> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Siret Ansiklopedisi > Günahkarlar İçin Ümit
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Günahkarlar İçin Ümit  (Okunma Sayısı 529 defa)
20 Temmuz 2012, 18:38:31
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« : 20 Temmuz 2012, 18:38:31 »



GÜNAHKÂRLAR İÇİN ÜMİT:KEFARET ÖĞRETİSİ

Samimi ve dürüst biçimde Hakikati arayan biri, İsa aleyhis selâmın havarilerine ait dört incil'in sayfaları arasında şaşkınlığa uğra­makla kalmayıp âdeta şoka girer. Çünkü eli­mizdeki İnciller'de Mesih'in öğrettikleri, uy­gulamaları ve İnancının esasları değiştirilmiş, tahrif edilmiş ve ortadan kaldırılmıştır. Bu süreçte Önce, hayattayken Hz. İsa'nın aman­sız düşmanı olduğu görülen fakat Hz. İsa'nın Rabbi tarafından bu dünyevî hayattan alın­dıktan sonra Hıristiyan inancına katılan Aziz Pavlus yer almış; ve süreç daha sonraları muhtelif kiliselerce İsa peygamberin mahiye­tine doğru biçimde iman eden binlerce mü'mine engizisyon, işkence ve afaroz metodları uygulanarak sürdürülmüştür. Hakika­tin dürüst araştırıcıları açısından İsa peygam­berin vazettiği Hıristiyanlığın Pavlus tarafın­dan katledildiğine hiç şüphe yoktur. Burada sorulacak soru Pavlus'un getirdiği farklı bakış açısıyla, Hz. İsa'nın tâlim ve tebligatında merkezî önemi haiz noktalar üzerindeki vur­gu nisbetinde oynama yapma suretiyle, Öğre­tinin esasım değiştirip değiştirmediğidir. Hiç­bir surette Pavlus'un yanında yer almayan ve aralarından W. Wrede'i Örnek olarak verebi­leceğimiz bir ekol bu soruyu şöyle cevaplar: "Pavlus, Hıristiyanlığı o denli değiştirmiştir ki, âdeta ikinci kurucusu olmuştur. İsa Hıris­tiyanlığından farklı Kilise Hıristiyanlığının kurucusu. Sözkonusu ekol şunu.savunur, 'ya İsa, ya da Pavlus; ikisi bir arada mütalaa edi­lemez.' Buna göre Pavlusizm günah, kefaret ve Mesih'in önceden-mevcut semavî kişiliği gibi 'mitolojik' kavramlara bulaşmakla kal­mamış; fakat Pavlus'deki Rahiplik ve Rahip­lik dışı unsurdan ayrı olarak kendisinin Mesih'i kefaret vasıtası olarak gören bâtını tutum, Mesih'in Tanrı'ya, insana ve ikisi arasındaki aslî ilişkilere ilişkin sağlıklı öğretisi­ne tamamen yabancıdır." (Encyclopaedia Britannica, c. XVII, sh. 395, Londra).

İsa aleyhisselam Allah'ın dürüst bir elçisi idi. Kendinden önce gelmiş geçmiş birçok Elçiler gibi; öğretisi de Tanrı'nın diğer Elçilerinin öğrettiği Cihanşümul Hakikatin aynı idi; Aziz Pavlus'un kendisi hakkında uydurduğu yalanı da reddetmişti. Bu hakikat Kur'ân'da şu sözlerle ifade edilir: "İşte Meryem oğlu İsa. Şüphe edip ayrılığa düştükleri şey 'Hak Söz' olarak budur. Çocuk edinmek, Allah'a yakışmaz. O, (böyle şeylerden) yücedir. Bir işi yapmak istedi mi ona sadece 'ol' der, (o da) olur. 'Şüphesiz, Allah benîm de Rabb'im, sizin de-Rabb'inizdir. O'na kulluk edin.' İşte doğru yol budur." (19: 34-36).

İsa aleyhisselâmın peygamberliği ile pâk ko­numu ve tebligatına Kur'ân'da şöyle değini­lir: "Ey Kitâb ehli, dininizde taşkınlık etme­yin ve Allah hakkında gerçek olmayan şeyle­ri söylemeyin! Meryem oğlu İsa Mesih, sade­ce Allah'ın elçisi, O'nun Meryem'e attığı keli­mesi ve O'ndan bir ruhtur. Allah'a ve elçileri­ne inanın, (Allah) 'Üçtür' demeyin. Kendi yararınıza olarak buna son verin. Çünkü Al­lah, yalnız bir tek tanrıdır. Hâşâ O çocuk sa­hibi olmaktan yücedir (münezzehtir). Gökler­de ve yerde olanların hepsi O'nundur. Vekil olarak Allah yeter." (4: 171).

Buna ilave olarak: "Ne Mesih Allah'a kul ol­maktan çekinir, ne de (Allah'a) yaklaştırılmış melekler. Kim O'na kulluktan çekinir ve bü­yüklük taslarsa bilsin ki O, onların hepsini kendi huzuruna toplayacaktır." (4: 172) de­nilmektedir.

Yine Kur'ân'da belirtildiğine göre Allah, Hı­ristiyanların İsa'ya ve annesine nisbet ettikleri ilâhî.vasıf hususunda şunları beyan etmekte­dir: "Ve yine Allah demişti ki: 'Ey Meryem oğlu İsa! Sen mi insanlara; Allah'tan başka iki tann edinin, dedin?', 'Hâşâ,' dedi, 'Sen yücesin, benim için gerçek olmayan bir şeyi söylemek bana yakışmaz. Eğer demiş olsam, sen bunu bilirsin, sen benim nefsimde olanı bilirsin, ben senin nefsinde olanı bilmem, çünkü gayblan bilen yalnız sensin, sen! Ben onlara : benim ve sizin Rabb'iniz olan Allah'a kulluk edin, diye senin bana emretmiş oldu­ğundan başka bir şey söylemedim. Ben onla­rın içinde olduğum sürece onları kolladım, fakat sen beni vefat ettirince onları gözetle­yen (yalnız) sen oldun. Sen herşeyi gören­sin!" (5: 116-117).

Bu Kur'ân âyetlerinde de apaçık anlaşıldığı üzere, gerçekte, İsa aley his selâmın öğretisi Allah'ın diğer elçilerİnİnkinden hiçbir farklı­lık göstermemektedir. Sâde ve sıradan bir in­sanın anlayabileceği kolaylıkta; günümüz Hı­ristiyanlarının yüzyüze kaldıkları karmaşık­lıktan uzak İdi.

Hz. İsa, ne Allah hakkında tasavvurî sorulara dalmıştı, ne de O'nun ruh ve dünya ile ilişkisi üzerine mücerret nazariyeler vazediyordu. Allah'ın her an Hazır oluşu, O'nun kuşatıcı sevgisi, O'nun yüce Adaleti, Rahmet ve Cö­mertliği doğrudan tecrübe edilmekteydi; Al­lah'ın mutlak oluşu mantık kurallarından geti­rilen delillerin arasında değil, fakat bilincin gerçekliğine oturmuş durumdaydı.

"Kendisinin öğretisini (yani Allah'ın öğretisi­ni) şöylece açıklar: Allah'a sonsuz aşkla bağlı olmak, ve kendini sevdiğin kadar kardeşlerini de sevmen. "Yazıcılardan biri (İsa'ya) gelip ona: 'En önemli Emir hengisidir?' diye sor­duğunda İsa şöyle cevapladı: Birincisi, 'Din­le, ey İsrail; Allahımız Rab bir olan Rabdir. Ve Rab Allahını bütün yüreğinle, bütün ca­nınla, bütün fikrinle ve bütün kuvvetinle se­veceksin.' İkincisi bu: 'Komşunu kendin gibi seveceksin.' Bunlardan daha büyük başka emir yoktur. Yazıcı ona dedi: 'Çok iyi, Mual­lim, hakikat üzre dedin ki, O, birdir; ondan başkası yoktur; ve onu bütün yürekle, bütün anlayışla, bütün kuvvetle sevmek, ve komşu­yu kendi gibi sevmek, bütün yakılan takdi-melerden ve kurbanlardan üstündür.' İsa da onun akıllıca cevap verdiğini gördüğü vakit, kendisine dedi: Allanın melekûtundan uzak değilsin..." (Markos, 12: 28-34)" (Encyclo-paedia Britannica, c. V, sh. 631, Londra).

Allah'a tevcih edilen sonsuz sevgi, iradenin yalnızca O'nunla dolması demektir, iradenin bu hâli de en tabiî ve en yakın ilişki çerçeve­sinde yoldaşlarının hizmetinde olmakla ifade­sini bulur.

"Ve işte, bir fakih kalktı ve: Ey Muallim, ebedî hayatı miras almak için ne yapayım? diyerek İsa'yı denedi. Ve İsa ona dedi: Şeriat-te ne yazılmıştır? Nasıl okursun? O cevap ve­rip dedi: 'Rab Allahını, bütün yüreğinle, bü­tün canınla, bütün kuvvetinle, ve bütün fik­rinle ve komşunu kendin gibi seveceksin.' İsa da ona: Doğru cevap verdin, böyle yap, ya­şarsın, dedi. Fakat o kendisini doğruya çıkar­mak isteyerek İsa'ya dedi: Ya, benim kom­şum kimdir? İsa da söze başlayıp dedi: Ada­mın biri Yeruşalim (Kudüs)'den Eriha'ya ini­yordu; haydutların eline düştü ve onu soydular ve vurdular, yarı ölü bırakıp gittiler. Rast-gele bir kâhin o yoldan iniyordu; adamı gö­rünce Öteden geçip gitti. Aynı suretle bir Le-vili de o yere geldiği zaman, onu gördü, öte­den geçip gitti. Fakat bir Samiriyeli yolculuk ederken, onun bulunduğu yere geldi; onu gö­rünce acıdı, yanma gitti, yaralan üzerine zey­tinyağı ve şarap akıtıp onları sardı ve onu kendi hayvanına bindirdi, bir hana götürdü, ve ona baktı. Ertesi gün iki dinar çıkardı, hancıya verdi ve: Ona bak, ve bundan fazla ne harcedersen yine döndüğüm zaman, sana öderim, dedi. Bu üçünden hangisi, haydutla­rın eline düşen adamın komşusu oldu, sanır­sın? Ve fakih: Ona acıyan, dedi. İsa da faki-he: Git, sen de böyle yap, dedi." (Luka, 10: 25-37).

İşte Hz. isa'nın doğru öğretisi budur ve Al­lah'ın diğer peygamberleriyle benzerlik gös­termektedir. Son derece açık ve net ifadelerle Allah'ın Birliği tanınmakta ve Allah rızasının nasıl elde edileceği, yani halkına karşı şefkat ve merhamet öğretilmektedir.

Hz. İsa'nın bu öğretisini Rasûlullah Muhammed'in öğretisiyle karşılaştırdığımızda, ikisi arasında hayret verici bir benzerlik görü­rüz: Öyle ki, ikisi de aynı kaynaktan, yani Al­lah'tan gelmektedir, aynı aydınlığı yayar, ay­nı koku ve ışığa sahiptir, o ışık ki Kur'ân'da tarifini bulduğu üzere Allah'tan gelir (24: 35).

Hz. Peygamber şöyle buyurdu:

1- "Cebrail komşu hakkı hususunda beni o kadar çok uyardı ki, âdeta vârisler arasın­da zikredilecekler diye düşündüm." (Buhari ve Müslim).

2- "Komşusu kendinden emin olmayan kim­se Cennete giremez." (Müslim).

3- "Allah'a ve Ahiret Gününe inanan bir kimse komşusuna güçlük çıkarmasın, fe­na muamelede bulunmasın." (Buhari ve Müslim).

4- Ve Kur'ân'ın ifadesi: "Allah'a ibadet edin, O'na hiçbir şeyi ortak koşmayın, ana babaya, akrabaya, Öksüzlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanında bulunan arkadaşa, yolcuya ve ellerinizin altında bulunanlara iyilik edin..." (4: 36).

5- "Azîm ve Şanlı olan Rabb'ini anmaksızın kimse yek diğerini Allah için sevmiş ol­maz." (Ahmed).

Bütün peygamberler yoksula karşı cömert ve şefkatle davranmayı öğretti:

Hz. İsa şöyle diyordu: "Zayıflar kutsanmıştır, zira onların Cennette yeri vardır."

Allah'ın Son Elçisi de şöyle buyurdu:

1-   "Zayıflar arasında ne kadar sevinçliyim, siz aranızdaki zayıflara yardım ettiniz ve imkânlarınızı onlara açtınız." (Buhari ve Müslim).

2- "îmanın hangi yönü en sağlam kulptur? sorusuna; 'Allah ve Rasulü daha iyi bilir' dediklerinde; 'Allah için yardım etmek ve Allah için sevmek' diye cevapladı." (Bey-haki).

3- "Allahım, beni yoksul olarak yaşat, yok­sul olarak canımı al, ve beni yoksullarla haşreyle!" (Tirmizi ve İbni Mâce).

4- "Cennete baktığımda sâkinlerinin çoğunu fakirlerden müteşekkil gördüm." (Buhari ve Müslim).

Vahyedilmiş orijinal İncil (Yeni Ahit) hiç bir zaman Hıristiyanların eline ulaşmamıştır. El­deki Yeni Ahit de havarilerin İsa hakkındaki nakillerinden İbarettir. Bu kitaplar orijinal vahyi yansıtmamasına rağmen, surda burda vahiy ışığından bir iz yakalamak mümkün ol­maktadır.

Ne yazık ki, Hz. İsa'nın asıl mesajı artık mev­cut değil. ...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Günahkarlar İçin Ümit
« Posted on: 26 Nisan 2024, 19:08:57 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Günahkarlar İçin Ümit rüya tabiri,Günahkarlar İçin Ümit mekke canlı, Günahkarlar İçin Ümit kabe canlı yayın, Günahkarlar İçin Ümit Üç boyutlu kuran oku Günahkarlar İçin Ümit kuran ı kerim, Günahkarlar İçin Ümit peygamber kıssaları,Günahkarlar İçin Ümit ilitam ders soruları, Günahkarlar İçin Ümitönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes