İbadet Vakitlerinin Düzenlenmesi:
Kısa Süreli Anormal Bölgelerde:
Kırkbeşinci enlemin kuzeyinde kalan bölgelerin müslümanlar tarafından fethi ve bu bölgelerde ibadetin, müslümanların meselesi haline gelmesi, müctehid imamlar devrinden sonra olmuştur. Bu sebeple fukahanın meseleyi ele almaları hicrî asır dolaylarında başlamıştır. O yüzden Hanefî fukahasmdan Burhaneddin el-Kebir Ebu Muhammed Abdülaziz b. Ömer el-Mervezî, böyle yerlerde alâmetler bulunmazsa dahi namazın kılınması gerektiğini, es-Sadru’ul-Kebîr Burhanu’l-Eimme ise vakit bulunmadığı için buna bağlı mükellefetin de bulunmadığını belirtmiş ve daha sonra gelenler de bu iki görüşten birini tutagelmişlerdir. Konu daha sonra Kazan’h Şihâbuddîn el-Mercânî tarafından genişçe ele alınmıştır. [133]
[133] Mevlevi, Müslümanlıkta İbadet Tarihi, s. 40-41; Kazan'lı Şihâbuddîn Hârun b.Bahâüddîn el-Mercânî- bütün görüşleri delilleriyle vererek tahlil etmiş, sonunda bir neticeye varmıştır. Kitabın adı Nâzâratu'l-Hak fî Fardıyyeli'l-Işâ ve-in lem Yegıbi'ş-Şafak'tır. 1870'te Kazan'da basılan bu eser, Hindistan'ın Pehüpol (Bhopal) eyaletinden Sıddık Hasan Han tarafından hicri 1291 yılında özetlenmiş ve bu özet, Stddık Hasan Han'ın Luklatu'l-Aclân (İstanbul 1296) adh eserinin içinde yer almıştır. [
Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın