Nafaka By: seymanur K Date: 26 Ekim 2011, 18:40:30
NAFAKA
Akrabalardan olan baba ve dedelerin nafakasý baba ve oðullara aittir. Ana-babaya iki þartla nafaka vacip olur:
1. Fakirlikle birlikte sürekli hastalýk.
2. Fakirlikle birlikte delilik.
Çocuklara üç þartla nafaka vacip olur:
1. Fakirlikle birlikle küçüklük.
2. Fakirlikle birlikte sürekli hastalýk.
3. Fakirlikle birlikte delilik.
Köle, cariye ve hayvanlarýn nafakasý da vaciptir. Yapamayacaðý iþten yükümlü deðildirler.
Nafakasý vacip olanlar þunlardýr: Ana-babalar, öz çocuklar, karý, köle ve hayvanlardýr.
-Anne-babanýn nafakasý yukarýda açýklandýðý gibi fakir ve muhtaç olduklarý takdirde oðluna aittir.
Burda þu hususu belirtelim: Ana-babanýn oðullarýnýn mallarýndan al malarý, oðullarýn izni olsun olmasýn caizdir.
Hz. Aiþe (r.anha) peygamberimizden þöyle rivayet eder:
" Kiþinin yediklerinin en temizi, kendi kazancýndan ve oðlunun kazancýndan yediðidir." [1]
-Ana-babanýn ihtiyaçlarý olduklarý takdirde israf ve savurganlýk yapmamak þartýyla oðullarýnýn mallarýndan yukarýda temas etliðimiz gibi yararlanmalarý caizdir.
Bir adam, 'Ey Allah'ýn Resulü! benim malým ve çocuklarým var. Babam malýmý yok etmek (almak) istiyor, dedi.
Allah Resalu (s.a.v.) þöyle buyurdu:
"Sen ve malýn babanýndýr."
Burdaki 'babanýndýr' lafzý, elbetteki ki temlik için deðil, mubah olduðunu belirtmek için. Yoksa mal çocuðundur. Zekatý o verir. Malý miras býrakan da odur.
Ana baba için çocuklarý üzerinde nafaka þu þartlarla vacip olur:
a) Ana baba fakir olmalýdýr.
b) Çocuðunun eli varlýklý olmalýdýr.
c) Çocuðun yanýnda onun, kendisinin, karýsýnýn ve çocuklarýnýn bir gün ve bir gece yiyecek ihtiyaçlarýndan fazla bir þeyin bulunmasýdýr. [2]
Kiþi köle ile cariyesine memlekette çoðunlukla geçerli olan yiyecek ve giyeceklerden yedirip giydirmesi vaciptir.
-Hayvanlarýn nafakasýný temin etmek gücünden fazla iþ yüklememek vaciptir. Köle ve cariyelere de fazla ve gücünden ziyade iþ yaptýrmamak vaciptir. Köle ve hayvanlarýn nafakasý için Hazreti Peygamber (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur:
"Kölelerin yiyecek ve giyecekleri verilmelidir. Onlara kaldýrabilecekleri kadar yük yüklenmelidir." [3]
Ebe Zerr (r.a.)'dan rivayetle Peygamber (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur:
"Hizmetçileriniz sizin kardeþlerinizdir. Kimin eli altýnda hizmetçisi (kölesi) varsa yediði yemekten ona yedirsin ve giydiði elbiseden ona giydirsin. Onlarý zorda býrakacak bir yük de yüklemesin." [4]
Ebu Hureyre (r.a.)'dan rivayet edildiðine göre Peygamberimiz (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur.
"Bir kadýn kendine ait olan bir kediden dolayý cehenneme girmiþtir. Kadýn onu baðladý da ne yiyeceðini verdi ne de yerin haþerelerinden tutup yemesi için salýverdi, nihayet kedi açlýktan öldü." [5]
[1] Ebu Davud, 3528; Tirmizi, 1358.
[2] Kitabul fikh Ala Mezahibil Erbaâ , 6/452.
[3] Müslim, 1662.
[4] Müslim, 1661.
[5] Buhari, 3295; Müslim, 2242.
Kadý Ebu Þuca’, Ðayet’ül-Ýhtisar ve Þerhi , Ravza Yayýnlarý: 486-487.