memurluðu görevini benden geri al!” dedi. Re­sulullah (s.a.v.):

“Bu görevi býrakman için sana ne oldu?” diye sordu. Adam:

“Seni þöyle þöyle derken iþittim!” dedi. Resulullah (s.a.v.):

“Ben bu sözü þimdi söylüyorum: Sizden her kimi bir zekat görevi iþine memur tayin edersek görevi sýrasýnda halktan almýþ olduðu mallarýn) azýný da çoðunu da bize getirsin. Bu iþinden dolayý kendisine verileni alsýn. Alýnmasý yasaklanan þeyi de almasýn!” buyurdu. [1050]

Açýklama:

Bu hadis; memurlarýn, görevleri esnasýnda halktan aldýklarý mallan, hangi isim altýnda alýrlarsa alsýnlar devlet hazinesine teslim etmeleri gerektiðini, teslim etmedikleri takdirde ahiret gününde bu malýn bir bukaðý þekline gelerek o memurun boynuna geçeceði ifade edil­mektedir. Çünkü memur ya da hâkimin aldýðý bu mal, rüþvetten baþka bir þey deðildir.

Bu bakýmdan memurun, akrabalarýnýn ve eskiden beri hediyeleþtiði kimselerin dýþýndakilerden hediye almasý haramdýr. Sýlai rahim sayýldýðý için akrabalarýndan; eski dostluðun devam etmesi için de eskiden beri hediyeleþe-geldiði kimselerden hediye almasý caiz görül­müþtür. Bunlann dýþýndaki kimselerden ise asla hediye kabul edemez.


[1049] Buhârî, Cuma 29, Zekat 67, Eymân 3, Hayl 15, Ahkam 24, 41; Ebu Dâvud, Haraç 10-11, 2946; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 5/423.

[1050] Ebu Dâvud, Akdiye 5, 3581; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 4/192; Ýbn Huzeyme, Sahih, 2338.



radyobeyan