> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Siret Ansiklopedisi > Kuranı Kerimdeki Deliller
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Kuranı Kerimdeki Deliller  (Okunma Sayısı 657 defa)
10 Haziran 2012, 10:45:20
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« : 10 Haziran 2012, 10:45:20 »



2- Kur'an-ı Kerim'deki Deliller

Kur'an-ı Kerim, Muhammed'ın peygam­berliğini açıkça ve tatminkâr olarak pek çok yoldan doğrulamaktadır; bazan Allah'ın ön­ceki rasullerin, Muhammed'ın geleceğini ümmetlerine haber vermelerine atıf yapıla­rak; bazan onun İlâhî Mevkiine açıkça işa­ret ederek: diğer zamanlarda insanların akıl ve ferasetine başvurarak; bazen çok açık ve sade bir lisanla ifade ederek; bazan da doğ­ruların sadakat ve ferasetini imtihan ederek zımnen. Kur'an'ın kendine has üslubu, bu Kitab'ın onun sözü olamayacağını sarih ola­rak göstermektedir. Vahyedilen dinin nakil üslup tekniği öyle aşikârdır ki, kimse Mu­hammed 'ın Peygamberlik yetkisinde şüp­heye düşemez. Kur'an-ı Kerim'in, Muham­med 'in yeryüzünde gerçekten Allah'ın el­çisi (rasulü) olduğunu gösteren muhtelif üs­lubunu ele alarak bunlardan birkaç örnek göstermekle yetineceğiz.

Önceki Kitaplara Müracaat, Kur'an-ı Ke-rim'de, Rasulullah'ın peygamberliğe yet­kinliğini, daha önceki mukaddes kitaplara, peygamberlere ve onların ümmetlerine atıf­lar yaparak göstermeye yönelik birçok ayet vardır. Kur'an-ı Kerim, onları, kendilerine vahyedilen kitaplarında bildirilen rasulü in­kâr etmenin elim sonuçlan bakımından ikaz etmektedir.

Kitap Ehli Rasulullah 'ı Kendi Çocukla­rını Bildikleri Gibi Biliyorlardı. Kur'an-ı Ke­rim, onlardan çok iyi bildikleri şeyi sakla­mamalarını istiyordu; "Kendilerine Kitap verdiklerimiz, onu oğullarını tanıdıkları gi­bi tanırlar, ama yine de onlardan bir grup bile bile gerçeği gizlerler. Gerçek Rabbinden-dir, sakın şüphelenenlerden olma." (2: 146-147). En'âm Suresi'nde şu ifadeyi görüyoruz: "Kendilerine Kitap verdiklerimiz, Muham-

med'i çocuklarını tanıdıkları gibi tanırlar; fa­kat kendilerine yazık ettiler, çünkü onlar inanmazlar." (6: 20). Bu ayetle, Muhammed 'ın Hak olduğunu kendi çocuklarını bil­dikleri gibi bilen Kitap Ehli'nin (yahudi ve hıristiyanlar) iç duygularını serahatle izah et­mektedir. Onun İlâhi mevkiini gayet iyi bili­yorlardı. Fakat, insanlar gerçeği öğrenmesin­ler diye bunu kasden sakladılar.

Kitap Ehli, Muhammed'ı kitaplarında okudukları, onun gelmesiyle ilgili işaretler­den hemen tanımışlardı. Ancak, ne ona inan­dılar, ne de onun kimliğini izhar ettiler. "Ne zaman ki, Allah katından onlara, kendilerin­de olanı tasdik eden Kitab geldi —ki onlar ondan önce inkâr edenlere karşı kendilerine yardım gelmesini beklerlerdi— bildikleri ken­dilerine gelince onu inkâr ettiler; artık Al­lah'ın laneti, inkarcıların üzerine olsun." (2: 89). Aslında, onlar, Rasulullah'ı ilk tanı­yan ve ilk inanan olmaları gerekirken, ona ve dinine ilk karşı çıkanlar olmuşlardır. Di­ğer yandan, Kitap Ehli'nden dürüst ve sami­mi olanlar ona inanmış ve yolundan gitmiş­lerdir. "Onlar ki yanlarındaki Tevrat ve İn­cil'de yazılı buldukları o Elçi'ye, o ümmî Peygamber'e uyarlar. O ki, kendilerine iyili­ği emreder, kötülükten men eder; onlara te­miz şeyleri helâl, murdar şeyleri haram kı­lar; üzerlerindeki ağırlıkları, sırtlarındaki zincirleri kaldırıp atar. Ona inanan, saygı gösteren, ona yardım eden ve onunla bera­ber gönderilen nura uyanlar, İşte onlar fela­ha erenlerdir." (7: 157).

Burada, Kitap Ehli'nin (ruhbanlık vs. gibi) mantıksız gelenek ve alışkanlıklarına atıf ya­pılmaktadır. Son Peygiamber, insanların önünden bütün bu engelleri kaldırmak, on­lara efsane ve dogmalardan arınmış olarak fiili hayatta uygulanabilecek şekilde imanın sade ve anlaşılır kaidelerini vermek için gön­derilmişti. Kur'an-ı Kerim'de bu mealdeki pek çok ayet vardır. Ancak, biz ispatımızı göstermek için bunlardan birkaçıyla yetine­ceğiz.

Önceki Vahiylerin Tasdikçisi. Şüphesiz Mu-h'ammed, kendinden önceki peygamber­lerin din ve kitaplarını teyid etmiş ve onlara atfedilen yanlış iddiaları temizlemiştir. Bil­hassa, İsa'ın bakire Meryem'den, İlâhi bir mucize sonucu doğmuş olduğunu ve onun düşmanları tarafından ne öldürüldüğünü, ne çarmıha gerildiğini tesbit ederek onun adını yüceltmiştir. Bakara Suresi'nde şu ifade mev­cuttur: "Yola gelesiniz diye Musa'ya kitap ve furkan (gerçekle batılı birbirinden ayıran öl­çü) vermiştik." (2: 53). Yine aynı surede şöyle buyurulmaktadır: "Şüphesiz iman edenler, yahudiler, hıristiyanlar ve Sâbii'lerden Al­lah'a ve ahiret gününe inanıp yararlı iş ya­panların ecirleri Rablerinin katındadıf. On­lar için artık korku yoktur. Onlar üzülme­yeceklerdir." (2: 62). Bu ayetler, Allah'a ve Hüküm Günü'ne inananlara, iyi bir müka­fatı, sarahatle garanti etmektedir. Onlara şöyle denmişti: "Yanlarındaki Tevrat'ta Al­lah'ın hükmü dururken seni nasıl hakem ya­pıyorlar? Sonra da bu hükmün arkasından yüz çeviriyorlar..." (5: 43). En'âm Suresi'nde şöyle denmektedir: "Bu da kentlerin anası­nı (Mekke'yi) ve çevresindekileri uyarman için sana indirdiğimiz feyz kaynağı ve ken­disinden önceki (Kitab)leri doğrulayıcı bir Kitap'tır. Ahirete inananlar buna inanırlar ve onlar, namazlarına devam ederler!' (6: 92) Ahkâf Suresi'nde de şu sözler bulunmakta­dır: "Kur'an'dan önce, Musa'nın kitabı Tev­rat bir rahmet ve rehberdir. Bu (Kur'an) da (kendinden öncekileri) doğrulayan, zulme­denleri uyarmak ve güzel davrananlara müj­de olmak için Arapça indirilmiş bir kitap­tık' (46: 12). Âl-i İmrân Suresi'nde şöyle den­mektedir: "Sana kendisinden öncekileri doğ­rulayan Hak Kitabı indirdi. Bundan önce de insanlara doğru yolu göstermek için Tevrat ve İncil'i indirmişti. O, doğruyu yanlıştan ayıran Kitab'ı indirdi" (3:3) Nisa Suresi'nde de, Kitap Ehline bu kitaba inanmaları söy­lenmektedir: "Ey Kitap verilenler! Yüzleri si­lip arkaya çevirerek enseler gibi dümdüz yap­madan, yahut cumartesi güncüleri (bu gün­de Allah'ın koyduğu yasaklan dinlemeyip aşırı giden Yahudiler)ni lanetlediğimiz gibi lanetlemeden önce, elinizdeki Kİtab'ı tasdik ederek indirdiğimiz Kur'an'a inanın." (4; 47).

"Muhammed, Allah'ın elçisidir. Onun ya­nında bulunanlar, kâfirlere karşı şiddetli, kendi aralarında merhametlidirler. Onları rü-kua varırken, secde ederken, Allah'tan lütuf ve hoşnutluk dilerken görürsün. Onlar yüz-lerindeki secde izi ile tanınırlar. İşte bu, on­ların Tevrat'ta anlatılan vasıflarıdır. İncil'de de şöyle vasıflandırılmışlardı: Filizini çı­karmış, onu kuvvetlendirmiş, kahnlaşmış, gövdesi üzerine dikmiş, ekincilerin hoşuna giden ekin gibidirler." (48: 29). Bu benzer­lik, aşağıda gösterildiği gibi Tevrat ve İncil-de de aynı kelimelerle ifade edilmektedir.

"Ve dedi: Allah'ın melekûtu böyledir, yere tohum saçan bir adam gibidir. Gece gündüz uyuyup kalkar; tohum biter ve büyür; nasıl, o bilmez. Toprak kendiliğinden önce otu, sonra başağı, sonra başakta dolu taneyi ve­rir. Mahsul erdiği zaman, hemen orağı salar; çünkü hasat gelmiştir. Ve dedi: Allah'ın melekûtunu nasıl benzetelim? Yahut onu ne me­selle önünüze koyalım? Hardal tanesi gibi­dir ki, toprağa ekilirken her ne kadar yer üze­rinde olan bütün tohumlardan en küçüğü ise de, ekildikten sonra büyük ve bütün sebze­lerden daha büyük olur, büyük dallar salar; şöyle ki, göğün kuşları onun gölgesi altına yerleşebilirler." (Markos IV, 26-32). Yukarı­da, Kur'an-ı Kerim'deki ayetin ilk kısmındaki benzerlik Tevrat'ta da vardır. "Ve dedi: 'Rab Sina'dan geldi, ve onlara Seir'den doğdu, Pa­ran (Faran) dağından parladı. Ve beraberin­de on bin kutsal olanlarla sağ elindeki ateşi sallayarak geldi. Evet, o halkını seviyordu; ona tahsis edilenler hep onun elindeydi; bu yüzden yönünü senden alarak onun izini ta­kip ettiler:' (Tesniye XXXIII, 2-3). Burada, müşriklere karşı şedid, aralarında şefkatli olan ve "on bin Kutsal olan" ibaresi de Hic­ret'in sekizinci yılında, Mekke'.nin fethinde Rasulullah'ın yanında bulunan on bin sa­habeye işaret etmektedir.

Ona Vahiy Verilmiş Olması. Muhammed, insanlığa önder olması için özel olarak Va-niy verildiği de Kur'an-ı Kerim'de tesbit ol­muştur. En'âm Suresi'nde şöyle denmekte­dir: "İşte onlar, Allah'ın hidayet ettiği kim­selerdir. Onların yoluna uy ve de ki: 'Ben ona karşılık sizden bir ücret istemiyojum. O, sa­dece bütün âlemlere bir öğüttür.' " (6: 90). Kasas Suresi'nde şöyle buyurulur: "Sen, sa­na bu Kitab'ın verileceğini ummazdın. O, an­cak Rabbinin bir rahmetidir..." (28: 86). An-kebut Suresi'nde de şöyle buyurulmaktadır: "Sen daha önce bir kitâpdan okumuş ve elinle de onu yazmış değildin. Öyle olsaydı, bâtıl söze uyanlar şüpheye düşerlerdi." (29: 48). Secde Suresi'nde de şunları okuyoruz: "Şüphe götürmeyen Kitap, âlemlerin Rab­binin indirdiğidir. 'Onu Peygamber'in ken­disi uydurdu diyorlar.' öyle mi? Hayır! O, senden önce peygamber gönderilmemiş olan bir milleti uyarman için sana Rabbinden ge­len bir gerçektir. Belki artık doğru yolu bu­lurlar." (32: 2-3). Şura Suresi'nde şöyle den­mektedir: "İşte sana da buyruğumuzla bir vahiy gönderdik; sen kitap nedir, İman ne­dir önceleri bilmezdin, fakat Biz onu, kul­larımızdan dilediğimizi onunla doğru yola eriştirdiğimiz bir nur kıldık. Göklerde ve yer­de bulunan her şeyin sahibi Allah'ın yolu­na." (42: 52-53).

Bu ayetler, Rasulullah @'ın selâhiyet ve Di-ni'ni kesinlikle tespit etmektedir. Zikredilen ayetler, açık olarak göstermektedir ki, Mu-hammed @ bu mevkiye yeni bir talip değil­dir. Onun Kitabı ve Dini de garip değildir. Çünkü, ondan önce de peygamberler aynı şe­kilde gelerek, insanlara rehberlik için Allah1 m Dini'ni getirmişlerdir. İnsanlar, Allah'ın Dini'ni unutup veya kaybedince hatta ifsat ettikçe, Gerçek Asıl Dini, beşerî kanun ve ge­leneklerle karıştırarak ifsat edince, Allah, ümmetini, önderliğinde uyaracak başka bir elçisini göndermiştir. Bu elçiler, Allah'ın son elçisi Muhammed'ın gelişine kadar, insan-'arı Allah'ın Gerçek Dini'ni muhafaza için gelmeye devam etmişlerdir. Muhammed kendinden öncekiler gibi, yeni bir din ge­dmemiş, fakat insanları unutmuş, kaybetmiş veya beşerî (insan yapımı) gelenek ve ka­nunlarla karıştırmış ve değiştirmiş oldukla­rı asıl İlâhî d...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Kuranı Kerimdeki Deliller
« Posted on: 28 Nisan 2024, 22:39:53 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Kuranı Kerimdeki Deliller rüya tabiri,Kuranı Kerimdeki Deliller mekke canlı, Kuranı Kerimdeki Deliller kabe canlı yayın, Kuranı Kerimdeki Deliller Üç boyutlu kuran oku Kuranı Kerimdeki Deliller kuran ı kerim, Kuranı Kerimdeki Deliller peygamber kıssaları,Kuranı Kerimdeki Deliller ilitam ders soruları, Kuranı Kerimdeki Delillerönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes