Depresyon By: reyyan Date: 02 Kasým 2011, 22:23:12
Depresyon
Mayýs 2005 - 77.sayý
Dr. Ramiz KAYRAK kaleme aldý, DÝÐER YAZILAR bölümünde yayýnlandý.
Býrakýnýz yaþlý ku þaðý, orta kuþaðýn bile oldukça geç tanýþtýðý bir ifade olarak “depresyon”, gündelik hayatýn içinde sýkça zikredilen bir terim olarak yerini aldý artýk. “Galiba depresyondayým” cümlesini kullanmayanýmýz yok gibi. Zaman zaman yanlýþ telaffuz edilen, hemen hiçbir zaman gereken önem verilmeyen ve hatta þarkýsý bile yapýlan depresyon aslýnda nedir?
Hayatýn normal akýþý içerisinde baþarýsýzlýða ya da hayal kýrýklýðýna uðradýðýmýz zaman dilimlerinin olmasý, büyük sorunlarla yüzleþmek zorunda kaldýðýmýz ve aðýr üzüntüler yaþadýðýmýz anlarýn ortaya çýkmasý elbette beklenen durumlardýr. Böyle zamanlarda hissettiklerimizi depresyon olarak nitelemek doðru deðildir. Depresyon halinden söz etmek için bu duygularýn hiç kaybolmaksýzýn en az 2-3 haftadýr devam ediyor olmasý, belirti ve þikayetlerin giderek þiddetlenmesi ve zamanla gündelik yaþantýmýzý etkiler hale gelmesi gerekmektedir.
Neden ben?
Her üç yetiþkinden ikisinin hayatlarýnýn bir döneminde depresyon geçirdiðini bilirsek, aslýnda hiç de yalnýz olmadýðýnýzý söyleyebiliriz. Ancak bunlarýn ekserisi kýsa süreli ve hafif durumlar þeklinde seyreder. Þiddetli depresyon vakalarýna ise yaklaþýk olarak %15 oranýnda rastlanmaktadýr. Ayrýca bazý bireyler, hayatlarýnýn çeþitli dönemlerinde iki veya daha fazla depresyon ataklarý geçirebilmektedir.
Her ne kadar herkes depresyon geçirme konusunda doðal birer aday da olsa, bazý kiþiler depresyona daha yatkýn kiþilik özellikleri taþýr ve ortada herhangi bir aþikâr sebep olmadan depresyon geliþebilir.
Kesin nedeni tam olarak bilinmeyen bu hastalýðýn zemininde sosyal çevreyle iliþkilerde yaþanan sorunlar, bir yakýnýn kaybedilmesi, hastalýk vs. etkenler yer alabileceði gibi, herhangi bir neden olmadan da ortaya çýkabilir. Bazen hem kiþisel yatkýnlýk hem de yaþanan olaylarýn birlikte tetiklediði bir hadise olarak da karþýmýza çýkar.
Kadýnlar erkeklere oranla daha fazla depresyona yakalanmaktadýr. Bazý özel dönemler kadýnlarý depresyona daha duyarlý hale getirir. Özellikle doðum sonrasý dönem ve menopoz bu açýdan en riskli zaman dilimlerini oluþturmaktadýr.
Günümüzde yapýlan çalýþmalar, depresyonun beyinde meydana gelen biyokimyasal bir dengesizliðe, bazý kimyasal maddelerin eksikliðine baðlý olabileceðini akla getirmektedir. Halihazýrdaki ilaç tedavileri de bu temele dayanmaktadýr.
Gerçekten depresyonda mýyým?
Depresyon konusunda bazý insanlarýn vurdumduymazlýk derecesinde ilgisiz kaldýðýný, bazýlarýnýnsa her hüzün halini depresyona yorduðunu söyleyebiliriz. Ama þu sýralayacaðýmýz belirtiler hastalýðýn varlýðý konusunda ciddi bir kanaat oluþmasý için önem taþýr:
Günlerin çoðunda ve bazen tamamýnda kötü bir ruh haliyle dolaþarak geçirme, hadiselere “siyah” gözlükten bakma,
Hayattan zevk almama, normalde hoþa giden iþlere karþý bile ilgisizlik hissetme,
Anormal derecede üzüntüye kapýlma ve bazen aðlama nöbetleri geçirme,
Suçluluk, iþe yaramama ve yararsýzlýk duygusuna kapýlma,
Þevkini yitirme, çok basit iþlerin bile göze büyümesi,
Dikkati yoðunlaþtýrmada güçlük çekme, örneðin okuma, yazma, çalýþma gibi uðraþlarýn zorlaþmasý,
Uykuya dalmada, uykudan uyanmada güçlük, uykudan yorgun olarak kalkma, bazen gecenin bir yarýsý uyanýp, bir daha uykuya dalamama gibi uyku bozukluklarý,
Kendini sürekli güçsüz ve yorgun hissetme,
Cinsel istekte azalma,
Aþýrý tedirginlik, çabuk sinirlenme, huzursuzluk,
Belirtilerin her geçen gün giderek kötüleþmesi,
Çarpýntý, ba þ aðrýsý, göðüs aðrýsý ve genel vücut aðrýlarý gibi fiziksel emareler,
Ölüm üzerine tekrarlayan düþüncelere sahip olma, bazen ölümün en çýkar yol olduðu yönünde kanaate sahip olma.
Depresyona dair yanlýþ anlayýþlar
Çoðu insan depresyonun zayýf karakterli insanlara has bir hastalýk olduðu kanaatine sahiptir. Oysa tarihte yaþamýþ nice kudretli devlet adamlarý, komutanlar, bilim adamlarý, sanatçýlar depresyondan muzdarip olmuþlardýr.
Depresyonda olan kiþilerin takýldýklarý konulardan birisi de, durumlarýnýn hiç kimse tarafýndan tam olarak anlaþýlamayacaðý ve bir çözüme hiçbir zaman ulaþtýrýlamayacaðý vehmidir. Bu nedenle hastalýklarýný gizleme ve kimseyle paylaþmama gibi bir tavýrlarý olabilir.
Bazý depresyon hastalarý da belirtilerinin fiziksel bir rahatsýzlýða baðlý olduðunu düþünürler ve çözümü yanlýþ yerde arama eðilimindedirler.
Bir diðer yanýlgý da hastanýn “acaba deliriyor muyum?” endiþesine kapýlmasýdýr. Oysa depresyon, çok nadir görülen bir alt grubu hariç, halkýn “delilik” olarak nitelendirdiði psikotik hastalýklar grubuna girmemektedir.
Tedavi için neler yapmalý?
Ýlk aþama elbette kiþinin kendisindeki belirtilerin depresyona ait olabileceðini düþünerek bir psikiyatra ya da bir aile hekimine baþvurmasýdýr. Hafif düzeyli depresyonlarda konuþma terapileri tek baþýna yeterli olabilir. Sizi dinleyen ve doðru yönlendirmelerle çözüm üretmenize yardýmcý olan bir profesyonelin yardýmý sorunu kökünden halledebilir. Daha aðýr ve ýsrarcý depresyonda hekiminiz biliþsel ve biliþsel-davranýþsal terapi seçeneklerini devreye sokabilir. Bundan kastýmýz, depresyona yol açan nedenin sizin düþünme ve/veya davranýþ tarzýnýzýn olabileceði göz önünde bulundurularak, zararlý, yanlýþ, faydasýz düþünme ve davranýþ biçimleri üzerinde durarak, sorunun giderilmeye çalýþýlmasýdýr.
Bazen tüm depresyon belirtileri tamamen bir tek sorun kökenli olabilir. Bu durumda, soruna özgün danýþmanlýk alýnmasý gibi bir çözüm de sunulabilir. Evlilik meseleleri, cinsel sorunlar, çok sevilen bir yakýnýn kaybedilmesi gibi durumlarda bu yaklaþým önem taþýr.
Ýlaç tedavileri ve taþýdýklarý bazý özel sorunlar
Günümüzde en fazla reçete edilen ilaçlarýn belki de baþýnda antidepresan ilaçlar gelmektedir. Bu ilaçlar depresif duygu durumunuzda belirgin düzelmeler saðlayarak, sizin sorunlarla baþ edebilme gücünüzü arttýrýrlar.
Ancak bu ilaçlarýn da diðer türdaþlarý gibi dikkat edilmesi gereken bazý yönleri vardýr. Mesela, ilacýn etkisini ortaya koyabilmesi için 3-4 haftaya ihtiyaç vardýr. Ayrýca tedavi 6 ay ve daha uzun bir süreye yayýlabilir. Bazen tedavinin kesilmesiyle belirtiler geri döner ve yeniden tedavi baþlanmasý gerekebilir. Ýlacýn kullanýlmaya baþlandýðý günlerde geçici olarak bulantý, uyuþukluk, baþ dönmesi, iktidarsýzlýk gibi sýkýntýlarýn ortaya çýkabileceði akýlda tutulmalýdýr.
Depresyon hastalarýnda en fazla dikkat edilmesi gereken hususlardan bir tanesi de hastanýn intihar eðiliminin açýða çýkartýlmasýdýr. Ýntihar eðilimi ya da giriþimi ciddiye alýnmalý ve profesyonel destek konusunda acele edilmelidir. Bir kez intihar giriþiminde bulunan kiþilerin bu eylemlerini tekrarlama ihtimalleri oldukça fazladýr.
Tedaviye cevap alýnamadýðýnda, ilaç gruplarýnýn deðiþtirilmesi gündeme gelebilir. Ýlaç tedavisine dirençli ve þiddetli depresyonda elektriksel þok uygulamasýnýn yapýldýðý, kiþiye fiziksel herhangi bir zarar vermeyen bir yöntem olarak EKT tercih edilebilir.
Son söz
Ýnsanýn giderek yalnýzlaþtýðý, ailevî ve toplumsal desteklerin zayýfladýðý, baþka insanlarýn sorunlarýnýn görmezden gelindiði dünyamýzda, depresyonun yaygýnlaþmasý için her türlü çevresel ve sosyal ortam hazýr durumdadýr.
Ebeveynlerle çocuklar, karý-koca ve iþ ortamýný paylaþan insanlar arasýnda asgari insanî iliþkilerin saðlýklý yürütülmesiyle ve insanlarýn birbirlerini anlamak için daha fazla zaman ayýrmasýyla çözülecek sorunlar, ne yazýk ki bireyleri hekim önüne taþýmaktadýr. Ýþin aslýna bakarsanýz, tüm bu saðlýksýz ortamlarý deðiþtirme gücünü elinde bulundurmayan hekimin tedavideki baþarýsý da belki de bu yüzden zaman zaman yetersiz kalmaktadýr.
Bu nedenle depresyon tedavisinde hekim ve uyguladýðý terapinin sacýn yalnýzca bir ayaðýný oluþturduðunu akýlda tutmak, sorunu çözebilmek için diðer sac ayaklarýný da saðlamlaþtýrmanýn önemi iyi bilinmelidir.