> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Mostar Aylık Kültür ve Aktüalite Dergisi > Tarih > Çanakkale’nin müdafaa ruhu
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Çanakkale’nin müdafaa ruhu  (Okunma Sayısı 781 defa)
13 Temmuz 2012, 18:47:12
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 13 Temmuz 2012, 18:47:12 »



Çanakkale’nin müdafaa ruhu
Okay TİRYAKİOĞLU • 73. Sayı / TARİH


Birinci Cihan Harbi’nin en kanlı çarpışmalarının başında gelen Çanakkale Savaşları’nın doksan altıncı yılına ulaşmış bulunuyoruz. Milletlerin tarihlerinde bazı önemli dönüm noktaları vardır ki, o günlerde içtimai ya da ferden sergilenecek olan fedakâr tutumlar, bahis konusu milletin atideki birlik ve beraberliğinin, dahası muvaffakiyetlerinin temelini oluşturur. İşte yakın tarihimizden günümüze ve dahi geleceğimize yön verecek en ehemmiyetli olayların başında Çanakkale zaferi geliyor.

Harp öncesi Almanya’nın, “Drang Nach Osten - doğuya doğru yayılma politikası”, Rusya’nın tarihî sıcak denizlere ulaşma emelleri ve İngiltere’nin, “denizlere egemen olan dünyaya hâkim olur” nazariyeleri neticesinde Boğazlar, dünya devlerinin gözlerini iştahla diktikleri mevkiler haline gelmişti. İtilaf devletleri olarak adlandırılan İngiltere, Fransa ve Rusya, 1915 Şu-bat’ında, İstanbul’u ele geçirerek boğazları kontrolleri altına alabilmek için harekete geçtiler. Muhtemel zaferleri neticesinde, hem Rusya ile lojistik destek ve ticaret yolunu açık tutabile-cekler, hem de Almanya’nın önemli müttefiklerinden birinin başkentini ele geçirerek savaş dışı bırakabileceklerdi. Elbette ki harp sonrası oluşacak kargaşa ortamında Osmanlı ülkesinin parça parça bölüşülmesi düşüncesi de temel amaçları arasındaydı.

İngiltere ve Fransa’nın, Rusya ile aralarında güçlü bir tampon bölge konumundaki Almanya’yı aşabilmeleri şarttı. Dahası Almanya’yı abluka altına alabilmek istiyorlardı ki bunun için de yegâne kıstasları Boğazlar bölgesinin işgaliydi. Almanya bir oldubittiyle harbin içine çektiği Osmanlı Devleti’ni idari ve lojistik anlamda destekliyordu. Lakin denizlere hâkim güçlü bir donanması bulunmayan Almanya gibi bir kara ülkesiyle ittifak yapmak, İttihat ve Terakki hükümetinin devlet idaresindeki son büyük hatası olacaktı. Altı asırlık koca çınar Osmanlı İmparatorluğu’nu nasıl devirebileceklerinin hesaplarını yapan Avrupalı devler, Sultan İkinci Abdülhamit Han’ı zorbalıkla alaşağı eden İttihatçılara bu anlamda müteşekkir olmalıydılar.

Ancak hem denizde, hem de karada Türklerin kesin zaferiyle sonuçlanan savaşın her iki taraf-tan da, beş yüz bin civarında can kaybına mal olması; kendi bünyelerinde yalnızca askerî değil, içtimai ve siyasi olarak da büyük çalkantıların meydana gelmesine yol açtı. İngiltere ve Fransa milletlerarası arenada büyük prestij kaybına uğrarken, Avustralya, Yeni Zelanda ve Kanada gibi ülkelerin milli bir bilinç geliştirme süreçleri başladı. Büyük yenilginin ertesinde, bu koloni ülkelerinin gözündeki büyük ve yenilmez Britanya imajı yıkıldı, Türklere ve Müslümanlara olan saygı ve yakınlık duyguları arttı. Müttefiklerinin o çok güvendikleri desteğinden yoksun kalan Çarlık Rusya’sı ise 1917 senesinde peş peşe gelen Şubat ve Ekim devrimlerinin ardından daha fazla direnemedi, yerini Bolşevik Sovyet iktidarına bıraktı.

Osmanlı içinse bu büyük zaferin anlamı pek muazzamdı. Fedakâr Osmanlı evladının o küçücük kara parçasının üzerinde yazdığı bu umulmaz ve unutulmaz destan, manevi gücünü de tüm cihanın devlerine kafa tutabilecek şekilde zirvelere taşıdı. Cihan Harbi’nden yenik çıkmamıza karşın, Çanakkale Destanı, İstiklal Harbi’nin kazanılmasındaki temel ruhtu.

Kim bilir belki de o gün boğazlara sahip olmak için hamle yapan güçler bugün de sahip olduğu hammadde ve teknik altyapı kudretine, Şark ile Garp arasındaki bütün kestirme ve müsait yolları ihtiva eden Boğazlara hâkim olmayı o gün nasıl şiddetle arzu ettiyse bugün de aynı iştiyakla istiyordur. Ancak ecdadımızın geride bıraktığı o muzaffer ve ölmez ruh, bu milletin zor zamanlarında bir araya gelip, farklılıklarını geride bırakarak nelere kadir olabileceğinin de sarih bir delili. Bunda şüpheye asla mahal yok.

Şair Ahmed Nedim’in o kutlu günlerde harp bölgesinde tanık olduğu bir manzara, sahip oldu-ğumuz o ruhu bizlere pek güzel ifade ediyor:

“Bakın onlar korkutur mu, bir Müslüman neferi
Bunu, hâlâ anlamıyor ne Hamilton ne Garey
Müslüman'ı korkutamaz Allah'tan başka şey
Böyle dalgın, düşünerek geçerken ben yanından
Sağa sola selâm verdi, namazını bitirdi
Sonra, biraz kımıldandı.. ellerini -Yaradan
Ta gerisine dua için -gökyüzüne çevirdi.
Şimdi, artık Allah'ına döküyordu derdini
Gözlerini kapamıştı.. unutmuştu kendini

Ben giderken, kulağıma değdi onun sadâsı..
(Allahümme salli alâ seyyidinâ) duâsı
Şimdi, hâlâ nerede bir kabalaklı askeri,
Görse gözüm, hatırlarım o kahraman neferi!”

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Çanakkale’nin müdafaa ruhu
« Posted on: 29 Mart 2024, 18:18:59 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Çanakkale’nin müdafaa ruhu rüya tabiri,Çanakkale’nin müdafaa ruhu mekke canlı, Çanakkale’nin müdafaa ruhu kabe canlı yayın, Çanakkale’nin müdafaa ruhu Üç boyutlu kuran oku Çanakkale’nin müdafaa ruhu kuran ı kerim, Çanakkale’nin müdafaa ruhu peygamber kıssaları,Çanakkale’nin müdafaa ruhu ilitam ders soruları, Çanakkale’nin müdafaa ruhuönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes