Hüküm Veren Kişinin Doğruya Ulaşmak İçin Yaptığı Gayretin Sevabı
2073. Musa b. İbrâhîm, Rabîa oğullarından bir adamdan naklediyor: Ebû Bekir halife seçildiği zaman mahzun ve kederli bir şekilde evinde oturuyordu. Ömer içeri girdiğinde, Ebû Bekir onu kınamaya ve: "Bu işi sen bana yükledin" diye serzenişte bulunmaya başladı ve insanlar arasında hüküm vermek konusunda sıkıntılarını ona anlattı. Ömer de: "Resûlullah (sallahu aleyhi vesellem)'m şöyle buyurduğunu bilmiyor musun?: Şayet idareci İctihad edip isabet ederse iki ecir, yok eğer icühad edip yanlış yaparsa ona bir ecir vardır." Bu hadisi hatırlatmakla sanki Ebû Bekir'in içini rahatlatmış oldu.(İshâk) [30]
2074. Amr b. el-Âs naklediyor: İki kişi Resûluliah (saîlallahu aleyhi vesel]em)'in yanma geldi. Resûlullah (sailallahu aleyhi vesellem): "Ey Amr! Aralarında hüküm ver, sorunlarını gider!" buyurdu. Ben: "Ey Allah'ın Peygamberi! Sen buna daha layıksın" deyince O: "Olsun" dedi. Bunun üzerine ben: "Neye göre aralarında hüküm vereceğim?" diye sorunca, şöyle buyurdu: "Aralarında isabetli hüküm verdiğin zaman on hasene, yok eğer ictihad edip hatalı bir hüküm verirsen bir hasene/sevap alacağını düşünerek hüküm ver. " (Ebû Ya'la) [31]
[30] Bûsîrî, bazı râvilerin durumlannm bilinmemesine binâen bu hadisin isnadını zayıf addetmiştir. (2/128)
[31] Bûsîrî der ki: "Bu hadisi Ebû Ya'lâ, Ferec b. Fadâle'nin zayıflığına binâen zayıf bir n e tahrîc etmiştir. Buharı, Müslim ve daha başka muhaddisler de hadisi rivayet e dişlerdir, ancak "on hasene" lafzını zikretmemişler dır." (2/128)[
Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın