Týp Dünyasý
Pages: 1
Midenizde ikinci bir beyin var By: hafiza aise Date: 14 Kasým 2011, 21:34:34
Midenizde ikinci bir beyin var!

Midenizde ikinci bir beyniniz var dersek ne dersiniz?

Peki ya bu ikinci beyin modunuzu, geçirdiðiniz tüm hastalýklarý, hatta verdiðiniz kararlarý etkiliyor desek? Yoksa siz bunlarýn beyninizde gerçekleþtiðini mi düþünüyordunuz?

Bu haberi yapmamýza neden olan kiþi, ABD'deki Columbia Üniversitesi'nden Hücre Bilimi Profesörü Michael Gershon'un Psychology Today Dergisi'nin Aralýk 2011 sayýsýna yaptýðý açýklamalar... Orada da aynen söylendiði gibi kendisi bir çeþit mide ve baðýrsak gurusu. Midemizin beyin gibi çalýþtýðýný, kesinlikle ondan emir almadýðýný savunuyor. Aldýðýmýz hayati kararlarý bile etkiliyormuþ yediklerimiz. Bir buçuk Ýskender kebap üstü milyon dolarlýk anlaþma yapmamalýyýz mesela.

Michael Gershon diyor ki, "Midedeki beyin kafamýzdakinden baðýmsýz çalýþan bir organ, yani ikinci beyin." Gershon'un midedeki beynin keþfiyle ilgili çýðýr açan 50 yýllýk bir çalýþmanýn devamý niteliðindeki araþtýrmasý, okuyaný hayrete düþürecek cinsten.

OTÝZM BAÐLANTISI
Dr. Gershon, 100 milyon nöronun dizildiði ESS'nin (Enterik Sinir Sistemi, yani baðýrsaklarýn yönetim merkezini oluþturan nöronlar) kendi kendine çalýþtýðýný gördü. Yemeði midedeki beyin hareket ettirip baðýrsaða gönderiyordu. Dahasý midenin beyne gönderdiði sinyaller mutluluk, stres, aný, hafýza, hatta karar verme mekanizmalarýný etkiliyordu. "Midede kabaca tamir edilen düþünce bozukluðu ileride meydana gelecek büyük depresyonlarý önlüyor" diyor Gershon. "Otizmle ilgili araþtýrmalarsa devam ediyor." Yani otizm bile midedeki düzensizliklerle baðlantýlý. Zira bazý araþtýrmacýlar ve hatta aileler glütensiz ve süt proteini taþýmayan besinlerin otizm semptomlarýný azalttýðýný söylüyor.

YAÐLI YE, MUTSUZ OL!
UCLA (University of California LA) "Sinir Bilimleri Direktörü" Emeran Mayer, daha da ileri gidip "Sinir sistemi midede baþlar. Baðýrsak solucanlarýnýn ilkel beynini oluþturan yapý ve bir memelinin beyni benzer sinir devrelerinden oluþur" diyor. Yani zaman içinde evrim geçirmiþ bu devreler, insandaki merkezi sinir sisteminin içine dahil olmuþ. Bu durumda midenin hayati bilgiler taþýmasý normal.
Beslenme uzmaný Giovanni Cizza'nýn saptamalarý da ilginç. "Yemek duygularý etkiler. Geleneksel bilgiler, çikolata, tatlý, peynir gibi yiyecekleri yeme isteðinin altýndaki nedenin psikolojik olduðunu söyler. Mesela annenin piþirdiði kek kokusu hafýzada yer eder." Cizza, gönüllüler üzerinde yapýlan bir araþtýrmadan da bahsediyor. "Baygýnken, yani ne yediðini bilmediði anda verilen aþýrý yaðlý gýdalarýn bile kiþinin stersli uyanmasýna neden olduðu görüldü" diyor. Aþýrý stresli fareler de doðrudan yaðlý ve enerji veren yemeklere yönelmiþ.

LAKTÝK ASÝT MUCÝZESÝ
Mide – beyin güzergâhýnda tek çalýþanlar, nöro hormonlar deðil. Tahmini 100 trilyon bakteri baðýrsakta yediklerimizi sindirmekten fazlasýný yapýyor. Bakteriler bizimle birlikte evrim geçiriyor, ortak yaþamaya devam ediyorlar. Bu faydalý mikroorganizmalar ayný zamanda yedek DNA gibi çalýþýyor. Kanadalý sinir uzmaný Jane Foster "Bu mide canlýlarý beslenme biçimimizle genetik kodlamamýz arasýndaki bir geçiþ yolu gibi. Genetik, kiþinin hangi gýdalara yatkýn olduðunu belirler. Bu canlýlar, o yatkýnlýðý bile deðiþtirebilirler" diyor. Foster'a göre mide bakterileriyle beynin iletiþimi doðuþta baþlýyor ve devam ediyor. Baðýrsak canlýlarýnýn doðru yönlendirilmesi, strese baðlý davranýþ bozukluðundan boþaltým sorununa kadar her þeye iyi gelebilir. Yani bu bakterilerle aranýzý iyi tutarsanýz, örneðin kabýzlýða kesin çözüm bulmuþ olursunuz. Yeditepe Ü. Gastroenteroloji Bölüm Baþkaný Prof. Dr. Cengiz Pata, "Obezite, ülser gibi birçok hastalýðýn tedavisinde buradan yeni tedavi yöntemleri geliþtirilecek" diyor. Ama kendi bakterilerinizin huyunu suyunu öðrenmek için uzman hekimlere baþvurmanýz gerekiyor.

Ýrlandalý farmakoloji uzmaný John Cryan da "lactobacillus" adlý karbonhidrattan laktik asit üreten bir bakteriyle çalýþýyor. Mesai arkadaþý öyle becerikli ki, yoðurt ve peynir de yapýyor. Cryan bu bakterinin farelerde anksiyeteyi azalttýðýný saptadý. 40 gönüllü hastaya yarý placebo yarý yararlý bakteri verildi. Öncesinde ve sonrasýnda beyin filmleri çekildi. Bakteri verilenlerdeki olumlu deðiþim açýkça ortadaydý.

"Ýþtah yemekle gelir. Bir þeyi yedikçe devamý için mideyi teþvik edersin" derler ya, gerçekten öyle. Düþünün, nasýl beslenirseniz ona alýþýp hep onu yemeye baþlýyorsunuz. Fransýz uzman Wim De Neys aslýnda bu yazýyý okuyan herkesin kafasýndaki bir tilkiyi uyandýrarak noktayý koyuyor: "Mideden yayýlan sinyallerin kararlarýnýza etkileri bilimsel olarak kanýtlanmaya baþladý. Ama mide isimden kaybediyor!" Ayný þeyi düþündünüz deðil mi? Kafa önemli; mide, bir organ iþte. Artýk atýþtýrýrken bir kez daha düþünün!

Aysel Bozyel (Diyet ve beslenme uzmaný)
'Doðulular daha sinirli çünkü...'
Aysel Bozyel olayýn tamamen sinir uçlarýnýn uyarýlmasýyla ilgili olduðunu söylüyor: "Yoðun acýlý ve yaðlý yemek mideye indiði anda beynin duygularý ölçen kýsmý harekete geçer. Bu da depresyona neden olur. Bu yüzden Doðu ve Güneydoðulular daha sinirli ve gergindir. Akdenizliler kesinlikle daha mülayim çünkü saðlýklý besleniyorlar." Bozyel'in bir saptamasý daha var: "Mesela Konyalýlar yavaþ hareket ederler çünkü çok fazla unlu gýda tüketiyorlar."

Prof. Dr. Cengiz Pata (Yeditepe Ü. Gastroenteroloji Bölüm Baþkaný)
'Yeni tedavi yöntemleri çýkacak'
Pata, çalýþmalarýn mide ve baðýrsaðýn beyinden daha karmaþýk sinir aksýna; ghrelin, putrisin, seratonin gibi onlarca lokal salýnýma sahip olduðunu söylüyor. "Depresyonun oluþumunda yeri olan Seratonin'in sadece yüzde 5'i beyinde salgýlanýyor. Kalaný mide ve baðýrsaklardan sentezleniyor" diyor.



radyobeyan