> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Edebiyat Eserleri > Makale Dünyası > Yüreklerimiz eziliyor
Sayfa: [1] 2 3   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Yüreklerimiz eziliyor  (Okunma Sayısı 5631 defa)
13 Kasım 2010, 16:42:32
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 13 Kasım 2010, 16:42:32 »



Yüreklerimiz eziliyor

Şikâyetçiyim: Çünkü insanlarla paylaşmak istediğim onca şey var, ama etrafımda paylaşacak kişi bulamıyorum.
Çünkü yaşadıklarımı paylaşacağım kişinin öncelikle güvenilir olmasını, sırrımı tutmasını istiyorum.

Ani bir fırtına çıkmış da herkes evlerine kapanmış gibi kendilerine kapanmışlar; üstelik yürek kapılarını da sımsıkı kapatmışlar.
Bir ben sokakta kaldım.
Sahipleri tarafından terk edilmiş bir kedi yavrusu kadar yalnız, ürkek ve çaresizim...
Çıkan her fırtınada savrulup yağan her yağmurda ıslanıyorum...
Her yağmur damla damla ruhuma damlıyor...
Yalnızlık akrep gibi sokuyor benliğimi!..
Hayallerim bile sırılsıklam!

Yılgın değilim aslında, çünkü hayatla çok erken yaşlarda savaşmaya başladım. Beş yaşında tattım zorlu acıları...
Zemheri gecelerinde kâbuslarla uyandı ürkekliğim. Kimse sarılmadı korkularıma, kimse “geçecek yavrum” demedi, ninni söylemedi; saçlarımın arasında şefkatli parmaklar hiç dolaşmadı.
Şimdi olgunluk çağındayım. Sık olmasa da kâbuslarım sürüyor. Onlarla baş etmeye çalışırken, kalabalıkta yalnızlığa tosluyorum.
Hayatın yüreğinde oluşturulan boşluk, git gide tüm insanları kuşattı. Bizi idealsizleştirenlere inat biz hedefsizleştik, duyarsızlaştık, kimliksizleştik. Artık evlatlar annelerini öldürüyor!
Herkes kadar ben de kendi yalnızlığımı dolaştırıyorum. Oysa “Hayat paylaşma ve paslaşmadır” diyorlar. Sevginin, şefkatin, merhametin, himmetin ve bunların sonucu olan paylaşmanın olmadığı yerde, hayatın olamayacağını söylüyorlar.
İnsanların çoğu bu anlamda yaşamıyor. Üniversitelerin içini boşaltanlar, insanların içini de boşattılar: İnancı, ideali, sevgiyi, duyguyu her gün binlerce kez öldürmeye çalışıyorlar.
Tek değer para! Anlaşılan sadece onun sağlayacağı güçle birbirimizi vuracağız!
Ben böyle olmak istemiyorum, ama böyle olmaya zorlanıyorum. Başarıya ve paraya kilitli bir robot olarak yaşamamı öneriyorlar. Bu öneriyi reddettiğim taktirde “modern hayat”ı da reddetmiş olacağım.
Yüreğimi yaşayamadıktan sonra, “modern hayat”ın getirilerinin ne önemi var?
Bütün anlamsızlıklarıyla birlikte, hayatı, yine de çok seviyorum. Yaşanacak pek çok şey olduğuna hâlâ bütün kalbimle inanıyorum.
Tanıyanlar bu tarafıma çok şaşıyorlar. Belki de hâlâ niye tükenmediğimi sorguluyorlardır. İnadına tükenmeyeceğim işte! İstanbul denen devanası ruhumu ve yüreğimi teslim alamayacak inşallah!
Bazen çok umursamazım, her şeye boş veriyorum. Sonuçta, “Hayatı biz planlamıyoruz, sadece verilen rolü oynuyoruz!”
Öyleyse fazla dertlenmenin, dünyayı adeta yüklenmenin bir anlamı yok.
Böyle umursamaz zamanlarımda kendimi daha çok seviyorum. Kendimce muziplikler, haşarılıklar, uçarılıklar yapıyorum.
“Yaşına yakışmıyor” diyenlere, “Geceleri saymayın” diye takılıyorum, “o zaman yaşım yarıya düşer, eh ona da yakışır doğrusu.”
Bazı insanlar güç kullanarak kendi saplantılarını hayata empoze ediyorlar...
Biliyor musunuz bunlar tutmayacak. Çünkü hayat zorlamalarla, plânlamalarla düzenlenebilecek bir şey değil: Salt yaşanacak bir şey!
Yaşamayı beceremeyenler başkalarının hayatına müdahale ediyor!
Bence, başörtüsü probleminin bir ucu burada saklı...
Doğru düzgün yaşamayı beceremeyişimize çok üzülüyorum. En çok bu yüzden kahırlanıyor, hatta bazen sinir oluyorum.
Dindarlar ölüme, laikler dünyaya çağırıyor. İkisinin ortasında uzlaşmayı bir türlü beceremiyorlar. Bari “bizimkiler” hiç olmazsa mezarlıkların verdiği mesajı okuyabilseler...
Mezarlıklarına hayatın güzelliklerini katmış bir kültüre mensubuz. Hem mezar taşlarındaki duygusal güzellemeler, hem de mezarlara dikilen yediveren gülleri, kendilerini fark edebilen idrake, ölümün gerçekçiliği yanında hayatın zengin renklerini de sunuyor...
Ölümü de sevdiriyor, hayatı da...
Bu anlamıyla ölümün hayatı da kapsayan boyutlarına bayılıyorum.
Bu yüzden ne kadar zorlarlarsa zorlasınlar yaşamaktan asla vazgeçmeyeceğim ben.
Siz de vazgeçmeyin.


YAVUZ BAHADIROĞLU...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Yüreklerimiz eziliyor
« Posted on: 19 Mart 2024, 07:36:36 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Yüreklerimiz eziliyor rüya tabiri,Yüreklerimiz eziliyor mekke canlı, Yüreklerimiz eziliyor kabe canlı yayın, Yüreklerimiz eziliyor Üç boyutlu kuran oku Yüreklerimiz eziliyor kuran ı kerim, Yüreklerimiz eziliyor peygamber kıssaları,Yüreklerimiz eziliyor ilitam ders soruları, Yüreklerimiz eziliyorönlisans arapça,
Logged
07 Mart 2011, 20:35:08
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« Yanıtla #1 : 07 Mart 2011, 20:35:08 »



     Bazen çok umursamazım, her şeye boş veriyorum. Sonuçta, “Hayatı biz planlamıyoruz, sadece verilen rolü oynuyoruz!”

    Verilen rolü kabul ettiysek hayat güzel..Ama herkes bilir.. rolünüzü oynarken bile.. birilerinin sufle vermesi gerekir bazen..perdenin arkasından...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

10 Kasım 2012, 15:50:53
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« Yanıtla #2 : 10 Kasım 2012, 15:50:53 »

s.a.. ; sessizliğinden içinden çikip ta gelen bir makale olmuş..Haykirişlar da diyebiliriz buna..Yürekler farkli hallerde ezilmekte..Sümeyra ablanin yorumuna da katiliyorum..Güzel bir paylaşim Rabbim c.c razi olsun kardeşim.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

17 Haziran 2015, 15:01:45
Pelinay
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.696


« Yanıtla #3 : 17 Haziran 2015, 15:01:45 »

Ve aleykumusselam ve rahmetullah..Allah razi olsun.cok guzel bir makale.yazarin anlattiklarinda kendi ruh halimi gordum sanki.umitvar olusuna da hayran kaldim.
Rabbim ezilen gonullerimizi,dagilan yureklerimizi toparlasin insallah.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

17 Haziran 2015, 15:28:21
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« Yanıtla #4 : 17 Haziran 2015, 15:28:21 »

Ve aleykumusselam. Yavuz Bahadıroğlu yüreklerimizi ezen yalnizlasmayi, yabancılaşmayı çok güzel ifade etmiş. Hayatin kotu yönleri olduğu gibi iyi taraflarının da olduğunu ve iyilikleri görerek kötülüklere inat yaşamak gerektiğini vurgulamış.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1] 2 3   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes