Muvatta
Pages: 1
Felaketlerin Ecrini Allahtan Beklemenin Fazileti By: sidretül münteha Date: 03 Kasým 2011, 17:37:11
14. Baþa Gelen Felaketlerin Ecrini Allahtan Beklemenin Faziletiyle Ýlgili Diðer Rivayetler


41. Muhammed b. Ebû Bekr'in torunu Abdurrahman b. Kasým'dan: Resûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: «Müslümanlar benim baþýma gelen musibetlere bakarak, kendi karþýlaþ­týklarý musibetlere karþý güç bulsunlar.»
 
42. Ümmü Seleme'den: Resûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþ­tur: «Kimin baþýna bir musibet gelir de ALLAH Teâlâ'nin emrettiði gibi: «ALLAH ve onun rýzasýný kazanmak için yaþýyo­ruz. Mutlaka gene onun huzuruna varacaðýz. ALLAHým bu musibetin ecrini bana ver, bana kaybettiðimden daha ha­yýrlýsýný ver!» diye dua ederse ALLAH mutlaka onun duasýný kabul eder» Ebû Seleme vefat edince, ben de bu þekilde dua et­tim. Sonra da kendi kendime: «Ebû Seleme'den daha hayýrlýsý kim olabilir ki?» diye umutsuzluðumu dile getirdim. Demek ki varmýþ. Cenabý ALLAH, Ebû Seleme vefat edince benim Resûlullah'la (s.a.v.) evlenmemi nasip etti.[27]
 
43. Kasým b. Muhammed anlatýyor: Karým vefat etmiþti, Muhammed b. Kâ'b el-Kurazî ta'ziyeye gelerek bana þunlarý anlattý: Ýsrail oðullarýndan âlim, anlayýþlý, ibadetine düþkün müctehid bir adam vardý. Bunun bir de hanýmý vardý. Birbirlerini çok seviyor­lardý. Bir gün kadýn vefat etti. Adam çok üzüldü; üzüntüsünden eve çekilip kapýyý kapattý, halktan tamamen uzaklaþtý, öyle ki evi­ne hiç kimse girip çýkmaz oldu. Bu durumu duyan bir kadýn gele­rek kapýcýya:
«— Ona iþim düþtü, bir fetva soracaðým, ancak mutlaka ken­disiyle görüþmem lâzým! dedi. Kapýya gelen herkes dönüp gittiði halde, kadýn kapýdan ayrýlmýyor ve:
«— Mutlaka kendisiyle görüþmem lâzým!» diye diretiyordu. Kapýcý durumu içerdeki zata bildirerek:
«— Burada bir kadýn var, sizden bir þey sormak istiyor ve mut­laka görüþmem þart diyor. Herkes daðýldýðý halde o hâlâ kapýdan ayrýlmadý.» dedi. Bunun üzerine hanýmý vefat eden zat:
«— Alýn içeri!» diye emir verdi. Kadýn içeri girdi.
«— Ben size bir konuda bir þey danýþmak için geldim!» diy söze baþladý. Adam:
«— Nedir o mesele?» dedi. Kadýn anlattý:
«— Ben komþularýmdan bir kadýndan (ödünç olarak) bir sü eþyasý almýþtým. Bunu bazen giyer, bazen de ödünç olarak baþka larýna verirdim. Bir zaman sonra sahibi bu zinet eþyasýný geri vermemi istedi. Geri vereyim mi?»
Alim zat:
«— Evet mutlaka vermelisin!» diye cevap verince kadýn:
«— Ama bu bende hayli zaman kaldý!» diye mukabele etti Adam:
«— Aldýðýn gibi vermen de lâzýmdýr.» dedi, kesti attý. Kadir
«— Mademki öyle, Allahu Teâlâ'nýn sana ödünç olarak verirde, sonra haklý olarak geri aldýðý þeye (hanýmýna) neden böyle üzülüyorsun?» diyerek asýl maksadýný belirtti.
Âlim zat durumdan ibret alarak kadýn vasýtasiyle doðruy gördü.



[27] Müslim, Cenaiz, 11/4.
[28] Ýbn Abdilber derki: "Aiþe'den müsned olarak rivayet edilir."


radyobeyan