Bilgi ve Maksat İtibariyle Tevhid
Şunu da belirtelim ki; Allah’ın peygamberlerinin kendisine davet ettikleri ve indirilen kitapların ihtiva ettiği tevhid iki türlüdür: İsbat ve bilmek bakımından tevhid ile gözetilen maksat itibariyle tevhid.
Birincisi yüce Rabbin hakikatinin sıfat, fiil ve isimlerinin isbat edilip kabul edilmesidir. Bütün bu hususlarda hiçbir şey O’nun eşi ve benzeri değildir. Nitekim kendisi de kendi zatı hakkında böylece haber vermiştir, Rasûlü de bize böylece bildirmiştir. Kur’ân-ı Kerîm bu türü gayet açık bir şekilde ortaya koymuştur. el-Hadîd ve Tâhâ surelerinin baş tarafları ile el-Haşr suresinin sonlarında, es-Secde sûresinin, Al-i İmran suresinin başlarında, İhlas suresinin tamamında ve diğer buyruklarda görüldüğü gibi.
İkincisi ise gözetilen maksat itibariyle tevhid’dir. Nitekim: "De ki: Ey kâfirler..." (el-Kâfirûn, 109. sûre) sûresi ile "De ki: Ey kitab ehli! Bizimle sizin aranızda âdil olan bir kelimeye geliniz..." (Al-i İmran, 3/64) âyeti ile "kitabın indirilmesi..." (ez-Zumer, 39) diye başlayan surenin başı ve sonları ile Yunus suresinin baş tarafları, ortaları ve sonları el-A’raf suresinin baş tarafları ve sonları ile el-En’âm suresinin tamamının muhtevâsı buna örnektir.[
Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın