Biyoloji Dünyasý
Pages: 1
Beynimizdeki Biyolojik Saat By: ehlidunya Date: 23 Ekim 2011, 15:55:40
Beynimizdeki Biyolojik Saat

Canlýlarda belirli periyotlar hâlinde, düzenli bir ritimle yürütülen hâdiseler, çok hassas bir saat gibi çalýþtýrýlýr. Hayatýn arka plânýnda sessizce iþleyen bu ritimler bazen 24 saatlik, bazen aylýk, bazen de yýllýk devridâimler þeklinde olabilir. 24 saatlik periyotlarda iþleyen günlük ritimlere (sirkadiyen ritim), biyolojik saat de denilebilir. Ýnsandaki biyolojik saati kontrol etme vazifesi verilmiþ mühim organlarýmýzdan birisi olan epifiz (pineal) bezi, nöroendokrin bir organ olup, buradan salgýlanan baþta melatonin olmak üzere diðer birkaç hormon, birçok organ ve sistemin düzenli iþletilmesine tesir eder.

Konik þekilli, 5–8 mm. uzunluðunda, 3–5 mm. geniþliðinde ve 120–150 mg. aðýrlýðýnda olan epifiz bezi, vücutta böbreklerden sonra kan akýmýnýn en yoðun olduðu organdýr. Beynin talamus bölgesinin arka kýsmýna yerleþtirilmiþ epifiz, bir sap aracýlýðý ile beyin boþluklarýndan (ventrikül) üçüncüsünün tavanýna baðlanmýþtýr.

Hormon salgýlayan diðer organlar kimyevî olarak uyarýlýrken, epifiz, onlardan farklý olarak sinir uyarýlarýyla (ýþýk ve karanlýk) faaliyete geçer. Epifizden melatonin salgýlanmasý ortamýn ýþýk seviyesi ile alâkalýdýr. Umumiyetle ýþýk, melatonin salgýlanmasýnýn azalmasýna, karanlýk ise artmasýna sebep olmaktadýr. Iþýk uyarýlarý epifiz bezine gözdeki retina tabakasýndan baþlayan çok girift bir sinir yoluyla ulaþýr. Ýnsanda epifizin 7 yaþýna kadar büyüdüðü kabul edilmektedir. Yaþ artýþý ile birlikte epifiz ifrazatýnýn (sekresyonun) salýnmasý sýrasýnda kalsiyum tuzlarýnýn çökmesi (beyin kumu) bezin çalýþmasýna menfi tesir eder. Yaþýn ilerlemesiyle bu durum daha belirgin bir hâl alýr.

Epifiz bezi, hipotalamusta yer alan küçük bir çekirdek (nukleus) ile birlikte zaman ölçmeye yarayan biyolojik saat gibi çalýþýr. Epifiz bezi günlük bir ritimde, karanlýkta salgýladýðý melatonin hormonu vasýtasýyla vücudun diðer kýsýmlarýna zaman sinyalleri gönderir. Böylelikle günün ve yýlýn farklý zamanlarýna baðlý fizyolojik deveranýn (siklusun) düzenlenmesinde vazife alýr. Mevsimlere baðlý gün uzunluðundaki deðiþikliklerin yorumlanmasýnda rol aldýðý gibi, diðer taraftan üreme fonksiyonlarýnýn kontrolünde de mühim bir vazife üstlenir. Epifizin, özellikle hipotalamus-hipofiz-gonadlar (üreme organlarý) üçlü sistemi üzerinde tesiri olduðu belirtilmekle birlikte, hemen hormon salgýlayan her organ ve doku ile fonksiyonel bir münasebetinin olduðuna dâir çalýþmalar vardýr. Epifizden salgýlanan melatonin, beyin omurilik sývýsýna, diðer biyolojik sývýlara ve büyük ihtimalle de bütün dokulara daðýlýr.

Melatoninin kandaki seviyesi yaþa baðlý olarak deðiþmektedir. Yeni doðanlarýn kan plâzmalarýndaki düþük melatonin seviyesi üçüncü aya kadar artmakta ve bu aydan sonra günlük melatonin ritmi daha dengeli bir þekilde devreye girmektedir. Sekiz yaþ civarýnda kanda azamî seviyeye ulaþýrken, ergenlik döneminde bariz bir þekilde azalma görülür. Ergenliðin gecikmiþ olduðu durumlarda melatonin miktarýnda artýþ gözlenmektedir. Kan melatonin seviyesi, ergenlikten sonra sürekli bir azalma göstermekte, buna paralel olarak uyku süresi ve niteliði de giderek azalmaktadýr. Melatonin salgýlanmasýndaki azalma, baðýþýklýk (immün) cevabýný azaltýcý bir tesire de sahiptir. Bu yüzden, melatonin sentezinin engellendiði hastalýklarda vücut direncinde de azalma görülmektedir.

Melatonine yüklenen vazifeler
Melatonin gece boyunca düþük seviyede salgýlanmasý uykunun azalmasýna ve bu sebeple uykuya doyum ihtiyacýnýn artmasýna sebep olmaktadýr. Akþamýn erken saatlerinde yeterli miktarda melatonin salgýlanmaz ise uykuya dalma güçleþir, salgýlanma devam etmediði takdirde, gece uyanmalarý ortaya çýkar. Epifizden fazla miktarda ve uzun süre melatonin salgýlandýðý durumlarda ise uyku isteði devam eder. Melatonin takriben akþam saat 21'den sonra salgýlanmaya baþlar, gece saat 02:00–04:00 arasýnda en yüksek seviyeye ulaþýr ve sabah saat 07:00'de de azalýr. Bu ritim, gece uyuma hissinin artýþýna sabah ise uyanmaya katkýda bulunur.

Melatonin kanda kolesterol seviyesinin düþmesine, damar sertliði (ateroskleroz) ve hipertansiyon riskinin azalmasýna vesile olmaktadýr. Ayrýca hipotalamusun ön bölümündeki sýcaklýk merkezindeki sinir hücrelerinde melatonine hassas baðlantý noktalarý yerleþtirilmiþtir, bu saha melatoninle uyarýlarak, uyku sýrasýnda vücut sýcaklýðýnda düþüþe sebep olur.

Son yýllarda melatoninin en tesirli antioksidan olduðu ileri sürülmektedir. Bu tesir; E vitaminine göre iki, glutatyon peroksidaza göre ise, en az beþ kat daha fazladýr. Melatoninin güçlü antioksidan tesirinin yaný sýra sinir dokularýnda glutatyon peroksidaz aktivitesini artýrmak gibi bir fonksiyonu daha vardýr. Beyin glutatyon peroksidaz aktivitesinin gece daha yüksek olmasý, yüksek melatonin seviyesi ile yakýndan alâkalýdýr. Melatonin hücre içinde mitokondriye nüfuz eden birkaç antioksidandan biridir. Bu sebeple melatonin diðer antioksidanlardan farklý olarak mitokondrinin faaliyetleri sýrasýnda ortaya çýkan oksidasyon hasarýndan hücreyi korumaya vesile olur.

Epifizin ezilerek içindeki hormonlu sývýnýn çýkartýlmasýndan elde edilen ekstrenin, tümör baskýlayýcý bir hususiyete sahip olduðu yaklaþýk yirmi yýldan beri bilinmektedir. Ancak, bu tesirin baðýþýklýk cevabýný artýrmasýnýn yaný sýra, doðrudan bir anti kanserojen tesiri de ihtiva ettiði son yýllarda anlaþýlmýþtýr. Epifizin bu anti kanserojen tesiri her ne kadar özellikle melatonine baðlanmýþsa da, bu hormonun anti kanserojen tesir gösteren tek molekül olmadýðý, salgý içinde bulunan peptidlerin de bu tesirde mühim rol oynadýðý çeþitli çalýþmalarla gösterilmiþtir.

Epifiz salgýlarý doðrudan veya dolaylý olarak yaþlanmayý geciktirdiði için melatonine "yaþlanma karþýtý hormon" veya "gençlik hormonu" adlarý verilmiþtir. Yapýlan tecrübî çalýþmalarda, epifizin çýkarýlmasýnýn yaþlanmayý hýzlandýrdýðý ve beklenen hayat süresini kýsalttýðý tespit edilmiþtir.

Melatonin tedavisinin viral enfeksiyonlar, kronik stres, cerrahî müdahaleler ve yaþlanmaya ek olarak baðýþýklýk zaafiyetini engellemeye vesile olduðuna dâir araþtýrmalar vardýr. Melatonin âdeta bir çöpçü gibi, bütün çalýþma saatleri boyunca yorulan ve atýk madde biriktiren hücrelerimizin içine kolaylýkla girerek, bir süpürme vazifesi de yapmaktadýr. Bu sessiz ve fark edemediðimiz temizlik, ertesi sabah hücrelerimizin yeni bir iþ gününe hazýr olabilmesi için yapýlan en mühim faaliyetlerden biridir. Bu sayede, pek çok hastalýða (þeker, yüksek tansiyon, kanser, böbrek-karaciðer hastalýklarý, vs.) sebep olduðu gösterilen oksijen ve azot radikalleri gibi zararlý maddeler ortamdan uzaklaþtýrýlarak, hücrelerin içinde birikmesine mâni olunur.
Basitçe uygulanabilecek aþaðýdaki prensipler melatoninin yeterli miktarda sentez ve salgýlanmasýna, dolayýsýyla hücrelerde gece temizliðine yardýmcý olacaktýr. Bunun için yatak odalarýnda gece lâmbasý olarak solgun kýrmýzý ýþýk tercih edilmelidir. Gece kalkýldýðýnda mümkün olduðunca az ýþýk kullanýlmalý, televizyon karþýsýnda uyuma alýþkanlýðý mutlaka terk edilmeli ve ayný saatlerde yatýp kalkmaya hassasiyet gösterilmelidir.

Bütün bunlar da gösteriyor ki; insan organizmasý birçok hikmete binaen yaratýlmýþ olan gece ve gündüze uyumlu bir þekilde halkedilmiþtir. Kur'ân-ý Kerîm'deki mealen "Size geceyi örtü, uykuyu bir istirahat, gündüzü de daðýlýp çalýþma vakti kýlan O'dur." (Furkan Sûresi–47) ve "Uykunuzu dinlenme yaptýk." (Nebe Sûresi–9) ifadeleri ile bu nokta murad edilmiþtir Allahüâlem. Hâl böyle iken insana düþen; geceyi gece, gündüzü de gündüz gibi deðerlendirmek deðil midir? Hem sýhhat hem de mânâ iklimi bakýmýndan deðerlendirildiðinde gecenin mümbit vakitlerinin; bizi bütün nimetleriyle perverde eden Sultanýmýz'ý zikir ve þükür maksadý dýþýnda heba edilmesinin insan saðlýðý bakýmýndan ne kadar zararlý olduðu aþikârdýr.

Kaynaklar
- Reiter RJ: Epifiz function during aging: Attenuation of the melatonin rhythm and its neurobiological consequences. Acta Neurobiol exp, 1994; 54: 31-39.
- Pierpaoli W, Yi C: The involvement of epifiz gland and melatonin in immunity and aging. I. Thymus-Mediated, immunoreconstituting and antiviral activity of TRH. J Neuroimmunol. 1990; 27: 99-109.
- Maestroni GJM: The immunoendocrine role of melatonin. J Epifiz Res; 1993; 14: 1-10.
- Zawilska JB, Skene DJ, Arendt J: Physiology and pharmacology of melatonin in relation to biological rhythms. Pharmacol Rep; 2009; 61:383-410.

sýzýntý


radyobeyan