> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Fıkhı Eseleri > Mükayeseli İbadetler İlmihali >  Zekâtın Tarihçesi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Zekâtın Tarihçesi  (Okunma Sayısı 3195 defa)
29 Ağustos 2012, 14:51:29
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 29 Ağustos 2012, 14:51:29 »



2- Zekâtın Tarihçesi: [129]

Çok eski cemiyet ve medeniyetlerden beri-, fakirler ve fakirlik problemi var olmuş, hemen bütün dinler bu mesele üzerinde durmuş, varlıklı kimseleri fakirlere yardıma çağırmış ve bunu teşvik etmişlerdir. İslâm'dan Önceki dinlerde zekât yavaş yavaş gelişmiş ve mükemmeliyetine İslâm dininde erişmiştir. [130] Ancak, bütün bu dinlerin nasları, teşvikten öteye geçmemiş, yardımın mü­kelleflerini ve miktarını sınırlamamış, yapmayanlar için müey­yide getirmemiş, daha da önemlisi fakirlik problemini ortadan kaldırmayı değil, yalnızca ihtiyaçları azaltmayı ve acıları hafif­letmeyi hedef almıştır.

İslâm dini; namaz, oruç ve hacda yapmış olduğu ıslahat vazi­fesini, zekât ve ahkâmında da yapmıştır. Zekât, tahrife uğramış dinlerde ve geçmiş ümmetlerde olduğu gibi, her türlü tahrif ve bo­zulmadan uzak, aynı zamanda fert ve toplum menfaatlerini garanti altına almış olarak konulmuştur.

İslâmiyet'in yaptığı ıslahatlardan biri, din ve aile spekülas­yonunu kaldırmasıdır. Böylece soy, sınıf istismarcılığı kalkmış, zekât karşısında herkes eşit tutulmuştur.

Yapılan ıslahatlardan biri de, Yahudiliği temsil eden bilgin­lerin şart koşmuş olduğu, zekâtı veren ile alan arasındaki aracılığın kaldırılmasıdır. Daha evvel farz olan zekât, haham­ların, beyt-i makdis hizmetçilerinin elinden geçtiği takdirde düşerdi. Bu durum ise, bu zümrede aşırı mal sevgisi meydana ge­tirdi, suistimal yaptılar ve zekat almaya lâyık olan fakirleri hak­larından mahrum ettiler. [131]

Yapılan ıslahatlardan bir diğeri, Yahudilikte, zekât mal­larının bir kısmı bir takım şartlara bağlı idi. Alan kimse, mutlak tasarruf hakkına sahip değildi. Meselâ Beyt-i Makdis'i ziyarete ge­lenlere ayrılmış olduğu halde, onların yalnız yiyecek içeceklerine harcanabilirdi. Halbuki İslâm, zekâtı, hakkı olarak fakirlerin malı saydı ve onlara her türlü ihtiyaçlarına harcamak üzere tasar­ruf hakkını verdi.

İslâm'da daha Mekke devrinde Kur'ân, fakirlik meselesine eğilmiş, yoksulları doyurmayı, gözetmeyi, onlara giyecek ve mes­ken teminini teşvik etmiş, ilgilenmeyenleri uhrevî ceza ile tehdit etmiştir. [132] Bu yardım, bir lütuf ve bir serbest bağış gibi telakki edilmemiş, malı olmayanın (sail, mahrum, yolda kalmış...) mal sahibi üzerinde bir hakkı olarak ilan edilmiş, [133] ziraatçilere hasat zamanı mahsulün hakkını vermeleri emredilmiştir. [134] Yine Mekke devrinde, zekâtı ihtiva eden âyetler, emir kipli değil, haber kipindedir; müslümanlara zekât vermeyi emretmek yerine, “onlar zekâtı verirler” şeklinde ifadeler kullanılmış, zekât vermenin mü’minlerin tabiî vasıfları olduğuna işaret edilmiştir. [135] Bu âyetlere Mekke devrinde zekâtın farz kılındığını göstermektedir; ancak bu zekât, Medine devrindeki gibi müesseseleşmiş değildir; miktarı mü’minlerin irade ve duygularına bırakılmıştır. Çoğunluk, ze­kâtın hicretten sonra farz kılındığım kabul ederken, İbn Huzeyme ve onun görüşüne katılan Salih Tuğ'a göre [136] zekât, hicretten önce farz kılınmıştır. Bu sebeple bazı yazarlar, Hz. Peygamber'in Medi­ne'ye hicretinden sonra buradaki Yahudilerle muhtelif sahalarda sıkı münasebete girişmesi neticesi zekât müessesesini tanıdığını ileri sürerlerse de, bu âyetler daha hicretten önce peygamber'in va­hiy yoluyla bilgi edindiğini açıkça göstermektedir. [137]

Medine devrinde, artık müslümanların bir yurdu, devlet ve iktidarları vardır. Zekât vecibesi de, bu yeni statüye uygun hale gelmiştir; âyet ve hadislerle kesin olarak emredilmiş, [138] hangi malların ne miktarında ne kadar ve kimlere verileceği, kimler ta­rafı n lan toplanıp dağıtılacağı hakkında geniş bilgiler verilmiştir. Sınırları belli ve cebrî olan zekâtın Medine devrinde, yani hicretten sonra hangi yılda farz kılındığı kesin olarak belli değildir. İbnu'l-Esir [139] hicretin dokuzuncu yılında, Nevevî [140] hicretin ikinci yılında Ramazan orucundan önce farz kılınmıştır, demektedirler. Ancak, İbn Hacer'in sahih olduğunu ifade ettiği Kays b. Sa'd hadisi, zekâtın, fıtır sadakasından ve dolayısıyla, Ramazan orucundan sonra farz kılındığını açıkça ifade ettiğine göre, bunu kabul etmek gerekiyor. Hicrî beşinci yılda Rasulullah ile görüştüğü bilinen Dımam b. Sa'lebe'nin hadisinde, keza Ebu Sufyan'ın yedinci yılda Herakliyüs ile görüşmesinde zekâtın söz konusu edilmesine göre, dokuzuncu yıl görüşü de mesnedsiz kalmaktadır. Dokuzuncu yılda meydana gelen, zekât tahsildarlarının gönderilmesi olayıdır. Ke­sin bir yıl göstermeden hicrî ikinci ile beşinci yıl arasında demek en uygunu olsa gerektir. [141]

 
10. Vergilerin Sınıflandırılması Ve Zekât:

 

Günümüz vergi sistemleri, çeşitli vergilerden oluşmuştur. Mükelleflerin farklı ödeme güçlerine ve birbirlerinden farklı çalışma şekillerine göre vergi almak amacı, devletleri çeşitli ver­giler almağa zorlamıştır. Çeşitli kaynak ve işlemlerin vergi ko­nusu olması, ister istemez yapıları, şekilleri ve nitelikleri bakımından birbirinden ayrı vergi çeşitlerinin meydana gelmesi sonucunu doğurmuştur. Vergileri, çeşitli bakış açılarından tasnif etmek mümkündür. Genellikle birbirine benzeyen tasniflerin ilk grubu, bütün vergilere ilişkin niteliklere göre yapılandır. Dolaylı ve dolaysız vergiler, şahsi ve gayrişahsî vergiler, özel ve genel ver­giler tasnifleri grup tasnifleri oluşturur. İkinci bir grup tasnif, vergilerin gelir, servet, gider gibi konularına göre yapılan tasniftir. Her tasnifin, kendi iç bölümlerine göre, ayrı tasniflere yer verdiğini de belirtmek gerekir. [142]




[129] Karaman, İslâm'ın Işığında Günün Meseleleri, c. II, s. 64-47; Tuğ, İslâm Vergi Hukuku, s. 16-23, 40-48.

[130] Gerek Kur'ân'da (Bakara: 2/43; Nisa: 4/77, 162; el-Maide: 5/12; Meryem: 19/13;Beyine: 98/5) ve gerekse Tevrat ve İncil'de, geçmiş semavî dinlerde zekatıteşvikeden nasların iyi bir özeti için bkz. Kardavî, FZ, c. I, s. 47-52; Sibaî M., İslam Sosyalizmi (İstanbul 1976), s. 59-90; Nedvî, Dört Rükün, s. 151-160. İnsanların fakirlik   karşısındaki tutumları için  bkz. Kardavi, Fakirlik Problemi, s. 11-23.

[131] Tevbe: 9/34.

[132] Müddessir: 74/38-46; Kalem: 68/19-33; Hakka: 69/25-34; Fecr: 89/17-18; Maun: 107/1-7.

[133] Zariyat: 51/19-20; Me'aric: 70/19/25; İsrâ: 17/26; Rum. 39/38.

[134] En'am: 6/141.

[135] Rum: 30/38, 39; Neml: 27/1-3; Lokman: 31/4; Mü'minun: 23/4; A'raf: 7/156-157; Fassilet: 41/6-7.

[136] Bkz. Tuğ, İslâm Vergi Hukuku, s. 16-23.

[137] Ebu Ubeyd, Emval, Hadis no: 921-922; Karaman, İslâm'ın Işığında GününMeseleleri, c. II, s. 63-64; Kardavî, FZ, c. I, s. 39 vd.

[138] Bakara: 2/110; Tevbe: 9/5-103.

[139] İbnu'l-Esir, el-Kamil fi't-Tarih (Beyrut 1965), c. II, s. 291'den Karaman, age, c.U, s. 66; İbnu'l-Hacer, Fethu'l-Barî  (Kahire 1959), c. IV, s. 9'dan Karaman, age,c II, s. 66.

[140] İbnu'l-Hacer, Fethu'l-Barî , (Kahire 1959), c. IV, s. 9'dan Karaman, age, c. II, s. 66.

[141] Karaman, age, c. II, s. 66-67; Kardavi, FZ, c. II, s. 70.

[142] Vergilerin tasnifi konusunda geniş bilgi için bkz. Erginay, Kamu Maliyesi, s. 58-119; Nadaroğlu, Kamu Maliyesi Teorisi, s. 321-334.


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Zekâtın Tarihçesi
« Posted on: 28 Mart 2024, 18:54:05 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Zekâtın Tarihçesi rüya tabiri, Zekâtın Tarihçesi mekke canlı, Zekâtın Tarihçesi kabe canlı yayın, Zekâtın Tarihçesi Üç boyutlu kuran oku Zekâtın Tarihçesi kuran ı kerim, Zekâtın Tarihçesi peygamber kıssaları, Zekâtın Tarihçesi ilitam ders soruları, Zekâtın Tarihçesiönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes