> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Zadul Mead > İsimler konusundaki tutumlar
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İsimler konusundaki tutumlar  (Okunma Sayısı 1015 defa)
22 Temmuz 2011, 11:25:51
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 22 Temmuz 2011, 11:25:51 »



ÜÇÜNCÜ KİTAP
ÂDÂB VE DUALAR

 
BİRİNCİ BÖLÜM İSİMLER VE KÜNYELER

 
HZ. PEYGAMBERİN (S.A.) İSİMLER VE KÜNYELER KONUSUNDAKİ TUTUMLARI

 
A) İsimler Konusundaki Tutumları

 
1- Bazı İsimleri Değiştirmesi:

 

Sahih bir rivayete göre Hz. Peygamber (s.a.) buyurmuştur ki: "ALLAH katında en aşağılık isim, bir adama Melikü'l-emlâk = Hükümranlar Hü­kümranı şeklinde konan isimdir. ALLAH'tan başka hükümran yoktur."[744]

Hz. Peygamber'in (s.a.) şöyle buyurduğu sabit olmuştur: "ALLAH ka­tında en sevimli isim Abdullah ve Abdurrahman; en doğru isimler ise Ha­ris ve Hemmam'dır. En çirkin isimler de Harb ve Mürre'dir."[745]

Yine sahih bir rivayete göre buyuruyor ki: Erkek çocuğuna Yesâr, Rabâh, Necîh ve Eflah isimlerini koyma. Zira sen (onu aradığında) "Ora­da mı?" diye sorarsın, çocuk orada olmaz, "Hayır" cevabını alırsın[746]

Sahih bir rivayete göre Âsiye'nin ismini değiştirmiş ve: "Sen Cemîle'sin" buyurmuştur[747]

Cüveyriye'nin ismi Berre idi. ALLAH Rasûlü (s.a.) bu ismi Cüveyriye diye değiştirdi.[748] Ümmü Seleme'nin kızı Zeyneb diyor ki: ALLAH Rasûlü (s.a.) bu ismin konmasını yasakladı ve: "Kendinizi temize çıkarmayın. Al­lah, ihsan ve iyilik sahibi olanlarınızı sizden daha iyi bilir." buyurdu.[749]

Esram'm ismini Zür'a diye[750]' Ebu'I-Hakem'in ismini Ebu Şurayh di­ye değiştirdi[751]'

Saîd b. Müseyyeb'in dedesi Hazn'ın ismini Sehl diye değiştirdi. Kabul etmek istemedi ve: "Sehl, çiğnenir ve basite alınır.*' dedi[752]

Ebu Davud diyor ki: Hz. Peygamber (s.a.) Âs, Azız, Atle, Şeytan, Hakem, Gurâb, Hubâb ve Şihâb adım taşıyan kimselerin adlarını değiştir­di, Hişâm adını koydu. Harb adım taşıyan kimseye Silm ismini koydu. "Muzdaci"' yerine "Münbais" adını verdi. "Arz-ı Afre" deyimi yerine "Arz-ı Hadıra" tâbirini koydu. "Şi'bu'd-Dalâle" adını taşıyan yere "Şi'bu'1-Hüdâ" adım verdi. "Benu'z-Zinye" kabilesinin adım "Benu'r-Rişde" diye değiş­tirdi.  "Benû Muğviye" kabilesine ise "Benû Rişde" adım verdi.[753]

 
2- Bu Konunun İncelikleri:

 

İsimler, mânaların kalıpları ve onları gösteren kılavuzlar oldukları için hikmet, isimlerle mânalar arasında bir irtibat ve tenasübün bulunmasını, isimle mânanın birbiriyle hiç ilişiği bulunmayan tam yabancı durumunda olmamalarını icabettirdi. Zira hakimin hikmeti bunu kabullenmez. Realite bunun aksine tanıklık eder. Hatta güzellik-çirkinlik, hafiflik-ağırlık ve incelik-yoğunluk hususlarında isimlerin, kendilerini taşıyanlarda bir etkileri ve ad­ları taşıyanların isimlerden bir etkilenmeleri sözkonusudur. Nitekim bir şâ­ir der ki:

"Gözlerin bir lâkablı kimse görse, nâdir haller dışında, onun mânası, düşünsen, lâkabmdadır."

Hz. Peygamber (s.a.) güzel ismi severdi. Kendisine bir haberci gönder­mek istediklerinde ismi güzel, yüzü güzel birini göndermelerini emreder­di/11* Gerek rüyada, gerekse uyamk halde iken mânaları isimlerinden çı­karırdı. Nitekim gördüğü bir rüyada kendisi ashabıyla birlikte Ukbe b. Râfi'in evinde bulunuyordu; kendilerine İbn Tâbe adı verilen hurmadan sunuldu. Hz. Peygamber (s.a.) bunu; dünyada yücelik ve ahirette mutlu

Bu konu içinde geçen isimlerin Türkçe karşılıkları şöyle: Melikü'l-emlâk: Hü­kümranlar hükümranı, bütün mülkün sahibi; Abduliah: ALLAH'ın kulu; Abdurrahman: Rahman'ın kulu; Haris: Çiftçi, ziraatçi; Hemmâm: Azimkar, aktif; Harb: Savaş; Mürre: Tatlının zıddı, acı; Yesâr: Kolaylık, bolluk; Rabâh: Kâr, kazanç; Necîh: İş bitiren, sabırlı, başaran; Eflah: Umduğunu bulmuş, a.rzu ettiği her şeye kavuşmuş; Âsiye: İs­yankâr; Cemüe: Güzel; Cüveyriye: Kadıncık veya komşucuk; Berre: Çok ihsan ve iyilik eden (ALLAH'ın isimlerinden biri de Berr ismidir); Esram: En keskin; Zür'a: To­hum, tarla; Ebu'l-Hakem: Hakem babası; Şurayh: Ekini kuşlardan koruyan yahut birini diğerine sevdiren adamcağız; Hazn: Keder, üzüntü, sert yer; Sehî: Koiay; As: Zor, sert, sarp; Aziz: Galip, kuvvetli, üstün (ALLAH'ın isimlerindendir); Atle: Obur, şerre koşan, sert, kaba; Gurab: Karga, kar, dolu; Hubâb: Su kabarcığı; Şihâb: Alev, parlak yıldız, ateş koru; Hişâm: Cömert; Silm: Barış; Muzdacî: Yan yatan; Münbais: Gönderilen; Arz-ı Afre: Bakır esmeri renginde arazi; Şı'bu'd-Dalâle: Dalâlet Vadisi; Şibu'1-Hüdâ: Hidayet Vadisi; Benu'z-Zinye: Piçler, zinaoğulları (zinye kelimesi ayrıca bir adamın iîk doğan çocuğuna da denir); Benû Rişde: Nesebi sahihoğulian, helâlzâ-deler; Benû Muğviye: Azdıranoğuîları.

II. Ebu'ş-Şeyh, Ahlâku'n-Nebî, s. 274. Ebu Hureyre'den gelen bu hadisin senedinde zayıf bir râvi vardır. Bezzâr (s.242) Büreyde'den buna benzer bir hadîs rivayet etmiştir; râvileri sikadır. Metindeki hadis bununla güç kazanır. Sehavî, el-Makâsıdii'l-Hasene adlı eserinde (s. 82) hadisi Ebu Hureyre ve Büreyde'den kaydettikten sonra: "Biri diğerini takviye eder." diyor.sonun kendilerine ait olduğu, ALLAH'ın kendileri için seçtiği dînin kemâle erdiği ve hoş bir hal aldığı şeklinde yorumladı[754] Hudeybiye anlaşması­nın olduğu gün kendisine Süheyl b. Amr'm gelmesini işlerinin kolaylaştığı şeklinde yorumladı.[755]

Hz. Peygamber (s.a.) bir keresinde bir grup insanı bir koyunun sütü­nü sağmaya davet etti. Sağmak için bir adam ayağa kalktı. Hz. Peygamber (s.a.) "İsmin ne?" diye sordu. Adam "Mürre" cevabını verdi. Peygambe­rimiz "Sen otur" dedi. Bir başkası ayağa kalktı. Ona da: "İsmin ne?" diye sordu. Adam -sanırım- "Harb" cevabını verdi. Peygamberimiz "Sen de otur" dedi. Bunun üzerine bir diğeri ayağa kalktı. Ona da "Senin ismin ne?" diye sordu. Adem "Yaîş = yaşar" cevabım verince "Sen sağ!" buyurdu.[756]

Kötü isimli yerleri ve oralardan geçmeyi sevmezdi. Gazalarından biri sırasında iki dağ aralığına gelince, dağların adlarını sordu. "Fâdıh ve Muhzî" dediler. Bunun üzerine onlardan bir başka yöne saptı, aralarından geçme­di. (Fâdıh = Utandırıcı, yüz kızartıcı iş; Muhzî = Utanç veren, yüz karası).

İsimlerle o isimleri taşıyanlar arasında, varlıkların kalıpları ile haki­katleri arasında ve ruhlarla bedenler arasında var olan bir irtibat, tenasüp ve yakınlık mevcut olduğundan akıl, bunların birinden diğerine geçer. Ni­tekim îyâs b. Muâviye ve daha başkaları bir şahsı görür "Adının şöyle şöyle olması gerekir" der ve hemen hemen de bu tahminlerinde yanılmaz-lardı. Bunun zıddı, zihnin isimden, ismi taşıyana intikal etmesi de sözko-nusudur. Örneğin; Ömer Îbnü'l-Hattâb (r.a.) üe_hir adam arasında şu ko­nuşma geçer:

Hz. Ömer:

—Adın nedir?

—Cemre,

—Babanın adı nedir?

—Şihâb

—Kimlerdensin?

—Huraka'dan

—Nerede oturuyorsun?

—Harretü'n-nâr'da.

—Evin nerede?

.—Zât-ı Lezâ'da.

—Çabuk git, evin yandı.

Adam derhal gitti. Evini aynen Hz. Ömer'in dediği şekilde buldu[757]' (Cemre: Kor; Şihâb: Alev; Huraka: Yakanlar; Harretü'n-Nâr: Ateş ocağı; Zât-ı Lezâ: Ateşli, alevli).

Görüldüğü gibi Hz. Ömer, sözlerden onların ruhlarına ve mânalarına intikal etmiştir. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.), Hudeybiye günü Süheyl isminden işlerinin kolaylaşacağı anlamını çıkarmış ve hakîkaten de öyle olmuştu. Hz. Peygamber (s.a.) ümmetine isimlerini güzel koymalarım em­retti ve onlara, kıyamet günü bu isimlerle çağrılacaklarını haber verdi. Bunda -ALLAH daha iyi bilir ya- herkesin huzurunda (kıyamet günü) güzel isim ve o güzel isme uygun vasıfla çağrılmak için isimlerin güzelliğine münasip şekilde güzel davranışlar göstermeye, fiilleri iyileştirmeye bir tenbih vardır.

Hz. Peygamber (s.a.) için O'nun vasfından, manasıyla uyum içinde bulunan iki isim nasıl türetildi bir düşün! Ahmed ve Muhammed isimleri. Hz. Peygamber (s.a.) kendisinde övülen sıfatların çokluğundan ötürü "Muhammed" ve bu sıfatların başka kimselerin sıfatlarına karşı şeref ve üstünlükleri bulunduğundan ötürü de "Ahmed"dir. İsim, kendisini taşı­yanla tıpkı ruhun bedenle irtibatı gibi bir irtibat sağlamıştır. Hz. Peygam-ber'in (s.a.) Ebu'l-Hakem b. Hişâm'a, Ebu Cehl (cehaletin babası) künye­sini vermiştir ki, bu onun vasıf ve manasıyla uyum içinde olan bir künye­dir. Yaratıkların bu künyeye en müstehak olanı odur. Aynı şekilde ALLAH Teâlâ'mn Abduluzzâ'ya Ebu Leheb (ateş yalımı babası) künyesini vermesi

de böyledir. Ebu Leheb'in gideceği yer alev alev yanan, yalımları yükselen ateş olduğu için bu künye ona daha lâyık ve daha muvafık olmuştur. Bu künyeye en müstehak ve yaraşır olan odur.

Hz. Peygamber (s.a.) Medine'ye geldiğinde şehrin adı Yesrib idi. Bun­dan başka bir isimle bilinmezdi. Hz. Peygamber (s.a.) bu ismi "Taybe" ismiyle değiştirdi.[758] Tesrîb (kınamak, azarlamak) kökünden gelen yesrib kelimesinin ifade ettiği şey, tîb (hoş, temiz, güzel) kökünden gelen Taybe kelimesinin anlamında var olan şeyle ondan uzaklaşınca bu isme hak ka­zandı ve bununla güzelliği bir kat daha arttı. Böylece güzelliği, ismi almaya hak kazanmasında etkili oldu ve bu isim güzelliğine güzellik kattı.

Güzel isim, kendisini taşıyanı icabettirdiğinden ve onu yakından iste­diğinden ötürü Hz. Peygamber (s.a.) bazı Arap kabilelerini ALLAH'a ve Al­lah'ın birliği inancına çağırırken onlara: "Ey Benî Abdillah ( = ALLAH kulu­nun oğulları)! Doğrusu ALLAH, hem sizin isminizi ve hem de babanızın ismi­ni güzel eylemiş" diye hitap etti. Bak, Hz. Peygamber (s.a.) babalarının isminin güzelliği ve bu isimde daveti gerekli kılan bir anlamın bulunması münasebetiyle onları nasıl ALLAH'a kulluğa davet etmiştir? Bedir...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İsimler konusundaki tutumlar
« Posted on: 09 Mayıs 2024, 15:51:14 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İsimler konusundaki tutumlar rüya tabiri,İsimler konusundaki tutumlar mekke canlı, İsimler konusundaki tutumlar kabe canlı yayın, İsimler konusundaki tutumlar Üç boyutlu kuran oku İsimler konusundaki tutumlar kuran ı kerim, İsimler konusundaki tutumlar peygamber kıssaları,İsimler konusundaki tutumlar ilitam ders soruları, İsimler konusundaki tutumlarönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes