> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Siret Ansiklopedisi > Zihnî Muhakeme
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Zihnî Muhakeme  (Okunma Sayısı 701 defa)
21 Ağustos 2012, 10:33:13
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« : 21 Ağustos 2012, 10:33:13 »



Zihnî Muhakeme

Dikkat edilirse, modern bilimde bile sonuç­lar, öncüller deney ve gözleme uygun ve hissedilebilir olsun veya olmasın, zihnî muhake­me yoluyla bu Öncüllerden çıkarılır. Son ana­lizde, nesneleri gözleyen ve anlayan, sonra kanun ve kavramları çıkaran ve daha sonra, bilim ve bilginin üzerine kurulduğu temel olan doğru mantık usûllerine göre formüle eden, bilim adamının zihnidir.

Bilimi ister aslî ister modern anlamı içinde düşünelim, zihnî muhakeme onun temelidir. Hem maddî, hem zihnî meselelerde, kelime­lerin ve gerçeklerin anlamı ve kapsamı için bir kıstastır. Bütün matematiksel gerçekler ve kurallar zihnin çıkarımıdır. Maddî ve ahlâkî alanlarda sahip olduğumuz bütün kanun ve kurallar zihin tarafından çıkarılır ve zihnî muhakeme ile anlamlandırılır.

İşte bu, Kur'ân'ın insanı çeşitli yollarla defa­larca davet ettiği, bilimsel düşünme metodu­dur. Meseleler üzerinde son kararı vermeden önce iyice düşünülmesini ve öğüt alınmasını tavsiye etmektedir: "Kur'ân'ı düşünmüyorlar mı? Eğer (o) Allah'tan başkası tarafından (in­dirilmiş) olsaydı, onda birbirini tutmaz çok şeyler bulurlardı." (14:82). Yunus sûresinde şöyle zikredilir: "Dünyâ hayâtı, tıpkı gökten indirdiğimiz bir suya benzer: İnsanların ve hayvanların yediği arz bitkisi o su ile birbiri­ne karıştı: nihayet yer ziynetini takınıp süs­lendiği ve halkı da on(un ürünü biçip topla-mağ)a kaadir olduklarını zannettikleri sırada birden emrimiz ona gece veya gündüz geldi; sanki dün o hiç (bitkisiyle süslenip) şenlen­memiş gibi, onu (kökünden) biçilmiş yaptık (süsünü, zenginliğini biçtik, yok ettik). İşte, Biz, düşünen bir toplum için âyetleri böyle geniş geniş açıklıyoruz." (10: 24).

Haşr sûresi'nde şu ifadeler vardır: "Biz bu Kur'ân'ı bir dağa indirseydik, onu saygı ile eğilip Allah korkusundan parça parça olmuş görürdün. Bu misâlleri, düşünsünler diye in­sanlara veriyoruz." (59: 21).

İnsanlar, akıl ve bilgi ile varlık alemindeki harikalar üzerinde tefekkür ettikleri zaman Kur'ân'ın aşağıdaki ayetinde tarif edilen so­nuçtan başkasına ulaşamazlar: "Onlar ayakta oturarak ve yanlan üzerine yatarken Allah'ı' anarlar, göklerin ve yerin yaratılışı üzerinde düşünürler 'Rabb'imiz (derler), bunu boş yere yaratmadın, sen yücesin, bizi ateş azabından koru!' (derler)." (3:191). Eğer Kur'ân'ın an­lattığı Hakikate ulaşmak istiyorsak, dar anla­mıyla bilimi ilahiyata uygulamamalı ve onun kural ve prensiplerini reddetmemeliyiz, çün­kü bunlar müşahede ile değil tecrübe ile algı­lanabilir, zihnî muhakeme ile anlamlandırılır ve şekillendirilir. Bilim adamlarının bile, al­gılanabilir gözlem ile ispatlayamadıkları bir-şeyin varlığını ispatlamak zorunda oldukları zaman zihnî muhakemeye başvurdukları bi­linmektedir. Meselâ, ışık, ses ve diğer elekt­romanyetik dalgaların uzak mesafelere yayıl­dıklarını ispat etmek için, bütün madde âlemine yayılmış olan eterin varlığını önce­den kabul ettiler. Aynı şekilde, heryerde va­rolan Yaradan'ın, Kadiri Mutlak'ın varlığını ispat etmek için, ilahiyat ilmi zihni muhake­me yoluyla çıkarımlar oluşturmak için kâinatta mevcut olan delilleri kullanır. Fizikçi ve gökbilimci, kâinattaki fizikî tezahürleri gözler ve onları kontrol eden kural ve kanun­ları çıkarır. Benzer şekilde ilâhiyatçılar fizikî âlemdeki kuvvetleri inceledikten sonra, zihnî muhakeme yoluyla kâinatın Allah (Tek İlâh, Âlim ve Yüce Varlık) tarafından yaratıldığı ve her an için O'nıın tarafından kontrol edil­diği sonucuna ulaşırlar.

Kur'ân, Allah'ın ve O'nun sıfatlarının varlığı­nı ispat etmek için aynı metodu kullanır. Kur'ân, fizikî âlemde ve insanın iç dünyasın­da görülen ve hissedilen tezahürlerden çıkarı­lan sıfatları vasıtasıyla, O'nu tanımlar. Bunu yaparken Allah'ın ulûhiyyetini (zât) veya mevcudiyetini (Vücud) tanımlamaz, çünkü bunlar insan idrakinin ötesindedir.

Allah'ın sıfatlarını anlamamız için gerekli olan bilgiyi kâinat bize sunar; bütün kâinatta hulıman istikrar, dayanışma, güzellik ve ni­zam göstermektedir ki O, Âlimdir, Hakimdir,  ve Ebedîdir, Rahmandır. Allah'ın varlı- ve sıfatlarını gösterme konusunda n'ın kullanmış olduğu teknik, tabiattaki tezahürleri gözleyen ve onlardan kanun ve kuralları çıkaran tabiî bilimler ile tamamen uyum içindedir. Kur'ân'ın ve bilimin mantıkî düşünüş tarzı aynıdır.

İşte bu yüzden, dürüst ve samimi bir bilim adamı, dini (İslâm) asla inkâr edemez, ona gö­re bilim, Allah'ın varlığına delâlet eden en önemli vasıtalardan bindir ve o, Allah için şehadet edip gerçek bilgiye ulaşan insanlara hürmet ederek, takipçilerini bilgi sahibi ol­maya davet eder: "Bizzat Allah, kendinden başka İlâh olmadığına şahittir. Melekler ve adaleti yerine getiren ilim sahipleri de O'ndan başka ilâh olmadığına şahittirler. O azizdir, hikmet sahibidir.1' (3:18).

Bu sebeple, Allah ilim sahibi insanlara yük­sek dereceler ve çok İyİ mevkiler vaadetmektedir: "Size: 'Kalkın' dendiği zaman, kalkın ki Allah sizden iman edenleri ve kendilerine ilim verilenleri derecelerle yükseltsin. Allah yaptıklarınızı haber almaktadır." (58: 11).

Allah'tan gereği gibi korkanlar, yine bilgi sa­hibi insanlardır (35: 28). Allah'ın katında bi­lenler ile bilmeyenler bir değildir (39: 9).

İslâm'ın incelenmesi, ilme ne kadar büyük bir önem verildiğini göstermektedir. Hakikaten, ilini Allah'ın hilkatinin, O'nun kâinatının ve insanın rolünün sırlarını anlamada Allah'ın bütün elçileri İçin bir kılavuzdu. Bu kısa ispat Kur'ân'ın bilim ve bilimin Kur'ân olduğunu göstermek için yeterli delili sağlamaktadır.

Birincisi, Kur'ân hayatın ve kâinatın en iyi açıklamasını vermektedir. İkincisi, Kur'ân ile çelişen hiçbir bilimsel gerçek yoktur. İlmi gerçeğin, Batılı bilim adamlarının yorumladı­ğı gibi değil, kelimenin en geniş anlamıyla bilimsel olması gerektiğini hatırlatalım. Yine Şunu hatırlayalım ki, günümüzün sözüm ona bilimsel gerçekleri, gelecekle insanların daha

fazla bilgiye sahip olmalarıyla değişebilirler. Üçüncüsü, kâinat ve kâinata ait bilimler, Kur'ân'ın en büyük yorumcularıdırlar, bu hu­susta Kur'ân onlara rehberlik etmektedir: "O hem gökte ilâh, hem de yerde ilâhtır. O, hik­met sahibidir, bilendir." (43: 84).


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Zihnî Muhakeme
« Posted on: 19 Nisan 2024, 23:30:13 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Zihnî Muhakeme rüya tabiri,Zihnî Muhakeme mekke canlı, Zihnî Muhakeme kabe canlı yayın, Zihnî Muhakeme Üç boyutlu kuran oku Zihnî Muhakeme kuran ı kerim, Zihnî Muhakeme peygamber kıssaları,Zihnî Muhakeme ilitam ders soruları, Zihnî Muhakemeönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes