> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Çeşitli Konularda Eserler > Sabredenler ve Şükredenler >  Şükreden Zengin Mi, Sabreden Fakir Mi Daha Faziletlidir?
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Şükreden Zengin Mi, Sabreden Fakir Mi Daha Faziletlidir?  (Okunma Sayısı 1500 defa)
18 Temmuz 2010, 16:45:30
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 18 Temmuz 2010, 16:45:30 »



بســـم الله الرحمن الرحيم
 
 
Şükreden Zengin Mi, Sabreden Fakir Mi Daha Faziletlidir?
 

 
Şükreden zenginlerle, sabreden fakirlerden hangisinin daha üstün olduğu hakkında ihtilaf vardır.

- Alimlerden bir kısmı, sabreden fakirlerin üstün olduğunu iddia etmiş,

- diğer bir kısmı ise şükreden zenginlerin üstün olduğunu iddia etmiştir.

Bu iki kısım alimden her biri diğerinin aleyhine reddedilemeyecek şekilde Kitaptan, sünnetten, eserlerden, kıyasdan deliller getirmişlerdir. Bundan dolayı, düşünen bir kimse, sabreden fakirler ile şükreden zenginlerin faziletde birbirine eşit olduklarını anlar.

Bu iki kısım alimlerin getirdikleri deliller hakdır. Hak, hakka muarız ve zıd olamaz. Delil nerede bulunursa ona tabi olmak vacip olur.

Sabreden fakirler ile şükreden zenginlerden hangisinin üstün olduğu konusunda, her iki kısım alimler tarafından kitaplar yazılmıştır. Bu konuda fakihler, fakirler, zenginler, sufiler, hadis ve tefsirciler konuşmuşlardır. Bu konuda İmam Ahmed'den iki rivayet nakledilmiştir.

Ebu'l Hüseyin, Kitab'ut-Tamam isimli eserinde bu iki rivayeti zikrederek,

"Bu iki rivayetten sahih olan birinci rivayete göre, sabreden fakir, şükreden zenginden üstündür. İkinci rivayete göre şükreden zengin, sabreden fakirden üstündür" demiştir.

İbn-i Kuteybe'nin içinde bulunduğu alimlerden bir cemaat, İmâm Ahmed'in ikinci rivayetini Ebu İshak ile el-Validü's-Said ise, birinci rivayetini tercih etmiştir.

"İşte bu kimseler sabırlarına karşılık cennetin yüksek dereceleriyle mükafatlanacaklardır." (Furkan 75), ayetini Muhammed b. Ali b. el-Hüseyin şöyle tefsir etmiştir:

"İşte bu kimseler dünyada fakirliğe sabretmelerinden dolayı cennetle mükafatlandırılacaklardır."

Enes (r.a.)'in Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'dan rivayet ettiğine göre:

Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem):

"Allah'ım beni fakir olarak yaşat, beni fakir olarak öldür, kıyamet gününde beni fakirler zümresiyle hasret" buyurmuştur.

Bunun üzerine Aişe (r.a.):

"Niçin böyle dua ediyorsun?" diye sormuş, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'da:

"Çünkü fakirler zenginlerden kırk sene önce cennete gireceklerdir.

Ey Aişe! Hurmanın yarısı olsa bile, fakiri boş çevirme.

Ey Aişe! Fakirleri sev, onlara yakın ol, zira Cenab-ı Hak kıyamet gününde sana yakın olur" buyurmuştur.

Ben derim ki:

Bu ayet ile hadis-i şerifden hiçbiri sabreden fakirin, şükreden zenginden üstün olduğuna delalet etmez.

Ayete gelince:

Ayetteki sabır, şükredenin taat ve ibadeti eda etmeye sabretmesine, günahlardan uzaklaşmaya sabretmesine, ve fakirin fakirliğe ve diğer belalara sabretmesine şamil olur.

Şayet bu ayet-i kerime ile yalnız fakirliğe sabretmek murad edilirse, sabrın şükürden üstün olduğuna delalet etmez. Çünkü Kuran-ı Kerim sabredenlerin mükafatına delalet ettiği gibi, şükredenlerin mükafatlarına da delalet etmektedir.

Nitekim Allah Teala:

"Şükredenlere ise muhakkak mükafat vereceğiz"

diğer bir ayette de:

"Allah şükredenleri mükafatlandıracaktır." (Al-i İmran, 144-145) buyurmuştur.

Cenab-ı Hak, rızasının şükürde bulunduğunu ve rızasının, cennet ile ve cennette bulunanlar ile mükafatlandırmasından daha büyük olduğunu haber vermiştir.

Hak Teala hazretlerinin sabredenleri sabırlarından dolayı cennetle mükafatlandırması, şükredenleri şükürlerinden dolayı cennetle mükafatlandırmayacağına delalet etmez.

Hadis-i şerife gelince:

Hadis-i şerif de fakirlerin üstün olduğuna iki cihetten delalet etmez.

Birincisi: bu hadis-i şerif, isnadından dolayı hüccet olmaz. Çünkü bu hadis-i şerifin ravileri arasında, el-Haris b. Numan vardır. Sahih hadisleri toplayanlar, Haris'in hadisini hüccet olarak kabul etmemişlerdir. Buhari "Haris'in hadisi münkerdir" demiştir. Bundan dolayı Tirmizi, Haris'in bu hadisini sahih ve hasen görmediği gibi sükut da etmeyip hatta garipdir diye hükmetmiştir.

İkincisi: bu hadisin sahih olduğu kabul edilse bile, bu hadisi şerif fakirlerin üstün olduğuna delalet etmez. Çünkü Allah'ın kulunda sevdiği fakirlik, mal fakirliği olmayıp, bilakis kalp fakirliğidir ki, kalbin Allah için kırılmış, zelil ve mütevazi olmasıdır.

Bu kalb fakirliği, zenginliğe zıd olmadığı gibi, kalbin fakir olması için mal cihetinden fakir olmak şart değildir. Çünkü kalbin Allah için ve Allah'ın azameti, celali, büyüklüğü, isimleri ve sıfatları için kırık, dökük olmasından daha üstün ve daha yücedir.

Nitekim zengin bir kimsenin Allah' dan korkarak ve Allah'ı severek günahlardan uzaklaşmaya sabretmesi, fakir ve acizin sabretmesinden daha üstündür Allah Teala, peygamberlerinden ve Resullerin'den birçoklarına zenginlik ve mülk vermiştir. Fakat bu zenginlik ve mülk onları Allah için mütevazi olmaktan çıkarmamıştır.

İmam Ahmed, Yezid b. Harun'dan o da, el-Ceriri'den, o da, Ebu's-Selil'den nakletmiştir. Ebu's-Selil demiştir ki:

"Davud aleyhisselam mescide girer, bakar İsrailoğullarının en hakir ve zelil olan halkasına oturur, sonra, "Miskin miskinlerin arasında bulunur" derdi. Halbuki Allah Teala ona peygamberlikle birlikte mülk, zenginlik ve kudret vermişti.

Ebu'l-Hüseyin demiştir ki:

"Ebu Bereze el-Eslemi'nin rivayet ettiğine göre, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem):

"Müslüman olan fakirler, zenginlerden kırk sene önce cennete gireceklerdir. Hatta kıyamet gününde müslüman olan zenginler keşke dünyada biz de fakir olsaydık diye temenni edeceklerdir" buyurmuştur.

Ben derim ki:

Bu hadis-i şerif, Ebu Hüreyre (r.a.), Abdullah b. Ömer, Cabir b. Abdullah, Ebu Said, ve Enes b. MaIik gibi birçok sahabenin Resulullah'dan rivayetiyle sabit olmuştur.

Bu hadis-i şerif, fakirlerin zenginlerden önce cennete girmeleriyle derecelerinin yüksek olmasına delalet etmez. Ancak fakirlerin hesaba çekilecek malları bulunmadığı için zenginlerden önce cennete gireceklerine delalet eder. Şüphe yok ki, müslüman ve adaleti hükümdar ile şükreden zengin hesaba çekilecekleri için cennete geç gireceklerdir. Bunların cennete geç girmeleriyle derecelerinin, fakirin derecesinden aşağı olması lazım gelmez.

"Kıyamet gününde müslüman olan zenginler keşke dünyada biz de fakir olsaydık diye temenni edecekler" ifadesi doğru ise; bu ifade zenginlerin derecesinin düşük olmasını ifade etmez. Nitekim adaletli bir kadı, kıyamet gününde bazı yerlerde durumun şiddetli olduğunu görünce bir hurma hakkında bile iki kişi arasında hüküm vermeseydim diye temenni edecektir.

Ebu'l Hasan demiştir ki:

"İbn-i Ömer'den rivayet edildiğine göre, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ashabı arasında dikilip:

"İnsanların hangisi daha hayırlıdır" diye sordu.

Ashabdan bazıları; nefsinin ve malının hakkını veren zengindir, dediler.

Bunun üzerine Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem):

"O adam ne güzeldir ama o değildir. İnsanların en hayırlısı sahib olduğu en az şeyden (sadaka) veren fakir mümindir" buyurdu.

Ben derim ki:

Bu hadis-i şerifin senedi zikredilmemiştir ki, sahih olup olmadığına bakılsın. Hali bilinmeyen bir hadisle hüccet getirilemez. Bu hadisin sahih olduğu kabul edilse bile, bu hadis, sabreden fakirlerin üstün olduğuna delalet etmez. Çünkü bu hadis-i şerif, sahib olduğu az şeyden sadaka veren fakirin üstün olduğunu ifade etmektedir ki, bu üç kısmın efdalidir. Çünkü bu fakirin tasadduk ettiği bir dirhemi, zenginin tasadduk ettiği yüz bin dirhemden daha efdaldır.

Nitekim Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem):

"Yerine göre bir dirhemin (ecri) yüz bin dirhemin (ecrini) geçer" buyurdu.

Ashabı Kiram; "Nasıl olur, Ya Resulullah!" dediler.

Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem):

"İki dirhemi olup da birini tasadduk eden bir adamı düşünün. Bir de bol serveti olup da bundan yüz bin dirhemi tasadduk eden birini düşünün" buyurdu. (Nesei)

Beyhaki'nin Sevri'den, o da Ebu İshak'dan, o da Haris'den, o da Ali (r.a.)'den naklen rivayet ettiğine göre, Hz Ali demiştir ki:

"Üç kimse Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'a gelerek;

Biri: "Benim yüz okka gümüşüm vardı, on okkasını sadaka verdim" dedi.

İkincisi: "Benim yüz altınım vardı, ondan on altın sadaka verdim" dedi.

Üçüncüsü: "Benim on altınım vardı ondan bir altın sadaka verdim" dedi.

Bunun üzerine Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem):

"Hepiniz ecirde eşitsiniz, hepiniz malının onda birini sadaka vermiştir" buyurmuştur.

Ebu Said b. el-Arabi, İbn-i Ebi'l Avvam'dan o da Yezid b. Harun'dan o da, Ebu'l Eşheb'den, o da Hasan'dan naklen rivayet etti. Hasan dedi ki:

"Bir adam Osman b. Affan'a:

"Ey varlık sahipleri, bütün hayırları alıp gittiniz! Sadaka veriyorsunuz, köle azad ediyorsunuz, hac yapıyorsunuz, Allah yolunda infak ediyorsunuz" dedi. Osman (r.a.):

"Siz bize imreniyorsunuz, biz de size imreniyoruz. Vallahi bir kimsenin sahip olduğu en az malından Allah yolunda harcadığı bir dirhemi, servet sahibinin harcadığı on bin dirhemden daha hayırlıdır" dedi.

Ebu Davud'un, Leys'den, o da Ebu Zübeyr'den, o da Yahya b. Cade'den, o da, Ebu Hüreyre'den rivayet ettiğine göre, Ebu Hüreyre:

"Ya Resulullah hangi sadaka daha efdaldir?" diye sormuş.

Resululah (sallallahu aleyhi ve sellem) da: "Fakirin, durumuna göre verdiği sakadadır. Sen (sadakaya) nafakasını vermekte olduğun kimselerden başla" buyurdu.

Müsned'de, İbn-i Hibban'ın Sahih'inde Ebu Zer'den rivayet edildiğine göre, Ebu Zer demiştir ki:

"Ben ya Resul...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Şükreden Zengin Mi, Sabreden Fakir Mi Daha Faziletlidir?
« Posted on: 29 Mart 2024, 15:32:28 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Şükreden Zengin Mi, Sabreden Fakir Mi Daha Faziletlidir? rüya tabiri, Şükreden Zengin Mi, Sabreden Fakir Mi Daha Faziletlidir? mekke canlı, Şükreden Zengin Mi, Sabreden Fakir Mi Daha Faziletlidir? kabe canlı yayın, Şükreden Zengin Mi, Sabreden Fakir Mi Daha Faziletlidir? Üç boyutlu kuran oku Şükreden Zengin Mi, Sabreden Fakir Mi Daha Faziletlidir? kuran ı kerim, Şükreden Zengin Mi, Sabreden Fakir Mi Daha Faziletlidir? peygamber kıssaları, Şükreden Zengin Mi, Sabreden Fakir Mi Daha Faziletlidir? ilitam ders soruları, Şükreden Zengin Mi, Sabreden Fakir Mi Daha Faziletlidir? önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes