> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Siret Ansiklopedisi > Suç Statü Ve Özgürlük
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Suç Statü Ve Özgürlük  (Okunma Sayısı 559 defa)
30 Mayıs 2012, 23:07:27
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« : 30 Mayıs 2012, 23:07:27 »



Suç, Statü Ve Özgürlük


Çeşitli suçlar için cezanın Kur'an ve Sünnet tarafından belirlendiğine burada işaret edi­lebilir. Bu nitelikteki herhangi bir suç işlen­diğinde yargı her suç için gerekli görülen ce­zalardan oluşan kesin emire sahiptir. Rasul, şeriatın emirlerini yerine getirmek husu­sunda çok titiz idi; cezanın verilmesinde zen­gin ve yoksul, akraba ve yabancı, dost ve düş­man arasında bir ayırım gözetmezdi.

Kureyş kabilesinden bir kadının hırsızlık yap­tığı anlaşılıp suçlu bulunduğunda Rasul onun elinin kesilmesini emretti. Bazı saha­beler cezanın hafifletilmesi için arabuluculuk yapmaya çalıştılar. Muhammed asha­bını biraraya toplayarak onlara önceki ka­vimlerin yoksulları cezalandırmaları, zengin­leri ise suçlarını görmemezlikten gelmeleri nedeniyle yok edildiklerini anlatarak şöyle dedi: "Allah'a yemin ederim ki eğer kızım Fatıma hırsızlık yapsa, onun da ellerinin ke­silmesini emrederdim." Burada hatırlanma­sı gerekli diğer bir nokta, adaletin yerine ge­tirilmesi ve kanun ile düzenin sağlanmasın­da İslâm'ın tam tarafsızlığı zorunlu kılma­sıdır. Her olay mutlak adaletin temelleri üze­rine kendi usûlüne göre karara bağlanmalı ve emîr ya da yöneticilerin kişisel kin vs. duy­gularının adaletin yönüne herhangi bir şekil­de etkisi bulunmamalıdır. Rasul kendi ör­nek davranışlarıyla şüphe, herhangi birine karşı muhtemel suç işleme niyeti ya da ge­çerli temelleri olmayan sahte ithamlar üze­rine hiç kimsenin kovuşturulamayacağım,ta-ciz edilemeyeceğini veya hapse atılmayacağını göstermiştir. Sadece şeriatın sınırlarını çiğ­neyecek somut suç işleyen kişiler kovuştur­maya uğrarlar; en ufak bir şüphe varsa hiç­bir şahıs polis merkezine götürülemez.

Kişisel özgürlük İslâm'da kutsal dokunul­mazlıktır ve Allah tarafından sosyal statüle­ri, ırkları, inançları ve ulusları dikkate alın­madan tüm insanlara verilmiştir; hiç kimse âdil bir sebebe dayanmaksızın sırf şüpheyi esas alarak bunlara dokunamaz. İnsanların haklarını haksız yere ihlâl eden emîr ya da idareci Allah'ın kanunlarının kutsallığını ve dokunulmazlığını tanımamış demektir. İslâm Hukuku'nun bu yönü 4. halife Hz. Ali (r.a.) tarafından Hariciler için söylediği şu sözler­le açıklanmıştır: "Herhangi bir suç İşleme­dikçe ya da kurulu yönetime karşı açık isyan çıkarmadıkça ülke içerisinde dolaşmakta ser­bestsiniz. Ancak bunlardan birini yapacak olursanız ülkede kanun hukuk ve nizamın korunması için size karşı gerekli tavrı alırım."

Bu sözler devlete karşı bir suç işlememiş ki­şileri hiçbir yöneticinin, emîr ya da üst dü­zey idarecinin kilit altında tutma hakkına sa­hip olmadıkları gerçeğini açıkça ortaya kor. Zaten Rasul da kişinin farklı politik veya dini görüşler nedeniyle kovuşturmaya uğra­maması veya hapsedilmemesi gerektiğini ke­sinlikle berrak kılmıştır. İnsanlar yöneticile­rinden ya da üst düzey idarecilerinden farklı düşüncelere sahip olmakta özgürdürler ve şeriat kanunlarını çiğnemediği ve barış içe­risinde yaşadığı müddetçe koğuşturamazlar, hapsedernezler.

Ancak başkalarının malı, namusu ve canı için herhangi bir saygı duymayan onların mallarını yağmalayan, kadınlara tecavüz eden, ayrım yapmadan erkeklerini öldüren eşkiya ve korsanlar mümkün olan en ağır ce­za ile muamele görürler, merhametlik gös­terilmez. Yakalanana ya da çatışmada ölene kadar takip edilirler ve onlara çok ağır bir ceza da tayin edilmiştir. "Allah'a ve Rasulüne karşı savaş açanların ve yeryüzünde boz­gunculuk yapmaya çalışanların cezası, ancak Öldürülmeleri, asılmaları ya da elleri ile ayak­larının çarpraz kesilmesi veya bulundukları yerden sürülmeleridir." (5: 134).

Rasulullah, bu tür suçlular için sert ceza­ları emretmiştir. Böyle bir olay Rasul'un Ureyne'ye el-Gabbah isimli otlak arazisinde yaşamalarına izin vermesi üzerine ortaya çık­tı. Bu kişiler sürüyü yağmaladılar, uzaklara sürdüler ve Rasulullah'ın yardımcısı Yasir'i öldürdüler. Bunlar yakalanıp ibret olma­sı için çok ağır cezaya çarptırılmışlar, asıl­mışlardır. Soyguncuların ve bozguncuların hareketlerini engellemek, civar bölgelerde ka­nun ve nizamın devamını sağlamak amacıy­la çeşitli zamanlarda Rasulullah 13 sefer göndermiştir. Bu seferlerden ikisi, Benu Lihyân ve el-Gabbah kendi komutası altında ye­rine getirilmiş, diğer onbirine ise ashabı ko­muta etmiştir. Bunlar; el-Kuretâ, et-Taraf, Husmâ, Vadiu'1-Kurâ, Ummu Karfe, Urey-ne, Abdullah el-Leysî, Uyeyne b. Hisn, Kutbe b. Âmir b. Haddan, el-Mudlic ve el-Karşî.

Rasulullah, isyanı bastırmak, âsilerin ha­reketlerini kontrol altına almak ve bölgede barışı oluşturmak için ülkenin farklı bölge­lerine çeşitli büyüklükte 27 sefer düzenlemiştir. Bu tür seferlerin 6'sına katılmıştır ki isim­leri el-Kudr, Zu'l-emer, Buhran, Zâtu'r-Rikâ, Dumatu'l-Cendel, ve Benî Muslik'tir. Diğer 21 sefere ashabı komuta etmiştir: Katan'a Abdullah b. Uneys, Ukkâşe b. Muhsan; Be­ni Salebe, el-Camum, Abdullah b. Atik; Fe-dek ve Turabe'e, Ömer b. Hattab; Beni Ki-lab'a Ebu Bekir, Sa'd b. Beşir el-Ensarî, Ab­dullah el-Leysî Uyeyne, el-Suleymî, Fedek'e karşı el-Kadid ve el-Leysî, el-Esadî, el-Gıfarî; Vadi'l-Kurâ'a Ebu Katade b. Rib'i ve Tayy'a Ali b. Talib.

Ülkede soyguncular, âsiler ve her çeşit boz­guncular kol gezmekteydi, bu yüzden başa­rılı olmak son derece güç bir işti, ancak Ra­sulullah bütün bu yıkıcı kuvvetleri bas­tırmayı ve kanun ile nizamı oluşturmayı ba­şardı. Güçlük çıkaran bölgeler düzenli göz­etim ve devriyesi ile üstesinden geldi. Adiy b. Hatem İslâm'ı benimsediğinde Rasul'ın şöyle dediği rivayet olunur: "Allah bu dini öyle bir şekilde tamamlayacaktır ki, Sana'-dan Hadramut'a seyahat eden bir deve sü­rücüsü sadece Allah'tan korkacak ya da kurtlardan ürkecektir." (Ebu Davud). Buharî'nin rivayetine göre: "Allah bu çalışmayı öyle bir şekilde tamamlayacaktır ki, Hira'dan gelen bir kadın Kabe'yi ziyaret edecek ve Allah'tan başkasından korkmayacaktır" Adiy, hiç kimseden korkmadan bir kadının Hira'dan hareketle Beytu'l-haram'ı ziyaret et­tiğini bizzat kendi gözleriyle gördüğünü ifa­de etmiştir. Bu hadis, Arabistan Yarımada-sı'nda yalnız bir kadının bile ülkenin bir ye­rinden diğerine soyguncu ve hırsız korkusu olmadan rahatlıkla seyahat edebileceği dü­zeyde barış ve güvenliği Peygamber'ın ha­yatı boyunca kurduğu gerçeğini teyid eder.

Bir oryantalistin sözleriyle: "Fetihlerin hızın­dan daha fazla şaşırtıcı olan fetihlerin dü­zenli karakterleridir. Savaş yılları sırasında bazı yıkımların olması kaçınılmazdı; ancak Araplar, genellikle harabe izleri bırakmak ye­rine insanların ve kültürlerin yeniden bütün­leşmesine öncülük etmişlerdi. Muhammed'in halefleri, raşîd halifeleri, miras olarak bırak­tığı yönetim ve hukuk yapısı ve Bedevi kuvvetleri kontrol ederek değerini kanıtlamıştır, îslâm uygar dış dünyaya girmiştir. Ancak yağmacılar güruhunun kaba hurafeleri ola­rak değil, Doğu Roma'nın Hıristiyanlığı ve Fars'in Zerdüşt dinine onların kendi toprak­larında meydan okuyabilecek saygın ve dok­trin emreden manevî bir güç olarak. Kabİle-vî içgüdünün ve Bedevî geleneklerinin zaman zaman isyan ve iç savaş sekimde patlak ver­diği doğrudur; ancak bunlar da sonunda sa­dece yeni emperyal iktidar düzenine olan ih­tiyacın ve bu iktidar gücünün daha etkili bir şekilde artmasına yardım ediyordu." (H. AR. Gibb'Mohammedanism', sh: 3).



[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Suç Statü Ve Özgürlük
« Posted on: 29 Mart 2024, 00:41:59 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Suç Statü Ve Özgürlük rüya tabiri,Suç Statü Ve Özgürlük mekke canlı, Suç Statü Ve Özgürlük kabe canlı yayın, Suç Statü Ve Özgürlük Üç boyutlu kuran oku Suç Statü Ve Özgürlük kuran ı kerim, Suç Statü Ve Özgürlük peygamber kıssaları,Suç Statü Ve Özgürlük ilitam ders soruları, Suç Statü Ve Özgürlükönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes