> Forum > ๑۩۞۩๑ Ramazan Ayı Özel Dünyası ๑۩۞۩๑ > İlim Dünyası İle Ramazan Ayı > Ramazan Ayı Tavsiyeleri > Oruç bir ruh terbiyesidir
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Oruç bir ruh terbiyesidir  (Okunma Sayısı 2095 defa)
12 Ağustos 2010, 22:09:38
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 12 Ağustos 2010, 22:09:38 »



Oruç bir ruh terbiyesidir


Oruç tutmayan, sabretmesini bilmez, nefsini normal şekilde kullanma yollarını gözetmez. Hele refah içinde yaşayanlar, hiç oruç tutmazlarsa, bütün hürriyetlerini şehevi arzularına kaptırırlar. Şunun bunun hukukuna ve malına tecavüzden kendilerini alamazlar, haram helal seçmezler. Hatta vicdanları da istemeye istemeye rezaletlere atılırlar. Nihayet nefislerine de zulmederler, kendilerini akıl ve vicdanın, din ve imanın aksine telef ederler. Böyle şehvet esiri olanlar, o kadar sabırsız ve o kadar açgözlü olurlar ki, bir gün aç kalmakla hemen ölüvereceğiz zannederler. Bu zanla da orucu zararlıymış gibi kabul ederler. Halbuki oruç, gerek fert ve gerekse toplum açısından büyük bir ruh terbiyesini içerdiği gibi, aynı zamanda midenin ve bedenin dinlenmesiyle sıhhî ve tıbbî açılardan vücuda ait birtakım faydaları bulunan bir beden eğitimini de içine almaktadır.

Ali Budak




Oruç kadar sevaplı bir ibadet yoktur


Orucun sevabına işaretle, Peygamberimiz bir hadislerinde şöyle buyurmuşlardır: “Allah katında oruç kadar sevaplı bir ibadet yoktur.” (Nesâi, Siyam, 43)

Başka bir hadislerinde de: “Oruç, nefsinin çektiği yiyecek ve içeceklerden kimi alıkoyarsa, Cenab-ı Hak onu cennet meyvelerinden yedirip, cennet ırmaklarından içirir.” (el-Hündi, Kenzü’l-Ummal, 3/328);

“Cennette Reyyan denilen bir kapı vardır ki oradan sadece oruç tutanlar girebilir.” (İbn Mace, Siyam, 1);

“Oruç tutan helâlinden rızkını temin ettiği zaman ahirette hesaba çekilmez.” (el-Hündî, Kenzü’l-Ummal, 3/328);

“Oruç tutanın uykusu ibadet, susması ise tesbih sayılır. İyilik ve ibadetlerine kat kat ecir verilir. Duası Allah tarafından kabul edilip günahları affedilir.” (el-Hündî, Kenzü’l-Ummal, 3/327)

Oruç, kıyamet günü oruçlu için şefaat edecek, Cenab-ı Hakk’a niyazda bulunup, “Ya Rabbi! Ben onu gündüzleri yiyip içmekten ve zevklerinden alıkoydum. Bunun için onun hakkındaki şefaatimi kabul buyur.” diyecektir. Cenab-ı Hak da orucun bu isteğini kabul edip, oruçluya şefaat etme izni verecektir.” (el-Münziri, et-Tergib, 2/84)

Ali Budak




Oruç günahlara perdedir


"Oruç perdedir. Biriniz birgün oruç tutacak olursa kötü söz sarfetmesin, bağırıp çağırmasın. Birisi kendisine yakışıksız laf edecek veya kavga edecek olursa "ben oruçluyum!'' desin (ve ona bulaşmasın).'' (Kaynak: Buhari, Savm bölümü)

Hz. Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) rivayet ediyor:
“Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: “Ademoğlunun her ameli katlanır. (Zira Cenab-ı Hakk'ın bu husustaki sünneti şudur:) Hayır ameller en az on misliyle yazılır, bu yediyüz misline kadar çıkar. Allah Teâla Hazretleri (bir hadis-i kudside) şöyle buyurmuştur: “Oruç bu kaideden hariçtir. Çünkü o sırf benim içindir, ben de onu (dilediğim gibi) mükâfaatlandıracağım. Kulum benim için şehvetini, yiyeceğini terketti.”



Oruç, emaneti korumayı öğretir



Oruç, gizli ve açık her zaman emanete riayet edilmesini öğretir. Zira Allah'ın helal kıldığı nimetleri yiyip-içmekten kaçınmayı sağlayacak Allah'tan başka bir gözetici yoktur. Oruçlu, sabahtan akşama kadar Allah'ın çizdiği sınırlara riayet eder. Onca orucu bozma imkânlarına ve hiç kimsenin görmemesine rağmen mümin, fevkalâde bir ciddiyetle orucunu sürdürür. Ve akşama kadar emaneti muhafaza hissiyle dolar taşar. Oruca karşı gösterilen bu tavır, Müslüman’ın bütün hayatına akseder. Dolayısıyla oruç tutan insan, bütün hayatı boyunca kendisine emanet olarak verilen şeylere karşı da son derece dikkatli davranmayı öğrenir.

Ali Budak



Orucun dengi yoktur


Allah uğrunda yapılan her işin mutlaka bir sevabı vardır. Onun karşılıksız kalması düşünülemez. Ama oruca gelince onun sevap yönüyle dengi yoktur. Ebu Umame (ra) şöyle diyor: “Rasûlullah’a yapmam gerekli bir amel söylemesini istedim. O da “Oruç tut. Zira onun dengi yoktur” dedi. ben yine tekrar ederek aynı şeyi sordum. O, “Oruç tut, zira onun dengi yoktur.” Şeklinde cevap verdi, Ben üçüncü kez yine sordum. O aynen, “Oruç tut, zira onun dengi yoktur” (Nesâi, Sıyam, 43) buyurdular.

Ali Budak




Oruç Allah’a kavuşmayı hatırlatır


Oruçlunun her saati, her saniyesi ve her âşiresi Allah’ı, Allah'ın nimetlerini ve netice itibariyle de en büyük nimet olan Allah'a lika (kavuşma) nimetini hatırlatması itibariyle çok kıymetlidir. Oruç bu fonksiyonunu iki yolla yerine getirir. Bunu, lezzetlerin zevâliyle, zevâl bulmayacak nimetlere iştiyak; ve yine elemlerin zevâliyle gelen lezzet şeklinde özetleyebiliriz. Sabahtan akşama kadar aç ve susuz olan insan, zâhiren sıkıntı çekse de, oruç ibadetinin getireceği uhrevî semere (yani Allah’a kavuşma), ona bütün elemleri unutturabilir. Oruçlu, bütün gün şehvetini, yemesini, içmesini unutur ve sürekli Rabb’iyle buluşmayı düşünür. Bu düşünce sayesinde hayatî bütün faaliyetleri, istikamet dâiresinde cereyan eder.

Ali Budak




Oruç sabrın yarısıdır


Allah’ın yüklediği ibadet mükellefiyetini sırtında taşımaya sabretme, O’ndan gelen şeyler karşısında sarsılmama, O’nun kapısından ayrılmama, günah fırtınaları ve günah tufanı karşısında kendini koruyup dişini sıkma vs. bunlar dinin yarısını teşkil etmektedir. “Oruç ise sabrın yarısıdır.” Zira sabrın diğer yarısı başka şeylere dağılmıştır.
Oruçta bir yönüyle şehevât-ı nefsâniyeyi gemleme oldugu için, günahlara karşı sabır, diğer bir yönüyle aç-susuz durma gibi (hususiyle sıcak günlerde) bir işin altına girmekle ibadete karşı sabır vardır. Böylece oruç, dinin dörtte birini teşkil etmiş oluyor. Dolayısıyla o, dört büyük ve mühim esas olan namaz, oruç, zekât ve hac ibadetlerinden biridir. Ve hem de yukarıda da belirttiğimiz gibi oruçta, hem ibadet taate, hem beşerî arzu ve isteklere, hem şehevânî duygulara ve hem de kaprislere bir set çekme ve mani olma hâli vardır.

Ali Budak

Oruç, tasarruf ve kanaati öğretir


Oruç, insanlara tasarrufu öğreten önemli bir disiplindir. İstediği şeyi ve aklına geldiği zaman, hiçbir sınırlama getirmeden yapmaya alışık bir insan, oruçlu olduğu zaman mecburen onu yapamayacaktır. Meselâ, her aklına estiği zaman yemek yiyen, maddî olarak vücûdunun arzularına boyun eğen insan, oruçlu olduğunda mecburen akşamın olmasını bekleyecek, dolayısıyla da bu bekleyiş sayesinde, tasarrufu öğrenecek ve sorumsuzca yaşamaktan uzaklaşmış olacaktır.

Ali Budak




Orucun mânâsı


Oruç ile alakalı âyetlerden ve Peygamber’imizin öğrettiklerinden anlaşıldığına göre orucun dindeki mânâsı; nefsin en büyük istekleri olan yeme, içme ve şehevî arzular gibi bilinen zaruri ihtiyaçlardan, niyet ederek bütün gün kendini tutmaktır. Tam anlamıyla tarif etmek gerekirse diyebiliriz ki: Ehliyetli bir insanın sabahın başlangıcından güneşin batışına kadar karın hükmünü taşıyan, içine herhangi bir şeyi sokmaktan ve cinsî ilişkiden, ibadet niyetiyle nefsini alıkoyması yani kendini tutmasıdır.

Ali Budak



Oruç tutmak neden çok önemli?


Oruç kendisini Hakk’a vermiş ve Allah için aç kalacak kimselerin yapacakları vazifenin belli bir zaman içinde formüle edilmiş şeklidir. Siz riyâzat yapacaksınız. Cesediniz rağmına rûhunuzu geliştireceksiniz. Letâifinize fer vereceksiniz, kuvvet kazandıracaksınız. Bunu yogiler gibi, mistikler gibi, kendi bildiğiniz gibi yapmayacaksınız. Rabb’in formüle ettiği, şekillendirdiği gibi yapacaksınız.
Binaenaleyh ne mücerret aç durmak bir meziyet ve fazilettir, ne de önüne gelen her şeyi abur-cubur yemek insanlıktır, fazilettir, meziyettir. Yerinde riyazat yapacaksın fakat yaptığın şeyi Rabb’in emirleri dairesi içinde yapacaksın. Onun içindir ki bir yogi sittin sene aç dursa altı ay ağzına bir şey koymasa Allah indinde fazilet ve meziyet adına bir adım ileriye atmaz.
Mümin akşam yer, sahurda yer. Allah’ın emri dairesi içinde orucu yaptığından dolayı sevap kazanır, meziyet kazanırda Allah -celle celâlühû- “Bu işi benim için yaptı, mükafatını da ben vereceğim.” der.
Mümin cesedinin rağmına rûhunu terbiye edecek. Cesedine, tenine fazla düşkün olan insanların, kamil rûha sahip olmaları düşünülemez. Ancak Allah’ın vardığı ölçüler içinde, Resûl-ü Ekrem -aleyhi’s-salâtü ve’s-selâm-’ın pratikte yaşadığı ölçüler içinde, siz cesedinize kısmen perhiz yaptırtıp, riyazat çektirdiğiniz nispette, rûhunuzda yücelik duymaya başlayacaksınız. Ve bu bakımdan da Resûl-ü Ekrem -aleyhi’s-salâtü ve’s-selâm-, oruç tutmayı bu istikamette eli-ağzı, kulağı-dili, dudağı bağlamaya sabrın yarısı demiş. Ve sabra da dinin yarısı demiş. Böylece orucu ağzını bağlamayı Allah için dinin çeyreği saymıştır. Allah için oruç tutan bir insan dininin çeyreğini yaşıyor demektir. Geriye kalan ibadet-ü taatıyla, akidesiyle vesâiresiyle diğer üç çeyreğini de yaşayacak kamil, mükemmel mümin ve Müslim haline gelecektir.

Ali Budak<...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Oruç bir ruh terbiyesidir
« Posted on: 28 Mart 2024, 23:39:54 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Oruç bir ruh terbiyesidir rüya tabiri,Oruç bir ruh terbiyesidir mekke canlı, Oruç bir ruh terbiyesidir kabe canlı yayın, Oruç bir ruh terbiyesidir Üç boyutlu kuran oku Oruç bir ruh terbiyesidir kuran ı kerim, Oruç bir ruh terbiyesidir peygamber kıssaları,Oruç bir ruh terbiyesidir ilitam ders soruları, Oruç bir ruh terbiyesidirönlisans arapça,
Logged
30 Aralık 2014, 21:06:14
Hafsa Nur 6.D

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 568



« Yanıtla #1 : 30 Aralık 2014, 21:06:14 »

orucun insana o kadar çok yararı var ki hem bu dünyada hemde ahirette..
bu dünyada olanlara örnek olarak;

oruç ibadeti her şeyden önce insana sabır ve zorluklarla mücadeleyi öğretir. Oruç, açlığa, susuzluğa ve benzeri isteklere karşı koymayı alıştırarak, sabırlı olmayı  öğretir.

Oruç tutan bir kimse yeme içime gibi bedensel istek ve alışkanlıklarından uzak durur. Bu durum onun iradesini güçlendirir, disiplinli bir hayat yaşamayı, davranış  ve arzularını kontrol altına almayı öğretir.

Oruç bizlere nimetin değer ve kıymetini öğretir. Normal zamanlarda kıymetini ve değerini bilmediğimiz nimetlerin bizim için ne kadar önemeli olduğunu öğretir. Bu da bizi şükre sevk eder.

Yılın 365 günü yorulan midemiz ve diğer sindirim sistemimiz bu ayda dinlenir. Bu da bizi sağlıklı kılar

 Oruç yardımlaşma ve dayanışma duygusunu geliştiren bir ibadettir. Oruç tutan varlıklı bir kimse, yoksulluğun ne olduğunu aç ve susuz kalarak daha iyi öğrenir. Bu sayede yoksulluğun sıkıntısını bizzat yaşar. Yoksulların yaşadığı güçlüklerin farkına varır. Yoksullara daha çok yardım yapmayı arzular.

Yapılan bu yardımlar insanlar arasında şefkat ve merhamet duygularını geliştirerek sevgi ve saygı bağlarını kuvvetlendirir. Bunun sonucu olarak da toplumun huzur ve mutluluğuna katkıda bulunur.

Oruç, gönül dünyamızı zenginleştirir ve toplumsal bütünlüğümüzü pekiştirir. Ramazan ayında kurulan iftar ve sahur sofraları, kılınan teravih namazları ve mukabele gibi dinî uygulamalar toplumdaki bireyleri birbirine yakınlaştırır .
ahirette olanlara örnek olarak;

Oruç tutmak bir anlamda gün boyu ibadet hâlinde olmak demektir. Bu da sorumluluk duygusunu geliştirir. Bu bilinçte oruç tutan bir kimse; söz ve davranışlarına  dikkat eder. İyiliklere, güzelliklere yönelir. Kötü söz ve davranışlardan uzak durmaya özen gösterir. Böylece güzel ahlak sahibi olur.
oruç bir ruh terbiyesidir. oruç tutamayan sabredemeyen kişilere sabretmeyi öğretir.
Oruç kadar sevaplı bir ibadet yoktur Orucun sevabıyla ilgili, Peygamberimiz bir hadislerinde şöyle buyurmuşdur: “Allah katında oruç kadar sevaplı bir ibadet yoktur.” (Nesâi, Siyam, 43)
oruç günahlara perdedir.oruç ayında eğer güzel ahlaklı bir biçimde orucumuzu tutarsak 2 katı sevap alırız ancak oruçluyuz ama dıştan hiç oruçlu gibi görünmüyosak mesela küfür ediyoruz kötü şeylere bakıyoruz. ibadet edeceğimiz yerde aylak aylak geziyoruz vs. bunlar gibi hareketler yaparsak, 2 katı kadar günah işlemiş oluruz.


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
« Son Düzenleme: 30 Aralık 2014, 21:07:04 Gönderen: Hafsa Nur 6.D »
Kayıtlı

Bakış şeytanın oklarından bir oktur.Bir kimse Allah korkusu ile bakışına hakim olursa Allah ona imanın tadını kalbine hissettirir...
Hz. Muhammed S.A.V.
20 Haziran 2015, 18:53:28
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #2 : 20 Haziran 2015, 18:53:28 »

Esselaçu aleykum.Rabbim razı olsun paylaşımdan Sümeyye abla.Oruç tutan sabırlı olur,kendi nesine hakim olur,günahdan kaçınır,ruhunu temizler,ruhunu besler.Rabbim hakkıyla tutan kullarından eylesin bizleri inşallah...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes