Cennete Giden Yol By: selsebil Date: 14 Temmuz 2009, 21:52:30
Ýnsan ALLAH’tan gelip yine O’na giden bir yolcudur. Nitekim insanoðlunun atasý Hz. Âdem cennette yaratýlmýþ ve eþi Havvâ anamýz ile oraya iskân edilmiþti. ALLAH onlarý yerleþtirirken: “Ey Âdem! Sen ve eþin berâberce cennete yerleþin; orada kolaylýkla istediðiniz zaman her yerde cennet nîmetlerinden yiyin, sadece þu aðaca yaklaþmayýn. Eðer bu aðaçtan yerseniz her ikiniz de kendinize kötülük eden zâlimlerden olursunuz”1 buyurmuþtu. Âdem ve Havvâ bu meyveden yemekle sýnanarak hikmet-i ilâhiyye gereði yeryüzüne indirildiler.
Yeryüzüne indirilen insan neslinin tekrar döneceði yer âhiret yurdu ve kýsmetinde varsa cennettir. Hz. Mevlânâ Âdem’in cennetteki gücünü ve yeryüzüne indiriliþini þöyle anlatmaktadýr:
Hz. Âdem cennette iken aslan gibi çok güçlüydü. Þeytanýn tuzaðýna düþüp dünyaya indirilince, bedenden kopmuþ bir el hâline geldi. Kaza ve kader onu kedilerin pençelerine düþürdü. Þimdi, kediler et parçasý hâline gelmiþ o aslaný o tarafa bu tarafa çekip duruyorlar. Bu duruma düþmek insan için ne büyük felakettir? Cenneti kaybetmek ne büyük talihsizliktir? 2
Cennetten dünyaya indirilen Hz. Âdem ve evladlarý içinden hak edenlerin tekrar cenneti bulacaðý ilâhî bir vaaddir. “Ölmeden evvel ölmek” sýrrýna mazhar, Muhammedî yola girmiþ ve onun güzel ahlâkýný benimsemiþ talihli kullar daha dünyâda iken kaybettikleri cenneti bulacaklarýdýr. Çünkü tabiî ölümle ölen ya da kötü huylarýndan kurtularak “Ölmeden evvel ölen kiþinin rûhu” cenneti de cehennemi de görür ve bütün sýrlarý anlar.
Cennetten uzaklaþan insanoðlu onun hasretiyle yanýp yakýlmaktadýr. Bu hasret cennetteki vuslatla bitecek ve insan ezeliyetten gelip ebediyyete uzanan yolculuðunu orada noktalayacaktýr. Ancak her þeyin bir bedeli olduðu gibi cennete girmenin de bir bedeli vardýr ki bu dünyanýn cilvelerine, kulluk çilelerine katlanmak, nefs engelini aþmak, dünya tuzaðýna takýlmadan gerçek hürriyeti soluklamaktýr.
Ýnsanoðlunu cennetten uzaklaþtýran ve dünyâya sürgüne göndermeye sebep olan en azýlý düþman hiç þüphesiz þeytandýr. Âdem sebebiyle huzûr-i ilâhîden kovulan o mel’ûn, bu dünyâda da cennete giden sýrât-ý müstakîm üzere karargâh kurup insanýn yolunu kesmeye soyunmuþtur.3 Þeytanýn bu konuda en büyük yardýmcýsý da insanýn öz nefsidir. Nefis, dünyâya olan zaafý sebebiyle kolayca oltaya takýlmakta ve insaný cennet yolundan uzaklaþtýrmaktadýr. Nitekim bir hadiste buna iþâret vardýr: “Cehennem zevklerle, þehvetlerle; cennet ise hoþa gitmeyen, istenmeyen þeylerle kuþatýlmýþtýr.”4
Hz. Mevlânâ insanýn kurtuluþu konusunda hevâ ve nefsânî hevesler menzilinden bir iki adým ilerleyenin, þeref ve ululuk haremine konabileceðini, bunun da riyâzat suyu ile yýkanmakla arýnacak bir kir olduðunu ve bu sayede gönlün temizlenebileceðini söyler. Ancak gönlü dünya gamýndan ayýrabilen kimseler bakâ bahçesinde ve ölümsüzlük yurdunda neþelenmeye hak kazanacaktýr.5
Mevlânâ yine nefsi hayvan gibi yiyip içmekten baþka bir þey düþünmez olarak görmekte ve onun riyâzat ve mücâhede ile çabucak ýslâh edilebileceðini, ardýndan rûhun akýl ve þuûr ile yeniden hayat bulacaðýný belirtmektedir.6
Nefsin gönül olmasý için bedenî isteklerin susmasý, gönlün konuþur hâle gelmesi gerekir. Nitekim Hak âþýklarý emellerinden, dileklerinden vazgeçtiler, amellere sarýldýlar da Mevlâlarýndan haberdâr oldular. Muratsýzlýk, emelsizlik cennete kýlavuz olmuþtur.
Gönlü arýtmanýn en güzel yolu aþk ve cezbedir. Çünkü aþk derdine tutulan, gönlünü yaratýcýya âþýk hâle getiren, O’nun imtihan için verdiði belâlara kolaylýkla sabreder, bu sâyede gönül huzûra kavuþur. Belâlara uðramadan, ýstýrap çekmeden hamlýktan kurtulmak ve piþmek mümkün deðildir. Piþen, “neden, nasýl, niçin?” dikenliðinden kurtulur ve daha dünyadayken cennet hayâtý yaþamaya baþlar.
Dînin emirlerini yerine getirmeden, iyi ve yararlý iþler yapmadan cenneti istemek insana yakýþmaz. Hakk’a lâyýk bir kul olmak için Hz. Âdem gibi tövbe etmek gerektir. ALLAH aþký uðruna tâcý tahtý terk edip, dünyâyý gönülden çýkararak Ýbrahim Edhem gibi Hakk’a dönmek lâzýmdýr. Ancak bu sâyede cennete geri dönmek mümkündür. Çünkü ALLAH Teâlâ cennetin müminlerin canlarý ve mallarý mukâbili ulaþýlabilecek bir vaadi-i ilâhî olduðunu belirtmektedir.7
Vâkýa müminlerin cennet nîmetlerinden çok cemâlullahý ve bizzat Hakk’ý ve rýzâsýný tercih ettikleri bilinmektedir. Âyetlerde “rýdvânun min/Alllah’tan bir hoþnutluk”8 ifâdesiyle buna iþâret edildiði gibi Râbia Adeviyye, Ýbnu’l-Fârid ve Azîz Mahmûd Hüdâyî gibi pek çok veliyy-i kâmil bunu talep etmektedir. Nitekim Yûnus Emre de þöyle der:
Cennet cennet dedikleri
Birkaç evle birkaç hûrî
Ýsteyene ver anlarý
Bana seni gerek seni!
Bu seviyede bir duyguya ermek için kulun ibâdetlerini dünyâ menfaati karþýlýðý ve riyâ ile deðil ihlâs ile yapmasý gerekir. Aksine ibâdetlerini dünyevî maksatlar ile yapanlarýn ise ibâdet diye yaptýklarý gizli günah olur. Çünkü Hakk’tan gayrý için yapýlan ibâdet suçtur. Gösteriþ için kýlýnan namaz dýþtan temiz, saf görünse de içten gizli þirke bulanmýþtýr.
Ýbâdet, tâat, riyâzat ve mücâhede nefis ile baþ etmenin yollarýdýr. Bunlarýn temelinde de sabýr vardýr. Nitekim Mevlânâ sabrý, sýrat köprüsüne benzetir. Bu köprünün üzerinden dikkatle, titizlikle öbür tarafa geçilir. Öbür tarafta ise cennet vardýr. Cennet güzellik yurdudur. Her güzelin yanýnda çirkin bir lala bulunduðu gibi cennetin önünde de sabýr köprüsü vardýr. Güzele ulaþmanýn yolu lalayý görmekten geçtiði gibi cennetin yolu sabýrdan geçmektedir.9
Mevlânâ’ya göre ALLAH âþýklarýnýn kalbleri kýrýktýr. Onlar kalblerinin kýrýk oluþu sebebiyle Hakk’a daha yakýn olmuþlardýr, Hakk’ý sevdikleri için yüzlerce emelden ve yüzlerce istekten kýrýlmýþ, dökülmüþlerdir. Bu yüzden ALLAH’ýn kazâ ve kaderi, ne türlü zuhûr ederse etsin ondan lezzet duyarlar. Akýllýlar ise ALLAH’ýn emrine, kazâ ve kaderine baðlý kullardýr. “Ýstemeyerek, zorla gelin!”10 emri akýllýlarýn yularý, “dileyerek, isteyerek gelin!”11 emri de âþýklarýn bahârýdýr.12
Sonunda bir gün gelip ecel ve ölümün insanýn yakasýna yapýþacaðý kýyâmet, âhiret ve hesap kaygýsýna sahip bir müslümanýn hiç bir insanýn kalbini incitmemesi gerekir. Çünkü yeryüzünde insanlarýn birbirleri ile didiþmesi cennet yolunda en büyük engeldir. Cennet yolunu kapayan, þeytaný cennetten uzaklaþtýran benlik olduðu gibi insanlarýn cennet yolunu kesecek olan da bu tür bir benliktir. Benlik nefsin azmasý ve “ben, ben” demesidir. Gönül hâline gelmiþ bir nefiste ise “senlik ve benlik” yoktur.
Cennete giden yol, Kur’an’daki en kýsa sûrelerden olan ve inananlarýn kurtuluþ reçetesi sayýlan Asr sûresinde hulâsa edilmiþtir. Asra yemîn eden Yüce ALLAH zaman ve dünyâyý deðerlendirme konusunda genelde ziyânda olan insanoðlunun kurtuluþunu ve cennete yöneliþini þu dört þarta baðlamaktadýr:
1. Saðlam bir îman,
2. Sâlih/dönüþtürücü bir amel,
3. Hakk’a baðlýlýk ve tavsiye,
4. Sabra sarýlmak ve sabrý öðütlemek.13
Bu þartlar temel esaslardýr. Bütün bunlardan sonra yine cennete girmek için ALLAH’ýn sonsuz rahmetine, sýnýrsýz maðfiretine ve yüce þefkatine ihtiyaç vardýr. O’nun þefkatine ermek için de duâ ve ilticâ etmek, nebîlerin þefâatine sýðýnmak gerekir.
ALLAH’ýn rahmetinin nereden geleceði bilinmez. O, bazen çok büyük bir þeyde, bazen de çok küçük sandýðýmýz þeyde gizlidir. Bu yüzden her vesîleyi deðerlendirmek gerekir. Rivâyete göre Ashab-ý Kehf’in köpeði onlara yoldaþ olmuþ, kapýlarýný beklemiþ ve nasýl cennetlik olmuþsa inanan insanlarýn da müminler ile yoldaþ ve velîlere dost olmasý kurtuluþ vesîlesi olacaktýr. Nitekim Molla Câmî’ye ait þu ifâdeler ne kadar anlamlýdýr: Ey Allâh’ýn Rasûlü! Ashâb-ý Kehf’in köpeði gibi ben de ashâbýn arasýna karýþsam, cennete girsem ne olur? Ashâb-ý Kehf’in köpeði cennete girer de ben nasýl cehenneme girerim? O Ashâb-ý Kehf’in köpeði, ben de senin ashâbýnýn köpeðiyim.14
Velhâsýl cennete girmek için önce inanmak, sonra gereðini yaparak sabýrla yolunda bulunmak gerekiyor.
Prof. Dr. Hasan Kâmil Yýlmaz
Dipnotlar: 1) el-Bakara, 2/35. 2) Þefik Can, Dîvân-ý Kebîrden Seçmeler, Ýstanbul 2006, I, 82. 3) el-A’râf, 7/12-18. 4) el-Cami’u’s-Saðîr, I, 123. 5) Dîvân-ý Kebîr’den Seçmeler, I, 271-72. 6) Mesnevî, II, b. 1439. 7) et-Tevbe, 9/111. 8) Âl-i Ýmrân, 3/15. 9) Mesnevî, II, b. 3133. 10) Fussilet, 41/11. 11) Fussilet, 41/11. 12) Mesnevî, III, b. 4464-70. 13) el-Asr, 103/1-3. 14) Þefik Can, Mesnevî Tercümesi, III, 44, dn. 2
Ynt: Cennete Giden Yol By: nacar Date: 03 Mart 2012, 08:39:39
Yazýyý buraya taþiyan kardeþimizde Allah C.C.ebediyen razý olsun,
Harika ve faydalý bir çalýþma.
Bence ibadetleri sadece cennete gitmek için deðilde Cemalullaha ulaþmak için yapmaak lazým,
Cennet avam tabir ile zaten bonus olur inþaAllah...
Selam ve Dua ile...
Ynt: Cennete Giden Yol By: sümeyra Date: 03 Mart 2012, 09:04:52
Rýza makamý insanýn ulaþabileceði en üst mertebe olarak bilinir..Cenab-ý Hakk'ýn ''Bir daha size gadaplanmýyacaðým ''hitabýna mazhar olmak ve Rýzaya kavuþmak duasýyla !..
Ynt: Cennete Giden Yol By: RAMAZAN 7/D Date: 23 Aðustos 2015, 12:56:29
Es Selamün Aleyküm ve Rahmetullahi ve Berekatühü . Cennete giden yol Ýslama gönülden baðlanmak , ALLAH-u Teâlanýn emirlerine ve Efendimiz (s.a.v.)'in sünnetine sýmsýký sarýlmak , ALLAH c.c. ve Rasulu (s.a.v.)'i herþeyden çok sevmekten geçer .
ALLAH c.c. razý olsun . Rabb'im kurtuluþa erenlerden eylesin . Þeytanýn hilelerrine hiçbir zaman kanmayýz inþALLAH .
Ynt: Cennete Giden Yol By: halim Date: 19 Eylül 2015, 17:57:14
1. Saðlam bir îman,
2. Sâlih/dönüþtürücü bir amel,
3. Hakk’a baðlýlýk ve tavsiye,
4. Sabra sarýlmak ve sabrý öðütlemek.
Ýnþaallah bu rükünle amel edip allahýn rýzasýna mazhar olur cennette cemalullaha þerefyar oluruz allahýn izniyle yarab nasip et bizlere...
Allah razý olsun
Ynt: Cennete Giden Yol By: ceren Date: 19 Eylül 2015, 19:25:37
Aleykümselam.Rabbim bizleri imaný tam olan,Allah yolunda ibadetlerini yapan ve bu yolda hizmet eden,sabýrlý olup tevekkul eden,cennet ehli olacak kullardan eylesin inþallah....
radyobeyan