> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Zübdetül Buhari > Duygulu sözler bahsi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Duygulu sözler bahsi  (Okunma Sayısı 1670 defa)
14 Haziran 2011, 14:57:07
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 14 Haziran 2011, 14:57:07 »



DUYGULU SÖZLER BAHSİ



1397- İbni Abbas (Radıyallah'u Anhüma) 'dan rivayet edilmiş­tir.

«İki nimet vardır ki, insanlardan çoğu bunlarda aldanım şiardır: Bu nimetlerden biri sağlıktır, diğeri de boş vakittir.»

(Çok kimseler bu iki büyük nimetin kıymetini bilmezler. Bun­ları ganimet sayarak Allah yolunda çalışmazlar ve üzerlerine düşen dini görevleri yerine getirmezler. Bu iki nimeti boşuna söz ve eğlen çelerle, günah şeylerle geçirirler ve aldanmış olurlar. İbadet edemiyecek şekilde hastalık ve meşguliyet haline düşen kimsenin pişman­lık çekmesi artık ona hiç bir fayda vermez ve fırsat da bir daha ele geçmez. Onun için bu iki büyük nimeti ganimet bilerek hak yolda çalışmalı ve zamanı değerlendirmelidir.)

 

1398- İbni Ömer (Radıyallahu Anhüma) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve  Sellem benim omuzumu  (ya­hut iki omuzumu) tutarak bana şöyle buyurdu:

«Dünyada, sanki bir yabancı veya gelip geçen bir yolcu imişsin gibi ol.»

(Dünyaya bağlanıp ona güvenme; son ve ebedi karargâh olan ahiret hazırlığı içinde ol. Dünyada sürülecek ömür çok azdır ve zevkleri aldatıcıdır. Onun için dünyada geçirecek olduğun kısa za­manı fırsat bilerek Allah yolunda bulun ve ömrünü boşa harcama.)

 

1399- Abdullah bin Mes'ud Radıyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem,   elindeki   bir çubukla toprak üzerine bir kare çizdi. Sonra bu şeklin ortasından dışarıya doğru bir uzun çizgi çekti. Bu uzun çizgiyi kare içinde dikey olarak kesen küçük çizgiler çizdi. Sonra şöyle buyurdu:

«Şu (karenin merkezi), insandır. Şu çevre de, -kendisini her ya­nından kuşatan ecelidir.   Karenin merkezinden   dışarı çıkıp   (son­suzluğa doğru) uzanan çizgi de, insanoğlunun emel ve (tükenmez) arzulandır. Bu küçük çizgiler de insanın başına gelecek kaza ve belalardır. Eğer bunlardan birini atlatırsa öbürüne yakalanır. Onu da atlatırsa bir başkasına yakalanır (ve onu da atlatsa ölüm çembe­rini aşamaz).»

 

1400- Hazreti Enes (Radıyallahu Anh) der ki:

Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem bir takım çizgiler çizip şöyle buyurdu:

«İşte şu çizgi insanın emelidir. Şu insanın ecelidir. Şu da in­sanın başına gelecek kaza ve belalardır. İnsan uzak emellerine ulaş­ma çabası içinde iken kendisine daha yakın olan çizgi (ecel çizgisi) önüne çıkar.» (İnsanlar ömrü sınırlı, emelleri ise sınırsızdır. Eceli emelden daha yakın bilip, ona göre hareket etmeli.)

 

1401- Ebû HÜreyre (Radıyallahu Anh) dan rivayet edilmiş­tir.

«Allah Tealâ ömür verip altmış yaşına ulaştırdığı kişiye maze­ret bırakmamıştır.? (Bu yaşa varıncaya kadar halini düzeltmeyen kimsenin ahirette mazeret beyan etmeye hakkı yoktur.)

 

1402- Ebû Hüreyre (Radıyallahu Anh)'dan rivayet edilmiştir:

«Yaşlı adamın kalbi, iki şeyde  daima genç kalır: Dünya  sev­gisi ve çok yaşama arzusu.»

 

1403- Ütban bin Malik   (Radıyallâhu Anh)'den rivayettirı

«Kıyamet gününe, LA İLAHE İLLALLAH demiş ve bununla yal­nız Allah'ın rızasını kasdctmiş olarak varan kula, Cenabı Allah ce­hennem ateşini kuşkusuz haram kılar.»

 

1404- Ebû Hüreyre (Radıyallahu Anh)'den rivayet edilmiştir:

«Allah Tealâ buyurur ki: Dünya halkından, en çok sevdiğinin ruhunu aldığımda rızamı kazanmak için sabreden mümin kuluma benim mükâfatım mutlaka cennettir.»

 

1405- Mirdas El-Eslemî'den (Radıyallahu Anh)'dan rivayet edilmiştir:

«İyiler (ilimleriyle amel eden salih kullar) peş peşe giderler ve geride, arpa veya hurma döküntüsü gibi işe yaramayanlar (cahil­ler) kalır. Allah onlara hiç kıymet vermez.»

(Bu hadîs-i şerife göre, kıyamete yakın dünyada salih alimler kalmayacak, dünya cahiller elinde ve idaresinde olacaktır. Allah'ı tanımayan ve ona ibadet etmeyen insanların Allah katında ne değe­ri olabilir ki!.. Onlar dünya hazinelerine ve Saltanatına erişseler bile, bunun Allah katında bir çöp kadar değeri olmaz. Bu hususta cenab-ı Hak mealen şöyle buyuruyor: «Duanız (ibadetiniz) olma­yınca Rabbiniz sizi ne yapsın (ne kıymetiniz olur)?» fFurkan sûre­si: Ayet 77)

 

1406- îbni Abbas (Radiyallahu Anhüma) 'dan rivayet edilmiş­tir*

«Eğer insanoğlu için iki vadi (dolusu) mal olsaydı, muhakkak bir üçüncü vadi isterdi. İnsanoğlunun içini topraktan başkası do­yurmaz. Allah Tealâ tevbe edenin tevbesini kabul buyurur.»

Mütercim:

İnsana iki dere dolusu altın akmış olsa, mala olan hırs ve düş­künlüğünden ötürü bir üçüncüsünü' isterdi. İnsanın gözü ancak ölüp toprağa girince doyar. Fakat islâmın ruhunu yaşayan ve nef­sini düzelten kimseler, bu kötü huydan uzak kalabilirler. Çünkü: «Kim nefsinin cimriliğinden korunursa, bu gibiler kurtulanlardır.» mealindeki ayeti kerime hırs ve tamahın esiri olmayanları kurtuluş­la müjdelemiştir.

(Hair sûresi: ayet 9) Diğer taraftan hadisi şerifin sonu olan «Allah, tevhe edenlerin tevbesini kabul buyurur.» ifadesi de bu ma-nayi belirtir. Ayrıca insanın yaratılışında bu mal hırsının mevcut olduğuna ve bu hırsın ancak Allah korkusu ile önlenebileceğine işa­ret edilmiştir.

 

1407- Abdullah bin Mes'ud (Radiyallahu Anh) der ki:

Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem bize şöyle   buyurdular: «Kendi malından varisinin malım daha çok seven hanginizdir?» Biz de, ya Resûlallah! dedik, kendi malını daha çok sevmeyen kimse içimizde yoktur. Bunun üzerine buyurdular ki:

«Bir insanın kendi malı, hayatta iken (Allah yolunda) harcadı­ğıdır; varisinin   (mirasçısının)  malı ise  harcamayıp geriye bıraktı ğıdır.»

 

1408- Ebû Hüreyre (Radıyallahu anh) der ki:

Allah'a yemin ederim ki, bazan açlıktan karnımı yere yapıştırır dım veya açlıktan bayılır yere düşerdim. Bir gün mescide giderken, Hazreti Peygamberin ve diğer ashabın, geçiş yolu üzerinde otur­muştum. Önce yanımdan geçen Hazreti Ebû Bekir'e, karnımı do­yurmasına vesile olsun diye Kur'andan bir ayet sordum. Fakat be­nim asıl maksadımı (açlığımı) anlayamayıp gitti. İkinci olarak ya­nımdan Hazreti Ömer geçti. Ona da ayni maksadla Kur'andan bir ayet sordum. O da halimi anlayamayıp gitti. Sonra Peygamber Sal-lallahu Aleyhi ve Sellem yanımdan geçerken beni görür görmez ha­limi anlayarak gülümsedi ve: «Ebâ Hifr (Ya Ebâ Hüreyre), arkama düş!» buyurdu. Ben de arkasına düşerek Hazreti Peygamberin evine gittik. Önce kendisi içeri girdi, biraz sonra da beni içeriye aldı. Haz­reti Peygambere süt getirilmişti. «Bu süt nereden geldi?» diye sor­dular. Denildi ki: Bu sütü sana falanca adam, yahud falanca kadın hediye etti. Bunun üzerine Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem efendimiz bana şu emri verdiler:

«Suffelilere (mescidde barınan ashabın fakirlerine) git ve on­ları bana çağır.» Hazreti Peygamber zekât ve sadaka gibi malları bu kimsesiz ve çok muhtaç fakirlere hemen dağıtır ve kendilerine gelen hediyelerden de vermek için onları davet ederlerdi. Hediye olarak gelen yiyeceklerden hem kendileri yerler, hem de onlara ik­ram ederlerdi. Bu gelen süt. için de ayni şeyi yaptılar; fakat ben endişelendim. Kendi kendime dedim ki, bu kadarcık süt Suffe ehline yeter mi? Bu ancak benim açlığımı giderebilir. Fakat Allah'ın ve Peygamberin emrine bağlılığım sebebiyle sesimi çıkarmadan hemen Suffe ehline koştum ve onları davet ettim. Hepsi Hazreti Peygambe­rin huzuruna geîdiler. Herkes kendisine uygun yerde oturduktan sonra Hazreti Peygamber bana: «Şu kâseyi al da, müsafirlere ikram et,» buyurdular. Ben de kâseyi alarak sıra ile onlara vermeye başladim. Her biri kanıncaya kadar içtikten sonra kâseyi bana geri veri­yordu. Böylece hepsi içtiler ve kandılar. Sonra  kâseyi Peygamber

Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e verdim. Hazreti Peygamber kâseyi mübarek elinde tutarak ve tebessüm ederek bana şöyle buyurdu:

«Ebâ Hirr! Geriye seninle ben kaldım.» Ben de, evet, ya Resûlal-lah! dedim. Sonra bana:

«Otur da iç bakalım!» dedi. Ben de oturdum ve içtim. Her du­rakladığımda Hazreti Peygamber bana, devamlı olarak; «Daha iç, daha içi» buyurmakta idiler. Nihayet, seni hak peygamber olarak gönderen Allah'a yemin ederim ki, artık tıkandım, dedim. Bunun üzerine Hazreti Peygamber:

«Öyle ise o kadehi bana ver,» buyurdu. Ben de kâseyi kendileri­ne verdim. Hazreti Peygamber Allah'a hamd etti ve besmele çekerek sütün artanını içti.

 

1409- Ebû Hüreyre (Radıyallahu AnhJ'den rivayet edilmiş­tir: Resûl-i Ekrem,» Ali ahım! Muhammed ailesine yetecek kadar rızik ver.» diye dua ederdi.

Mütercim:

Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem bazan ailelerinin bir yıllık ihtiyaçlarını biriktirirler idi. Bu da ancak zaruri ihtiyaçlarını karşılayabilecek miktarda ve israfa yol açmayacak şekilde olurdu. Netice olarak yine günlere taksim edildiği zaman kifayet miktarını aşmazdı.

 

1410- Ebû Hüreyre (Radıyallahu Anh) der ki:

Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: «Sizden hiç birinizi (ahirette) asla ameli kurtaramaz.» Ashab sordular. ya Resûlallah! Sizi de,mi? Hazreti Peygamber;

«Evet, beni de (amelim) kurtaramaz! Ancak Allah'ın rahmeti beni kaplarsa kurtulurum. Bununla beraber doğruluktan yana olunuz. Yakıştırmaya çalışınız. Sabah, akşam ve gecenin bir kısmında kulluk vecibelerinizi yerine getiriniz. Hele itidal, itidal!  (bu ölçülü

davranmayı elden bırakmazsanız) hedefinize ulaşirsiniz

 

1411- Hazreti Aişe (Radıyallahu Anha)'den rivayet edilmiştir:

«Doğruluktan yana olunuz. Yakıştırmaya, çalışınız. Biliniz ki, biç birinizi, ameli cennete koyamaz. Amel ve ibadetlerin Allah'a en sevimlisi, az dahi olsa d...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Duygulu sözler bahsi
« Posted on: 03 Mayıs 2024, 17:30:40 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Duygulu sözler bahsi rüya tabiri,Duygulu sözler bahsi mekke canlı, Duygulu sözler bahsi kabe canlı yayın, Duygulu sözler bahsi Üç boyutlu kuran oku Duygulu sözler bahsi kuran ı kerim, Duygulu sözler bahsi peygamber kıssaları,Duygulu sözler bahsi ilitam ders soruları, Duygulu sözler bahsiönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes