> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Güncel Meseleler > Sizden Gelenler( Güncel Meseleler ) >  Zamanın değeri
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Zamanın değeri  (Okunma Sayısı 554 defa)
25 Temmuz 2011, 15:23:06
Sefil
Yeni Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 28.807


« : 25 Temmuz 2011, 15:23:06 »




Zamanın değeri

Batı toplumlara göre zaman, sadece iş ve yaşamdan ibarettir. Sorumluluk bilinciyle yaşayan Müslüman toplumlarda ise, zaman ALLAH tarafından verilmiş büyük nimettir ve kıymeti bilinmelidir. Yani, Müslüman için zaman ALLAH'ın rızasını kazanmak için bir imkandır ve içi hayırlı işlerle doldurulmalıdır. İslam alimleri zamanı beş alanda ele almışlardır:

İş: İnsanlar vaktin bir kısmını rızık kazanmak için harcarlar. Ailenin ayakta kalması için bu bir zarurettir.

İbadet: Bizler ayakta kalmak için çalışmalıyız, ancak asli vazifemiz ALLAH'a kul olmaktır. Bu nedenle rızık için koşturmalı ama aynı zamanda ibadetlerimizi de yerine getirmeliyiz.

İlimle meşgul olmak: Vaktimizin bir kısmını ilmi çalışmalara ayırmalı ve bu süre içinde ihtiyacımız olan bilgileri edinmeliyiz.

Sosyal faaliyetler: Sosyal faaliyetler, çevremizdeki insanlara karşı duyarlılığımızı arttırır ve biz duygusu verir. Bu nedenle vaktin bir kısmını sosyal faaliyetlere ayırmalıyız.

Akraba ziyaretleri: Dinimiz akrabalarla ilişkilerimizi iyileştirmeyi emreder. Bu nedenle fırsat buldukça akrabalarımızı ziyaret etmeli ve onlarla dayanışma içinde olmalıyız.

Zaman en büyük hazinemizdir

Efendimiz (sav), insanın dört şeyden hesap vermeden ALLAH'ın huzurundan ayrılamayacağını ifade etmiştir. Ebu Berse (ra)'nin anlattığı bu hadise göre şöyle buyrulmuştur:

"Kıyamet günü, dört şeyden sual edilmedikçe, kulun ayakları (Rabbinin huzurundan) ayrılamaz: 'Ömrünü nerede harcadığından, ne amelde bulunduğundan, malını nerede kazandığından ve nereye harcadığından, vücudunu nerede çürüttüğünden." (Tirmizî, Kıyamet: 1)

Görüldüğü üzere, Hadis-i Şerifte, insanın zamanını iyi değerlendirmesine, bu değerli nimetin boşa harcanmaması gerektiğine dikkat çekilmektedir.

Başka bir Hadis-i Şerifte de şöyle buyrulmuştur: "Beş şeyden evvel beş şeyin kıymetini bil; İhtiyarlık gelmeden önce gençliğin, hasta olmadan önce sıhhatin, fakirlik gelmeden önce zenginliğin, meşguliyetten önce boş vaktin ve ölmeden önce hayatın." kıymetini bilin. (Buhârî ve Müslim)

Ebu Hüreyre (ra) anlatıyor. Resûlullah (sav) buyurdular ki: "Ecelini altmış yaşına kadar uzattığı kimselerden Cenab-ı Hakk, her çeşit özür ve bahâneyi kaldırmıştır."

Çağımızın hastalığı depresyon

Depresyon çağımızın en büyük sorunları arasında yer almaktadır. Teknolojinin insan ilişkilerini etkilemesi, yüce değerlerin hayattan uzaklaştırılması, insanlarımızı bir tür boşluğa ve depresyona sürüklemektedir. Depresyon genç, yaşlı çocuk her kesimde görülebiliyor. Belirtileri, hayattan keyif alamama, mutsuzluk ve umutsuzluk ve yaşam kalitesindeki düşüşle kendini gösteriyor. Depresyon durumunda kişi, her şeye olumsuz tarafından bakar, karamsardır, geçmişi ve geleceğiyle ilgili endişeler yaşamaya başlar. Geçmişte yaşanan olumsuz olayları tekrar tekrar yaşayarak hayatı kendine zehir eder.

Önceden zevk aldığı şeylerden zevk alamaz hale gelir ve aktivite ve meşguliyetlerden uzaklaşır.

Günün büyük bir kısmında kederli ve üzgündür, çabuk sinirlenir, çabuk alınır.

Duygularda inişli çıkışlı dalgalanmalar görülür.

Uyku düzeni bozulabilir, sık uyuma uyanma ya da sürekli uyuma hali görülebilir.

İştah azalması görülebilir.

Kişi kendini çaresiz ve mutsuz hisseder.

Kişi kendini suçlar, işe yaramaz, beceriksiz biri olarak görür, suçluluk duyar, olayları olumsuz tarafından değerlendirir.

Geleceğe yönelik düşüncelerinde karamsardır.

Bu belirtilerin bazen bir kaçı bazen tamamı görülebilir.

Depreyon, kişinin hayatını olumsuz yönde etkileyen olaylar, stresi tetikleyen durumlar yakınlardan birinin ölümü iş düzenindeki değişimler ve mekan değişikliği sonucunda gelişebilir. Bu durumda kişi hiç vakit kaybetmeden bir uzmana gitmeli ve yardım almalıdır.

Neler yapılabilir?

İlaç ve psikoterapi yöntemiyle depresyondan kurtulmak mümkündür. İlaç tedavisinde serotonin ve noradrenalin üzerinden etki yapan antidepresan denilen ilaç desteği sağlanıyor. Bununla beraber bilişsel yöntemle, kişiye olumsuz düşüncelerin değişimi ve öğrenilmiş çaresizlikten kurtulma yolları öğretilebilir. Ancak bu süreçte stresi tetikleyen olaylardan da uzak kalmak gerekir.

İnsan yaşamını etkiliyor

Kaygı, normal sınırlarda seyrettiği sürece kişiyi tehlikelere karşı koruma işlevi görmektedir. Ancak, normal sınırları aştığında, patolojiye dönüşmekte ve insan yaşamını etkilemektedir.

Kaygı fiziksel ve ruhsal belirtilerle ortaya çıkar ve normal dışı ve nedensiz aşırı bir korkuyla devam eder. Kaygı bozukluğu olan kişiler, kendilerini aşırı huzursuz hissederler ve sürekli başlarına kötü bir şeyler gelecek zannederler. Anksiyete, uyaranla uyumlu değilse, patolojik duruma doğru gidişten sözedilebilir. Kaygının zamanla şiddetlenmesi, fiziksel belirtilerin hat safhaya ulaşması durumunda kişinin yardım alması gerekir. Çünkü yaşadığı sorunun üstesinden gelemeyen ve anksiyeteye yenik düşen kişinin mesleki ve ailevi yaşantısı etkilenmeye ve insanlarla ilişkileri bozulmaya başlamıştır. Burada kişi artık duygularını kontrol edemez duruma gelmiştir. Anksiye sorunuyla başa çıkmaya çalışan kişi, aşırı korku hali, huzursuzluk, kötü bir şeyler olacakmış hissi yaşar. Ancak bunu ortaya koyacak somut örnekler veremez. Korku insanın doğasında vardır ve kişiyi korumaya yönelik bir itkidir. Ancak anksiyeteye dönüştüğünde artık patolojik bir hal almış ve kişinin hayatını etkilemeye başlamıştır. Bu nedenle hiç vakit kaybetmeden yardım almak gerekir. Normal sınırlar içinde kaldığı sürece kaygı bir uyarı sinyalidir. Kişiyi gün içinde karşılaştığı tehlikelere karşı uyarmakta ve önlem almaya teşvik etmektedir. Buna karşın aşırı kaygılı durumlarda ise, bir kaygı bozukluğundan söz edilebilir. Bu durumda kişi yardım alabilir ve hayatında bazı değişiklikler yapabilir.

milli gazete

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
« Son Düzenleme: 25 Temmuz 2011, 15:25:31 Gönderen: HizmetkaR »
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Zamanın değeri
« Posted on: 04 Mayıs 2024, 11:09:53 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Zamanın değeri rüya tabiri, Zamanın değeri mekke canlı, Zamanın değeri kabe canlı yayın, Zamanın değeri Üç boyutlu kuran oku Zamanın değeri kuran ı kerim, Zamanın değeri peygamber kıssaları, Zamanın değeri ilitam ders soruları, Zamanın değeri önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes