Makbul Tevbenin Alametleri By: reyyan Date: 10 Kasým 2011, 00:41:01
Makbul Tevbenin Alametleri
Aralýk 2005 - 84.sayý
Mehmet ILDIRAR kaleme aldý, DÝÐER YAZILAR bölümünde yayýnlandý.
Herkes tevbe ettiðine kanaat getiriyor, yalnýz tevbelerin kabulünün bazý þartlarý vardýr. Üç meseleyle tevbekârýn alameti belli olur:
Dilini lüzumsuz söz, gýybet, söz gezdirme, yalan gibi afetlerden korur.
Hiç kimseye karþý kalbinde haset ve düþmanlýk yoktur.
Bütün günahlarýndan ve kötü arkadaþlarýndan Allah Tealâ onu ayýrýr.
Þu halde tevbe , sadece sözleri ile: “Ya Rabbi baðýþla, ben piþmaným.” demekten ibaret deðildir. Tevbenin hukuku çok derindir.
Mümin kendisi için istediðini baþkalarý için de istemedikçe kâmil olmaz. Þu halde tevbelerimiz noksandýr. Kâmil bir makama götürmek için tevbenin hakikatýna , tevbe -i nasuha ulaþacak sebeplere yapýþmamýz lazým gelir.
Ulemanýn bildirdiðine göre, Allah Tealâ tevbekâr kuluna dört ikramda bulunur:
Kötü arkadaþlarý býrakýr. Zira kötü arkadaþ insanýn kötü yola gitmesine vasýtadýr. Hadis-i þerifteki: “Ýmanýn en alt derecesi yoldaki taþý kaldýrmaktýr.” sözlerini Þah-ý Nakþibend Hazretleri þöyle açýklamýþtýr: Yoldaki taþtan maksad nefstir . Zira Allah yolundaki insanýn en kötü arkadaþý kendi nefsidir.
Tüm taatlara yönelik olmak þartýyla ve ibadetleri ifa etmekle her günahý býrakýr.
Kalpten dünya sevgisi gider. Ahiret hüznü yerleþir.
Allah Tealâ'nýn kefil olduðu þeylere karþý bir endiþe duymaz, fakat akýbetinin ne olacaðýný da kestiremez.
Ebu Ümame Bahilî Hazretleri, Rasul-i Kibriya s.a.v.'den þöyle rivayet etmiþtir:
“Sað taraftaki melek sol taraftaki meleðin kumandanýdýr. Kul bir iyilik yaptýðý zaman hemen onun lehine on iyilik yazar. Kul bir kötülük iþlediði zaman sol taraftaki melek onu yazmak isterse saðdaki melek þu emri verir. ‘Þimdilik dur!' Bu þekilde onun hatasýný altý veya yedi saat bekleyerek, kul ettiðine tevbe edip Allah'dan baðýþlanmayý isteyene kadar yazmaz. Allah'dan baðýþlanmasýný istemediði takdirde onun aleyhine bir kötülük yazar.”
Hz. Ebu Bekir r.a.'dan bildirilen hadis-i þerifte de Efendimiz s.a.v. þöyle buyuruyor: “Bir günah iþlediðinizde derhal bir iyilik edin. Zira abdest ve gusül alýr da Allah'ýn huzuruna durup iki rekât namaz kýlar, o iyilikten sonra bir tevbe ederseniz, Allah Tealâ sizin tevbenizi kabul buyurur.”
Bunun için her birimizin günahýn arkasýndan iyilik etmeyi adet edinmemiz lazým gelir. Nice arif menkýbelerinde vardýr ki, murad için bir arif-i billaha giden kimse, o mübareðin þöyle bir hitabýyla karþýlaþýr.
- Yanýnda biraz para filan var mý?
- Var efendim.
- Sen git, onunla yetimlere ve sadakaya muhtaç olanlara iyilik et. Elinden gelirse birkaç gün oruç tut. Gece seherlerde kalk, bir miktar namaz kýl. Sonra Allah Tealâ'ya sýdk ile tevbe et, Allah Tealâ seni muradýna erdirir.
Görülüyor ki iyilikler kötülükleri yok ettiði gibi, her bir kötülük de makamýmýzý aþaðýya dü þürür.
Ýmam-ý Hasan r.a.'dan beyan buyurulan hadis-i þerifte Rasululah s.a.v. þöyle buyurmu þtur:
“Her kulun iki meleði vardýr. Bunlar Kiramen Kâtibin'dir . Sað taraftaki melek sol taraftakininin kumandanýdýr. Kul kötü bir iþ iþlediði zaman sol taraftaki melek sorar: ‘Bunu yazayým mý?' Sað taraftaki þöyle buyurur: ‘Beþ günah iþleyinceye kadar yazma.' Beþ günah iþledikten sonra sol taraftaki tekrar sorar: ‘Yazayým mý?' Sað taraftaki melek: ‘Bir iyilik yapýncaya kadar bekle.' der. Bir iyilik yaptýðý zaman sað taraftaki melek þöyle der: ‘Bize bir iyiliðe on sevap yazmamýz emredildi. Gel, bu yaptýðý bir iyilik için on kötülüðü silelim. Ayrýca lehine beþ iyilik yazalým.' Bunun üzerine þeytan baðýrýp sýzlanarak: ‘Ben insanlara ne zamana kadar yetiþebileyim!' der.”
Allah Tealâ buyurmuþtur: “Muhakkak ki ben, tevbe eden, inanan ve yararlý iþ yapan, sonra doðru yola giden kimseyi baðýþlarým.”
Tevbede sabit kalmanýn en güzel yolu sadýklarla beraber olmak, gönlünü Allah'a baðlayan, ilmiyle âmil ulemanýn, ariflerin terbiyesine girmektir.