> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Semerkand Aylık Tasavvuf Dergileri > Tasavvuf Klasikleri >  İbadet Ehline Dünyada İhsan Edilen Dereceler
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İbadet Ehline Dünyada İhsan Edilen Dereceler  (Okunma Sayısı 2475 defa)
07 Haziran 2012, 16:45:49
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 07 Haziran 2012, 16:45:49 »



Minhâcü’l Âbidîn’den


Ali Kaya | Nisan 2012 | TASAVVUF KLASİKLERİ   


İbadet Ehline Dünyada İhsan Edilen Dereceler


• Cenab-ı Hak onu anar, onun için övgüde bulunur. Bir kul için Alemlerin Rabbi tarafından anılmak ve O’nun tarafından övül­mekten daha değerli ne olabilir?

• Rab Tealâ ona teşekkür eder ve yüceltir. Senin gibi yara­tılmış bir insan dahi seni yüceltse, sana teşekkür etse ne büyük onur duyarsın! Peki, gelmiş geçmiş her şeyin Rabbi olan Allah Tealâ seni yüceltse, sana teşekkürde bulunsa, elde edeceğin izzet ve şerefi düşünebiliyor musun?

• Cenab-ı Hak onu sever. Bir belde­nin belediye reisi, önde geleni birini övse onunla iftihar eder. Önemli yerlerde bu isimleri kullanarak onlardan istifade etmeye çalışır. Ya Alemlerin Rabbi onu severse?!

• Hak Tealâ ibadet ehli kişinin vekili olur. Onun adına işlerini düzenler, yoluna koyar.

• Rızkına kefil olur. Her yönden ve gönül darlığına düşürmeden ona rızık verir.

• Düşmanlarına karşı ona yardımcı olur ve her işinde ona yeter. Kötülük yapmak isteyenlerin kötülüklerini savar.

• Ona dost ve yakın olur. Hiçbir halde onu yalnız bırakmaz, ona yalnızlık korkusu yaşatmaz.

• İzzet ve şeref sahibi olur. İş ve hizmetlerinin, fani dünya ve dünya ehli ile kıstlı kalma zilletinden onu kurtarır. Hatta dünya hükümdarları ve zor­balarına hizmet etme korkusu bile hissetmez.

• Yüce himmetli biri olur. Dünyanın ve dünya ehlinin basit işle­rine yönelmekten uzak olur, onların süs ve eğlencelerine hiç iltifat etmez. Allah dostu olan ermiş kişiler boş oyunlardan ve süslerden uzak ve beridirler.

• Gönlü zengin olur. Dünyanın en zenginlerinden daha zengin olur. Gönlündeki neşe hiç kaybolmaz. Göğsü geniştir, hiç sızlanıp feryat etmez, yokluktan dolayı kederlenmez.

• Kalbi nurludur. O nur ile pek çok kimsenin ancak zorlu emekle uzun yıllarda elde ettiği ilimlere, sırlara ve hikmet­lere nail olur.

• Gönlü ferahtır. Bu sayede, dünyada başına gelen mihnet ve musibet­lerden, insanlardan gelen eziyet ve hilelerden asla gönlü dar­lanmaz.

• Heybet sahibi ve insanların nazarında bir değeri olur. İnsanların hem hayırlıları hem de şerlileri ona saygı gösterir.

• İnsanların kalbi onun sevgisi ile dolar. Rahman ona öyle bir sevimlilik verir ki, bütün gönüller ona meyleder.

• Her hu­susta berekete nail olur. Sözünde, yaptığı işlerde, vazgeçtiklerinde, bulunduğu yerde… Ayak bastığı toprak, üze­rinde bir gün oturduğu yer, kısa bir süre gördüğü veya sohbet ettiği insanlar hep bereketle dolar.

• Bütün yeryüzü, karaları ve denizleri ile ona amadedir.

• Vahşi ve yırtıcı hayvanlar, sürüngenler ve diğer hayvanlar ona boyun eğdirilir. Vahşi hayvanlar emrine itaat eder, aslanlar ondan yakınlık bekler.

• Cenab-ı Hakk’ın kapısında önderlik ve itibar sahibi olur. İnsanlar ona hürmet göstermeyi ve hizmet etmeyi Cenab-ı Hakk’a yaklaşmak için vesile edinirler. Onun sahip olduğu itibar ve bereket ile Allah Tealâ’dan hacetlerini isterler.

• Cenab-ı Hak onların dualarına icabet eder. Ne isterlerse Allah Tealâ onlara verir. Biri için şefaat etse şefaati kabul edilir. İsteklerini dilleriyle söylemeleri gerek­mez.

İşte Allah dostlarının dünyada sahip oldukları ihsan ve kerametler bunlardır.

Rızık ve Tevekkül Hakkında Nasihatler


Rızık ve tevekkül hakkında bazı nükteleri sana nakletmek istiyorum. Sen de tefekkür ettiğin zaman bu incelikleri kalbinde bulabilirsin. Rızık endişesi konusunda bunlar sana kâfidir. Eğer bunları bilir, üzerinde derinlemesine düşünürsen, seni aydınlık ve apaçık bir yola çıkarır.

Cenab-ı Hakk’ın kitabında rızkı garanti ettiğini, bu hususta kefil olduğunu bilmelisin. Hakkında hüsn-i zan sahibi olduğun, doğru sözlü olduğunu ve hiç yalan söylemediğini bildiğin, verdiği sözde mutlaka durduğuna inandığın bir hükümdar seni bir akşam yemeğe davet etse ne düşünürsün? Hatta hükümdarı bir kenara bırakalım, hakkında fazla bilgi sahibi olmadığın, fakat sözünde dürüst olduğunu bildiğin bir çarşı esnafı, bir yahudi, bir hıristiyan veya bir mecusi sana böyle bir vaatte bulunsa ne yaparsın? Elbette onların verdiği söze itimat eder ve verdikleri söze güvenerek o gün akşam yemeği için bir hazırlık yapmazsın değil mi?

O halde sana ne oluyor da bir yahudiye, bir hırıstiyana ve bir mecusiye inanıyorsun da kâinatın mutlak hakimi olan Allah’ın vaadine ve kefaletine itimat etmiyorsun? Cenab-ı Hak rızık vermeyi vadetmiş, üstelik garanti vererek tekeffül etmiş. Bu kadarıyla yetinmemiş, rızıkını mutlaka vereceğine yemin etmiş. Fakat senin kalbin Rabb’inin vaadi ile huzur bulmadığı gibi söz ve garanti vermesi de sakinleşmeni sağlamıyor! Kâinatın yaratıcısının yeminini de hiç dikkate almıyorsun… Aksine, rızık konusunda kalbindeki endişe ve sıkıntı devam ediyor. Keşke bu utanç verici halinin vebalini ve bu musibetten dolayı başına gelecek cezayı bilseydin!..

Hz. Ali r.a. şöyle der:

“Sen Allah’ın vereceği rızkı başkasından mı istiyorsun?
Yaptığın kötülükten habersiz, kendini güvende sanıyorsun!
Müşrik bile olsa bir sarrafın verdiği garantiye inanıyorsun,
Fakat Rabb’inin verdiği garantiye güvenmiyorsun!
Kur’an’da rızık hususunda verilen vaade itimat etmiyorsun,
Doğruluğu kesin olanı bırakıp zayıf söze inanıyorsun.”

Allah korusun insanı küfre kadar götürür. Bu sebeple Cenab-ı Hak şöyle buyurmuştur:

“Eğer müminler iseniz ancak Allah’a güvenin.” (Yunus, 84).

“İnkâr eden ve ayetlerimizi yalanlayanlara gelince onlar cehennemliklerdir.” (Teğâbûn, 10)

Dinine değer verip sıkıca sarılan mümine bu tek nükte yeterlidir.

Herkesin rızkının ezelde Cenab-ı Hak tarafından taksim edildiğini bilmelisin. Bu hakikati, Allah Tealâ kitabında ve Rasulullah s.a.v. de hadislerinde doğrulamaktadır. Ezelde yapılan bu taksim asla değiştirilemez. Bu taksimatı beğenmeyen veya inkâra yeltenen küfür kapısını aralamış olur. Bu durumdan Allah’a sığınırız.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İbadet Ehline Dünyada İhsan Edilen Dereceler
« Posted on: 20 Nisan 2024, 00:07:34 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İbadet Ehline Dünyada İhsan Edilen Dereceler rüya tabiri, İbadet Ehline Dünyada İhsan Edilen Dereceler mekke canlı, İbadet Ehline Dünyada İhsan Edilen Dereceler kabe canlı yayın, İbadet Ehline Dünyada İhsan Edilen Dereceler Üç boyutlu kuran oku İbadet Ehline Dünyada İhsan Edilen Dereceler kuran ı kerim, İbadet Ehline Dünyada İhsan Edilen Dereceler peygamber kıssaları, İbadet Ehline Dünyada İhsan Edilen Dereceler ilitam ders soruları, İbadet Ehline Dünyada İhsan Edilen Derecelerönlisans arapça,
Logged
27 Mart 2013, 19:11:25
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« Yanıtla #1 : 27 Mart 2013, 19:11:25 »



     Cenab-ı Hak onu anar, onun için övgüde bulunur. Bir kul için Alemlerin Rabbi tarafından anılmak ve O’nun tarafından övül­mekten daha değerli ne olabilir?


     Ben bunu hayal bile edemiyorum..Ne büyük mutluluk olur kimbilir ?
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

28 Nisan 2013, 18:53:38
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« Yanıtla #2 : 28 Nisan 2013, 18:53:38 »

Esselamu aleykum ve rahmetullahi ve berekatuh ; bir sohbette açlıktan kimsenin ölmeyeceğine dair Allah-u Teala'nın bildirmesi olduğunu, insanın 40 gün aç kalabilecek şekilde yaratıldığını yani vücudumuzda allah'ın depolama sistemi yarattığını ve yediğimiz gıdaların bir kısmının zor günler için depolandığını dinlemiştim. Müthiş bir şey. Bunu allah-u Teala'dan başka kim yapabilir , kim böylesi söz verebilir.

Subhanallah...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes