Ölmüş kalpleri diriltmek için devadır
Kâmil mürşidlerin sözleri ölmüş kalpleri diriltmek için devadır
Onlar ashab-ı makâl gibi çuvallarla laf etmezler. Pek az ve inci gibi
tane tane konuşurlar. Halleri her şeyi anlatmaya kâfidir. Bakışları
manevi kalp hastalıklarının şifasıdır. Taş kesilmiş kalpler, onun
sevgisine kavuşmakla yumuşak olur. Hadis-i şerifte buyrulduğu üzere:
“Görüldükleri zaman ALLAH (C.C.) hatırlanır.” Cismanî yüzleriyle ALLAH'ın
kullarıyla meşgul olurken, manevi yüzleriyle Allahu Tealâ'ya
bağlıdırlar. Dışları halk, içleri Hak iledir. Hadis-i kutside Cenab-ı
Mevlâ, “onların gören gözü, tutan eli, işiten kulağı” olduğunu beyan
etmektedir. Kim bilir, belki de Hak Tealâ Hazretleri günde kaç kere
kalplerinde tecelli edip, “Kalbin nasıl dostum?” diye sormaktadır.
Dolayısıyla böyle bir kalbe girebilmek kadar büyük bir saadet
yoktur. Çünkü o kalbe girmek Hz. Rasulullah'ın kalbine girmek ve
ALLAH'ın rızasına nail olmak manasına gelmektedir. Paha biçilmez
değerde bir kristale benzeyen o kalbi kırmak ise, şekavetlerin en
büyüğüdür. Çünkü bunun manası da yine hadis-i kutside belirtildiği
üzere, ALLAH (C.C.) ile savaşmaktır.
Ahmet Safa[
Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın