> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Tasavvuf Eserleri > Mektubat-ı Rabbani > Yüzdoksanüçüncü Mektup
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Yüzdoksanüçüncü Mektup  (Okunma Sayısı 652 defa)
10 Şubat 2010, 16:25:42
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 10 Şubat 2010, 16:25:42 »



Yüzdoksanüçüncü Mektup

Bu mektûb, seyyid Ferîd (rahmetullahi teâlâ aleyh) hazretlerine yazılmışdır. Ehl-i sünnet itikâdına göre inanmak lâzım olduğu, fıkh bilgilerini öğrenmenin ehemmiyyeti bildirilmekdedir:

Allahü teâlâ yardımcınız olsun! İşlerinizi kolaylaşdırsın! Ayb ve çirkin olan şeylerden korusun!

Âkıl ve bâliğ olan erkeğin ve kadının birinci vazîfesi, Ehl-i sünnet âlimlerinin yazdıkları akâid bilgilerini öğrenmek ve bunlara uygun olarak inanmakdır. Allahü teâlâ, o büyük âlimlerin çalışmalarına bol bol sevâb versin! Âmîn. Kıyâmetde Cehennem azâbından kurtulmak, onların bildirdiklerine inanmağa bağlıdır. Cehennemden kurtulacak olanlar, yalnız bunların yolunda gidenlerdir. Onların yolunda gidenlere (Sünnî) denir.Resûlullahın (sallallahü aleyhi ve sellem) ve Eshâbının (rıdvânullahi aleyhim ecma'în) yolunda gidenler, yalnız bunlardır. Kitâbdan, yanî Kur'ân-ı kerîmden ve Sünnetden, yanî hadîs-i şerîflerden çıkarılan bilgiler içinde kıymetli, doğru olan yalnız bu büyük âlimlerin, Kitâbdan ve sünnetden anlayıp bildirdikleri bilgilerdir. Çünki her bidat sâhibi, yanî her reformcu ve her sapık kimse, bozuk düşüncelerini, kısa aklı ile, Kitâbdan ve sünnetden çıkardığını söylüyor. Ehl-i sünnet âlimlerini (rahmetullahi teâlâ aleyhim ecmaîn) gölgelemeğe, küçültmeğe kalkışıyor. Demek ki, Kitâbdan ve sünnetden çıkarıldığı bildirilen her sözü, her yazıyı doğru sanmamalı, yaldızlı propagandalarına aldanmamalıdır.

Ehl-i sünnet vel-cemâat âlimlerinin bildirdiği doğru itikâdı açıklamak için, büyük âlim Tür Püştî (rahmetullahi aleyh) hazretleri bir kitâb yazmışdır. (El-mutemed) adındaki bu kitâbı çok kıymetlidir ve açık yazılmışdır. Kolayca anlaşılabilir. Toplandığınız zemânlarda bu kitâbı okuyunuz. Fekat, bu kitâbda, her bilgi, mantık yolu ile isbât edilmiş olduğundan uzamış ve genişlemişdir. Öğrenilmesi ve inanılması herkese çok lâzım olan bilgileri kısaca anlatan bir kitâb olsaydı dahâ uygun ve dahâ fâideli olurdu. Bu arada fakîrin de, Ehl-i sünnet vel-cemâat itikâdını kısa ve açık olarak yazmak hâtırıma geldi. Eğer yazmak nasîb olursa, size de gönderirim.

(Seâdet-i Ebediyye) ve (Herkese Lâzım Olan Îmân) adındaki kitâblarda, Ehl-i sünnet itikâdı açık olarak bildirilmişdir. Hakîkat kitâbevinden alınarak okunmasını ve herkesin okumasına ön ayak olunmasını tavsiye ederiz.

İtikâdı düzeltdikden sonra halâl, harâm, farz, vâcib, sünnet, mendûb, mekrûh olan şeyleri de fıkh kitâblarından öğrenmek ve her işi bunlara göre yapmak da lâzımdır. Talebeden birkaçına emr buyurunuz da, fârisî dilinde yazılmış fıkh kitâblarından birisini, toplandığınız zemân okusunlar. (Mecmûa-i Hânî) ve (Umdet-ül-islâm) adındaki kitâbları okumak çok uygun olur.[1]

Allah korusun, itikâd edilecek şeylerde, bir sarsıntı olursa, kıyâmetde, Cehennemden hiç kurtulmak olmaz. İtikâd doğru olup da, işlerde gevşeklik olursa, tevbe ile ve belki tevbesiz de afv olunabilir. Eğer afv olunmazsa, Cehenneme girse bile, sonunda yine kurtulur. Görülüyor ki, işin aslı, temeli, itikâdı düzeltmekdir. Hâce Ubeydüllah-i Ahrâr (kaddesallahü teâlâ sirrehül azîz) buyurdu ki, (Bütün iyi hâlleri ve buluşları bize verseler, fekat Ehl-i sünnet vel cemâat itikâdını kalbimize yerleşdirmeseler, hâlimi harâb, istikbâlimi karanlık bilirim. Eğer bütün harâblıkları, çirkinlikleri verseler ve kalbimizi Ehl-i sünnet itikâdı ile süsleseler hiç üzülmem). Allahü teâlâ, bizi ve sizi, Ehl-i sünnet itikâdından ayırmasın! İnsanların efendisi hurmetine (aleyhissalâtü vesselâm) düâmızı kabûl buyursun! Âmîn!

Lâhordan gelen bir talebe, şeyh Ciyûnun yanî şeyh Ferîd hazretlerinin eski Nahhâs câmiinde Cuma nemâzı kıldığını söyledi. Meyân Refiuddîn, şeyhin iltifâtına kavuşdukdan sonra, kâdî şeyh Ciyûnun, kendi bağçesinde bir câmi yapdırdığını söyledi. Böyle haberleri işitdiğimiz için, Allahü teâlâya hamd olsun! Allahü teâlâ böyle iyi işleri artdırsın! Saygı taşıyanlarınız, böyle haberleri işitince çok, hem de pekçok sevinmekdeyiz.

Muhterem Seyyid hazretleri (kaddesallahü teâlâ sirrehülazîz)! Bugün, müslimânlar kimsesiz kaldı. İslâmiyyete yardım için, bugün bir çiteyl yanî ufak bir gümüş vermek, binlerce altın vermiş gibi kıymetli olur. Hangi tâli?li kimseye bu büyük nimeti ihsân ederlerse, ona müjdeler olsun! Dînin yayılmasına, islâmiyyetin kuvvetlenmesine çalışmak, her zemân iyidir ve kim olursa olsun, böyle çalışan, cihâd sevâbına kavuşur. Fekat, islâm düşmanlarının her yandan saldırdığı bu zemânda, Ehl-i beyt-i nebevîden olan siz kahramânların (rahmetullahi teâlâ aleyhim ecmaîn) yardım etmesi, elbette dahâ iyi, dahâ güzel olur. Çünki Allahü teâlâ, islâmiyyet gibi en büyük nimetini, kullarına, sizin yüksek ceddiniz ile gönderdi. Sizin yardımınız, kendi yapdığı şeye yardım etmek olur. Başkalarının yardımı ise böyle olmaz. Resûlullaha (aleyhi ve alâ âlihi minessalevâti efdalühâ ve minettehıyyâti vetteslîmâti ekmelühâ) tâm vâris olabilmek, bu büyük işi yapmakla olur. Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) Eshâbına karşı buyurdu ki, (Siz, öyle bir zemânda geldiniz ki, Allahü teâlânın emrlerinin ve yasaklarının onda birini yapmaz iseniz, helâk olur, Cehenneme gidersiniz. Sizden sonra öyle müslimânlar gelecek ki, Allahü teâlânın emrlerinin ve yasaklarının onda birini yapabilseler, Cehennemden kurtulurlar). İşte bizim zemânımız, o zemândır ve müjdelenenler de şimdiki müslimânlardır. Fârisî beyt tercemesi:

Seâdet topu ortaya kondu.
Topu kapan yok, erlere noldu?


Bu yakınlarda, melûn Guvendval kâfirinin öldürülmesi çok güzel oldu. Onun ölümü, Hindûların burunlarının kırılmasına sebeb oldu. Ne niyetle olursa olsun, niçin öldürüldü ise öldürülsün, islâma saldıranların alçalması, müslimânlar için bir kazançdır. O kâfir öldürülmeden önce rüyâda devlet reîsimizin, kâfirlerin liderlerinin başını kesdiğini görmüşdüm. Doğrusu o kâfir, düşmanların önderi ve kâfirlerin şefleri idi. Allahü teâlâ, o alçakları yardımsız bıraksın!

İslâmiyyetin ve müslimânların yükselmesi, kâfirlerin ve kâfirliğin kıymetden düşmesine, aşağı olmasına bağlıdır. Allahü teâlâ, zimmîlerden cizye almağı emr eyledi. Onlardan bu vergiyi almak, onları aşağı kılmak içindir. Kâfirler ne kadar yükselirse, müslimânlar da o kadar alçalır. Bu inceliği iyi anlamalıdır. Çok kimse, bu bağlılığı anlıyamıyor. Bu yüzden dinlerini yıkıyorlar. Tevbe sûresinin yetmişüçüncü âyetinde meâlen, Ey sevgili Peygamberim (sallallahü aleyhi ve sellem)! Kâfirlerle ve münâfıklarla cihâd et, döğüş! Onlara sert davran! buyuruldu. Kâfirlerle döğüşmek, onlara sert davranmak, dinde zarûrî lâzımdır. Yanî îmânın şartıdır. Fekat, cihâdı hükûmet yapar. Devletin ordusu yapar. Müslimânların cihâdı, asker olarak hükûmetin verdiği vazîfeyi yapmakdır.Geçen senelerde, yayılmış olan kâfirlik alâmetlerinden şimdi, ötede beride kalmış bulunması, müslimânlara çok ağır gelmekdedir. Bugün, her müslimânın birinci vazîfesi, o alçakların kötülüklerini ahbâblarına anlatmakdır ve küfr alâmetlerinin millet arasından kalkmasına çalışmakdır. Bu kötü alâmetlerden ötede beride görülmesi, belki de bunların kötülüğünü anlamamakdan ileri gelmekdedir. Elinizden gelirse güvendiğiniz din adamlarına haber yollayınız. Bu kâfirlik alâmetlerini, millete duyursunlar. İslâmiyyetin emrlerini bildirmek için, hârika işler yapmak, kerâmet sâhibi olmak şart değildir. Bilenlerin, bilmiyenlere öğretmeleri lâzımdır. Elimde gücüm, kuvvetim yokdu da, islâmiyyetin yasak etdiği şeylerin kötülüklerini söyliyemedim diyerek, özr ve behâne ileri sürmek, kıyâmetde insanı azâbdan kurtaramıyacakdır. İnsanların en iyileri olan Peygamberler (aleyhimüssalevâtü vetteslîmât)islâmiyyetin emrlerini, yasaklarını bildirirlerdi. Ümmetleri mucize isteyince, (Mu?cizeleri, Allahü teâlâ yaratır. Bizim vazîfemiz Onun emrlerini bildirmekdir) buyururlardı. Allahü teâlâ dilerse, ümmetlere merhamet ederek, inanmaları, seâdete kavuşmaları için, o ânda mucize yaratırdı. Her ne olursa olsun, islâmiyyeti bildirmek, gençlere öğretmek, fâidelerini açıklamak, düşmanların yalanlarını, iftirâlarını cevâblandırmak elbette lâzımdır. Bilenler, bildirmezlerse, cezâdan, azâbdan kurtulamıyacaklardır. Bu vazîfeyi yaparken, fitne çıkarmamağa, dikkat etmelidir. Dikkat ile çalışırken, kendine bir sıkıntı gelirse, bunu nimet bilmelidir. Peygamberler (aleyhimüssalevâtü vetteslîmât) Allahü teâlânın emrlerini bildirirlerken, görmedikleri sıkıntılar, çekmedikleri işkenceler kalmadı. Onların en üstünü (aleyhim minessalevâti efdalühâ ve minettehıyyâti ekmelühâ) buyurdu ki, (Hiçbir Peygambere, benim çekdiğim eziyyet çekdirilmedi). Fârisî beyt tercemesi:

Ömür geçdi, derdimi anlatmak bitmedi,
bitireyim artık, gece devâm etmedi.


Vesselâm.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Yüzdoksanüçüncü Mektup
« Posted on: 29 Mart 2024, 12:35:33 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Yüzdoksanüçüncü Mektup rüya tabiri,Yüzdoksanüçüncü Mektup mekke canlı, Yüzdoksanüçüncü Mektup kabe canlı yayın, Yüzdoksanüçüncü Mektup Üç boyutlu kuran oku Yüzdoksanüçüncü Mektup kuran ı kerim, Yüzdoksanüçüncü Mektup peygamber kıssaları,Yüzdoksanüçüncü Mektup ilitam ders soruları, Yüzdoksanüçüncü Mektup önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes