> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Siret Ansiklopedisi > Kamil Ve İdeal İnsan
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Kamil Ve İdeal İnsan  (Okunma Sayısı 1525 defa)
27 Temmuz 2012, 10:29:14
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« : 27 Temmuz 2012, 10:29:14 »



KÂMİL VE ÎDEAL İNSAN

Kâmil ve ideal insan: "Hz. Muhammed'in günlük hayatı" adlı kısımda açıkladığımız gi­bi Hz. Muhammed çok sâde fakat o derece mükemmel ve kuşatıcı bir hayat yaşadı. Rasûlullah evlendi, çocuklar edindi ve ha­yatın bu alanında koca ve eşi (veya eşleri), baba ve çocuklan arasındaki insanî ilişkiler ile ilgili müstesna ilkeler bıraktı. Meslek ola­rak ticaret ile iştigal etti. İş anlaşmaları ve iktisadî konularda insanlığın faydalanabilece­ği dengeli ve örnek bir ekonomik sistemin te­sisi için eşsiz fikirler sundu.

Halkın ihtiyaçlarım karşılamak için belirli ka­nunlar yapmak zorunda kaldı. Bunu yaparken kanun koymanın esasları ve hikmetleri husu­sunda önderlik etmiş oldu. Yasamaya rehber­lik teşkil edecek doğru ve âdil kanunlar ve düzenlemeler getirdi. Yine bir hâkim olarak kanunların tatbikinin, kanunları belirli dava­lara uygularken tarafsız kalmanın ve fertlerle devlet arasında olduğu gibi fertlerin kendi aralarındaki anlaşmazlıklarında karar verme­nin anlam ve önemini gösterdi.

Hz. Muhammed kendisini insanüstü veya ilâhî bir güce sahip biri olarak değil sadece diğer insanlar gibi maişeti için çalışan ve sâde bir hayat süren bir insan olarak gördü. Âlemlere rahmet olarak gönderilen Hz. Mu­hammed ile diğer insanlar arasında söz ve amellerinde kemâle eriştiği ve insan faaliyeti­nin her sahasında insanlığa mükemmel bir ör­nek teşkil ettiği İlahi Rehberliğe nail olması bakımından bir fark vardı.

Olayın tarihî yönü: Tarihte şüphesiz yüksek ahlâkî hasletlere sahip ve ideal bir hayat sür­müş olan büyük peygamberler vardır, ama tebligatları olduğu gibi hayatları (sîretleri) da bizlere sahih ve mükemmel şekliyle ulaşama­mıştır. Örnek ve ideal teşkil edebilmeleri için hayat tarzları, yaşantıları ve mücadeleleri tarihen belgelenmiş, gerçek ve somut olmalıdır; sadece isimlerden ve doğdukları, yaşadıkları, yüksek faziletler vazetmiş oldukları ve bu dünyadan göçtükleri gibi muhtasar hakikat­lerden kalmamalıdır. Eğer doğruluğu mes-nedsiz ve şüpheli olursa bu hayat hikâyeleri her türlü çekiciliği, güzellik ve inceliğine rağ­men insanların düşüncelerini değiştirmekte etkisiz kalacaktır. Bu sebeple bu büyük insan­ların hayatlan sıradan insanların da inanabil­mesi, kanaat sahibi olabilmeleri, ders çıkara-bilmeleri ve uygun örnekler alabilmeleri için tarihen olarak gerçek, hakiki ve doğru olmalı­dır. Ancak bu şekliyle bir hayat tarzı tarihî olarak uygun, bir amaca yönelik ve anlamlı gözükebilir. Böylece bu örnek, sıradan insan­lar tarafından kolayca ve özgürce benîmsene-bilir ve esas ve uygulamaları hayatlarını dü­zenlemek ve düzeltmek gayesiyle taklit edile­bilir. Bu hayat tarzı bilmeceye benzer karışık bir akide ve uygulanması bir yana, kavranma­sı ve anlaşılması bile insanların kapasitesinin üstünde bir takım ütopik felsefeler ihtiva et­memelidir.

Tarihî bir hakikat, somut bir varlık ve bir be­şer olduğu ispatlanabilir olan en kâmil insan bu esaslar ışığında değerlendirilecektir. Tarihî olarak gösterilebilecek bir başka nokta ise öğ­reti ve uygulamalarının mâkul ve hayata tat­bik edilmeye elverişli oluşudur. Bu öğreti ve uygulamalar insanların hayat düzenlerinin fikrî ve amelî olarak geliştirmelerine ve böy­lece gündelik telâşı içinde dahi mutlu ve hu­zurlu bir hayat sürmelerine yardımcı olabile­cek yeterliliktedir. (Seyyid Süleyman Nedvi, Muhammed The Propheî of Peace, Lahore).

Hinduizm, bütün diğer dinî inanışlardan eski olduğu iddiası ile ortaya çıkmakta ise de bü­tün kahramanları bir hayal ve efsane dünyası­na ait gibi görünmektedir. Varlıkları tarihî de­lillere dayanmamaktadır; en rağbet edilen si­maları Ramayona (Ram Çandra) ve Mahab-barta (Krişna) bile tarihî şahıslar araşma gire­memektedirler. Çünkü tarihî dayanakları çok önemsiz ve sathî birkaç bilgiden ibarettir. Gerçek olmaktan çok hayal mahsûlü gibi gö­rünmektedir. Herhangi biri tarafından Örnek alınmak yerine efsanevî şahıslar olarak ince­lenmeli ve değerlendirilmelidirler. Zerdüşt di­ninin kurucusunun hayat hikâyesi de belirsizlik örtüsüyle sarılmıştır. Pek çok batılı tarihçi onun tarihî varlığını ispata çalıştılar ve hayatı ile ilgili birbiriyle çelişen ve çatışan deliller buldular. Bu deliller hiçbir şekilde sıradan in­sanlar için mükemmel bir hayat rehberi olabi­lecek seviyede kabul edilemezler. Hayatı hak­kında ancak çok çapraşık ve güvenilir olma­yan bilgiler elde edilebilmiştir; elde edilen bu bilgiler ise tarihî diye nitelenebilecek olaylar­dan sayılmamaktadır. Ayrıca bu dinin kuru­cusunun, insanların problemlerini çözmeleri­ne rehberlik edecek ve model olacak hiç bir amelî ve somut hayat tarzı ortaya konama­mıştır. (S. S. Nedvî, a. g. e.).

Budizm hâlen yaşayan, kültür ve medeniyeti varlığını sürdüren bîr dindir. Fakat Buda'nın hayat tarzı korunamamıştır. Günümüzde onun hayatı hakkında çağımız insanının problemle­rini çözmede mükemmel bir model teşkil ede­bilecek nitelikte tarihî hiçbir bilgi ve delil yoktur. Jainizm'in (Hindu dininin bir kolu) kurucusunun ve diğer Çinli bilgelerin hayat­ları hakkında bilinenler Buda hakkında bili-nenlerinkinden daha belirsiz ve muğlaktır. Takipçilerinin söylediklerini ve anlattıkları hayalî hikâyeleri bir tarafa bırakırsak hayatla­rı hakkında tarihî olarak çok az şey bilinmek­tedir.

Yine bunun gibi başta Nuh, İbrahim, Hud, Salih, İshak, Yakub, Zekeriya ve Yunus ol­mak üzere, Sami kavminden pekçok peygam­berin adını bilmekteyiz. Fakat hayatlarının sa­dece az bir kısmı bilinmektedir. Haklarında kısa, eksik ve birbiriyle bağlantısız olaylar ve kıssalar vardır. Hiç bir Sami peygamberin ha­yatı, insan hayatı için, beşikten mezara kadar taklit edilme yeterliliğinde bir model teşkil edebilecek derecede bilinmemektedir. (S. S. Nedvî, a. g. e.). Pek çok tarihçi Yahudi kitap­larının içindeki bilgileri şüphe ile karşılamak­tadırlar. Tevrat'ta pek çok çelişkili ifadeler vardır. Alman âlimlerine göre Eski Ahid çe­lişkiler ve tutarsızlıklarla doludur. (Encyclopaedia Britannica, 'Bİble'). Bu durum Sami peygamberler hakkındaki bilgi ve malzemeye güvenilemeyeceğini göstermektedir.

Hz. İsa'nın hayatı ise İsa tarafından değil, havarileri tarafından yazılmış olan dört İn­cil'de bulunmaktadır. Bunların ne zaman ve hangi dilde yazıldıkları hakkında hiç bir tarihî belge ve kayıt yoktur, İsa hakkındaki ger­çekler de net değildir. Bu İncülerin bazı şa­hıslara affedilmelerine rağmen, bu kişilerin kim olduğu konusunda kesin bilgi bulunma­maktadır. Bazı modern rasyonalistler ve Amerika'lı bilim adamları İsa'nın tarihî bir şahsiyet olduğundan bile şüphe etmektedirler. İncil'de İsa'ya atfedilen olaylara benzer inançların Yunan ve Roma mitolojisinde de bulunmasından dolayı bu görüş bilhassa kuv­vet kazanmıştır. Yine bu sebeple İsa'ya ve hayatına ilişkin kayıtların sıhhati şüphe götü­rür ve tarihî değeri azdır. Bunlara ilave ola­rak, bu gayri sahih kaynaklardan neşv-ü nema bulan tasvir, bir insana değil; mucizeler yarat­mış bulunan 'Allah'ın oğlu'na aittir. Hz. İsa'nın hayatının sathî ve eksik, ancak, olağa­nüstü hususiyetleri onu dünyevî değil ulvî bir varlık halinde sunmaktadır. Hepsinin ötesin­de, insanlara bütün çağlarda mükemmel bir model teşkil edecek pratik bir hayat tarzı ve hayat örneği bırakmamıştır.

Kemâl: Sözleri ve yaşayışı bütünüyle korun­muş, gerçek hayatın karmaşası içinde yaşamış ve hayatı bütün ayrıntıları ile net ve açık ola­rak bilinen bir kişi ancak insanlara rehber teş­kil edebilecek mükemmel bir model ve ideal olarak kabul edilebilir. Büyük peygamberle­rin, reformcuların ve din kurucularının haya­tını incelediğimizde sadece Hz. Muhammed 'in hayat tarzının yukarıdaki özellikleri haiz olduğunu görüyoruz. Hz. Peygamber her bakımdan diğerlerinden daha dolu ve mü­kemmel bir hayat yaşamıştır. Hayatının bütün ayrıntıları sahih olarak kaydedilmiştir, ulvî ve mükemmeldir, sâde ve açıktır, cazip ve pra­tiktir. Bu hayat tarzı yöneten-yönetilen, komutan-er, kadın-erkek, tâcir-çiftçi herkese ha­yatın her sahasında rehberlik edebilir ve in­sanların huzurlu bir hayat sürmelerini sağla­yabilir.

Hz. Muhammed dışında sadece birkaç peygamberin ve bilgenin hayat hikâyesi sahih kaynaklara dayanmakla beraber, ancak hayat tarzları bu kaynaklarda tam olarak korunama­mıştır ve bu sebeple de çok eksiktir. İlk ola­rak, Buda'yı ele alalım; hayat hikâyesi efsane ve menkıbelerin bir karışımıdır, biyografisin­de çok az sahih bilgi bulunmaktadır. Onun hakkında bütün bildiğimiz Nepal'in bir vadi­sinde yaşayan bir Raca'nın oğlu olduğudur. Çok güzel bir prenses ile evlenmiş ve bir ço­cuğu olmuştur. Tefekkür ve tasavvura dalmış, kendisini derinden etkileyen bazı büyük fela­ketler, hastalık ve ölümler görmüş, herşeyi terkederek mücerret hakikati aramaya başlamistir. Sürekli dolaşmış ve oradan oraya git­miştir. Meditasyonla uğraştığı birkaç yıldan sonra İlâhî Vahye nail olduğunu söyledi. İnancım Benaras ve Bihar arasındaki çeşitli yerlerde yaymış ve Ölmüştür... Buda'nın ha­yatı hakkında kesin olan bütün bilgiler bun­dan ibarettir.

Zerdüşt dininin kurucusu da tarihî bir sima­dır. Fakat onun hayat hikâyesi de çok genel­dir ve tarihî kayıtlara değil, tahminlere dayan­maktadır. "Nerede yaşadığını ve hükmettiğini kesin olarak bilmek mümkün değildir." Mü­ritleri tarafından peygamberlerinin hayatı ve öğretileri hakkında hiçbir tarihî bilgi verilme­miştir. "Hakkında bildiğimiz Azerbaycan'da doğduğu ve inancını Belh civarında yaydığı­dır. Akidesini Kral Haştasap benimsemiştir. Pekçok mucizeler göstermiştir. Evlenmiş ve çocukları olmuş ve daha sonra da ölmüştür." {Encyclopaedia Britannica, 'Zoroaster'). Ha­yati hakkındaki bu son derece kıt bilgiler ise insanlık için kâmil bir Örnek teşkil etmesinde yetersiz kalmaktadır.

Sami Peygamberler içinde en mümtaz pey­gamber olan Hz: Musa'nın bile hayatı tam olarak bilinmemektedir. Hz...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Kamil Ve İdeal İnsan
« Posted on: 29 Mart 2024, 13:57:40 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Kamil Ve İdeal İnsan rüya tabiri,Kamil Ve İdeal İnsan mekke canlı, Kamil Ve İdeal İnsan kabe canlı yayın, Kamil Ve İdeal İnsan Üç boyutlu kuran oku Kamil Ve İdeal İnsan kuran ı kerim, Kamil Ve İdeal İnsan peygamber kıssaları,Kamil Ve İdeal İnsan ilitam ders soruları, Kamil Ve İdeal İnsanönlisans arapça,
Logged
15 Ocak 2015, 16:03:48
Bahrişan 8

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 308


« Yanıtla #1 : 15 Ocak 2015, 16:03:48 »

HZ.Muhammed herşeyiyle her insana örnek bir kişi
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes