> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Hazreti Muhammed a.s.v > Mucize Ve Büyük Özellikleri > Peygamber Efendimizin Hilkati Yani Yaratılışının Sıfatı
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Peygamber Efendimizin Hilkati Yani Yaratılışının Sıfatı  (Okunma Sayısı 4314 defa)
23 Aralık 2009, 16:02:50
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 23 Aralık 2009, 16:02:50 »



Peygamber Efendimizin Hilkati Yani Yaratılışının Sıfatı


Buhari ve Müslim Berâ bin Azib´den rivayet ederler. O demiştir ki: "Resûlullah (s.a.v.) Efendimiz, bütün insanların yaratılışça en güzeli idi! Mübarek yüzleri de bütün insanların yüzlerinden daha güzeldi."

Yine Buhâri Bera dan nakleder. O´na sormuşlar: Peygamberimizin yüzü kılıç gibi miydi?" O şu karşılığı vermiştir: "Hayır, O´nun yüzü ay´ın on dördü gibiydi!"

Müslim Cabir bin Semura´dan nakleder. Ona demişler ki: "Ey Câbir, Efendimiz´in yüzü uzun muydu?" O, şu karşılığı vermiştir: "Hayır, bilâkis O´nun yüzü ay ve güneş gibi yuvarlak idi."

Yine Câbir bin Semura demiştir kî: "Ben, bulutsuz bir gecede Peygamber Efendimizi gördüm, üzerinde kırmızı renkte bir hırka vardı. Ben, bir O´na bir de ay´a baktım, bana göre O, ay´dan daha güzeldi."

Buhari´nin Ka´b bin Mâlik´ten nakline göre, o da şöyle demiştir: "Peygamberimiz, sevinip sürûrlandıkları zaman mübarek yüzleri, bir ay parçası gibi nûr saçardı." [30]

Hafız Ebû Nuaym ise, Ebû Bekir es-Sıddik´in şöyle dediğini rivayet eder: "Sevgili Peygamberimizin mübarek yüzü, ay gibiydi." [31]

Beyhâki, Hemedan´lı bir .kadından nakleder. [32]O demiştir ki: "Ben, Peygamberimizle birlikte hac yaptım. O´nun mübarek yüzü sanki ay´ın ondördü idi. Ben, ne O´ndan evvel, ne de O´ndan sonra O´nun bir mislini gördüm."

Yine bu hususta Rubeyyi´binti Muavvize´ye demişler ki: "Bize peygamber efendimizi vacfcder inicin?" O da şu karşılığı vermiştir: "Eğer siz O´nu görmüş olsaydmıs, muhakkak "güneş doğdu!" derdiniz."

îmam-ı Müslim´in, en son vefat eden sahabi olan Ebû Tufeyl bin Amir´den nakline göre; kendisine: "Bir sahabi olarak Peygamberimizi bize anlatır mısın?" dedikleri zaman, o şöyle demiştir: "Peygamberimiz, son derece güzel idi, yüzü de nûr gibiydi."

´Buhâri ve Müslim Enes´ten rivayet ederler. O demiştir ki: "Sevgili Peygamberimiz; kavminin orta boylusu idi, boyu ne fazla uzun idi, ne de kısa idi. .Rengi; ne esmer idi, ne de donuk beyaz. Pembeye meyyal beyaz idi. Saçı; ne fazla kıvırcık, ne de dümdüz idi. Yenice taranmış, hafif dalgalı idi."

Tirmizi ve diğerleri Ebû Hüreyre´den şöyle nakleder: "Ben, Peygamber (s.a.v.)´den daha güzel bir şey görmedim! Sanki güneş, O´nun mübarek yüzünde cerâyan ediyordu. O´ndan daha hızlı yürüyen birini de görmedim. O kadar ki, sanki yer duruluyor sanırdınız. Biz ne kadar hızlı yürüsek, yine de O´na yetişemezdik."

îbn-i Sa´d ve başkası Enes´ten rivayet eder. O demiştir ki: "Cenâb-ı Hakk bir peygamber gönderdiği zaman, mutlaka onu güzel yüzlü ve güzel sözlü olarak göndermiştir. Nihayet sıra bizim Peygamberimiz´e geldiğinde, O´nu da güzel yüzlü ve güzel sözlü olarak göndermiştir."

îbn-i Asâkir´in Ali bin Ebû Tâlib´den olan rivayetinde ise, "soyca da şerefli ve keremli olarak gönderir" kaydı bulunmaktadır. Dâremi´nin nakline göre de İbn-i Ömer şöyle demiştir: "Ben Peygamberimiz´den daha şecâatli, daha cömert, daha güzel bir kimseyi hiç görmedim."

Müslim Câbir bin Semura´dan nakleder. O demiştir ki: "Yaratılışı itibariyle Peygamber Efendimiz; geniş ağızlı, kırmızı gözlü (göz akında kırmızılık bulunan), küçük topuklu idi; (topuklarında et az idi)."

Beyhâki´nin rivayetine göre de Ali: "Peygamberimizin gözleri büyük, kirpikleri uzun idi. Gözlerinin beyazlığında biraz kırmızılık vardı" demiştir.

Tirmizi ve Beyhâki´nin rivayetlerinde ise, Ali (r.a.) şöyle demiştir: "Resûlullah (s.a.v.); ne fazla uzun boylu, ne de çok kısa idi; uzuna yakın orta boylu idi. Saçı ne kıvırcık kısa, ne de düz idi; ikisi ortası hafif dalgalı idi. Ne fazla zayıf, ne de şişman idi; ikisi ortası ve sıkı etli idi. Yüzü değirmi idi, büsbütün yuvarlak değildi. Duru beyaz tenli, iri ve siyah gözlü, uzun kirpikli idi. iri kemikli ve geniş omuzlu idi. Göğsü ve karnı kılsızdı, ancak göğsünün ortasmdatası ve sıkı etli idi. Yüzü değirmi idi,, büsbütün yuvarlak değildi. Duru beyaz tenli, iri ve siyah gözlü, uzun kiprikli idi. îri kemikli ve geniş omuzlu idi. Göğsü ve karnı kılsızdı, ancak göğsünün ortasından göbeğine kadar siyah kıllardan teşekkül eden bir çizgi vardı. İki avucunun içi ve ayaklarının altı dolgunca idi. El ve ayak parmakları ise kalınca idi. Yürüdüğü zaman, sanki yokuş aşağı inercesine eğilir ve ilerlerdi. Sağma-soluna bakmdığı zaman, yalnız başıyla değil, bütün vücudu ile dönerdi. İki omuzu arasında, peygamberlik mührü denilen bir nişan vardı. Göz bebeği çok siyahtı. Alnı geniş, başı büyük, sakalı sık idi. Ne O´ndan evvel, ne de O´ndan sonra, O´nun bir mislini görmedim. Mübarek teri, inci daneleri

gibiydi, yürüdüğü zaman sür´atli ve kuvvetli yürürdü. Mübarek alınları, nûr gibi parlardı."

îmam-ı Ahmed ve başkaları Ebû Hüreyre´den rivayet eder. O şöyle demiştir: "Peygamber Efendimiz´in pazuları geniş ve kuvvetli, omuzlarının arası geniş, kirpikleri uzun idi. Çarşıda bağırarak konuşmaz, çirkin söz söylemezdi. Yöneldiği zaman tam yönelir, döndüğü zaman da tam dönerdi. Sakalı sık ve siyahtı. Ağzı ve ön dişleri çok güzeldi."

Hz. Enes´e: "Peygamberimiz, ihtiyarlamış mıydı?" diye sormuşlar. O da demiştir ki: "Hayır, Allah O´na o günleri göstermedi. Efendimiz vefat ettikleri zaman, mübarek başında ve sakalında ancak on yedi veya on sekiz kadar beyaz tel vardı." [33]

Buhâri ve Müslim´in rivayetine göre de Berâ şöyle demiştir: "Peygamberimiz, orta boylu, geniş omuzlu, uzun saçlı idi. Saçı, kulak yumuşağına değiyordu. Ben, O´ndan daha güzelini görmedim."

Muharriş el-Ka´bi´de demiş ki: "Peygamberimiz Ci´râne´de umre yapmak üzere ihrama girdiği zaman mübarek arkalarını gördüm, gümüş gibi bembeyaz idi." [34]

Ebû Hüreyre´den Bezzâr ve Bey haki şöyle naklederler: "Peygamberimiz, insanların en güzeliydi, orta boylu olup biraz uzunca idi. Geniş omuzlu, pürüzsüz ve düz yüzlü, siyah saçlı idi. Gözleri sürmeli, kirpikleri uzundu. Ayağı ile yere bastığı zaman tam basardı. Hırkasını çıkarıp yere koyduğu zaman, mübarek omuzlarının gümüş gibi parladığı görülürdü. Gülümsşdiği zaman, inci misali dişleri nûr saçardı. Ben, ne O´ndan evvel, ne O´ndan sonra O´nun bir mislini görmedim."

Buhari ve Müslim de Enes"den şöyle naklederler: "Hz. Peygamberin elinden daha yumuşak ne bir ipeğe, ne de ipekli bir kumaşa dokunmuş değilim! Hz. Peygamber´in kokusundan daha hoş ne bir misk, ne de amber koklamış da değilim."

Yine Müslim, Câbir bin Semura´dan nakleder, O demiştir ki: "Peygamber Efendimiz yüzümü okşamıştı. Mübarek eli gayet serin ve misk kutusuna batırılmış gibi hoş kokulu idi."

Beyhaki´nin Yezid bin Esved´den tesbitine göre o da şöyle demiştir: "Resûlullah Efendimiz elimi tutmuştu. Gerçekten O´nun eli, kardan daha soğuk, miskten daha hoş idi."

Müstevrid´in babası Şeddâd da şöyle diyor: "Bir gün ben, Peygamber Efendimiz´e gitmiştim. Mübarek elini tuttuğumda, ipekten daha yumuşak, kardan daha beyaz olduğunu gördüm."

îmam-ı Ahmed´in nakline göre, Sa´d bin Ebi Vakkas demiştir ki: "Ben, veda haccı sırasında Mekke´de hastalandığım zaman Resûlullah (s.a.v.) Efendimiz ziyaretime geldi, mübarek elini alnıma koydu ve yüzümü, göğsümü ve karnımı mesnetti. Mübarek eli, o kadar hoş ve serindi ki, hâlen onun serinliğini duyar gibi oluyorum."

İbn-i Sa´d ile îbn-i Asakir´in Ali (r.a.)´den verdikleri bilgi de şöyledir: "Peygamber Efendimiz, pembeyi andırır beyaz tenli idi. Siyah gözlü, ince burunlu, düz yanaklı idi. Sakalı sık, saçı uzun, göğsünden göbeğine doğru uzanan siyah kıl çizgisi ise kamış gibi ince idi. Göğsünde ve karnında bundan başka kıl yoktu. Terlediği zaman, yüzünden inci daneleri gibi ter damlacıkları dökülürdü. Terinin kokusu ise, miskten çok daha hoş idi."

Yine bu iki kaynağın Ali´den şöyle bir rivayeti vardır: "Peygamber (s.a.v.) beni Yemen´e vazifeli olarak göndermişti. Bir gün ben, Yemen´de halka hutbe irad ediyordum. Yahudi hahamlarından biri, beni ayakta dinliyor ve elindeki bir kitaba bakarak takib ediyordu. Sonra beni görüp dedi ki: "Ey Ali, bana peygamberiniz Ebu´l-Kâsım´ın vasfını yapar mısın?" Ben de dedim ki: "Peygamberimiz; ne uzun, ne de kısa idi, ikisi ortası az uzunca idi. Saçı, ne düz ne de kıvırcık idi, hafif dalgalı ve simsiyah idi. Başı büyüktü, rengi pembemsi beyaz idi. Dirsekleri ve omuz başları büyük olup, el ve ayak parmakları da kalın idi. Göğsü ile göbek arasındaki kıl çizgisi uzun idi, kaşları birbirine yakın olup kirpikleri de uzun idi. Alnı açık ve yüksek, iki omuz arası geniş idi. Yürüdüğü zaman kuvvetli ve şiddetli yürürdü, sanki yokuş aşağı inercesine eğilir ve hızla ilerler idi. Ben, ne O´ndan evvel, ne de O´ndan sonra bir O´nun gibisini asla görmedim!"

İşte, o yahudi hahamına karşı bunları söyleyip sustum. Haham bana: "Sonra neler?" diyerek anlatmaya devam etmemi istedi. Ben de: "Şimdilik söyleyeceklerim, kısaca bunlardır" dedim. Haham söze başlayıp: "Her iki gözünde biraz kırmızılık var, sakalı gayet güzel, ağzı gayet hoş, kulakları tam, sağına-soluna döndüğü zaman da tam döner, değil mi?" diye sordu. Ben de: "Evet, ta kendisi" diyerek tastik ettim. Haham: "Daha da var!" dedi. Ben: "Nedir?" dedim. Haham: "Önüne eğilir" dedi. Ben: "Bunu sana söyledim, yürürken başını öne eğerek ilerler" dedim şeklinde karşılık verdim. Haham: "Biz, O´na âit bu, sıfatları atalarımızdan bize kalan kitaplarda okuduk. Aynı zamanda O´na âit şu bilgileri de edindik: O, Mekke Haremin´den peygamber olarak gönderilecek, bu doğduğu yer olan şehirde bir müddet peygamberlik yaptıktan sonra, kavmi O´nu buradan çıkaracak. O da başka bir Harem´e hicret edecek ve bu hicret ettiği yer de Harem-i Nebi olacak. Burası hurmalık olan bir yer olacak ve burasının halkı, kendisine ve O´nu...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Peygamber Efendimizin Hilkati Yani Yaratılışının Sıfatı
« Posted on: 06 Mayıs 2024, 01:59:42 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Peygamber Efendimizin Hilkati Yani Yaratılışının Sıfatı rüya tabiri,Peygamber Efendimizin Hilkati Yani Yaratılışının Sıfatı mekke canlı, Peygamber Efendimizin Hilkati Yani Yaratılışının Sıfatı kabe canlı yayın, Peygamber Efendimizin Hilkati Yani Yaratılışının Sıfatı Üç boyutlu kuran oku Peygamber Efendimizin Hilkati Yani Yaratılışının Sıfatı kuran ı kerim, Peygamber Efendimizin Hilkati Yani Yaratılışının Sıfatı peygamber kıssaları,Peygamber Efendimizin Hilkati Yani Yaratılışının Sıfatı ilitam ders soruları, Peygamber Efendimizin Hilkati Yani Yaratılışının Sıfatıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes