Es Selamün Aleyküm ve Rahmetullahi ve Berekatühü .
Melekler insanların duyu organlarıyla algılanamayacak nitelikte olan nuranî, latif maddelerden yaratıldıkları için asli suretleriyle görmemiz mümkün değildir.
Ancak, insanların görebileceği özellikteki suretlere girdikleri zaman görebiliriz.
İbnu Abbâs (ra) anlatıyor:
“Resulullah (asm) Bedir günü buyurdular ki: “İşte Cebrâil (as)! Atının başından tutmuş, üzerinde de savaş teçhizâtı var, (yardımımıza gelmiş durumda)!” (Buhârî, Megâzî 11)
Urve bin Ruveym’den: “İrbad bin Sâriye Resulullah’ın (sav) ashabındandı ve bir hayli yaşlıydı. Ölmeyi istiyordu. Bunun için:
“Allah’ım (cc) yaşım ilerledi. Kemiklerim inceldi. Artık beni katına al. Diye dua ediyordu.”
İrbad dedi ki:
“Bir Şam mescidindeydim. Birden üzerinde yeşil bir örtü olan çok güzel bir genç peyda oldu.”
Bana:
“Ne biçim dua ediyorsun böyle?” dedi.
Ben:
“Yeğenim nasıl dua edeyim?” dedim.
“Allah’ım(cc) amelimi güzelleştir, ecelimi yetiştir, diye dua et.” dedi.
Ben:
“Allah sana rahmet etsin. Sen kimsin?” dedim.
O da:
“Ben, müminlerin kalplerinden üzüntüyü kaldıran Ribail’im dedi.” (Hayatü’s Sahabe)
Resulullah (asm), Cebrâil'i (as) gerçek suretiyle görmüştür
Resulullah (asm) Cebrail’i (as) altı yüz kanadıyla fıtrî suretinde ancak iki defa görmüştür: Bir defasında Sidretü'l-Müntehâ'da, bir defesında da (Mekke'nin aşağısında) Ciyâd denilen yerde, ufku (her cihetiyle semayı) kaplamış vaziyette." (Tirmizî, Buharî, Müslim)
[
Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın