Dini Hikayeler
Pages: 1
Sana Ne Nasihat Edeyim By: hafizvuslat Date: 17 Temmuz 2009, 06:11:30
Bir gün Emîr Süleyman Pervane, Mevlâna‘dan kendisine nasihat etmesi için ricada bulunmuþtu. Mevlâna, bir zaman düþündükten sonra:

— Emîr Pervane, Kuran‘ý ezberlediðini duyuyorum, doðru mu? Pervane:

— Evet.

— Ayrýca, Þeyh Sadreddin‘den hadis ilmi okuduðunu da duydum.

— Evet. doðrudur.. Bunun üzerine Mevlâna þöyle buyurmuþtu:

— Madem ki, Allah ve onun Peygamberinin sözlerini okuyorsun, o sözlerden nasihat alamýyorsan. hiçbir âyet ve hâdis‘in emrine uyamýyorsan, benim nasihatimi nasýl dinler ve ona uyarsýn? Pervane, bu sözler üzerine aðlayarak dýþarý çýkmýþtý.

Mevlâna, Emîr Muineddin Süleyman Pervaneyi hem çok seviyor, hem de onu tam bir ihlâsla “insan-ý kâmil“ yapabilmek için potasýnda piþiriyordu.

Emîr Pervanenin Mevlâna‘ya olan yakýnlýðýný O‘nun sözünden dýþarý çýkmayýsýn! bilen halk. türlü ihtiyaçlarý için Mevlâna‘ya baþvuruyor. Emîr‘den yardým ve þefaat etmesi için rica ediyorlardý. Mevlâna, yazdýðý mektuplarda halkýn dileklerini Süleyman Pervaneye ulaþtýrýyor, O da gelen mektuplarý okuyup öptükten sonra, baþýna koyuyor, gereðini yerine getiriyordu. Mevlâna‘nýn devrin ünlü kiþilerine yazdýðý, 147 mektubu içine alan “Mektubat-ý Mevlâna“ adlý eserinde, bunun çeþitli örneklerini görmekteyiz. Bir keresinde Konyalý bir çiftçinin, saraydan kendisine yardým için verilen tohumluk buðdayýnýn arttýrýlmasý talebiyle Emîr Pervaneye nasihat dolu uzun bir mektup yazmýþ ve mektubunu þöyle tamamlamýþtý:

“..Duamýzý, senamýzý getiren bu zat, kapýnýza kulluk için gelmede, bu mektubu getirmeyi de. bahanesiz, sebebsiz olarak da kaynayýp coþan lûtfunuza. ihsanýnýza bir vesile kýlmadadýr. Alemde burun ihtiyaç sahipleri, bir umuda kapýlarak kerem Kâbesine yüz tutuyorlar; o eþikten de ancak esenlikle ganimetler elde ederek, sevine sevine, þükrede þükrede dönüyorlar Kutlu hatýrýnýza apaçýktýr ki, dünya devleti, dünya malý, ekin ekmek, tohum saçmak içindir. Bu ömür ve devlet tohumunu ekmek için vermiþlerdi!, saklamak için deðil, ekmek için verilen tohumu az verirler. O azýcýk tohum da tanýklýk eder ki. bana bunu ekmek için vermiþlerdir, ambara koyup saklamak için deðil Umarýz ki. bu gelen kiþi de, kapýnýzdan þükrederek döner. Sizin kabul ediþinizi, yardýmda bulunuþunuzu, akrânýna karþý övünme, nazlanma silâhý olarak kullanýr. O kerem gölgesinin kapýsýndan nasýl döndün diye sorduklarý zaman, o yardýmýnýz, onun dili haline gelir. Ebedi olarak ihsan ýssý olun, baðýþlarda bulunun. Allah‘tan öyle dilerim..“


radyobeyan