>
Forum
>
๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑
>
Tasavvuf Eserleri
>
Kutul Kulub
>
Zühd Makamının Şerhi
Sayfa: [
1
]
2
Aşağı git
« önceki
sonraki »
Yazdır
Gönderen
Konu: Zühd Makamının Şerhi (Okunma Sayısı 3353 defa)
04 Ocak 2010, 16:15:22
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
Çevrimdışı
Cinsiyet:
Mesaj Sayısı: 25.839
Zühd Makamının Şerhi
«
:
04 Ocak 2010, 16:15:22 »
Zühd Makamının Şerhi Ve Zühd Ehlinin Sıfatları Hakkındadır
Yakin makamlarının altıncısı Zühd makamıdır. Allah Teala zühd ehlini aşağıdaki ayet-i kerimede alimler olarak vasfetmiştir:
O Karun´un bütün haşmetiyle halkın arasına çıkışını naklettikten sonra şöyle buyurmuştur: "
Kendilerine ilim verilenler ise: ´Yazıklar olsun size, Allah´ın sevabı iman ve salih amel işleyen kimseler için daha hayırlıdır..´ dediler". (Kasas/80)
Bu ayetin tefsirinde ´İlim verilenler kelimesiyle dünya hayatındaki zahidlerin murad edildiği söylenmiştir.
Başka bir ayette ise şöyle buyurmaktadır:
"İşte onlara, sabretmeleri dolayısıyla ecirleri iki defa verilir". (Kasas/54) Bu ayetin tefsirinde de ´Zühd üzerinde sabredenler5 denilmiştir. Allah Teala başka bir ayet-i kerimede şöyle buyurmuştur: "Ve melekler her kapıdan onların yanma girerek ´Sabrettiğiniz için size selam olsun´ diyerek (onları selamlarlar)". (Ra´d/24) Bu ayetin tefsirinde de, fakirlik üzere sabrettikleri için denilmiştir.
Allah Teala´nm şu iki ayeti de dünya nimetlerine karşı sabırlı olmaya delil teşkil etmektedir. O, zühd sahibi alimleri vasfederken Harura´da
Hz. Ali (kv) ile savaşan Haricîler için kullanılan bir isimdir. şöyle buyurmuştur
: "Kendilerine ilim verilenler ise: Tazıklar olsun size, Allah´ın sevabı iman ve salih amel işleyen kimseler için daha hayırlıdır..´ dediler". (Kasas/80) Bunun akabinde ise, onlara övgüsünü sürdürerek "Buna da sabredenlerden başkası kavuşturulmaz" (Kasas/80) buyurmuştur. Burada da yine dünyalıklara karşı sabredenler murad edilmiştir.
Bir diğer ayet-i kerimede ise onları başka bir şekilde överek şöyle buyurmuştur:
"İşte onlara, sabretmeleri dolayısıyla ecirleri iki defa verilir". (Kasas/54) Şu halde zühd sahibine, yoksulluğu ve bununla beraber kanaatkarlığı ve zühdünden dolayı iki misli ecir verilecektir. Yokluk içindeki fakire, zühd sahibi olmayan zengine göre bir ecir daha fazla verilecektir.
Allah Resulü´nden (sav) rivayet edilen iki hadisin yorumu da bu şekilde yapılmıştır.
Hadislerden ilkinde O şöyle buyurmaktadır:
"Ümmetimin fakirleri, cennete zenginlerinden kırk güz daha önce girerler".[67]
Diğer hadisinde ise şöyle buyurmuştur:
"Müminlerin fakirleri cennete zenginlerden beşyüz yıl önce girerler".[68]Çünkü zühd ehli fakir, durumu düzgün zenginden beşyüz yıl önce cennete girer. Bunlar, fakirlerin havassıdır. Zühd sahibi olmayan fakirler ise zenginlerden kırk güz Önce cennete gireceklerdir. Bunun sebebi ise, sırf fakir olup zahid olmamalarıdır. Bunlar da fakirlerin avamıdır. Her iki halde de fakirler zenginlerden üstün tutulmuşlardır. Onların dünyadaki zengin konumlarından dolayı fakirler cennete onlardan önce gireceklerdir.
Bu konuda ki üçüncü hadise göre zenginlerin avamı, ehli dünya oldukları için hesaba çekilecekler infakta bulunmuş olmaları ve hayır kazanmış olmaları talep edilecektir.
Allah Resulü (sav) buyurdu ki:
"Cennet ehlini gördüm ki onların çoğunluğu fakirlerdir. Cehennem ehlini de gördüm ki çoğunluğu zenginlerdir"[69]
Bu manada başka bir hadiste de şu ifade yer almaktadır:
"Hemen sordum: Zenginler neredeler? Dedi ki: Nasip onları hapsetti".[70]
Allah Teala zühd sahibi fakirleri ihsan sahipleri ´Muhsinun´ olarak adlandırmış ve onlardan imkan ve haklarında yol bulma halini kaldırarak şöyle buyurmuştur:
"İnfak edecek bir şey bulamayanlar için de bir sıkıntı yoktur". (Tevbe/91); "İhsan sahiplerini (sorumlu tutma) yolu yoktur". (Tevbe/91) Daha sonra da üstlerinde bu tür yol bulunanları beyan ederek şöyle buyurmuştur: "Yol, ancak senden izin isteyenler üstündedir". (Tevbe/93) Bunlar, savaşa gitmeyerek kadınlarla beraber geride kalmak için izin isteyen zenginlerdi.
Allah Teala´ın şu buyruğu da bu manaya yorulmuştur:
"Muhakkak ki Biz, arzın üstündekileri dünya için bir süs kıldık, ta ki hangilerinin amel bakımından daha güzel olduğunu sınayalım". (Kehf/7) Bu ayetin tefsirinde de, Tdmlerin dünyada daha zahid olduğunun sınanması için böyle yapıldı´ denilmiştir. Böylelikle ihsan da, zühd sahipleri için bir makam olmaktadır. Bu da yakinin sıfatlarından biridir. Allah Resulü de (sav) onu bu şekilde açıklamış ve kendisine ihsanın ne olduğu sorulduğu zaman, "Allah Teala´ya O´nu görür gibi -yani yakin üzere- ibadet etmendir"[71] buyurmuştur ki bu da müşahededir.
Şunu kesinlikle biliniz ki zühd, yakin sahibinin halidir. Çünkü yakinin gereği zühddür.
Vehim sahibi biri, zenginlerin fakirlerden üstün olduğunu söyleyerek şu ayet-i kerimeyi delil göstermeye çalışabilir:
"Ve infak edecek bir şey bulamayıp hüzünlerinden dolayı gözlerinden yaşlar boşana boşana geri dönenler üzerinde de (sorumluluk) yoktur". (Tevbe/92)
Bu vehme kapılan kişi şunu bilmemektedir:
Kur´an-ı Kerim´i hakkıyla düşünüp anlayanlara göre fakirler için Kur*an´da büyük sevaptan sözedilmektedir. Onlar muh-sin olmaları itibarıyla tamam-ı hal üzeredirler.
Nitekim Allah Teala şöyle buyurmaktadır:
"İhsan sahiplerine daha da arttıracağız". (Bakara/58) Onlar için arttırılan şey, hüzün, keder ve kusur etme endişesidir. Çünkü onlar, Rablerinin kendi üzerlerindeki hakkının büyüklüğünü gördükleri için kendilerini neredeyse günahkarlar olarak kabul etmekteydiler.
Ta ki Allah Teala onlara müjde vererek kendilerini ihsan sahipleri ´Muhsinun olarak adlandırdı ve şöyle buyurdu:
"İhsan sahiplerini (sorumlu tutma) yolu yoktur". (Tevbe/91) Böylelikle onları hayır sahibi zenginlere katmış ve lafzen de onlara izafe etmiştir.
Onların gözyaşları da, kaçırdıkları dünyalıklar veya zenginlik arzuları sebebiyle akmıyordu. Allah Teala, onların dünya nimetlerine karşı gösterdikleri sabırlarını övmekte ve dünyayı onlar açısından kınamaktadır. Onların bütün hüzünleri, fakirlikten biraz daha üstte olarak infak edecek bir şey bularak onu Allah yolunda harcama isteklerinden kaynaklanıyordu. Böylece fakirliklerine rağmen infak edecekleri şeylerle daha da fakirleşeceklerdi.
Onların hüznü, infakı çoğaltarak dünyalık bakımından daha da fakir hale düşemenıekten kaynaklanıyordu. İşte bu da, fakirlerin ikinci üstünlükleridir. Sonuç itibarıyla sözkonusu ayet, malı toplayıp biriktirenleri değil fakirleri üstün kılma hükmünü içermektedir. Ayetlerden hüküm çıkarmayı bilen ve tefekkür gücüne sahip olanlar için hakikat budur.
Herşeyden önce fakirler, Allah Resulü (sav) ile aynı hali paylaşmaktaydılar.
Allah Teala, kendi Resulü´nü de (sav) onların haliyle vasfederek şöyle buyurmuştur
: "Sizi bindirecek bir şey bulamıyorum, dediğinde". (Tevbe/92) Sonra da onları, Resulü gibi övmüştür. Çünkü onlar en çok benzeyen, Allah Resulü´nün (sav) haline en yakın olanlardı. O´na en çok benzeyenler, elbette daha üstün olacaklardır. Nasıl olmasınlar ki?
Allah Resulü (sav) şöyle buyurmuştur:
"Müminin süsü fakirliktir".
O, meşhur bir hadisinde de fakirliğe cok değer vererek şöyle buyurmuştur:
"Müminin üstündeki fakirlik, doru atın yanlarındaki yeleden daha güzel bir süstür".
Fakirlik, Allah Resulü´nün (sav) tercihi, diğer peygamberlerin şiarı, sahabe ve diğer büyüklerin de yoludur.
Bir hadiste Allah Resulü´nün (sav) şöyle buyurduğu rivayet edilmektedir:
"Cennete en son girecek peygamber krallığının büyüklüğü sebebiyle Süleyman b. Davud´dur. Ashabımdan da cennete en son girecek olan, dünyadaki zenginliğinin çokluğundan dolayı Abdurrahman b. Avfdır".
Başka bir hadiste de bu sahabi hakkında şöyle buyurduğu rivayet edilmektedir:
"Onun cennete sürünerek girdiğini gördüm". Üm-met-i İslam içinde bilebildiğimiz en faziletli iki topluluk vardır ki bunların ilki muhacirler, diğeri de Suffe ashabıdır.
Allah Teala hepsini de fakirlik sıfatını teyid ederek övmüş ve şöyle buyurmuştur:
"Kendilerini Allah yoluna adayanlar içindir". (Bakara/273) Allah Teala onların fakirlik ve adamışlık sıfatlarını öne almıştır. O, sevdiği kullarını ancak sevdiği sıfatlarla över ve O, tam olarak sevmediği hiçbir kulunu vasfetmez.
Allah Teala´nın şu buyruğunun da dünyalıklara karşı sabırlı olmak hakkında olduğu söylenmiştir:
"Ve onlar içinden, sabrettikleri zaman emrimizle doğru yola ileten imamlar kıldık". (Secde/24) Bir hadiste de Allah Resulü´nün (sav) şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: "Alimler dünyalığa dalmadıkça peygamberlerin sırdaşlarıdır. Onlar dünyalığa daldıkları zaman, dininiz hakkında onlardan sakının".
Diğer bir hadiste de Allah Resulü´nün (sav) şöyle buyurduğu rivayet edilmektedir
: "Dünyalıklardan eksik olanları elde edinceye kadar Kelime-i Tevhid kulları Allah´ın gazabından korumaya devam eder". Bu hadisin başka bir rivayetinde ise, "Dünyevi işlerini dinlerine tercih etmelerine kadar.." ifadesi yeralmaktadır.
Hadis şöyle devam etmektedir:
"Onlar böyle yaptıkları ve ´Allah´tan başka ilah yoktur" dedikleri zaman Allah Teala, ´Yalan söylüyorsunuz, bu sözünüzde samimi değilsiniz´ buyurur".
Ehl-i Beyt kanalıyla rivayet edilen bir hadis de şöyledir
: "Allah Teala bir kulu sevdiği zaman onu imtihan eder, çok aşırı sevdiği zaman ise onu kendine alıkor. Bunun üzerine ´Kendine alıkor, ne demektir?´ diye sordu...
[
Bu mesajın devamını görebilmek için
kayıt olun
ya da
giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Kayıtlı
İlim Dünyası Akademik Dergide Yayımlanmış Makaleler
Müslüman
Anahtar Kelime
Pasif
Mesajlar: 132.042
Re: Zühd Makamının Şerhi
«
Posted on:
10 Mayıs 2024, 01:05:47 »
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.
Anahtar Kelimeler:
Zühd Makamının Şerhi rüya tabiri,Zühd Makamının Şerhi mekke canlı, Zühd Makamının Şerhi kabe canlı yayın, Zühd Makamının Şerhi Üç boyutlu kuran oku Zühd Makamının Şerhi kuran ı kerim, Zühd Makamının Şerhi peygamber kıssaları,Zühd Makamının Şerhi ilitam ders soruları, Zühd Makamının Şerhiönlisans arapça,
Logged
04 Ocak 2010, 16:20:41
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
Çevrimdışı
Cinsiyet:
Mesaj Sayısı: 25.839
Ynt: Zühd Makamının Şerhi
«
Yanıtla #1 :
04 Ocak 2010, 16:20:41 »
Dünyaya rağbetin aslı, yakini imanın zayıflığından dır. Çünkü kulun yakini imanı kuvvetli olursa, onun nuruyla ahirete bakar, dünya onun gözünde kaybolmuştur. O, aslen kayıp olan dünya hakkında zühd sahibi olmuş ve inancında mevcut olana rağbet etmiştir. O, kendisi için daha yararlı, daha kalıcı ve Rabbi için daha memnun edici olanı tercih etmiştir. Daimi ve sürekli olanı, fani ve geçici olanın önüne geçirmiştir. İşte zühdün sureti ve yakin sahibinin^şahit-liği budur. Akıllı olan, kaybolacak veya taşınacak olanı istemez.
Allah Teala´nm yakin sahiplerinden olmak isteyen İbrahim´le (as) ilgili anlattıklarını görmüyor musunuz? "Ben batıp gidenleri sevmem". (En´am/76) Yakin sahibi kul, İbrahim´in (as) dinine uymakla emredilmiştir.
Allah Teala bu dini vasfederek şöyle buyurmuştur:
"Babanız İbrahim´in dinine". (Hacc/78) Yani, size düşen, babanız ibrahim´in (as) dinine uymaktır.
Ahiretteki azap ve mükafat vaatleri aklın nuruyla görülemez. Bunlar ancak yakin nuruyla müşahede edilebilir.
Buna göre nurlar dört türdür. Kalp de dört cihete yönelmiştir
: Mülk, Melekût, İzzet ve Ceberut. Aklın nuruyla ancak mülke şahit olunabilir. İman nuruyla melekûta şahit olunabilir ki o da ahirettir. Yakin nuruyla izzete şahit olunabilir ki o, sıfatlardan ibarettir. Marifet nuruyla ise ceberûta şahit olunur ki o da vahdaniyettir.
Cebbar olan Allah Teala, kalbin üstündedir ve onu kuşatmıştır. O, dilediğiyle ona açılır ve kalbe de O´nun şahit kıldığı şey galip gelir. Yakinin zayıflığı, kalbi herşeye sokabilir. Yakinin kuvveti ise, her amelde ihtiyaç duyulan bir haldir. Aksi halde kalp dünyevi bir şey olur ve ona aklın nuruyla ulaşılabilir. Kendisine yakin nuru verilmeyen kimse, büyük mülkü göremeyerek küçük mülkü arzular. Sonuçta da kaybolacak olan dünyayı sever, yükselip yücelme gayretinde olmaz. Sahip olduğu herşeyin üstünde bir şey vardır. [77]
Zühdün Mahiyeti Hakkındadır:
Zühd nedir? Hiçbir kul, dünyanın ne olduğunu öğrenmedikçe zühdün ne olduğunu öğrenemez. Alimler, zühd hakkında birçok şey söylemişlerdir. Zühdün tarifi için bunları aktarmak durumunda değiliz. Çünkü Allah Teala şifa ve zenginlik kıldığı Kitabı´nda onun ne olduğunu beyan etmiştir.
Allah Resulü de (sav) Kitabullah için, "Kur'an, sağlam ip ve dosdoğru yoldur. Hidayeti onun dışında arayanları Allah Teala yoldan çıkarır"[78]A
llah Teala şöyle buyurmuştur:
"Onda bir husus hakkında ihtilafa düştüğünüzde, onun hükmü Allah´a havale edilir". (Şura/10) Yine O, şöyle buyurmaktadır: "Böylece Allah, iman edenleri, hakkında ihtilafa düştükleri gerçeğe kendi izniyle eriştirdi". (Bakara/213)
Allah Teala, Kitab´ında dünyanın yedi şeyden ibaret olduğunu bildirerek şöyle buyurmuştur: "
Kadınlara, oğullara, kantar kantar yığılmış altın ve gümüşe, salma güzel atlara, hayvanlara ve ekinlere duyulan şehvet tutkusu, insanlar için süslendi". (Al-i İm-ran/14)
Allah Teala bu ayetinin devamında da şöyle buyurmuştur:
"Bunlar, dünya hayatının metaldir". (Al-i İmran/14)
Allah Teala şehvetlere düşkünlüğü, süsleme, çekici kılma ifadesiyle anlatmış, sonra da nefse sevimli kılınan yedi tür dünya nimetini sıralamıştır. Sonra da bunlara ´Zâlike=Bunlar´ kelimesindeki Kaf harfiyle işaret etmiştir. Kaf harfi, daha önce sıralı olarak anlatılan şeyleri ifade etmek için kullanılan bir kinayedir. Za harfiyle Kaf harfi arasındaki Lam harfi ise tekid ve pekiştirme içindir.
Allah´ın buyruğunun iyice düşünülmesi sonucunda ortaya çıkan şudur:
Burada sayılan yedi şey, dünyanın bütünüdür. Yaşadığımız dünya bu yedi sıfattan ibarettir. Tabii ki bu asıllardan kaynaklanan bir takım ikincil şehvet ve arzular da bulunur. Bunların tamamını seven kimse, dünyayı bütünüyle sevmiş olur. Bunlardan herhangi birini veya bir kısmını seven ise, dünyayı kısmen sevmiş olur.
Ayetin nassmdan anladığımız, şehvetin dünya olduğudur. Bunun delaletiyle de şunu anlamaktayız ki, ihtiyaçlar dünya değildir. Çünkü bunlar zaruri olarak gelirler. İhtiyaç dünya olarak isimlen-dirilmediği zaman şehvet de olmamış olur. Bu ihtiyacın arzulanması da bunu değiştirmez. Zira şehvet dünyadır. İsimlerin farklılaşmasından dolayı, hükümler de farklılaşır.
Bu, israiliyatta Allah Teala´dan nakledilen bir habere dayanmaktadır. Buna göre İbrahim (as) bir şeye ihtiyaç duymuştu. Bunun üzerine bir arkadaşına giderek ödünç istemişti. Ama o kendisine istediğini vermemişti. Bunun üzerine tasalı bir halde geri dönmüştü.
Allah Teala kendisine vahyederek şöyle buyurdu:
Eğer Halil´inden isteseydin sana verirdi
. Bunun üzerine İbrahim (as) şöyle dedi:
Ey Rabbim, dünyaya buğzettiğini bildiğim için onu Sen´den istemekten korktum. Bana da buğzedebilirdin.
Buna üzerine Allah Teala şöyle buyurdu
: İhtiyaçlar, dünya değildir. Daha sonra O´nun bu yedi sınıf dünyalığı sıraladığını gördüğümüzde dünyanın ne olduğunu daha iyi anladık.
Başka bir yerde ise bu yedi sınıfı, beş sıfata dayandırmakta ve bir söz sahibinin ağzından şöyle buyurmaktadır:
"Bilin ki dünya hayatı ancak bir oyun, tutkulu bir oyalama, bir süs, kendi aranızda bir övünme, mal ve çocuklarda bir çoğalma isteğidir". (Hadid/20) Yukarıdaki yedi sınıf şeyi seven kimselerin sıfatları bu beş sıfattır.
Bilahare bu beş sıfat, yedi unsuru da barındıran iki hususa indirgenmiştir:
"Dünya hayatı, ancak oyun ve eğlencedir". (Muham-med/36) Sonra bu ikisi de tek bir sıfata indirgenmiş ve bu iki mana ile ifade edilmiştir. Sonuçta dünya iki özlü ve kapsamlı şeye dönmektedir ki bunlardan herbiri dünya olmaya uygundur. Bu iki husus oyun ve eğlencedir.
Eğlence, bir anlamda hevadır. Üstteki ayette sıralanan yedi unsur da bunun kapsamı altına girmektedir.
Allah Teala bu manada şöyle buyurmuştur:
"Kim de Rabbinin makamından korkar ve nefsi de hevadan sakmdırırsa artık şüphesiz cennet (onun için) barınma yeridir". (Nazi´at/40-41) Bu ayete göre dünya, nefsin hevaya itaati olmaktadır.
Bunun delili de Allah Teala´mn şu buyruğudur:
"Artık kim taşkınlık edip azar ve dünya hayatını seçerse, hiç şüphesiz cehennem (onun için) bir barınma yeridir". (Nazi´at/37-39)
Cennet cehennemin zıddı olduğuna göre heva da dünya olmaktadır. Çünkü ondan sakındırmak, onu tercih etmenin zıddıdır. Her kim nefsini hevadan sakmdırırsa dünyayı tercih etmemiş olur. Dünyayı tercih etmediğinde ise zühde yönelmiş olur. Sonuçta da cehennemin zıddı olan cennete nail olur. Nefsini hevadan sakındırmayan kimse ise, dünyayı tercih etmiş olur. Bu durumda dünya, hevaya itaat ve her işte onu tercih etmek olmaktadır. Buna göre zühd herşeyde hevaya karşı durmaktır.
Allah Teala´nm heva kavramıyla murad ettiği ve dünya kıldığı ikinci mana da, nefsin sürekli zevk alma isteğinden doğan dünyada beka arzusudur.
Bunu da Allah Teala´ın şu buyruğundan çıkarmaktayız:
"Dediler ki: Rabbimiz, bize savaşı niçin farz kıldın? Keşke bizi yakın bir vadeye ertele şeydin". (Nisa/77) Savaş, dünya hayatından ayrılmaktır. Çünkü savaş, elde kılıç başka bir kılıcın üzerine doğru yürümek, sonunda da iki kılıç arasında hayatı kaybetmektir.
Sonuçta savaşın farz kılınmasına karşı çıkarak şöyle demişlerdir:
Keşke bizi başka bir zamana erteleseydin. O da bizim savaşla değil ecelimizle öleceğimiz zamandır. İşte bu, dünyada kalma arzusudur.
Sonuç itibarıyla dünyada kalma arzusu, dünya olarak tefsir edilmiştir.
İşte onların bu sözleri üzerine Allah Teala şöyle buyurmuştur:
"De ki: Dünyanın meta´ı azdır, ahiret ise takva sahipleri için daha hayırlıdır". (Nisa/77) İşte bu noktada insanlar gerçeği görmüş ve münafıklar rezil olmuşlardır. Müminler, savaşın farz kılınmasıyla imtihan edilmişlerdir. Bu imtihanla O´nun yolunda kurşundan kaleler gibi saf saf savaşacak muhibban da ortaya çıkmıştır. Bu noktada kendilerini ve mallarım Allah´a satanlar kazanmışlardır. Ahireti vererek dünya hayatını satın alanlar ise bu imtihanı kaybetmişlerdir.
Allah Teala bu manada şöyle buyurmuştur:
"Hiç şüphesiz Allah, müminlerden -karşılığında onlara mutlaka cenneti vermek üzere-canlarmı ve mallarını satın almıştır". (Tevbe/111) Allah Teala satın aldığına göre, onlar da satın almış olmaktadırlar. O, başarısız müşterileri de, ahiret karşılığında dünyayı satm alanlar olarak göstermistir. Yani onlar, daha fazla kalabilmek için dünyayı satın almış kimselerdir. Karşılığında ise ahireti satmışlardır.
Binlerce yıl ve sonsuzluk karşısında otuz veya kırk yılı satın alan kimsenin ticareti elbette ki karsız bir ticarettir. O, doğru yoldan da uzaktır. İşte bu, dünya hayatına rağbet edenin ticaretidir. O, ebedi hayat karşılığında dünyayı satın almıştır. Böylelikle zıddı-nı alarak yüce bir hayatı satmış olmaktadır. Allah Teala´mn "Dünya hayatını satın almışlardır" (Bakara/86) buyruğunun tefekküründen çıkan anlam budur. Onlar, ulvi hayatı satmışlardır.
İlk ticarette canım satan, bütün malını dağıtan ve bunlar da Allah Teala tarafından satın alman ve buna karşı bedel olarak ahiret yurdu ve kendi yakınlığı verilen kulun durumu sözkonusudur. Bu kulun ticareti kârlıdır ve o, yirmi otuz yılını ebedi hayat karşılığında satarak doğru davranmıştır. İşte bu, ahiret tacirleri olan zahidlerin kârıdır. İkincisi ise, hevayı arzulayanların zararıdır. Bu iki ticaret arasında ne kadar büyük fark vardır! Zühd sahiplerinin ölümden sonra k...
[
Bu mesajın devamını görebilmek için
kayıt olun
ya da
giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Kayıtlı
İlim Dünyası Akademik Dergide Yayımlanmış Makaleler
04 Ocak 2010, 16:26:03
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
Çevrimdışı
Cinsiyet:
Mesaj Sayısı: 25.839
Ynt: Zühd Makamının Şerhi
«
Yanıtla #2 :
04 Ocak 2010, 16:26:03 »
Zühdün Hakikati, Hükümlerinin İzahı Ve Zahidin Sıfatları:
Zühd, iki noktada olur. İlki, mevcut olan bir şey hakkında gösterilecek zühddür. Bu noktadaki zühd; zühde konu olan şeyin akıldan çıkarılması ve kalbin ondan ayrılmasıdır. O şeyin kalpte baki kılınmasıyla birlikte zühdde bulunmak sahih olmaz. Çünkü bu, kişinin ona rağbet ettiğini gösterir. Bu tür bir zühd, ancak zenginlerin zühdü olabilir.
Zühde konu olan şey kalpte mevcut değilse ve şartlar da onun yokluğu yönünde ise, bu durumdan memnun olmak zühddür. Bu, aynı zamanda yokluğa rıza göstermedir. Bu da fakirlerin zühdüdür. Hevanın terkindeki zühd hakkındaki görüş de böyledir. Bu tür bir zühd, ancak o heva ile sınanma ve ona muktedir olma halinde sahih olur.
Bunu Yusufun (as) kıssasında kardeşlerinin o ve küçüğü hakkında ´Muhakkak ki Yusuf ve kardeşi, babamıza bizden daha sevimlidir´ derlerken gösterdikleri zühdde de görmekteyiz. Onlar kardeşleri için "Yusuf u öldürün veya uzak bir yere atın ki babanız yalnız sizi sevsin" dediklerinde, ona değer vermediklerini göstermelerine rağmen Allah Teala onları zahid saymamıştır.
Onlar babalarına söyledikleri Tusufu bizimle gönder de, birlikte koşup oynayalım´ dediklerinde onun hakkında zühd sahibi olmak istemiş, ama bu iradeleri zühdün hakikatine ermemiştir. Bilahare onu satmaya azmederek zühdde bulunmuş ve onun aleyhindeki kararı hep birlikte almışlar, fakat Allah Teala onları yine za-hidler olarak vasfetmemiştir. Halbuki Allah Teala fiillerini haber verirken "Nitekim onu götürdükleri ve onu kuyunun derinliklerine atmaya topluca davrandıkları zaman.." (Yusui/15) buyurmuştur. Bütün yaptıklarına rağmen onlar için ´zahidler* sıfatını kesinlikle kullanmamıştır.
Görüldüğü üzere bunlar zühdün bazı sebep ve kurallarıdır. Zühdün bu hakikatini bilmeyenler, bir takım değişik yaklaşımları görerek kuşkuya kapılabilir ve zühd olmayan bir hareketi zühd zannedebilirler. Bu çerçevede Yusuf peygamberin (as) kardeşlerinin davranışları zühd değildi. Çünkü Yusuf (as) onların ellerindey-di. Onu bulanların elinden çıkıp da onun için başka birinden bedel istediklerinde Yusuf (as) hakkındaki zühdleri hak olmuştur. Nitekim Allah Teala da bunu bildirerek şöyle buyurmuştur: "Ve onu ucuz bir fiyata, sayısı belli birkaç dirheme sattılar. Onun hakkında zahidlerdendiler". (Yusuf/20)
Aynı şekilde bir elbiseyi satmayı düşündüğünüz veya istediğinizde, onu satmak fikri kalbinizde daha ağır bassa bile, o elbise hakkında ´zahid´ olamazsınız. Ama, zühd eğiliminin varlığıyla nitelenebilirsiniz. Bu durum, onu satıp bedelini alıncaya kadar böyledir. İşte o an, o elbiseyle ilgili zühdünüz kesinleşmiş olur.
Allah Teala´mn "Onun hakkında zahidlerdendiler" (Yusuf/20) buyruğu iyice düşünüldüğü zaman ortaya çıkan şudur: Kim bir şeyi gönül rızasıyla elden çıkarır ve nefsi de bu noktada kendine uyarsa, bu mücahedesinden dolayı zühde ait bir makamı olabilir. Her kim de bir şeye sıkıca sarılırsa- görünüşte onun hakkında zühd sahibi olduğunu ima etse bile- zühde dair bir makamı olmaz. Çünkü bir şeye sarılıp ondan kopamamak, rağbet ve tamah alametidir.
Rağbet ve tamah, zühdün zıddıdır. Bir hal mevcutken, onun zıddıyla vasfedilmek mümkün müdür? Bir şey hakkında zahid olduğunu sanıp kendini böyle göstermek isterken bir yandan da ona sıkıca sarılan kişi için şu iki tanımdan biri uygun düşer: O kişi, ya zühdün ne demek olduğunu bilmiyordur, ya da nefs kaynaklı şehvetinin gizli yönlerinden habersizdir. Her ikisi de işine geldiği gibi davranmayanlar için geçerlidir.
Nefsinin arzu ettiği şeyi kalbinden çıkaran kişi, o hususta zühdü gerçekleştirmiş kimsedir. Allah Teala´mn Yusufun (as) kardeşleriyle ilgili tavsiflerinin özü budur. Bir şeyi sıkıca tutup onunla sevinen, onun için kaygılanan ve bütün kalbiyle onu düşünen kimse ise tamah ve rağbete dalmış kimsedir. Bu da Allah Teala´mn Mısır Azizi´nin Yusuf a karşı tutumunu nitelemesinde açıkça ortaya çıkmaktadır. Mısır Azizi, Yusufu (as) satın aldığı zaman, Allah Teala onun Yusuf (as) üzerindeki rağbetim tahakkuk ettirmiştir. Çünkü o, Yusufu (as) ailesinin yanında tutmak istemiştir. Allah Teala onun bu yöndeki sözlerini şöyle haber vermektedir: "Karısına, ´Ona güzel bak. Umulur ki bize bir yararı dokunur ya da onu evlat ediniriz´dedi". (Yusuf/21)
Allah Teala, Mısır firavununun eşinin Musa´ya (as) olan düşkünlüğünü de bu şekilde vasfetmiş ve onun dilinden şöyle buyurmuştur:
"Benim için de, senin için de bir sevinçtir (o). Onu öldürmeyin, umulur ki bize yaran dokunur veya onu evlat ediniriz". (Kas as/9)
Bu ve benzeri şekilde, bir şey için emel besleyip onu kendine saklayan kimse, o şey hakkında zühd sahibi olmamış olur. Ancak onu elinden ve kalbinden çıkardığı zaman zahid olarak nitelenebilir. Bu ise, Yusuf ve kardeşleri hakkında sözkonusu değildir. Onların Yusuf (as) hakkındaki zühdleri, sadece onu elden çıkarırken aşağılamak için az bir bedel istemeleri anında sözkonusu olmuştur.r
Kur´an-ı Kerim´den çıkarılan bir diğer hüküm de şöyledir:
Yu-sufun (as) ahilerinin onun hakkındaki zühdleri, küçük kardeşi hakkındaki zühdlerine yaklaşık derecedeydi. Çünkü en küçüklerinin babalarının kalbindeki yeri, Yusufunkine benzemekteydi. Böylelikle babalarının sadece kendileriyle ilgileneceğini düşünüyorlardı
. Allah Teala bunu bildirerek şöyle buyurmuştur:
"Yusuf ve kardeşi, babamıza bizden daha sevimlidir" (Yusuf/8)
Rivayetlere göre, kuyuya ikisini birden atmak istemişlerdi. Ama içlerinden biri küçük kardeşine acıdığı için şefaatçi olmuş diğer kardeşlerinin ona bir kötülük etmelerini engellemiştir. Bir rivayete göre de onlardan, bu kardeşi kendisine bağışlamalarını isteyerek şöyle demiştir: Onu bari bırakın, yaşlı adam onunla teselli bulsun, her ikisini de yokederek onu acıya boğmayın, ona ikisini aynı anda kaybettirmeyin. Bunun üzerine en küçük kardeşlerini ona hibe ettiler.
Ama Allah Teala bu yöndeki isteklerine, onu da uzaklaştırma teşebbüslerine rağmen, İki kardeşleri hakkında zahidlerdi´ buyur-mamıştır. Çünkü onlar, Yusuf (as) hakkındaki zühdlerini, küçüğü hakkında göstermemişlerdir. Zira o, ellerinde kalmış ve onu elden çıkarmamışlardır.
Aynı şekilde siz de bir şeye sahip olup onu kendiniz için sıkıca tuttuğunuzda, aklınızdan geçen bir takım düşüncelerle onun hakkında zahid olduğunuzu sansanız ve zühdü murad etseniz bile, onu sıkıca tutmanızdan dolayı kendinizi kandırmış olursunuz.
Onun varlığını görmezden gelip zühd sahibi olduğunuzu bilerek kendinizi aldatmanız Veya Rabbinizi görmezlikten gelerek ulaştığınız bilgiyle asılsız bir vecde sahip olmanız ya da kendinizi zühdü bilmeyenlere zahid gibi göstermeniz hallerinin tümünde de, zühd hakkındaki zühdünüz ve dünyaya olan düşkünlük ve tamahınız ortaya çıkar.
Hakkında kendinizi zahid sandığınız şey, elinizden çıkmadıkça ve onun karşılığında Allah sevgisi ve O´nun rızasını, ya da O´nun katındaki sevabını kazanmadığınız sürece gerçek zahid olamazsınız. İşte böyle bir noktada, o şey hakındaki zühdünüz hakiki ilim üzere olur. Alimler nezdinde de samimi ve sadık olursunuz. İşte o safhada, zahid olarak nitelenirsiniz. Zahidler de sizi zahid olarak adlandırırlar.
Sahip olduğunuz bir şey bulunmayınca, bu durumda da sahip olmadığınız şeyler hakkında zühdde bulunmanız sıhhatli olmaz. Olmayan bir şey hakkındaki zühd batıl ve boştur. Çünkü sahip olmadığınız bir şey üzerinde tasarrufta da bulunamazsınız. Eğer o şey mevcut olsaydı, belki de kalbiniz onunla değişecek ve onda çevrilmeye başlayacaktı. Çünkü hiçbir ihbar, yakinen görme gibi değildir. Haber, daima vehim ve şüpheye yol açabilir. Yakinen görme ise, hakikati ortaya çıkarır ve insanlara ancak böyle hüküm verebilirsiniz. Çünkü insan nefsi, refahtan zevk alma arzusu üzerine yaratıldığı için birden fazla görüşe sahiptir ve bunlardan işine en çok geleni tercih eder. Aslen varolmayan zan, varolan bir yakin gibi olamaz. Eğer böyle olsaydı işler neye varmazdı ki?
Şu var ki, yokluk halinde de şartlarına uymanız şartıyla zühd sahibi olabilirsiniz. Bunun şekli ise, herhangi bir şeyin sizde olmasını istememeniz ve onun yokluğundan dolayı üzülmem eniz dir. Onun yokluğundan dolayı memnun ve fakirliğinizden dolayı mutlu olmanız da zühddür. Allah Teala sizin bu gaybi halinizi bilir ve sırrınıza vakıf olur. Bilir ki siz, onu bulsanız dahi varlığından memnun olmaz ve elinize geldiği an onu elden çıkarırsınız. Kalbiniz, dünyevi bakımdan yokluğunuza rağmen Allah Teala ile kanaatkar ve O´ndan razı olup bu hali zenginlikle değiştirmek istememektedir. Çünkü sizin, zühdün faziletine dair yakini bilgi ve inancınız samimidir. Bu tür bir halde olduğunuz zaman da, bütünüyle zahidler arasında vasfedilirsiniz. Dolayısıyla, bu davranışınızdan dolayı za-hidlerin sevabına nail olursunuz. İşte bu, dünyalığa sahip olamayan ihlaslı fakirlerin zühdü ve fakirliğin hakikatma ermedir.
Bir zat şöyle demiştir: Gerçek fakir o kimsedir ki, fakirliğinden memnundur ve onun elinden alınmasından korkar. Zengin de o kimsedir ki, zenginliğinden memnundur ve fakirlikten korkar.
Malik b.- Dinar (ra) kendisine, ´Sen zahid bir insansın´ denildiğinde şöyle derdi:
Zahid, ancak Ömer b. Ab dül aziz´dir. Dünya onun ayağına gelmiş ve ona sahip olmuşken, onu reddetmiştir. Bana gelince, ben nede zühd gösterdim ki?
Zühd, arif için varlığa rağmen sahih olabilir. Çünkü o, bu varlığı kendine saklamamakta ve kendi nefsani zevkleri için kullanmamaktadır. O varlığı mülkü haline getirmediği gibi aynı zamanda ona da dayanmamaktadır. Bilakis onun varlığı Allah Teala´nm hazinesinde gibidir. O, her an Allah Teala´mn bu varlıkla ilgili hükmünü bekler. Bu varlık, kendisi için bi...
[
Bu mesajın devamını görebilmek için
kayıt olun
ya da
giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Kayıtlı
İlim Dünyası Akademik Dergide Yayımlanmış Makaleler
04 Ocak 2010, 16:31:57
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
Çevrimdışı
Cinsiyet:
Mesaj Sayısı: 25.839
Ynt: Zühd Makamının Şerhi
«
Yanıtla #3 :
04 Ocak 2010, 16:31:57 »
Cömertliğin bu iki türü, isimde birleşmelerine rağmen hüküm bakımından farklılaşırlar. Sahip olduğunu Allah Teala için feda eden kimse, o hususta Allah için zühdde bulunmuş olur ve onun ecri Allah Teala´ya düşer. Malını insanlara sarfeden kişi de malı hakkında zühd sahibi sayılır ve cömertlikle vasfedilir. Ama bu, kendisi ve kendi arzusu içindir. Dolayısıyla bunun için Allah Teala üzerinde herhangi bir ecir isteği olamaz. Çünkü o, Allah Teala için amel edenlerden değildir. Bu yüzden de ecri boşa gider. O, sırf kendi nefsi için amelde bulunmuştur. Bu sayede de dünyada şükran ve minnetle anılmıştır. Onun yaptığı, sırf insanlar içindir.
İbnü´l-Mübarek bu manada şöyle demiştir:
Fütüvvet ile kıraat arasında tek bir şey dışında hiç fark görmedim. Kıraatin yasakladığı hiçbir şey yoktur ki, fütüvvet onu çirkin görmüş olmasın. Onların ayrıldıkları tek nokta ise şudur: Kıraat ile Allah Teala´mn yüce nzası murad edilirken, fütüvvet ile insanların teveccüh ve övgüleri murad edilir.
Hocası Süfyan-ı Sevri de (ra) şöyle derdi:
Fütüvveti ihsan ile yapamayan, kıraati de ihsan üzere yapamaz.
Bu sözün anlamı şudur:
Fütüvvetin hükümlerini bilmeyen kişi, ehli fütüvvet olarak tanınabilmek için onun hükümlerini layıkıyla yerine getirmelidir. Böyle biri, kıraatin hükümlerini yerine getirmedikçe ehli kıraat olarak da vasfedilmez.
Kul, nefsiyle zühd üzere mücahede eder. Yine onunla arzu ve nevalarına karşı durma noktasında da mücahede eder. Hak üzerinde sabretmeye, sevilen bir şeyi -nefsin istememesine rağmen- infak etmek için onunla cihada devam eder ve nefse zühdle yüklenirse ne olur? Bütün bunları ihlasla yerine getiren bir kul, zühd makamına sahip olarak iyiliğe ulaştığı için Allah Teala´mn da övgüsüne layık olur.
Zühdü göstermelik olarak yapan kimseye gelince, o asla zahid olamaz. Böyle biri, yapmacık bir zühd tezahürü içinde onun esbabına sarılarak, eşyaya değer vermediğini göstermeye ve her haline şükrünü izhar etmeye çalışır. Bunların durumu, sabrı hakkıyla bilmedikleri halde sabreder gibi görünenlere benzer. Oysa sabır makamı, sadece sabrın hakikatini bilen ve nefsine bu bilgi üzere sabreden kimse için sözkonusudur.
Zühdün özü, ölümü bekleyip dünyevi emelleri kısa tutmaktır. Çünkü bu ikisi, tasarruf ve mal yığma fikrini terkederek amelleri daha güzel yapmayı temin eder.
İbni Uyeyne şöyle demiştir
: Zahidin sının, bollukta şükreden, darlıkta sabreden olmasıdır. Bişr b. el-Hara da (ra) şöyle derdi: Dünyada zühd sahibi olmak, insanlar hakkında zühd sahibi olmaktır. Onlar hakkında zühd sahibi olan, dünya hakkında da zühde ermiş olur.
Hikmet ehlinden bir zat ise şunu söylemiştir:
Zahid, insanlara talepte bulunduğu zaman, ondan uzaklaş. İnsanlardan kaçtığında ise onun ardına düş.
Yahya b. Muaz´a (ra), ´Kişi ne zaman zahid olur?´ diye sorulmuştu.
O da şu cevabı verdi: Dünyayı terketme noktasındaki hırsı, onu talep edenin hırsına ulaştığında. Kasım el-Cu´i şöyle demiştir
: Dünyada zühd, karnında sahip olduğun kadar iç boşluğunda göstereceğin zühddür. Zühde işte böyle sahip olabilirsin. el-Cu´i´ye göre dünya, tokluk ve lezzetli şeyler yemek haliydi. Fudayl b. İyaz (ra) ise şöyle demiştir: Zühd, kanaattir, Ona göre de dünya, hırs ve tamahtı.
Süfyan ise şunu söylemiştir:
Zühd, emeli kısa tutmak, yani kasr-i emeldir. Buna göre dünya da, uzun emelli olmak, yani tûl-i emeldi.
Ebu Süleyman ed-Darani (ra) şöyle derdi:
Dünya, sizi Allah Te-ala´dan alıkoyan herşeydir. Ona göre zühd; kendini Allah Teala´ya adamaktı. Yine o şunu söylemiştir: Zahid, ancak dünyadan sıyrılarak ibadet ve ictihadla meşgul olan kimsedir. Dünyayı terkederek ibadetle meşgul olmamaya gelince, o da rahatına düşkünlüktür.
Davud-i Tai (ra) şöyle derdi
: Seni Allah Teala´dan uzak tuttuğu sürece, ailen de, malın da senin için kötülüktür. Ebu Süleyman ed-Darani de bir defasında , ´Her kim evlenirse, hadis yazarsa veya geçimlik peşinde koşarsa dünyaya meyletmiş olur1 dedi ve şu ayet-i kerimeyi okudu: "Ancak Allah´a selim bir kalp ile gelenler başka". (Şuara/89) Sonra da şunu ilave etti: İşte o, içinde Allah Teala´dan başka birşeyin bulunmadığı kalptir. Başka bir vesilede de şöyle demiştir: Zühd ehli, kalplerini dünyevi tasalardan arındırıp ahirete yönelttikleri için dünyada zühd sahibi olmuşlardır.
Üveys-i Karam (ra) de şöyle derdi
: Kişi bir taleple yola çıktığında zühd de ayrılıp gider.
İmamımız ve şeyhimizin şeyhi Ebu Mu-hammed Sehl (ra) şöyle derdi:
Zühdün başı tevekküldür. Ortası ise kudreti izhar etmektir.
Kul, geri dönüşü olmayan hakiki zühde, ancak kudreti müşahede ettikten sonra ulaşabilir. Kudretin başı ise, bana göre zühdü telkin eden Kadir-i Mutlak´m kelamını işittiğinde onu müşahede etmesidir.
O şöyle buyurmuştur:
´Bir süs veya bir meta sağlamak için ateşte üzerine yakıp-erittikleri şeylerden de bunun gibi bir köpük (posa) vardır. (Ra´d/17) Buradaki süs, altın ve gümüştür. Benlikleri esir edip, başları eğdiren bunlardır. Meta ise, bunlar dışındaki diğer madenlerdir.
Kul, dünyanın esası olan, müşriğin onun yüzünden şirke düştüğü, tuzağa kapılanların onun yüzünden tuzağa kapıldığı ve tadı birçok kalbe hoş gelen altın ve gümüşün özünü gördüğü zaman, suyun üzerinde dağılan köpüğü müşahede eder. Ki o köpüğün hiçbir faydası, yararlığı ve kıymeti yoktur. Sonuçta altın ve gümüş hakkında zühd sahibi olur. Onun bu zühdü, içten bir zühddür. Çünkü o, duyarak değil yakinen görmüştür. Böylelikle de Hak Teala´mn hak ile tavsif ettiği müminlerden olur.
Allah Teala onlar hakkında şöyle buyurmuştur:
"Allah anıldığı zaman kalpleri ürperir. Onlara Allah´ın ayetleri okunduğu zaman da, imanlarını arttırır". (Enfal/2) Zühd, imanın ziyadesi ve artmasıdır.
Allah Teala ayetine devam ederek şöyle buyurmuştur:
"Ve onlar Rab´lerine tevekkül ederler". (Enfal/2) Böylelikle zühd, tevekküle dahil olmaktadır.
Allah Teala daha sonra söyle buyurmuştur:
"O´nu vekil edinin ve onların söylediklerine sabredin". (Müzzem-miV9-10)
Tevekkül, sabra bağlıdır. Allah Teala´mn kelamını bu şekilde dinleyip onu akleden kul, cennetler ve pınarlar arasındaki güvenli yurda ulaştırılacaktır. O, Allah Teala´mn ´mümin´ sıfatına da layık olmuştur. Çünkü o, Kur´an okuduğu zaman, onu bütün imanıyla okur.
Allah Teala buyurdu ki:
"Kendilerine Kitab verdiklerimiz onu hakkıyla okurlar. İşte onlar ona iman edenlerdir". (Bakara/121)
Üstteki ayette Allah Teala´mn koyduğu ´köpük´ ifadesi, aslında O´nun tarafından verilen başka bir misale benzetmedir. Allah Teala´ın misali hak ile batılın su ile köpüğe benzetilmesi şeklindedir. Bu benzetmede hak, faydası ve kalıcılığından dolayı suya, batıl da faydasızlığı ve geçiciliğinden dolayı köpüğe benzetilmiştir.
Allah Teala daha sonra, hakikatten uzaklığı sebebiyle altını da köpüğe benzetmiştir. Bu teşbih, mecazi bir teşbih olmayıp müma-selet teşbihidir. Nitekim Allah Teala, "Bunun gibi bir köpük (posa) vardır" (Ra´d/17) buyurmuştur. Mümasillik de araştırılmalıdır.
Allah Teala daha sonra şöyle buyurmuştur
: "İşte Allah misalleri böyle vermektedir. Rablerinin çağrısına uyanlara daha güzeli vardır". (Ra´d/17-18) Yani onlar için cennet ve beka yurdu vardır. Allah Teala ahirete inanmayanlar hakkında da onların kötü örnek olduklarını ve dünya hayatını ve onun süsünü istediklerini, onunla hoşnut ve yetinir olduklarını haber vererek, kendileri için yalnız cehennemin olduğunu bildirmiştir.
Bakışı, bütün bakışları sindiren, geceyle gündüzü çevirip duran ve katında herşeyden belli mikdar bulunan Hak Teala yüceler yücesidir. O, bizim göremediklerimizi görür. Bizim gücümüzün yetmediği şeylere kKadir´dir. O, müşahede ehlini kendi müşahedesiy-le tahsis etmiş, yine onları kendi ilmiyle kuşatmıştır. Onları dilediği şeylerle ihata ederken dilediklerinden de önlemiştir. Altın ve gümüş, O´nun bu tür kullan için, suyun üzerinde gezinen ve rüzgarların savurduğu köpükten başka bir şey değildir. Köpük, suyun üzerinde kaybolup giden bir şeydir. Altın ve gümüş, dağlardan çıkarılan madenlerdendir. Allah´ın bu halis kullarına göre dağlar, O´nun sağlamlaştırması sayesinde sabit duran dev dalgalar gibidir. Onlar, Allah Teala´mn verdiği hareketsizlikle cansız gibi dururlar. Bulutlar da, onlara uğrayıp geçerler.
Tüm bunlar, herşeyi en mükemmel şekilde yaratan Allah Teala´mn sanatıdır. Yeryüzü de bir duman denizi gibi olmuştur. Allah Teala ona dalgalarla vurarak düz yerler ve engebeler arasından şehirleri ve ıssız çölleri çıkarmıştır. İnsanlar ise seraplar içinde yüzen varlıklar gibi, kah aşağılara iner, kah tepeleri aşarlar. Allah Teala tepeler ve ovalar arasında herşeyi tartılı ve oranlı olan varlıkları ortaya çıkarmıştır. Tıpkı gündüzün geceyi uzatması ve akıntıyi örtmesi gibi. Tüm bunlar, O´nun hikmetinin, gizli kudretinin ve ince sanatının ortaya çıkması içindir. Mümin kullar da, O´nun bu nimetlerine şahit olarak şükrü ifa etmeye çalışırlar.
Allah Teala buyurdu ki: "Sizin için yeryüzüne boyun eğdiren O´dur. Şu halde onun tepelerinde yürüyün ve O´nun rızkından yiyin". (Mülk/15); "Onlar her bir tepeden akın ederler". (Enbiya/96); "Şüphesiz benim Rabbim, dilediğini pek ince düzenleyip tedbir edendir". (Yusuf/100) O´nun bu planlaması sayesinde farklılıklar biraraya gelmiş, ayrıklar birleşmiş ve bütün dağınıklarla sınırlar gizlenmiştir. O´nun arşı da,...
[
Bu mesajın devamını görebilmek için
kayıt olun
ya da
giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Kayıtlı
İlim Dünyası Akademik Dergide Yayımlanmış Makaleler
04 Ocak 2010, 16:38:35
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
Çevrimdışı
Cinsiyet:
Mesaj Sayısı: 25.839
Ynt: Zühd Makamının Şerhi
«
Yanıtla #4 :
04 Ocak 2010, 16:38:35 »
Ulemadan bir zat şöyle demiştir:
Dünya süslerinden hangisi bana hoş ve parlak görünmüşse, onun batını da bana gösterilmiş ve o süsten uzaklaşmışımdır. İşte bu da, Allah Teala´nın sevdiği ve yakın kıldığı dostlarına olan bir yardım ve inayetidir. Dünyayı ilk sıfatıyla müşahede edenler, onun sonu hakkında yanılgıya düşmezler. Onun batini hakikatini tanıyanlar da, zahiri görünümüne hayranlık duymazlar. Onun sonu kendilerine keşf yoluyla gösterilen kullar da, onun süs ve yaldızını asla arzu etmezler.
İsa b. Meryem (as) şöyle derdi
: "Vay halinize ey şer alimleri! Sizin durumunuz, arının iğnesine benzer. Onun dışı kireç, içi ise pis kokuludur".
Malik b. Dinar (ra) şöyle demişti:
En büyük büyücüden sakının. Çünkü o, alimlerin kalplerini büyüler. Bu sözde kasdedi-len dünyadır. Batıl ile dünyaya karşı ihtiras besleyen kimse, kendi kendini öldürür. Dünyaya yönelik hırsı ve ona duyduğu sevgi daha da güçlenirse, başkalarının da ölümüne sebep olur.
Nitekim Allah Teala şöyle buyurmuştur:
"Mallarınızı aranızda batılla/haksız yollardan yemeyin ve kendinizi öldürmeyin". (Nisa/29)
Allah Teala, kişinin başkasını öldürmesini, onu Allah yolundan çıkarmasıyla ifade etmiş ve şöyle buyurmuştur:
"Yahudi din adamlarından ve rahiblerden çoğu insanların mallarını haksız yollardan yerler ve Allah yolundan çevirirler". (Tevbe/34)
İsa (as) ile ilgili haberler arasında şöyle bir olay nakledilir:
"O, havarilerinden bir toplulukla seyahat ederken, yolda yere açılmış altınlar görmüşlerdi. İsa (as) altınların başında durmuş ve, ´Bu katildir, bundan sakının´ demişti. Ardından arkadaşlarıyla beraber yoluna devam etmişti. Ama havarilerden üçü, altını almak için geri döndüler. İkisi altının başında beklerken üçüncüyü en yakın şehirden yiyecek vs. almak için bir miktar altınla gönderdiler
. Ama şeytan onlara şöyle fısıldıyordu:
´Bu malın üçe bölünmesine nasıl razı olurusunuz? Onu öldürün de mal sadece yarıya bölünsün´. Bu vesvesenin tesiriyle arkadaşlarını öldürmeye karar verdiler.
Arkadaşları ise yolda benzer bir fısıltıyla karşılaştı
: ´Malın üçte birine nasıl razı olursun? O ikisini öldür de malın tamamı senin olsun,´. O da bu vesveseye kanarak çarşıdan yiyecekle beraber zehir de aldı ve yiyecekleri zehirledi. Arkadaşlarının yanma döndüğünde, üzerine atılarak kendisini öldürdüler, sonra da getirdiği yiyecekleri yemeye başladılar. Yemekten kalkamadan ikisi de zehirlenerek öldüler. İsa (as) gezisinden dönerken onları altınların yanında ölü olarak gördü. Yanındaki havariler, bu duruma çok şaşırdılar ve ´Bunlara ne olmuş?´ diye sordular. İsa (as) da kendilerine olup biteni anlattı."
İbnu´l-Mübarek´e, ´İnsanlar kimdir?´ diye sorulmuştu. O da, ´Alimler cevabını verdi. ´Peki krallar kimlerdir* diye sorulunca, ´Za-hidlerdir´ dedi. İbnu´l-Müseyyeb (ra) Ebu Zer´den (ra) şu hadisi nak-letmiştir: "Allah Resulü (sav) buyurdu ki: Her kim dünyada zahid-lik yaparsa, Allah Teala onun kalbine hikmeti yerleştirir ve onu hikmetle konuşturur, dünyanın derdini de devasını da ona gösterir ve onu sağ selim cennete ulaştırır".
Başka bir hadiste ise şöyle buyrulmuştur:
"Dünya, yurdu olmayanın yurdu, malı olmayanın malıdır. Aklı olmayanlar onun için mal yığarlar".
Hasan el-Basri (ra) şöyle derdi:
Bedir´de cihad eden sahabiler-den yetmişini gördüm. Onlar, Allah´ın helal kıldığı şeylerde, sizin haram kıldığı şeylerdeki çekingenliğinizden daha fazla çekingen ve zahidane davranıyorlardı.
Başka bir vesilede de şöyle dediği rivayet edilmiştir:
Zorluk ve darlık halleri onları varlık ve rahatlık hallerinden çok daha fazla sevindirirdi. Eğer onları görseydiniz, ´Bunlar delirmiş´ derdiniz. Onlar da sizin hayırlılarınızı görselerdi, ´Bunlarda ahlak çok zayıf derlerdi. Kötülerinizi gördüklerinde ise, ´Bunlar Hesab Günü´ne inanmıyorlar derlerdi.
Yine o, şöyle demiştir: Onlardan birine helal bir mal teklif edildiği zaman onu almaz ve şöyle derdi:
´Onun kalbimi bozmasından endişe ederim".
Kalbi olan kimse onu bozulmaktan korur, değişmesinden ve rı-za-i ilahiden uzaklaşmasından endişe eder, onun İslah ve irşadı için gayret sarfeder. Kalbi olmayan kimse ise, hevanın karanlıklarında bocalayıp durur. Kimbilir yüzüstü düşer de hem dünyayı, hem de ahireti kaybeder. Ya da dünyadan razı olarak ehli dünya ve Allah Teala´nm ayetlerine karşı ehli gaflet saflarına katılır. Böylelikle de yokluğa razı olmuş ve bunu, hiçbir şeyin kendisine benzemediği Hak Teala´ya tercih etmiş olur. Allah Teala böylelerini nitelerken şöyle buyurmuştur: "Bizimle karşılaşmayı ummayanlar, dünya hayatına razı olanlar ve bununla tatmin olanlar ve bizim ayetlerimizden habersiz olanlar". (Yunus/7)
Bu davranış, Allah Teala´dan yüz çevirmeyi hakettiren ve O´nun gazabını gerektiren bir davranıştır. Bunlar, Allah Teala´nm kendilerinden yüz çevrilmesini ve onlara yönelmenin terke dilmesini emrettiği kimselerdir.
O, bu babda şöyle buyurmaktadır:
"Şu halde sen. Bizim zikrimize sırt çeviren ve dünya hayatından başkasını istemeyenden yüz çevir. İşte onların ilimden yana ulaşabildikleri (son sınır) budur". (Necm/29) O, başka bir ayette ise şöyle buyurmaktadır: "Kalbini Bizi zikretmekten gaflete düşürdüğümüz, kendi ´istek ve hevasma uyan ve işinde aşırılığa giden kimseye itaat etme". (Kehf/18) Yani o, Allah Teala´ın yasaklarım çiğnerken, emrettiklerini yapmada da kusur eder. Başka bir tefsirde ise, böyle birinin helake yönelmiş olduğu söylenmiştir.
Allah Teala, dünya ehline karşı buğzundan dolayı Resulü´ne (sav) de onlara gıptayla bakmayı yasaklamış ve onların taşıdıkları süslerin kendileri için yalnız fitne olduğunu haber vererek zühd ve kanaatin daha hayırlı ve kalıcı olduğunu bildirmiştir.
O, bu manaları ihtiva eden ayetinde şöyle buyurmaktadır:
"Onlardan bazılarına, kendilerini onunla sınamak için yararlandırdığımız dünya hayatının süsüne gözünü dikme. Senin Rabbinin rızkı daha hayırlı ve daha kalıcıdır". (Taha/131)
Ayette tavsiye edilenin kanaat olduğu söylenmiştir. Başka bir tefsirde ise, günübirlik geçim olduğu söylenmiştir. Diğer bir tefsirde ise, dünya hayatındaki zühd olduğu söylenmiştir. Allah Teala´mn Kitabı´na en uygun olan da budur
. Şu ayet-i kerime de buna delalet etmektedir:
"Ahiret, daha hayırlı ve daha kalıcıdır". (Ala/17) Yine "Rabbinin rızkı daha hayırlı ve daha kalıcıdır" (Taha/131) ayetinin tefsirinde de dünyada zühd sahibi olmak denilmiştir. Yine O, başka bir ayetinde "Allah´ın bıraktığı, sizin için daha hayırlıdır" (Hud/86) buyurmuş ve tefsirde bunun kanaat olduğu söylenmiştir. Başka bir tefsirde ise, helal kazanç olduğu söylenmiştir.
Konuyla ilgili olarak rivayet edilen bir hadis-i şerif şöyledir:
"Allah Resulü (sav) ashabıyla birlikte on aylık gebe develerden oluşan bir sürünün yanından geçti. -Bunlar, sahabenin en sevimli ve en değerli hayvanlarıydı. Çünkü bunlar, bineğe uygun, ete, süte, yavruya ve tüye sahip hayvanlardı.
Allah Resulü (sav) bunları insanların hayırlılarına benzetmiş ve şöyle buyurmuştur
: İnsanlar, yüz deve gibidir ki içlerinde bir tane hamile deve bulamazsın.[90] Yani develerin sayısı çoktur. Ama yukarıdaki beş meziyeti taşıyan dişi develer ise azınlıktır.
Allah Teala bu meziyetleri taşıyan develerle ilgili şöyle buyurmuştur:
"Gebe develer, kendi başına terkedildiği zaman". (Tekvir/4) Yani Kıya-met´in dehşetinden dolayı sahipleri bu değerli develeri terkettiği zaman.- Allah Resulü (sav) gebe develerden yüzünü çevirdiği gibi onları görmemek için gözünü aşağı eğdi.
Bunun üzerine, ´Ey Allah Resulü, bunlar bizim en değerli mallarımız, onlara niçin bakmıyorsun?´ dediler.
Allah Resulü (sav)´Rabbim beni bundan menetti´ buyurdu ve şu ayet-i kerimeyi okudu:
"Onlardan bazılarına, kendilerini onunla sınamak için yararlandırdığımız dünya hayatının süsüne gözünü dikme. Senin Rabbinin rızkı daha hayırlı ve daha kalıcıdır". (Taha/131)
Ömer (ra) de "Altın ve gümüşü biriktirip de Allah yolunda har-camayanlar ise, onlara da acıklı bir azap müjdele" (Tevbe/34) a
yet-i kerimesinin nüzuluyla ilgili şu hadisi rivayet etmiştir:
"
Allah Resulü (sav) buyurdu ki:
Dinar ve dirhem kahrolsun. ´Allah Teala bize altın ve gümüş saklamayı yasakladı. Peki ne biriktirilebilir?´ diye sorduk
. Buyurdu ki:
´Herbiriniz, zikreden bir dil, şükreden bir kalp ve kendisine ahiret işlerinde yardım edecek saliha bir eş edinsin".94
Huzeyfe´nin (ra) Allah Resulü´nden (sav) rivayet ettiği hadis-i şerif ise şöyledir:
"Her kim dünyayı ahirete tercih ederse, Allah Teala onun kalbini üç şeye müptela eder: Kalbinden asla çıkmayan bir kaygı. Asla kurtulamadığı bir fakirlik.
Asla doymayan bir hırs". Ali b. Ma´bed´den Ali b. Ebi Talha vasıtasıyla şu mürsel hadis rivayet edilmiştir:
"
Allah Resulü (sav) buyurdu ki:
Bilmemenin kendisi için bilmekten daha sevimli olmasına ve bir şeyin azlığı onun çokluğundan daha sevimli görünmesine kadar kulun imanı kemale ermez".[91]
İsa b. Meryem (as) hakkında nakledilen haberlerden biri de şöyledir:
"Dünyaya ahirete geçmek için yapılmış bir köprüdür. Siz o köpr...
[
Bu mesajın devamını görebilmek için
kayıt olun
ya da
giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Kayıtlı
İlim Dünyası Akademik Dergide Yayımlanmış Makaleler
Sayfa: [
1
]
2
Yukarı git
Yazdır
« önceki
sonraki »
Gitmek istediğiniz yer:
Gitmek istediğiniz yer:
-----------------------------
İlim Dünyası Dergisi / Akademik Çalışmalar
-----------------------------
=> İlim Dünyası Dergisi
===> Enes ALACAYAKA
===> İlim Dünyası Dergisi
-----------------------------
Manevi Danışmanlık ve Rehberlik
-----------------------------
=> Manevi Danışmanlık ve Rehberlik
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Yüce Allah (c.c) İçin Hizmet'e Niyet Et ! ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Niyet Ediyorum Allah için Hizmet Etmeye
-----------------------------
İlim Dünyası Etkinlikleri
-----------------------------
=> Kutlu Doğum Haftası Etkinlikleri
===> Hz. Muhammede (s.a.v) Bir Şiir Yaz
===> Hz. Muhammede (s.a.v) Bir Mektup Yaz
===> Hz. Muhammede (s.a.v) Bir Makale Yaz
=> Kutlu Doğum Haftası Etkinlik Sonuçları
=> Hz. Muhammed (s.a.v) Salavat Etkinlikleri
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Sosyal ve Manevi Hizmetler Dünyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> İlim Dünyası
===> Foruma Hoşgeldiniz
===> Duyurular - Yenilikler
===> İstek - Öneri - Şikayet
===> İlim Dünyası İrtibat & İletişim
===> Geçmiş Konu Arşivi
=> Kabe Canlı Yayın İzle
===> Kabe 24 Saat Canli Yayin
===> Mekke Canlı Yayın
===> Beytullah Canlı Yayın
===> Kabe Canlı Yayın Özel
=> Sosyal Faliyetler
===> Helalleşelim
===> Etkinlikler & Kutlamalar
===> Pakistana Yardım
===> Kayıp Aranıyor
===> Kredi Kartına Hayır
===> Tavsiye Ediyorum
===> Tavsiye Etmiyorum
=> Taziyelerimiz
===> Cenaze Taziyeleri
===> Hasta Taziyeleri
=> Güzel Web Siteler
=> İstek & Dualarımız
=> Nafile İbadetlerimiz
=> Dostluk Ve Kardeşlik
=> Gönlünce Seslen
=> Hocanın Kalemi
=> Akli ve Kalbi Kardeşlik Akımı
=> Yardım ve Hizmet Dernekleri
=> Ruhu Revani Nuru Muhammedi
=> Her Güne Bir Sahabe-i Kiram
=> Sevgili Üyemiz Lütfen Okuyunuz !
=> Sevgili Öğrencilerimiz Hoşgeldiniz
-----------------------------
๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Esmaül Hüsna
===> Her Güne Bir Esmaül Hüsna
=> Dini Konular
===> Bölüm Kuralları
===> MeKKe & MeDiNe
===> Peygamber Kıssaları
===> Evliyaların Hayatı
===> Kıssadan Hisseler
===> İslam Tarihi
===> Cuma Hutbesi
===> İz Bırakanlar
===> Nurdan Damlalar
===> Dini makale ve yazılar
===> Cuma Vaazı
=====> Vaaz Projeleri
=> Kuran-ı Kerim
===> Kuran' ın Önemi
===> Kuran Okumak
===> Kısa Sureler
===> Sizden Gelenler( Kuran-ı Kerim)
=> İtikat
===> İman ve Esasları
===> İtikadi Mezhepler
===> Allah' a İman
===> Meleklere İman
===> Kitaplara İman
===> Peygamberler (A.S)
===> Ahiret Günü
===> Kaza ve Kader
===> Sizden Gelenler(İtiKat)
=> Hadis-i Şerif
===> Hadisin Önemi
===> Hadis Çeşitleri
===> Seçme Hadisler
===> Hadisleri İnkar
===> Arapça Türkçe Hadis
===> Sizden Gelenler (Hadis- Şerif)
=> Fıkıh
===> Mezheplerin Doğuşu
===> Amelde Mezhepler
===> Mezhep İmamları
===> Mükellefiyetlerimiz
===> Güncel Fetvalar
===> Sizden Gelenler( FıkıH )
=> Peygamberimiz (S.A.V)
===> İlk Vahyin Gelişi
===> Savaşlar ve Hicreti
===> Mucizeleri
===> Örnek Ahlakı
===> Vefatları
===> Peygamber Sevgisi
===> Ehli Beyti ve Sahabeleri
===> Kutsal Emanetler
===> Sizden Gelenler (Peygamber Efendimiz )
===> Nur-u Muhammedi
===> Efendimizin Hayatı
=> İslam Esasları
===> Namaz Kılmak
===> Oruç Tutmak
===> Zekat Vermek
===> Sizden Gelenler( İslam Esasları )
=> Ameller - İbadetler - Kulluk Kavramı
===> İbadetin Önemi
===> Bedenle Yapılanlar
===> Malla Yapılanlar
===> Allaha Kulluk
===> Malla ve Bedenle
===> Dua Etmek
===> Sizden Gelenler(Amel-İbadet-Kulluk)
=> Tasavvuf Nedir ?
===> Tanımı ve Önemi
===> Nakşibendilik
===> Güzel Ahlak
===> Nefs Mücadelesi
===> Nefs Hastalıkları
===> Müridin Dersleri
===> Müridin Edepleri
===> Haller ve Tevbe
===> Tasavvufu İnkar
===> Sizden Gelenler (Tasavvuf)
=====> Tasavvuf Nameleri
=======> Ertunç Demiriz
=> Aile Hayatı
===> İyi Bir Aile
===> Eşlerin Hakları
===> Anne-Baba Hakkı
===> Sizden Gelenler( Aile Hayatı )
=> Tıbb-ı Nebevi
===> Temizlik
===> Ağız ve Diş Sağlığı
===> Bal ve Çörek Otu
===> Şifalı Bitkiler
===> Sizden Gelenler ( Tıbb-ı Nebevi )
=> Güncel Meseleler
===> İnanç Konuları
===> Tasavvuf Üzerine
===> Büyü ve Cinler
===> Ahirzaman
===> Güncel Dini Haberler
===> Sizden Gelenler( Güncel Meseleler )
=> Biyoğrafi Dünyası
===> Peygamberler
===> Hadis Alimleri
===> Erkek Sahabeler
===> Hanım Sahabeler
===> Mezhep İmamları
===> İslam Alimleri
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Kuranı Kerim
===> Konularına Göre Ayetler
===> Kuran-ı Kerim Kelime Sözlüğü
===> Kuran-ı Kerim Hakkında Bilgiler
===> Kuran-ı Kerim Belagat İlmi
===> Kuran-ı Kerim Ayetleri
=====> Lügatca
===> Kuran Öyküleri
===> Kuran ve Bilim
===> Kuran Ahlakı
===> Diyanet Vakfı Meali
===> Diyanet İşleri Meali
===> Ömer N. Bilmen Meali
===> Suat Yıldırım Meali
===> Kuranda İnsan Psikolojisi
===> Kuran İlimleri
===> Kuran İlimleri Çalışmaları
===> Kıraat İlmi ve Tarihi
=> Akaid Eserleri
===> İslam Akaidi
===> İtikadname-Bağdadi
===> Kabir Alemi - Suyuti
===> Kıyamet ve Ahiret
===> Tevhid ve Kelam İlmi
===> Ateizm Gerçeği
===> Kelam İlmi
===> Cebir ve Kader Problemi
===> Tekfir Meselesi
===> Ahiret Günü
===> Müslüman Akaidi
===> Kuran-ı Kerimde Dört Terim
===> İman ve Hayat
===> Ehli Sünnet
===> Kitabüt Tevhid
===> İslam İnancının Temelleri Akaid
===> Kelam İlmi ve İslam Akaidi
===> Tahavi Şerhi
===> Ölüm Ötesi Tarihi
===> Ölüm psikolojisi
===> Rabbani Yol ve Sunnetullah
=> Risale-i Nur Külliyatı
===> Sözler
===> Lemalar
===> Mektubat
===> Şualar
===> İşaratül İcaz
===> Mesnevi-i Nuriye
===> Barla Lahikası
===> Kastamonu Lahikası
===> Muhakemat
===> Sünuhat
===> Emirdağ Lahikası
===> Sikke-i Tasdiki Gaybi
===> Tarihçe-i Hayatı
=> İslam Büyükleri
===> İslam Dini Büyükleri
===> İmam Ebu Hanife
===> İmam-ı Şafi
===> İmam-ı Malik
===> İmam-ı Zeyd
===> İmam-ı Ahmed Bin Hanbel
===> İslam Alemi Meşhur Tabiinler
=> Din ve Mezheb Eserleri
===> Dünya Dinleri
===> Fıkhi Mezhepler Tarihi
===> Siyasi - İtikadi Mezhebler
===> Dinler Tarihi
=> Hadis Eserleri
===> Kütübü Sitte
===> Hadis Tarihi
===> Hadis Kitaplığı
===> El-luluu Vel Mercan
===> Esbabu Vurudil Hadis
===> Dualar Zikirler - Nevevi
===> Ahkam Hadisleri
===> Hadis Müdafaası
===> Müntehab Ehadis
===> Camiul Ehadis
===> Edebul Mufred
===> 40 Ayet 40 Hadis
===> Cem ul Fevaid
===> Mucemüs Sağir
===> Cenaze kitabı
===> 7 Hadis İmamının İttifak Ettikleri Hadisler
===> Sünnetin Delil Oluşu
===> Uydurma hadisleri tanıma yolları
===> el İtisam
===> Kitabüz-Zühd
===> Hadis Edebiyatı
===> Hadis İlimleri ve Hadis Istılahları
===> Kudsi Hadisler
===> Sünen-i Darimi
===> Hadis te Metin Tenkidi Metodları
===> Zübdetül Buhari
===> Ansiklopedik Hadis Terimleri Sözlüğü
===> Mişkatul Mesabih
===> Camiul Ulum
===> Ebu Hanife nin Hadis Anlayışı
===> Hüccet Değeri ve Tedvin Açısından Sünnet
===> Müsned
===> Metalib ul Aliye
===> Mütevatir Hadisler
===> Müttefekun Aleyh Hadisler
===> Muvatta
===> Nuhbetul-Fiker Şerhi
===> Sufilerin Hadis Anlayışı
===> Sahih-i Müslim Muhtasarı
===> Süneni Tirmizi
===> Süneni Ebu Davud
===> Süneni İbni Mace
===> Süneni Nesai
===> Sünnet ve Bidat
=> İslam Fıkhı Eseleri
===> Dört Mezheb Fıkhı
===> Hanefi Fıkhı
=====> Nurul İzah
=====> Hidaye Tercümesi
=====> Fetavayi Hindiyye
===> Delilli Şafi İlmihali
===> Büyük Şafi Fıkhı
===> Fetavayı Resulullah
===> Üçbin Seçme Fetva
===> Minhacut Talibin
===> Hanımlar İlmihali
===> Nassın Uygulanışı
===> Hüccetullahil Baliğa
===> Bidayetül Müctehid
===> Hayatın İçinden Fıkıh
===> Ahkamüs Sultaniye
===> Fetvalarla Çağdaş Hayat
===> el-İhtiyar
===> Büyük Şafii İlmihali
===> Emanet ve Ehliyet
===> Namus Fitnesi Muta
===> Şeyhül İslam Ebus Suud Efendi Fetvaları
===> Çağdaş Ekonomik Problemlere İslami Yaklaşımlar
===> Mükayeseli İbadetler İlmihali
=> Usulü Fıkıh Eserleri
===> İslam Hukuku - İmam Gazali
===> Hukuku İslamiye
===> Fahreddin Atar - Usul
===> Vehbe Zuhayli - Usul
===> El- Muvafakat - Şatibi
===> İslam Devletler Hukuku
===> Kıyas Istıhsan ve Istıslah
===> İslami Hükümlerin Esas ve Hikmetleri
=> Tefsir Eserleri
===> Ömer Nasuhi Bilmen
===> Ahkam Ayetleri Tefsiri
===> Emri Maruf Nehyi Münker
=> İslam Tarihi Eserleri
===> Hazreti Muhammed a.s.v
=====> Peygamberizin Örnek Ahlakı
=====> Mucize Ve Büyük Özellikleri
=====> Son Peygamber
===> Peygamberler Tarihi
===> İslam Tarihi
===> Sahabe-i Kiram
===> Siyer-i Nebi
===> Konulu Siyer
===> Hayatüs Sahabe
===> El-Bidaye Ven Nihaye
===> Asrı Saadette İslam
===> Ashabı Kiram
===> Fıkhus Sire
===> Değişik Yönleriyle Rasulullah
===> Tabiînin Hayatından Tablolar
===> Hz.Peygamberin Savasları
===> Tarihül-İslam
===> Efendimiz
===> Fıkhus Sahabe
===> Hz.Süleyman
===> Peygamberimizin Hayatı
===> Hz. Muhammed ve Evrensel Mesajı
===> Zadul Mead
===> Hz.Muhammedin İslam Daveti
===> Sahabe Hayatından Tablolar
===> İslami Hareketin Tarihi Seyri
===> Siret Ansiklopedisi
=> Klasik Tarih Eserleri
===> Medeniyet Tarihi
===> Ülkeler Tarihi
===> 20.Yüzyıl Tarihi
===> Türk Sultanlar ve Saray Hayatları
===> Büyük Osmanlı Tarihi
===> Osmanlı padişahları
=> İslam Kültürü
===> İslam Kültürü A-İ
===> İslam Kültürü K-Z
===> İslam Kavramları A-L
===> İslam Kavramları M-Z
===> Güncel Meseleler
===> Evrensel Hutbeler
=> Tasavvuf Eserleri
===> Kalplerin Keşfi - imam gazali
===> Adab-ı Fethullah K.S
===> İşarat - Şeyh Taği K.S
===> Kimya-ı Saadet
===> Kitabuz-zühd
===> Kutul Kulub
===> Kuşeyri Risalesi
===> Şeytanın Hileleri
===> Risalei Halidiyye
===> Tuhfetul Alaiyye
===> Reşahat
===> Mektubat-ı Rabbani
===> Mektubat-ı Şeyh Ahmet
===> Mektubat-ı Şeyh Hazret
===> İhya-u Ulumiddin 1-2
===> İhya-u Ulumiddin 3-4
===> Futuhul Gayb
===> Dualar ve Zikirler
===> İslam,Tasavvuf,Hayat
===> Yunus Emre ve Tasavvuf
===> Divanı Kebir
===> İlahi Armağan
===> Marifetname
===> Tasavvuf ve islam
===> Rabıta ve Nakşibendilik
===> Mevlana
===> Mevlana Kitaplığı
===> Mevlananın Eserleri
=====> Fihi Ma Fih
=====> Mesnevi
=======> Mesnevide Geçen Hikayeler
=> Ahlaki Eserler
===> Gıybet
===> Gençlik Ahlakı Fütüvvet
===> Takva Bilinci
===> Din Nasihattır
===> Peygamberimizin Örnek Ahlakı
=> Büyüklerden Öğütler
===> Doğruların Öyküsü
===> İbretli Kıssalar
===> İslam Büyüklerinden Öğütler
=> Kıyamet Eserleri
===> Kıyamet Alametleri
=> Edebiyat Eserleri
===> Makale Dünyası
=====> Denemeler
===> Safahat
===> Şiir Dünyası
=> Eğitim
===> Bireysel Gelişim
===> Çocuk Eğitimi
===> Ekonomi
===> Çocuklarla Başbaşa
===> Başarının Prensipleri
===> Kuranda Çocuk Eğitimi
===> Yetişkin Din Eğitimi
===> Mükafat ve Ceza
===> İslam gençliğine öğütler
===> Anne baba eğitiminde yeni teknikler
=> Çocuk Gelişim Eserleri
===> Çocuk Gelişimi
===> Çocuk Terbiyesi
===> Çocuk ve Din
===> Çocuk Eğitimin Teknikleri
===> Sünnette Çocuk Eğitimi
=> Çeşitli Konularda Eserler
===> Zaferin Yolu ve Şartları
===> Allahın Gazabı ve Rızası
===> Gayemiz
===> İslam Çağrısı
===> Güncel Meseleler 2
===> Haydi Hizmete
===> Gönüllerin Gülü
===> Sabredenler ve Şükredenler
===> Merak Ettiklerimiz
===> Diyanet Fetvaları
===> İslamda Hükümet
===> Kuran ve Sünnette Evlilik
===> İslama Göre Dost ve Düşman
===> Müslümanın evliliği
===> Evlilik ve Aile Hayatı
===> Sağlık Ansiklopedisi
===> Din Psikolojisi
===> Yaşayan Hurafeler
===> Evlenme Adabı
===> El-Akl ve Fehmül Kuran
=> Hayatını Anlatan Eserler
===> Martin Lings
===> Peygamberimizin Hayatı
===> İslam Peygamberi
-----------------------------
Diyanet İşleri Başkanlığımıza Teşekkür Ederiz.
-----------------------------
=> Sorularla Ticaret Hayatı
===> Alışveriş
===> Borçlar
===> Emanet
===> Havale
===> Kefalet
===> Kiralık
===> Hibe ve Bağış
===> Vekalet ve Komisyon
===> Güncel Ticari Meseleler
===> Ticari Hayat
=> Dini Sorular ve Cevapları
===> Akaid - İnanç Esasları
===> Dua ve Zikir
===> Helaller ve Haramlar
===> Tasavvuf ve Yaşam
===> Mezhepler
===> Dinler
=> Fıkıh Soruları ve Cevapları
===> Adak ve Yemin
===> Sorularla Taharet (Temizlik)
===> Sorularla Namaz
===> Sorularla Zekat
===> Sorularla Oruç
===> Sorularla Hac
===> Sorularla Umre
===> Sorularla Kurban
===> Sorularla Sadaka
=> Sorularla Aile Hayatı
===> Genel Aile Hayatı
===> Evlilik ( Nikah )
===> Boşanma (Talak)
===> Miras ve Vasiyet
===> Süt Emzirme
=> Sorularla İslam
=> Sorularla Hz. Muhammed (s.a.v)
=> İlmihal - Ömer Nasuhi Bilmen
===> İtikat
===> Taharet-Temizlik
=====> Taharet İlmihali - A
=====> Taharet İlmihali - B
===> Namaz
=====> Namaz İlmihali - A
=====> Namaz İlmihali - B
=====> Namaz İlmihali - c
=====> Namaz İlmihali - D
=====> Namaz İlmihali - E
===> Oruç
=====> Oruç İlmihali - A
=====> Oruç İlmihali - B
===> Zekat
===> Hac
===> Kurban Ve Av
===> Kerahet ve İhtihsan
===> İslam Ahlakı Kitabı
-----------------------------
๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Mostar Aylık Kültür ve Aktüalite Dergisi
===> Editörün Notu
===> Türkiye
===> Gündem
===> Söyleşi
===> Dosya Konusu
===> Dosya Yazıları
===> Tarih
===> Düşünce
===> Kitap
===> Edebiyat
===> Diğer Yazılar
=> Semerkand Aylık Tasavvuf Dergileri
===> Sunuş
===> Başyazı
===> Ayın Konusu
===> Binbir Damla
===> Tasavvuf Klasikleri
===> Hal Dili
===> Dün Bugün Yarın
===> Dünya Hali
===> Tencere
===> Kapaktakiler
===> Diğer Yazılar
===> Şiir
===> Tavan Arası
===> Kitaplık
=> Semerkand Aylık Aile Dergisi
===> Editörden
===> Başyazı
===> Haberiniz Olsun
===> Kapak Konusu
===> Değerlerimiz
===> Gençlere Sorduk
===> Evlilik - İletişim
===> Psikoloğum
===> Pedagoğum
===> Mizah
===> Sağlık
===> Yemek
===> Bizden Haberler
===> Sizden Gelenler
===> Diğer Yazılar
-----------------------------
๑۩۞۩๑ İlmi & Erdemli Sözler Dünyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Güzel Sözler
=> Kutsal Günler
===> Beraat Kandili
===> Miraç Kandili
===> Mevlüt Kandili
===> Regaib Kandili
===> Kadir Gecesi
=> Mübarek Aylar
=> Önemli Günler
===> Ramazan Bayramı
===> Kurban Bayramı
===> Cuma Bayramı
===> Resmi Bayramlar
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Ramazan Ayı Özel Dünyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> İlim Dünyası İle Ramazan Ayı
===> Ramazan Ayı Yemekleri
===> Ramazan Ayı Duaları
===> Ramazan Ayı Faziletleri
===> Ramazan Ayı Günlüğüm
===> Ramazan Ayı Fıkhi Bilgileri
===> Ramazan Ayı Önemi
===> Ramazan Ayı Tavsiyeleri
===> Ramazan Ayı Galeri
===> Ramazan Ayı Nameleri
===> Ramazan Ayı Mizahları
===> Ramazan Ayı Makaleleri
===> Ramazan Ayı Kıssaları
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Açık Öğretim & İlitam Dunyasi ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> İlitam Forum
===> Ankara İlitam
===> İstanbul İlitam
===> Erzurum İlitam
===> İnönü İlitam
===> Samsun İlitam
===> İzmir İlitam
===> Diyarbakır İlitam
===> Sivas İlitam
===> Elazığ İlitam
=> İlitam Formu
===> Sistematik Kelam
=====> Sistematik Kelam Özetleri
=====> Sistematik Kelam Soruları
=====> Sistematik Kelam Dökümanlar
===> Fıkıh Usulü
=====> Fıkıh Usulü Özetleri
=====> Fıkıh Usulü Soruları
=====> Fıkıh Usulü Dökümanları
=> Sakarya İlitam
===> Ders Notları ve Özetler
=====> 5.Yarıyıl Dersleri
=======> Sistematik Kelam
=====> 6.Yarıyıl Dersleri
===> Ders Soruları
=====> 4. Sınıf Sınav Soruları
=====> 3. Sınıf Sınav Soruları
===> Sınav Deneme Soruları
=====> 3.Sınıf Deneme Soruları
=====> 4.Sınıf Deneme Soruları
===> Sesli Dersler
===> Ders Pdfleri ve Slaytları
===> Sakarya İlitam Öğrencileri
===> Sakarya İlitam 3.Sınıf Öğrencileri
===> Sakarya İlitam 4.Sınıf Öğrencileri
=> İlitam Arapça Sesli Ders - Özel Bölüm
=> Açık Ögretime Giriş
===> Açıköğretim Bölümleri
=> Aöf İlahiyat Programı
===> İlahiyat 1.sınıf
=====> Ders Özetleri ve Notları
=====> Din Hizmetlerinde İletişim ve Halkla İlişkiler
=====> Sosyal Bilimlerde Temel Kavramlar
=====> İslam Dininin Temel Kaynakları
=====> Temel Bilgi Teknolojileri
=====> İlk Dönem İslam Tarihi
=====> İslam Dini Esasları
===> İlahiyat 2.sınıf
=====> Ders Özetleri ve Notları
=====> Ana Konularıyla Kuran
=====> Dinler Tarihi
=====> Türk Medeniyeti Tarihi
=====> İslam Düşünce Tarihi
=====> Dine Yeni Yaklaşımlar
=====> Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi
=====> Türk Dili
===> Arapça Dersi
=====> 1.Sınıf
=====> 2.Sınıf
=====> Pratik Arapça
=====> Sınav Soruları
=======> 1.Sınıf
=======> 2.Sınıf
=====> Fiil Çekimleri
=====> Arapça Hikayeler
=====> Arapça Deyimler
=> Dokuz Eylül İlitam
===> Kuran-ı Kerim I
===> Arapça I
===> Tefsir ve Tefsir Metinleri
===> İslam Bilimlerinde Yöntem
===> Mantık
===> İslam Tarihi ve Medeniyeti
===> Kuran-ı Kerim II
===> Arapça II
===> Hadis ve Hadis Metinleri
===> İslam Ahlak Felsefesi
===> Felsefe Tarihi
===> İslam Mezhepleri Tarihi
===> Osmanlı Türkçesi
===> Kuran-ı Kerim III
===> Sistematik Kelam
===> Fıkıh Usulü
===> İslam Felsefesi
===> Ana Konularıyla Kuran
===> Tasavvuf
===> Kuran-ı Kerim IV
===> Din Eğitimi
===> İslam Hukuku
===> Din Felsefesi
===> Dinler Tarihi
===> Din Hizmetleri
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Kuran-Kerim Eğitim Dunyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Elif Cüzü
=> Kuran Öğretiyoruz
=> Tecvid Öğretiyoruz
=> Kuran Öğrenim Teknikleri
=> İlim Talebesinin Edepleri
=> Kuran-ı Kerim Hatmi
=> Üç Boyutlu Kuran-ı Kerim Oku
=> Kuran-ı Kerim Hatim İndir (Ücretsiz)
-----------------------------
Osmanlıca Eğitim Dünyası
-----------------------------
=> Osmanlıca Eğitimi
===> Osmanlıca Eğitim Kitabı
===> Osmanlıca Eğitim Seti
===> Osmanlıca Yazı Defteri
===> Ücretsiz Osmanlıca Eğitim Setleri
===> Ücretsiz Osmanlıca Eğitim Kitapları
=> Osmanlıca Klavye
=> Meb Osmanlıca Dersleri
=> Osmanlıca Yardım Bölümü
===> Osmanlıca Nasıl Öğrenilir ?
===> Osmanlıca Nasıl Öğretilir ?
-----------------------------
Atatürk Üniversitesi Önlisans İlahiyat Bölümü
-----------------------------
=> 1. Sınıf Güz Dönemi
===> İlk Dönem İslam Tarihi
===> Arapça I
===> İslam Ahlak Esasları
===> Temel Bilgi Teknolojileri I
===> İslam İnanç Esasları
===> İslam İbadet Esasları
===> İslam Sanatları Tarihi
=> 1. Sınıf Bahar Dönemi
===> Arapça II
===> Hadis Tarihi ve Usulü
===> İslam Hukukuna Giriş
===> İslam Kurumları ve Medeniyeti Tarihi
===> Türk İslam Edebiyatı
===> Tefsir Tarihi ve Usulü
===> Temel Bilgi Teknolojileri II
=> 2. Sınıf Güz Dönemi
=> 2. Sınıf Bahar Dönemi
-----------------------------
Din Hizmetleri Alan Bilgisi Testi - DHBT
-----------------------------
=> DHBT - KPSS- ÖSYM
===> Diyanet Dhbt Sınav Duyuruları
===> Diyanet Dhbt Çıkmış Sorular
===> Diyanet Dhbt Sınav Konuları
===> Çözümlü Dhbt Sınav Soruları
===> Diyanet Dhbt Hazırlık
===> Diyanet Dhbt Sınavı
=> Dhbt Sınav Dersleri
=> Dhbt Kitap Tanıtımları
===> Dhbt Yeterlilik Kitapları
=> Diyanet Dhbt Hazırlık Sitesi
=> Dhbt Uzaktan Eğitim
===> Dhbt Lise 1.Grup
===> Dhbt Önlisans 1.Grup
===> Dhbt Lisans 1.Grup
===> Dhbt Ön Hazırlık Programı
=> Dhbt Online Dersane
===> Dhbt Kariyer Rehberlik
===> Dhbt Görsel Eğitim Setleri
===> Dhbt Online Eğitim Sitesi
=> Dhbt Sınav Testleri
=> Dhbt Mülakat Hazırlık Çalışması
===> Dhbt Mülakat için Tecvid Çalışması
===> Dhbt Mülakat için Siyer Çalışması
===> Dhbt Mülakat için Fıkıh Çalışması
===> Dhbt Mülakat için Akaid Çalışması
=> Öabt Sınavı Kitap Tanıtımları
=> Dini Cd & Dvd Eğitim Tanıtımları
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Rüya Tabiri ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Rüya Tabiri
===> A-Rüya Tabiri
===> B-Rüya Tabiri
===> C-Rüya Tabiri
===> Ç-Rüya Tabiri
===> D-Rüya Tabiri
===> E-Rüya Tabiri
===> F-Rüya Tabiri
===> G-Rüya Tabiri
===> H-Rüya Tabiri
===> I-Rüya Tabiri
===> İ-Rüya Tabiri
===> K-Rüya Tabiri
===> L-Rüya Tabiri
===> M-Rüya Tabiri
===> N-Rüya Tabiri
===> O-Rüya Tabiri
===> Ö-Rüya Tabiri
===> P-Rüya Tabiri
===> R-Rüya Tabiri
===> S-Rüya Tabiri
===> Ş-Rüya Tabiri
===> T-Rüya Tabiri
===> U-Rüya Tabiri
===> Ü-Rüya Tabiri
===> V-Rüya Tabiri
===> Y-Rüya Tabiri
===> Z-Rüya Tabiri
=> Rüya Dünyası
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Yeni İlahiyat Önlisans Proğramı / Kredili Sistem ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> İlahiyat Önlisans Kredili Sistem
=> İlahiyat Önlisans 1. Sınıf Dersleri
===> İlahiyat Önlisans 1. Yarıyıl
=====> İslam İnanç Esasları
=====> İslam İbadet Esasları
=====> İslam Ahlak Esasları
=====> İlk Dönem İslam Tarihi
=====> İslam Sanatları Tarihi
=====> Arapça 1
=====> Temel Bilgi Teknolojileri 1
===> İlahiyat Önlisans 2. Yarıyıl
=====> Tefsir Tarihi ve Usulü
=====> Hadis Tarihi ve Usulü
=====> İslam Hukukuna Giriş
=====> İslam Kurumları ve Medeniyeti
=====> Türk İslam Edebiyatı
=====> Arapça 2
=====> Temel Bilgi Teknolojileri 2
=> İlahiyat Önlisans 2. sınıf Dersleri
===> İlahiyat Önlisans 3. Yarıyıl
=====> Tefsir
=====> Günümüz Fıkıh Problemleri
=====> İslam Düşünce Tarihi
=====> İslam Mezhepleri Tarihi
=====> Din Psikolojisi
=====> Arapça 3
=====> Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi 1
=====> Türk Dili 1
===> İlahiyat Önlisans 4. Yarıyıl
=====> Hadis Dersi
=====> Hadis
=====> Kelama Giriş
=====> Din Sosyolojisi
=====> Yaşayan Dünya Dinleri
=====> Din Eğitimi ve Din Hizmetlerinde Rehberlik
=====> Arapça 4
=====> Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi 2
=====> Türk Dili 2
=> İlahiyat Önlisans Sınav Soruları
=> İlahiyat Arapça Önlisans
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Memurluk ve Sınav Sistemleri ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Diyanet Yeterlilik Sınavına Hazırlık
===> Yeterlilik Sınav Soruları
===> Yeterlilik Sınav Testleri
=> Diyanet İşleri Başkanlığı
===> Personel Hizmetleri
===> Diyanet Duyurular
===> Din Hizmetleri
===> Eğitim Faliyetleri
===> Personel Faaliyetleri
===> Hac ve Umre Hizmetleri
===> Din Görevlileri
=====> Yeterlilik Belgesi
===> Yeterlilik & Mbsts Sınav Soruları
=> Rehberlik Hizmetleri
===> Test Çözüm Teknikleri
===> Sınavlar Rehberi
-----------------------------
๑۩۞۩๑ İslamda Bayanlar Dünyası (Tıbbi & İlmi Konular) ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Müslüman Bayanlar ve İslami ilimler
===> İslamda ve Tarihte Kadın
===> Müslüman Bayanlar İçin Namaz
===> Müsliman Bayanlar İçin Oruç
===> Muslüman Bayanlar için Tesettür
===> Müslüman Bayanlar için Evlilik
===> Müslüman Bayanlar için Özel Haller
===> Sorularımız ve Cevaplarımız
===> Üyelerimizin Paylaşımları (İlmihal)
===> Müslüman Bayanlar İçin Fetvalar
=> Bayanlar için Sağlık Köşesi
===> Bayanlar & Sağlık
===> Lohusalık Dönemi
===> Hamilelik Dönemleri
===> Bayanlar & Diyet
===> Sağlıklı Cilt & Bakım
===> Bayanlar & Cinsel Hayat
===> Üyelerimizin Paylaşımları (Sağlık)
-----------------------------
Ales , Dgs , Kpss Hazırlık Dünyası
-----------------------------
=> Dgs Sınavına Hazırlık
===> Dgs Sözel Mantık Dersleri
===> Dgs Sayısal Mantık Dersleri
===> Dgs Sınavı için Rehberlik
===> Dgs Bilgi Paylaşım Alanı
=> Dgs Sınav Sistemi
===> Dgs Çıkmış Sorular
===> Dgs Dökümanları
===> Dgs Sıkça Sorulanlar
===> Dgs Test Bankası
=> Dgs için Tavsiye Kaynaklar
===> Dgs Kitap Tanıtımları
===> Dgs Görüntülü Eğitim Setleri
===> Dgs Hazırlık Web Siteleri
===> Dgs Online Dersaneler
===> Dgs için Tavsiye Dersaneler
===> Dgs Sınavını Nasıl Kazanırım ?
=> Dgs ve İlahiyat Önlisans
=> Dgs İlitam Yerleştirme Özel Bölüm
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Bilim Dunyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Psikoloji Dünyası
=> Tıp Dünyası
=> Biyoloji Dünyası
===> Biyoloji Bilimcileri
=> Kimya Dünyası
===> Kimya Bilimcileri
=> Fizik Dünyası
===> Fizik Bilimcileri
=> Matematik Dünyası
===> Matematik Bilimcileri
=> Coğrafya Dünyası
===> Coğrafya Bilimcileri
=> Önemli Tarihi Buluşlar
=> Bilim ve Teknolojileri
=> Astronomi ve Uzay Teknolojileri
=> Eğitim Dünyası
-----------------------------
Arapça Kitap Dağıtım
-----------------------------
=> Arapça Dağıtım
===> Arapça Kaynak Kitaplar
===> Arapça Ders Kitapları
=> Bayanlara Özel Arapça Kursu
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Arapça Dil ve Gramer Eğitim Dünyası (yakında) ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Arapça Hakkında
=> Arapça Osmanlıca Klavye
-----------------------------
Diyanet Yeterlilik Kitabı
-----------------------------
=> Kitap Kampanya ve Tanıtımları
=> Diyanet Yeterlilik Sınavı 2013
=> Diyanet Yeterlilik
===> Diyanetyeterlik.com
===> Diyanetkitap.com Kampanyalar
===> Din Görevlileri
===> Din Görevlisi Kitabı
=> Diyanet Yeterlik 2013
=> İslami Kitaplar
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Eğlence Dünyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> 3D-Boyut Dünyası
=> Çoçukların Dünyası
===> Oyun Dünyası
===> Masal Dünyası
===> Mizah Dünyası
===> Dini Hikayeler
===> Flash Eğlence Dünyası
===> Sevgili Peygamberim
=====> 365 Günde Sevgili Peygamberim
===> Sesli Masal Dünyası
=> Sorular - Cevaplar
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Yemek ve Pasta Tarifi Dünyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Yemek ve Pasta Tarifleri
===> Çorbalar
===> Sebze Yemekleri
===> Makarnalar
===> Pilavlar
===> Köfteler
===> Börekler
===> Tatlılar
===> Hamur İşleri
===> Kekler
===> Salatalar
===> Sütlü Tatlılar
===> Kurabiyeler
===> Yaş Pastalar
===> İçecekler
===> Balık Yemekleri
===> Et ve Tavuk Yemekleri
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Fotoğraf & Resim Paylaşım Dunyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Resimler
===> İslami Resimler
===> İbretlik Resimler
===> Doğa Resimleri
===> Resimli Konular
-----------------------------
Doğal Bitkisel Bakım
-----------------------------
=> Doğal Bitkisel Bakım
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Güncel Haberler & Tarihden Başlıklar ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> ilimdunyasi.com Haberleri
=> Sınav Duyuruları
===> Diyanet Sınav Duyurusu
===> Meb Sınav Duyurusu
===> Ösym Sınav Duyurusu
===> Mesleki Bilgiler Sınav Duyurusu
===> Memurlar Sınav Duyurusu
=> Tarihe Yolculuk
===> Tarihten Başlıklar
===> Çanakkale Zaferi
=> Tarihi Mekanlar
===> Müzeler
===> Saraylar
===> Kaleler
===> Türbeler
===> Camiler
=> Hakikate Erenler Dünyası
===> Müslümanlık Nedir ?
===> Hidayet Dünyası
===> Hidayete Erenler
===> Dünyadan Seçmeler
===> Müslaman Olmak İsiyorum
=> Yıldızname
=> Ölüm ile Yüzleşme
=> Mucizeler Dünyası
=> Yaşamdan Seçmeler
-----------------------------
15 Temmuz Gazi ve Şehid Haberleri
-----------------------------
=> 15 Temmuz Gazi ve Şehid Haberleri
-----------------------------
๑۩۞۩๑ İmam Hatip Dünyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> İmam Hatip
=> İmam Hatip Gönül Kalemi
=> Kutlu Doğum Programı
-----------------------------
İlim Dünyası Arşiv Kategorisi
-----------------------------
=> İlim Dünyası Arşiv Konuları
=> İlim Dünyası - İnstagram
TinyPortal v1.0 beta 4 ©
Bloc
|
harita
|
Site Map
|
Sitemap
|
Arşiv
|
Wap
|
Wap2
|
Wap Forum
|
urllist.txt
|
XML
|
urllist.php
|
Rss
|
GoogleTagged
|
|
Sitemap1
|
Sitema2
|
Sitemap3
|
Sitema4
|
Sitema5
|
urllist
|
Yükleniyor...