> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Hazreti Muhammed a.s.v > Mucize Ve Büyük Özellikleri > Peygamberimizin Ashabının Cinleri Gördüğüne Olan Bazi Mucizeler
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Peygamberimizin Ashabının Cinleri Gördüğüne Olan Bazi Mucizeler  (Okunma Sayısı 1501 defa)
30 Aralık 2009, 20:49:21
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 30 Aralık 2009, 20:49:21 »



Peygamberimizin Ashabının Cinleri Gördüğüne Ve Onların Kelamını İşittiklerine Dair Bundan Önce Geçmeyen Bazı Mucizeler


Buhari ve Nesaî îbn-i Şîrîn tarikiyle Ebu Hüreyre´den şöyle rivayet ederler; "Peygamber (s.a.v.) beni, Ramazan´da toplanan zekatı korumam için görevlendirdi. Bu sırada biri gelip eliyle zekat hurmasından almaya başladı. Ben kendisini yakalayıp: "Seni, Peygamberimiz´e götüreceğim!" dedim O da bana yalvarmaya başladı ve: "Ben muhtaç bir adamın, çoluk çocuğum var, şiddetli bir sıkıntı içindeyim, ne olur beni serbest bırak" dedi. Ben de acıyıp kendisim bıraktım. Sabahleyin Peygamberimiz´in yanma gittiğimde bana: "Ey Ebu Hüreyre, akşam yakaladığın esirini ne yaptın?" diye sordu. Ben de: "Ya Rasulallah, halinden şikayet edince onu serbest bıraktım" dedim. Peygamberimiz de bana: "O sana yalan söyle di." Ve o yine gelecektir" buyurdu. Peygamberimizin böyle buyurması sebebiyle ben de onun tekrar geleceğine muhakkak nazarıyla bakıp onu gözetlemeye başladım. Derken o yine geldi ve eliyle yiyecekten doldur maya başladı. Kendisini yakalayıp: "Bu sefer seni muhakkak Hz. Pey-gamber´e çıkaracağım!" dedim. O da bana yine yalvarmaya başladı ve: "Ben çok fakir bir kimseyim ve şiddetli bir ihtiyaç içerisindeyim. Beni serbest bırakırsan bir daha gelmem" dedi. Ben de kendisine yine acıdım ve bir daha gelmeyeceğine söz verdiği için onu serbest bıraktım.

Sabahleyin Peygamberimiz´in yanına gittiğim zaman: "Ey Ebu Hüreyre, geçen geceki esirini ne yaptın?" diye sordu. Ben de durumu anlattım. O da bana buyurdu ki: "O muhakkak yine gelecektir ve sana yine yalan söylemiştir." Ben kendisini üçüncü defa gözetlemeye başla dım. O da üçüncü defa gelip yine yiyecekten doldurmaya başladı. Ben derhal kendisini yakalayıp Hz. Peygamber´e çıkarmak istedim ve ken disine: "Bu üçüncü defadır ki, her seferinde tekrar gelmeyeceğine söz veriyor fakat tekrar geliyorsun. Bu seferinde muhakkak seni Peygam-ber´in huzuruna çıkaracağım" dedim. O yine yalvarmaya başladı ve dedi ki: "Eğer beni serbest bırakırsan, sana kendisinden faydalanacağın bazı kelime ve dualar öğretirim" dedi ve: "Yatağına uzanacağın zaman, Aye-tel Kürsi´yi sonuna kadar oku! Bu takdirde Allah seni koruyacak bir melek gönderir ve sana şeytan yaklaşamaz, sabaha kadar şeytan şer rinden emin olursun!" diye tavsiyesini yaptı. Ben de dayanamayıp yine kendisini bıraktım ve sabahleyin durumu Hz. Peygamber´e haber ver dim. Peygamberimiz de bana dediler ki: "Evet o, tam bir Yalancı olduğu halde bu sefer doğru söylemiştir! Ey Ebu Hüreyre, o kim idi biliyor mu sun?" Ben de: "Bilmiyorum" diye cevab verdim. Buyurdular ki: "O, şey tanın kendisi idi." [8]

(Nesaî, Ibn-i Merduye ve Ebu Nuaym´in Ebu´l-Mütevekkil tarikiyle yine Ebu Hüreyre´den bir rivayetleri bulunmaktadır ki, aşağı-yukan bu mealdedir.)

Buhar i Tarih´inde, Taberânî, Bey haki ve Ebu Nuaym, sağlam bir senedle Muaz bin Cebel´den şöyle rivayet etmektedirler: "Peygamber´e (s.a.v.) zekat hurmaları teslim edildiği zaman, ben bunları bir odada toplayıp sakladım. Sonra baktım her gün bu yiyecekte bir eksilme olu yor. Durumu Hz. Peygamber´e şikayet ettim. O da bana buyurdu ki: "Bu iş, şeytanın işidir. Onu gözetle ve yakala!" Ben de bunun üzerine gece leyin beklemeye başladım. Vakit biraz ilerleyince baktım fîl suretinde biri geldi ve kapıya yaklaşınca aralıktan başka bir surette içeri giriverdi. Zekat hurmasından sür´atle yutmaya başladı. Ben de kendimi toparla yıp: "Eşhedü en la ilahe illallah ve enne Muhammeden Rasulullah!" diye bağırdım ve: "Ey mel´un sen ne yapıyorsun? Müslümanların zekat malı na mı musallat oldun? Onlar ise buna senden daha muhtaç değiller mi? Vallahi seni Rasulullah´a götüreceğim!" dedim ve onu yakaldım. O da bir daha gelmeyeceğine yeminler ederek söz verip yalvardı. Ben de kendi sine acıyıp serbest bıraktım.

Sabahleyin Rasulullah´a gittiğimde: "Yakaladığın esir ne yaptı? diye bana sordu. Ben de durumu anlattım. Buyurdular ki: "O muhakkak bir daha gelecektir. Onu gözetle!" Ben de gözetlemeye başladım. O ikinci gece yine geldi ve Önceki gece yaptığını yaptı. Ben de kendisini yakala dım. Fakat o, yine yalvarmaya başladı ve bir daha gelmeyeceğine ye minler edip söz verdi. Ben ertesi günü, durumu yine Rasulullah´a haber verdiğimde Rasulullah bana: "Hayır o sözünü bozacak, yine gelecektir!" buyurdu. Ben de onu gözetlemeye başladım. O üçüncü gece yine geldi ve önceki gecelerde yaptığını yapmaya başladı. Ben ise derhal onu yakala dım. "Ey Allah´ın düşmanı, bana bir daha gelmeyeceğine dair iki gece söz verdiğin halde bu üçüncü gelişindir!" diyerek çıkışıp azarladım. O ise, kendisine acındırmaya ve ta Nusaybinken geldiğini söylemeye başladı. "Eğer, buraya kadar bir yiyeceğe rastlamış olsaydım gelmezdim. Ben ise aslında yoksulum, çoluk çocuk sahibiyim. Biz, daha önceleri sizin bu şe hirde bulunurduk. Fakat sizin Peygamberiniz gönderildikten sonra O´na iki ayet indirildi, bundan sonra biz Medine´den kaçmak zorunda kaldık. Bu iki ayetin okunduğu herhangi bir evde biz, asla barınamayız. Eğer şimdi sen beni serbest bırakırsan, o iki ayetin hangileri olduğunu sana haber veririm" dedi. Ben de: "Hadi söyle, seni serbest bırakayım" dedim. O da dedi ki: "O iki ayet: Ayetel-Kürsi ile, Bakara Suresinin sonundaki Amenerrasûlü ayetinin sonuna kadar olan kısmıdır." Bunun üzerine ben de kendisini bıraktım. Sonra Rasulullah´a (s.a.v.) gittim ve durumu ha ber verdim. O da bana buyurdu ki: "O çok yalancı olduğu halde, bu sefer mecburen doğru söylemiştir!"

(Beyhakî´nin Büreyde´den olan bir rivayeti bulunmakta ve o da a-şağı-yukan bu manaya gelmektedir. Fakat ondaki tavsiyede: "Kendin ve malın için Ayetel-Kürsi´yi oku!" denilmektedir.)

Ahmed, Tirmizî (Hasendir kaydiyle), Hâkim (Sahihtir diyerek) ve Ebû Nuaym Ebû Eyyûb el-Ansârî´den, Taberânî´nin güzel bir senedle Ebû Üseyd el-Sâidî´den olan rivayeti de yine bu mealdedir. Kişinin ken disi ve malı için Ayetel-Kürsf yi okuduğu zaman, şeytan ve cin şerrinden emîn olacağı istikametindedir.

Ebu Yâlâ, sahihtir kaydiyle Hakim, Beyhakî ve Ebu Nuaym, Übeyy bin Ka´b´ın şöyle dediğini rivayet etmişlerdir: "Benim iki hurma sergim varda. Bunları kurutmak için sermiş ve beklemekte idim. Derken hur manın eksilmekte olduğunu gördüm. Geceleyin beklemekte iken, yeni yetişmiş bîr oğlan çocuğu büyüklüğünde bir yaratığın geldiğini gördüm. Kalkıp kendisine yaklaştım ve selam verdim. O da selamla karşıladı. Kendisine: "Sen nesin, inni misin, yoksa cinni misin?" diye sordum. O: "Ben bir cinniyim" dedi. Elini bana uzat, dedim. O da uzattı. Baktım eli, köpek eli gibi ve kıllı. Bunun üzerine: "Evet, sen bir cinnisin" dedim ve niçin böyle yaptığını sordum. O şu karşhğı verdi: "Biz senin çok cömert olduğunu duyduk, bu sebeble yiyeceğinden biraz almak istedik." Ben kendisine: "Sizden kurtulmanın yolu nedir?" dedim. O da: "Ayetel-Kürsi´dir" cevabını verdi. Sabahleyin bunu Peygamber´e (s.a.v.) arz et tim, O da şöyle buyurdu: "Habis, mecburen sana doğru söylemiş!"

(îbn-i îshak tarikiyle Ebu´ş-Şeyh´in de bir rivayeti var. Zeyd bin Sabit´ten sevkedilen bu rivayette aşağı-yukarı böyle denilmektedir).

Ebu Ubeyd Fedailü´l-Kur´an adlı eserinde, Dârimî, Taberani, Bey hakî ve Ebu Nuaym, îbn-i Mes´ud´dan şöyle rivayet ederler: "Adamın biri, Medine sokaklarından birinde şeytanla karşılaştı. Şeytan o adamla gü reşmeye başladı. Adam, şeytanı tutup yere vurdu. Şeytan o adama yal varıp: "Beni bırak, sana hoşuna gideceğin bir şey öğreteceğim" dedi. O da bıraktı. Şeytan şöyle dedi: "Sen Bakara Suresini okuyor musun?" O da: "Evet" diye karşılık verdi. Şeytan tekrar dedi ki: "Bir evde eğer bu sureden bazı ayetler okunursa, şeytan o evden kaçar."

îbn-i Mes´ud´a sordular: "Medine sokaklarından birinde şeytan ile karşılaşan ve onu yıkan adam, kimdi?" îbn-i Mes´ud da: "O adam, Ömer Îbnü´l-Hattab idi" cevabını verdi."

Taberani güzel bir senedle Hafsa validemizin azadlısı Sedise´nin şöyle dediğini nakleder: "Peygamber (s.a.v.) buyurdu: Gerçekten şeytan, Ömer´in müslümanlığı kabul etmesinden sonra ne zaman onunla karşı-laşsa, muhakkak ondan kaçar olmuştur!"

Ebu´ş-Şeyh El-Azamet adlı kitabında ve Ebu Nuaym, Ali bin Ebu Talib´ten şöyle rivayet ederler: "Biz Peygamber (s.a.v.) ile birlikte seferde idik. Peygamberimiz Ammar´a buyurdu ki: "Git, bize su getir!" Ammar da su getirmek için yola çıktı. Yolda kendisine şeytan karşı çıkmış ve onu suya bırakmak istememiş, Ammar, siyah bir köle şeklinde karşısına çı kan şeytana, yolundan çekilmesini söylemiş, dinlemeyince de onu yaka layıp yere sermiştir. Şeytan da kendisine yalvarıp: "Beni bırak, ben de senin yoluna engel olmaktan vazgeçeyim!" demiş. Ammar da onu bırak mış. Fakat o, serbest kaldıkdan sonra tekrar Ammar´a engel olmak is temiş, Ammar da kendisini yakalayıp yere sermiştir. Tekrar onun yalvarması üzerine serbest bırakmış ve bu hal üçüncü defa yine tekerrür etmiştir. Tam bu sırada, Ammar´ı su getirmesi için yola çıkaran Hz. Peygamber (s.a.v.); "Gerçekten şeytan, Ammar´ın yolunu kesip ona engel olmak istemiştir. Fakat Allah Ammar´a güç verip kendisini şeytana muzaffer kılmıştır" dedi.

Olayın ravisi Ali der ki: Biz Ammar´ı karşıladık ve bu husustaki Hz. Peygamberin verdiği haberden kendisine bahsettik. O da bize dedi ki: "Ben onu, siyahi bir köle zannettim, eğer şeytan olduğunu bilseydim, vallahi onu öldürürdüm.

(Sahihtir kaydiyle Beyhakî´nin ve Ebu Nuaym´in Ammar´dan bir rivayeti daha vardır ki, o da aşağı-yukarı bu mealdedir.)

îbn-i Sa´d ite îbn-i Rahuye ise, yine Ammar bin Yasir´den şu haberi naklederler: "Ben, Rasulullah (s.a.v.) ile birlikte ins ile de, cin ile de sa vaştım!" O, böyle söylediği zaman: "Sen cin ile nasıl savaştın?" diye sor dular. O da şu cevabı verdi: "Ben, Peygamberimizle birlikte seferde idim. Bir yere inmiştik. Kuyudan su getirmek üzere kırbamı ve kovamı alıp gittim. Kuyunun başın...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Peygamberimizin Ashabının Cinleri Gördüğüne Olan Bazi Mucizeler
« Posted on: 07 Mayıs 2024, 20:00:57 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Peygamberimizin Ashabının Cinleri Gördüğüne Olan Bazi Mucizeler rüya tabiri,Peygamberimizin Ashabının Cinleri Gördüğüne Olan Bazi Mucizeler mekke canlı, Peygamberimizin Ashabının Cinleri Gördüğüne Olan Bazi Mucizeler kabe canlı yayın, Peygamberimizin Ashabının Cinleri Gördüğüne Olan Bazi Mucizeler Üç boyutlu kuran oku Peygamberimizin Ashabının Cinleri Gördüğüne Olan Bazi Mucizeler kuran ı kerim, Peygamberimizin Ashabının Cinleri Gördüğüne Olan Bazi Mucizeler peygamber kıssaları,Peygamberimizin Ashabının Cinleri Gördüğüne Olan Bazi Mucizeler ilitam ders soruları, Peygamberimizin Ashabının Cinleri Gördüğüne Olan Bazi Mucizelerönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes