Sihir By: saniyenur Date: 10 Kasým 2011, 20:10:22
17- Sihir
2012- Hz. Âiþe (r.anhâ)'dan rivayet edilmiþtir:
“Zurayk oðullarý Yahudilerinden Lebid b. A'sam adýnda bir yahudi, Resulullah (s.a.v.)'e sihir yaptý. Bundan dolayý Resulullah (s.a.v.), bazý iþleri yapmadýðý halde o iþ kendisine yapýyorum gibi geliyordu. Nihayet bir gün yada bir gece Resulullah (s.a.v.) dua etti. Sonra tekrar dua etti, sonra tekrar dua etti”. Sonra bana:
“Ey Âiþe! Kendisinden fetva istediðim þey hakkýnda Allah bana o þey hakkýnda fetva verdi. Bana iki kiþi/Cebrail ile Mikail geldi. Biri baþýmýn ucuna ve diðeri de ayak ucuma oturdu. Baþucumda olan, ayak ucumda olana yada ayak ucumda olan, baþ ucumda olana:
“Bu kimsenin rahatsýzlýðý nedir?” diye sordu. O da;
“Büyülenmiþtir” dedi. Öteki:
“Onu kim büyüledi?” dedi. Diðeri:
“Lebid b. A'sam” diye cevâp verdi. Öteki:
“Bu büyü, hangi þeyle yapýlmýþtýr?” dedi. Diðeri:
“Bir tarak, saç döküntüsü ve erkek hurma tomurcuðu ile yapýlmýþtýr” diye cevap verdi. Öteki:
“Bu büyü, nerededir?” diye sordu. Diðeri:
“Zû Ervan kuyusunda” dîye cevâp verdi.
Âiþe demiþ ki:
“Daha sonra Resulullah (s.a.v.) sahabilerinden bazý kimselerle birlikte oraya gitti. Sonra bana:
“Ey Âiþe! Vallahi, kuyunun suyu kýna ýslatýlmýþ su gibi kýrmýzýmtýrak, hurmasý da þeytanlarýn baþlarý gibi idi” buyurdu. Ben:
“Ey Allah'ýn resulü! O büyüyü (çýkarýp) yakmadýn mý!” dedim. Resulullah (s.a.v.):
“Hayýr, yakmadým! Allah bana þifa verdi. O büyüyü çýkarmak suretiyle sihrin kötülüðünün insanlar arasýnda yayýlmasýný istemedim. Kuyunun kapatýlmasýný emrettim. Kuyu da kapatýldý” buyurdu.” [303]
Sihir:
Ýnsana yönelik olarak tabiat üstü gizli güçlerin yardýmý ve aracýlýðýyla belli bir maksadý gerçekleþtirmek ve belli bir gayeye ulaþmak için uygulanan ve etkili olduðu kabul edilen eylem; bir þeyin veya olayýn gerçek hüviyetinden uzak olarak baþka bir halinin gösterilmesi.
Sihir, Ýslâm'ýn kesin olarak yasaklayýp reddettiði bir inanç ve iþlem olup tabiat kuvvetleriyle insanlara bir takým etkilerin yapýldýðý söylenen ilkel bir anlayýþ ve olgudur. Tevhid inancýnýn insanlarýn hayatýndan uzak kaldýðý dönemlerde toplumlann ilkel inançlara saplanmasýyla ve özellikle totem inancýnýn yaygýn olduðu kitleler arasýnda çeþitli göz boyama yollarýyla yapýlan sihir, eski Ýran, Çin, Mezopotamya, Arap yarýmadasý, Mýsýr ve Hindistan'da rastlanan bir meslek haline getirilmiþtir. Allah inancýnýn ve saðlam düþüncenin zayýfladýðý dönemlerde daha çok rastlanan bir olay olan sihir, bazý toplumlarda dinî törenlere bir inanç haline getirilmiþ ve Allah'ýn kudreti unutularak bir çok sihirbaz ve kâhinin sözleri geçerli kýlýnmýþtýr. Ýslâm'ýn sihirbaz ve kâhinleri kýnamasý, insanlarý basit inanç ve düþüncelerle oyalayýp onlarý gerçek Allah inancýndan uzaklaþtýrarak ilkel ve akýl dýþý anlayýþlara sürüklemelerini engellemek içindir.
Bütün bunlara bakýldýðýnda sihir, hayal olan þeyleri gerçekmiþ gibi göstermek suretiyle insanlar üzerinde aldatýcý bir tesir oluþturmaktan ibaret bir olaydýr. Buna raðmen bir gerçek yönünün olduðu ve hakikaten etki yaptýðý kabul edilmektedir. [304][303] Buhârî, Bed'u'l-Halk 11; Ýbn Mâce, Týb 45, 3545; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 2/50, 57, 63, 96; Ýbn Ebi Þeybe, Musannef, 8/30-3.
[304] B.k.z: “Sihir” maddesi, Þamil Ýslam Ansiklopedisi.