>
Forum
>
๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑
>
Tasavvuf Eserleri
>
Kutul Kulub
>
Tevekkül Makamının Şerhi
Sayfa: [
1
]
2
Aşağı git
« önceki
sonraki »
Yazdır
Gönderen
Konu: Tevekkül Makamının Şerhi (Okunma Sayısı 2941 defa)
04 Ocak 2010, 17:11:39
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
Çevrimdışı
Cinsiyet:
Mesaj Sayısı: 25.839
Tevekkül Makamının Şerhi
«
:
04 Ocak 2010, 17:11:39 »
Tevekkül Makamının Şerhi Ve Tevekkül Ehlinin Sıfatları Hakkındadır
Heva ve heveslere rağbet, dünya sevgisinin özünü teşkil eder. Eğer kul, vermesi bakımından malda zühd sahibi ise, zühdü eksik olmuş olur. Bu durum, övgü ve senada zühd sahibi olurken malda zühd sahibi olmamaya benzer. Kişi yemeklerinde zühd sahibi değilken malda zühd sahibi olabilir. Revasının ağır basmasından dolayı makamı hakkında zühd sahibi olmayabilir. Hevaları noktasında zühd sahibi olan kimse, -kim olursa olsun- dünyada zühdün hakikatine erdirilmiş olur. Nefste zühd de budur. Çünkü nefs, arzuların kaynağıdır. Heva da, nefsin özü ve ruhudur. Bunları iyi bilmek gerekir.
Yunus b. Meysere el-Geylani şöyle derdi:
Dünyada zahidlik, helali haram kılıp malı çarçur etmek değildir. Dünyada zühdün aslı, Allah Teala´nm elinde olana, kendi eliniz dekinden daha sıkı sarılmak, bela anındaki halle normal andaki halin bir olması, hakka dair bir hususta sizi kınayanla öven karşısındaki tavrınızın aynı olmasıdır.
Selam b. Ebi Muti´ (ra) şöyle demiştir:
Zühd üç türlüdür: İlki bütün söz ve fiilleri Allah Teala´ya halis kılmanız ve bunlarla dünyalık murad etmemenizdir. İkincisi uygun olmayanla amel etmeyi bırakıp uygun olanla amelde bulunmaktır. Üçüncüsü ise, nafile niyetiyle helallerde zühd göstermektir.
Bu ilimdeki imamımız İbrahim b Edhem (ra) şöyle demiştir: Zühd üç türdür
: Farz zühd, fazilet gayesiyle zühd ve kurtuluş için zühd: Farz zühd, haramlarda sözkonusu olur. Fazilet icabı zühd, helallerde sözkonusudur. Kurtuluş için zühd de, şüpheli hususlarda gösterilen zühddür.
Eyyub es-Sahtiyani (ra) ise şöyle derdi
: Zühd, sizden birinin eğer oturmasında Allah Teala´mn rızası varsa evinde oturması, aksi takdirde dışarı çıkması; eğer çıkışında Allah Teala´mn rızası varsa çıkması, aksi takdirde evine dönmesindedir.
Eğer dönüşünde Allah Teala´nm rızası varsa dönmesinde, yoksa gezinmesindedir.
Dirhemini infak etmesinde Allah Teala´mn rızası varsa çıkartıp vermesinde, aksi takdirde elinde tutmasmdadır. Eğer elinde tutmasında Allah Teala´nm rızası varsa tutmasında, yoksa harcama-smdadır. Eğer konuşmasında Allah Teala´nm rızası varsa konuşmasında, yoksa sükut etmesindedir. Eğer sükutunda Allah Tea-la´nm rızası varsa sükutunda, yoksa konuşmasmdadır. Bunun üzerine, ´Böyle davranmak çok zor olmaz mı?´ denildi
. O da şu cevabı verdi
: ´Bu, Allah Teala´ya götüren yoldur. Aksi halde boşuna oyalanmış olursunuz. Ona göre zühd; murakabe, murakabe ise ihlastı.
Şakik el-Belhi´nin dostu Hatim el-Esamm´a (ra) zühd hakkında bir soru sorulmuştu. Cevabı şu oldu: Zühdün başı güven, ortası sabır, sonu ise ihlastır. İhlas zühdün son basamağı olduğuna göre, bir kulun zühdün başına ermeden sonuna ulaşması mümkün müdür? Ya da ihlas atlanarak marifetin diğer makamlarına çıkılabilir mi? Bu zatlara göre zühdün son basamağı, marifetin de başını oluşturmaktadır.
Bir topluluğa göre dünya hakkında zühd göstermek, müminlere farz kılınmıştır. Çünkü onlara göre İhlasın hakikati, zühdden ibarettir. Onlar müminler için ihlası farz gördükleri gibi, zühdü de farz görmüşlerdir. Abdürrahim b. Yahya el-Esved de bu görüşe yakındır.
Bu anlamda bir ifade İmam Ahmed b. Hanbel´den de (ra) rivayet edilmiştir. Ona, ulemanın nasıl zikre şayan hale gelip imam oldukları sorulmuştu. O da, ´Doğruluk (=sıdk) ile´ dedi. Bunun üzerine, ´Sıdk nedir?´ diye soruldu. ´İhlastır1 dedi. ´İhlas nedir?´ diye soruldu. O da, ´Zühddür´ dedi. ´Peki zühd nedir ey Ebu Abdullah?´ diye sordular. Bir süre daldıktan sonra şu cevabı verdi: ´Onu zahidle-re, mesela Bişr b. el-Hars´a sorun.
Bir topluluğa göre dünyada zühd, helali aramaktır. Bu da, hükümlerin karıştığı ve şüphelerin arttığı böyle bir zamanda müslü-manlara farz kılınmış bir husustur. Bunlara göre zühd, kesinlikle farzdır. Bu toplulukta İbrahim b. Edhem, Vüheyb b. el-Verd, Süleyman el-Havvas gibi zatlar ile Şamlılardan bir cemaat bulunmaktadır.
Sehl şöyle derdi: Halk içinde dünya hakkında en çok zühd sahibi olan, yiyecek bakımından en temiz olandır. Onun bir sözü de şöyledir: Vera´ babında en üst makam, zühdün en alt makamıdır.
Yusuf b. Esbat ve Veki´den de (ra) şu söz rivayet edilmiştir:
Yaşadığımız şu devirde zühd sahibi olan kimse, Ebu Zerr ve Ebu´d-Derda (ra) gibi olsa dahi yine de zahid olarak adlandıramayız. Çünkü bu zamanda zühd, ancak mutlak helaldedir. Günümüzde ise mutlak helal bulunabileceğini sanmıyoruz.
İmamların imamı Hasan el-Basri (ra) de şöyle derdi:
Dünyayı reddetmekten daha faziletli bir şey yoktur.
Fudayl b. Sevr şunu aktarmıştır:
"Hasan el-Basri´ye, ´Ey Ebu Said, iki kişi var, bunlardan biri dünyayı helalinden istiyor ve ona ulaşarak bununla aile bağlarım sağlamlaştırıp onu kendine de sunuyor, diğeri ise dünyayı tamamen reddediyor, -hangisi daha üstündür?-´ diye sordum. ´Dünyayı reddeden bana daha sevimli gelir* dedi. Bunun üzerine, ´Ey Ebu Said, ama bu adam dünyayı helalinden istiyor, onu elde ettikten sonra da onunla aile bağlarım güçlendirip nefsine sunuyor´ diyerek şaşkınlığımı belirttim. Sözünü tekrarlayarak, ´Dünyayı redden bana daha sevimli gelir" dedi.
Hasan el-Basri´nin (ra), dünyayı reddedeni üstün tutmasının sebebi şuydu
: Zühd; tevekkül ve rıza hallerini içine alan bir makamdır.
Sonra şu hadis de bunu teyid etmektedir
: "Zühd, Allah Teala´nm elindekine, kendi elindekinden daha sıkı sarılmandır".[1]Tevekkül budur.
Hadisin devamında da şöyle buyrulmaktadır
: "Bir belanın devamına onun sevabından daha çok sevinmendir". İşte rıza da budur.
Ayrıca zühdden sonra marifet ve muhabbet makamları ona dahil olurlar. Bu dördünü içeren bir makamdan daha üşütün bir makam olabilir mi? Taliplerin nihai hedefleri de budur. Gerçekten de zühd böyle değerli bir makamdır.
Nitekim İbni Abbas´dan (ra) bu hususta etkileyici bir hadis-i şerif rivayet edilmiştir:
"Dünya kıyamet günü, saçları ağarmış, köpek dişleri mavi renkte, şekli bozulmuş ve çirkin bir yaşlı kadın suretinde getirilerek bütün insanlara gösterilir. Sonra da, ´Bunu tanıyor musunuz?´ diye sorulur.
Onlar da, ´Bunu tanımaktan Allah´a sığmırız´ derler. O zaman şöyle nida edilir:
´İşte bu, uğruna birbirinize karşı övünç duyduğunuz, yolunda akrabalık bağlarını kopardığınız, birbirinizi çekemeyip düşmanlıkla dolduğunuz ve aldandığı-nız dünyadır5. Sonra cehenneme atılır.
Düşerken de şöyle seslenir
: Rabbim, nerede benim taraftarlarım, nerede dostlarım?´ Bunun üzerine Allah Teala şöyle buyurur: ´Dostlarını ve taraftarlarını ona katın".
Bu konuda Allah Resulü´nden (sav) daha da ağır bir hadis rivayet edilmiştir:
Abdülvahid b. Zeyd, Hasan el-Basri (ra) kanalıyla Enes b. Malik´ten (ra) şu hadisi rivayet etmiştir:
Allah Resulü (sav) buyurdu ki:
"Kıyamet günü, öyle kavimler gelecektir ki, Tihame dağları yüksekliğinde amelleri olmasına rağmen cehenneme atılmaları emredilecektir". Bunun üzerine sahabe, *Ey Allah Resulü, onlar namaz kılarlar mıydı?´ diye sordular. O da, ´Evet, namaz kılar, oruç tutar, geceleri çirkinlik yapar ve kendilerine bir dünyalık geldiği zaman onun üzerine atılırlardı´ buyurdu".
el-Hars b. Esed el-Muhasibi (ra) şöyle derdi:
"Zühd, kalpten dünyanın değerinin atılması ve dünyevi bir şeyin kalpte ağırlığının bırakılmamasıdır. Eşyanın kıymeti kaldırıldığı ve kalpte yoklukla-rıyla varlıkları denk olduğu zaman, zühd gerçekleşmiş olur.
Beyazıd-ı Bestami (ra) de şöyle derdi
: Zahid, bir şeye malik olmayan değil, hiçbir şeyin kendisine malik olmadığı kimsedir. Diğer bir alim de bu manada şöyle demiştir: Zahid, hiçbir şeyin mülkiyetine sahip olmayıp onlara meyletmeyen kimsedir. Aynı zat şöyle demiştir: Zahidin gıdası bulduğu, giysisi örtündüğü, evi sığındığı, hali de bulunduğu vaktidir.
Ariflerden bir zat şöyle demiştir
: "Zahid ancak o kimsedir ki tedbiri ve tercihi terkedip sıkıntı veya rahatlık olmasına bakmaksızın tercihine rıza gösterip teslimiyette bulunur. İşte zühd babında havassın, Sevri ve Zünnun´un (ra) izledikleri yol da budur.
Beyazıd-ı Bestami (ra) bir defasında şöyle demişti: Zahid, bir şeye malik olmayan değil, hiçbir şeyin kendisine malik olmadığı kimsedir. Ona göre zühdün hakikati, ancak kudretin bulunması halinde ortaya çıkar. Aciz ve aslen mahrum olan birinin zühdü sağlıklı olmaz. Kişiye önce ´ol sıfatının tecellisi verilmeli, sonra isme muttali kılınmalı ve kevnin izharı ile eşya üzerinde kudret verilmelidir.
Kul, bütün bunlara sahip olmasına rağmen Rabbinden duyduğu haya ile bu imkanlara önem vermez ve onları Allah´a olan sevgisi uğrunda terkederse zühdün hakikatine ermiş olur.
Beyazıd-ı Bestami, kudretin izharıyla ilgili yirmi dört makamdan Alalh Teala´ya sığınırdı. Abdürrahim, şöyle bir hadise anlatmıştır: Bir defasında Ebu Musa, bana, ´Ne hakkında konuşuyorsun?´ dedi. ´Zühd hakkında´ dedim. ´Nede zühd?1 diye sordu. Ben de, ´Dünyada zühd´ dedim.
Bunun üzerine elini sallayarak şöyle dedi
: ´Hiçbir şey olan dünya eşyası hakkındaki zühdle ilgili konuştuğunu sandığım için ´nede zühd?´ diye sordum. Sehl ve diğer arifler de bu yönde görüş bildirmişlerdir.
Marifet yolunda on y...
[
Bu mesajın devamını görebilmek için
kayıt olun
ya da
giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Kayıtlı
İlim Dünyası Akademik Dergide Yayımlanmış Makaleler
Müslüman
Anahtar Kelime
Pasif
Mesajlar: 132.042
Re: Tevekkül Makamının Şerhi
«
Posted on:
03 Mayıs 2024, 01:48:30 »
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.
Anahtar Kelimeler:
Tevekkül Makamının Şerhi rüya tabiri,Tevekkül Makamının Şerhi mekke canlı, Tevekkül Makamının Şerhi kabe canlı yayın, Tevekkül Makamının Şerhi Üç boyutlu kuran oku Tevekkül Makamının Şerhi kuran ı kerim, Tevekkül Makamının Şerhi peygamber kıssaları,Tevekkül Makamının Şerhi ilitam ders soruları, Tevekkül Makamının Şerhi önlisans arapça,
Logged
04 Ocak 2010, 17:16:46
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
Çevrimdışı
Cinsiyet:
Mesaj Sayısı: 25.839
Ynt: Tevekkül Makamının Şerhi
«
Yanıtla #1 :
04 Ocak 2010, 17:16:46 »
Yukarıda anlattığımız hususlar, tevekkülün farzlarıdır. Bunları taşıyan bir kul, eğer tevekkülün faziletlerini bırakarak onları tevekkül sınırından çıkarırsa, yakini imanında zaafa kapılır. Tevekkül ehli arasında güçlü olanlar, tevekküllerine musallat olabilecek bu tür müfsit arzulardan biriyle karşılaştıkları zaman, ona sebep olan bütün bağları koparır, onların köklerini kazır, tamamını ter-ketmeye yönelip yurtlarından ayrılır, dostlarından uzaklaşırlardı.
Böyle yapmak suretiyle de, kendilerine musallat olan heva ve arzuları uzaklaştırır ve onların yerine gerekli ilaçları koyarlardı. Kimi zaman da kendilerine musallat olan arzuların tam zıtlarına meyle derler di. Bu duyarlılık; bazan zahir ilmini terketmelerine ve batın ilmine yönelerek zahir ulemaya muhalefet etmelerine dahi yol açardı. Ama onların bu tavrı, müşahedelerinin bir hükmü ve hallerinin hakiki icabını yerine getirmekten başka bir şey değildi.
Öte yandan zahir alimleri, onlar hakkında bir hüccet konumunda olamazlardı. Hatta bu gibi hususlarda, onlar zahir uleması için hüccet olabilirlerdi. Zira iman hem zahir, hem batın olduğu gibi, ilim de muhkem ve müteşabihten ibarettir. Ayrıca hakikat ehli, Allah Teala´nm tevfikine daha yakın oldukları için hakikati bulma noktasında daha da başarılıdırlar.
Hakiki tevekkül ehlinin bu tavırları, tevekküllerinin sıhhati, sözlerinde durma gereği ve hallerinin hükümlerini ifa edebilmeleri için sergilenen tavırlardır. Kalpleri, ancak bu şekilde Allah´tan başkasına dayanmayacak, himmetleri O´ndan başkasıyla beraber olmayacak, nefisleri yalnız O´nunla mutmain olabilecek, O´ndan başka sükunet kaynağı aramayacak, nefsani arzularla huzur bulmayacak ve nefislerin sükununa bakarak kalplerin sükunetini ihmal etmeye çalışmayacaklardır. Zira bütün bunlar onların yakini imanlarını zedeleyecek durumlardır.
Asıl olan da zaten imandır. Üstteki sakıncalı durumlara düşmeleri halinde şeytan, keşf ve şehadetin tecelîigâhı olan kalplerini teslim alacaktır. Bu da onlara, en kıymetli sermayelerini kaybettirecek, tevekkül halinin hakikatine ermelerini engelleyecektir. Böyle bir hale düştüklerinde ne ile ricada bulunacak ve neyle ayakta durabileceklerdir? Bütün bunlar, ancak akıl sahiplerinin idrak edebilecekleri, gözle bakanların şahit olamayacakları hususlardır.
Mukarrebun zümresinden bir zat, kendisine tevekküle ilişkin bir soru sorulduğu zaman şu cevabı vermişti: Tevekkül, tevekkülden kaçıştır. O bu sözüyle şunu kasdetmekteydi:
Tevekkül makamında bulunmaya da güvenmemek gerekir. Kul tevekkül ettiği zaman, tevekkülüne bakıp onun kendisi için yeterli, kendini afiyette kılıcı veya koruyucu olduğunu düşünmemelidir.
Kulun tevekküle böyle bakışı, tevekkül için bir hastalık belirtisi olarak görülmüş ve bundan kaçılması tavsiye edilmiştir. Böylelikle sürekli ve yalnızca Vekil´e bakacak ve bu bakışını hiç bir şey sarsamayacaktır. O´na dönük kesintisiz şahitliğinde de sıkıntı hissetmeyecektir. Bu durumda, Vekil ile kendi arasında gözetilecek, dayanılacak veya rehberliği gerekecek hiç bir varlık olmayacaktır. Onun ana yolu, bundan sonra yalnız ´tevekkül´ olacaktır.
Ariflerden bir zat, Allah Teala´nm "Yoksa o kendisine dua ettiğinde zarurete düşmüş olana icabet eder mi?" (Neml/62)
buyruğu hakkında şöyle demiştir:
Zarurete düşen kişi mevlasmın huzurunda niyaz ederek ellerini açar ve kendisi ile Allah Teala arasında bir karşılığı hak edecek iyiliği bulunduğunu düşünmez. ´Rabbim bana karşılıksız olarak ver* der.
Çünkü onun sermayesi Rabbi katında hiç bir şey ifade etmez. Onun bütün amelleri için de geçerli olan hiçliktir. İşte ayette geçen zarurete düşmüş kişi böyle biridir. Bunlar Allah Teala´nm takva ve Allah korkusu sahipleri olarak nitelediği kimselerdir. ?
Allah Teala onları davet ve uyarıcılık görevlerine layık kimseler kılmıştır. Onların kendisi ile aralarında bir sebep ve vasıta bulunduğuna inanmayan kimseler olduklarını haber vermiştir. O, Resu-lü´ne bu kimseleri Kur*an ile uyarmasını emretmiştir. Böylelikle Allah Teala onları halk için bir başvuru kaynağı, buyruğu için de, sağlam bir zemin kılmış olmaktadır. Resulü´nü de onlar için bir başvuru kaynağı ve buyruğunun tecelîigâhı kılmıştır.
O, bu hususu şu ayet-i kerimesiyle teyit buyurmaktadır
: "Rablerinin huzuruna toplanacaklarına inanıp bundan korkanları onunla uyar ki; kendilerinin, O´ndan başka ne dostları, ne de aracıları yoktur. Umulur ki korunurlar". (En´am/51)
Allah Teala bizler gibi oyun ve eğlenceye dalmış hata ve gurura kapılmış kimseleri nitelerken de şöyle buyurmuştur:
"Onlar ki dinlerini bir oyun ve eğlence yerine koydular ve dünya hayatı kendilerini aldattı". (A´raf/51);
Alimlerimizden birine, ´Tevekkül nedir? diye sorulmuştu.
Şu cevabı verdi:
Havi ve kuvvetten beri olmaktır. Havi, kuvvetten daha ağır bir fiildir. Havi hareket anlamına gelir. Kuvvet ise, bir hareket üzerinde sebat etmektir. Buna göre de fiilin başlangıcı havi olmaktadır. Onun ifadesine göre kişi ´Muharrik´ yani hareket etme kabiliyetini veren Allah Teala karşısında kendi hareketini önemseme-melidir. Çünkü ilk hareketi veren bizatihi Allah Teala´dır.
Aynı şekilde kuvveti yani hareket halindeki sebatını da önem-sememelidir. Çünkü sonuç itibarıyla onu sabit kılan da yine Allah Teala´dır. Bu durumda başlangıç da sonuç da sizin Allah Teala hakkındaki Evvel ve Ahir oluşu yönündeki şahitliğiniz olmaktadır.
Tevekkül de ancak Vekil´in bu şekilde şahitliği ile sıhhat kazanabilir.
Aynı alim başka bir vesile ile şöyle demiştir:
Tevekkül tedbiri bırakmaktır. Çünkü her türlü tedbirin ardında bir arzu ve istek vardır. Arzu ve isteklerin ardında ise tûl-i emel fikri yatar. Tûl-i emel ise beka arzusunun bir sonucudur. Bu da şirktir. Böyle yapan biri Allah Tfeala´ya beka sıfatında ortak olmuş olur.
Allah Teala varlıkları yarattıktan sonra onları kendi zatından perdelemediğini, aksine onların tedbirlerini perde kıldığını buyurmuştur. Ulemanın; tedbirin (=yaşanan an ve yakın gelecek için olmayıp uzun vadeli planma yapmanın) terkedümesi yönünde bir çok sözü vardır. Ancak tedbirin bırakılması kulun yöneldiği ve kendisine mubah kılınan hususlarda tasarrufta bulunmayı terketmesi anlamına gelmez.
"Kazanç için çalışmayı tenkit eden, sünneti tenkit etmiş olur. Kazanç için çalışmayı terkettiği için tenkit edilen kimse tevhid noktasında tenkit edilmiş sayılır" diyen biri, nasıl olur da insanın iş için düşünmesini yanlış bulur? Tedbirin terki ile kastedilen; ümit ve temennileri terk etmek ve "Niye böyle oldu? Niye şöyle olmadı? Keşke şöyle olsaydı?" gibi sözlerin yanlışlığını vurgulamaktır. Çünkü bunlarda itiraz, Allah Teala´nm sabık ilmini bilmemek, O´nun kudret ve hikmetinin güç ve şahitliğinin ötesine gitmek, Allah Te-ala´nın iradesini ve hükümlerin bu yönde cari oluşunu görememek sözkonusudur.
Burada tedbiri terketmekle kastedilen gelecek zaman ve henüz vakti gelmemiş bir husus için planlama yapmamaktır. İnsanın aklını ve ilmini bu tür planlarla meşgul etmemesi gerekir. Zira bu, onun için çok daha elzem ve gerekli olan yaşadığı anı (=hâl) kaçırmaya ve o anla ilgili hükümleri yerine getirmemeye sevkeder. Tedbirin terk edilmesindeki tasarrufla hükümlerin eksik veya fazla olarak takdirinde veya bunların bir vakitten diğerine, ya da bir kuldan diğerine takdim ve tehir yoluyla nakledilmesinde sözkonu-su olan da budur.
Çünkü geçmiş, kul için önemli değildir. Bir insanın geçmiş için planlama yaptığı görülmüş müdür? Kişi aynı şekilde gelecek için de bir takım beklenti ve temennilere dayanmamalı işi Allah´a havale ederek uzakl geleceğe dönük planlardan uzak durmalıdır. Bunu yukarıda da izah etmiştik.
Bize göre geçmiş ve gelecek aynı konumdadır. Allah Teaîa hüküm verenlerin en güzeli, kul da O´nun hüküm ve fiillerine râm olandır. Kul, akıbetlerini bilmediği hususlarda Rabbi´nin takdirine rıza gösterip tedbiri de üstteki anlamıyla terk ettiği zaman yakini imana ulaşmış olur. Yakini iman ise marifetin tecelli ettiği yerdir. Zira, Allah Teala yakini iman sahibinin kalbini kendi mekanı kılmış ve kulun liyakatine göre orada yer almıştır.
Bu fikrin sahibi olan alim zat şöyle derdi:
Ey zavallı; oldu ve sen olmadın, oluyor ve sen olmuyorsun. Sen bugün de olduğunda dersin ki ben´ ve ben derim ki, ´şimdi olduğun anda olmadığın gibi ol´. Çünkü o, olduğu gibi bu gündür.
Aynı alim şöyle derdi:
Zühd tedbirin terkedilmesidir. Onun bu ifade ile kasdettiği ise; tedbiri gerektiren sebeplerin terkedümesi ve tedbiri gereken sebebin kalpten çıkarılması idi. Bu, onun sebeplerin varlığım inkar etmesi ve onlara yakinen inanmasını engelleme kasdma yönelik değildir.
Asıl maksat bu sebepleri planlamayı terk etmektir. Çünkü, bu noktada yapılacak sağlıklı bir tedbir; onları ayrıştırmak, sebeplerin hükümlerini ifa etmek ve eşyayı yerli yerine koymaktan ibarettir. Akıl sahibi, mümeyyiz, hükümlere muhatap ve Allah Teala´ya ilim üzere ibadet etmekle mükellef olan bir kulun eşyanın varlığına rağmen böyle yapması düşünülemez bir davranıştır.
Yukarıdaki sözün maksadı da böylelikle şu ifade ile tamamen açığa çıkmış olacaktır
: Tedbire dayanan eşyayı terk edip temyize dayanan sebeplerde zühd sahibi olun ki tedbir ve plan yapma illetinden kurtulun. Kul bunları terk etmekle tedbiri de terk etmiş ve bunlara kafa yormaktan, bunlar üzerinde düşünmekten uzak durmuş olur. Tedbirin terk edilmesi ile ilgili yukarıda aktardığımız sözün özü de işte budur.
Hakkı ile tevekkül eden kulların durumu yukarıda anlattığımız gibidir. Böyle ...
[
Bu mesajın devamını görebilmek için
kayıt olun
ya da
giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Kayıtlı
İlim Dünyası Akademik Dergide Yayımlanmış Makaleler
04 Ocak 2010, 17:22:35
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
Çevrimdışı
Cinsiyet:
Mesaj Sayısı: 25.839
Ynt: Tevekkül Makamının Şerhi
«
Yanıtla #2 :
04 Ocak 2010, 17:22:35 »
Yukarıdaki ayetin zahiri yorumu ´küm=siz´ harflerinin, yemek verilenleri ifadesi yönündedir. Buna göre anlam ´Biz sizden bir karşılık, yani bedel ve teşekkür istemiyoruz´ şeklinde olmaktadır.
Çünkü yemek verenler yemek verdikleri kimseler için maddi bir karşılık istemedikleri gibi onlardan bir Ödül de beklememektedirler. Ve ayetin devamında şöyle demektedirler: "Çünkü Biz suratsız, çok katı bir günden dolayı Rabbimiz´den korkarız". (İnsan/10)
Allah Teala da onları, en güzel şekilde ödüllendirmiş ve kendilerine en büyük ihsanda bulunmuştur
: "Rabbleri onlara tertemiz bir içki içirmiştir. "Bu sizin ödülünüzdür. Muhakkak ki sizin çabanız şükrana değerdir". (İnsan/21-22) Onlar, yemek verdikleri kimselerden hiç bir karşılık ve teşekkür beklemedikleri halde Allah Teala onların karşılıklarını, tertemiz bir içecek kılmış, çabalarını da katında şükrana değer bulmuştur.
Allah Teala´mn hükümlerine teslimiyette ve O´na rızada da tevekkül sözkonusudur.
Bu konuda Yakub (as) ile ilgili olarak şu hadise nakledilmiştir: O, Hakim ve Vekil olan Rabbi´ne tevekkül edip O´nun hükmüne teslim olduktan sonra şöyle demişti:
"Hüküm ancak Allah´ındır, ben de O´na tevekkül ettim". (Yusuf/67) Çünkü kul, nefsi için birtakım şeyleri murad ettiği zaman, murad ettiği şeylerin tamamında Allah Teala´run iradesi mevcut olmayabilir. Ancak o, Rabbi´nin iradesinin mevcut olduğu şeyleri yakinen bilebilir.
Vekili tarafından murad edilen her şeyde, O´nun murad ettiğini murad etmesi gerekir. Ama kulun murad ettiği şeylerin bazıları, O´nun iradesine uygun düşmeyebilir. Bu durumda kul için esas olan, Mevla´sının murad ettiği şeylerin daha sevimli ve daha iyi görünmesidir. Çünkü Mevla´nın murad ettiği şeylerde kul için herhangi bir ceza ve azap sözkonusu değildir. Bunlar, O´nun gazabını da celbedici değildir. Aksine Allah Teala tarafından sevilen ve O´nun tarafından tercih edilen şeylerdir. Bu durumda Allah Tea-la´nın sevgisini, kendi sevgisine, O´nun tercihini kendi tercihine yeğlemesi gerekir. Zira işlerin sonu Allah´a varacaktır.
Allah Teala, takva sahiplerini yüceltip değersiz dünyevi takıntılardan tenzih ederek şöyle buyurmuştur:
"(Güzel) son, takva sahip-lerinindir". (Kasas/83)
Musa (as) hakkında nakledilen haberler arasında Allah Teala´nm şu buyruğu yeralmaktadır:
"Senin istediğin olmadığında, olana yönel. Eğer, yalnızca murad ettiğini istersen, o hususta seni yorarım. Çünkü ancak Benim murad ettiğim olur".
Hasan el-Basri´den de (ra) şu söz nakledilmiştir
: Bütün Basra halkının, çocuklarım ve bir buğday danesinin de bir dinara denk olmasını ne kadar isterdim. Onun bu ifadesi, tevekkülde ulaştığı mertebenin ne kadar yüksek olduğunu göstermektedir. Bu mertebede, ilahi hükümlere her şartta teslimiyet ve rızadan başka bir karşılık sözkonusu değildir. Zaten onun sözü de aklın alabileceği sınırları aşan bir ifadedir.
Vüheyb b. el-Verd el-Mekki şöyle derdi: Gök bakır, yer demir olsa bile rızık için tasalandığımda kendimi şirkte zannederim. Denir ki: Her kim, yarının rızkına bugün sahip iken daha sonraki günün rızkının tasasını çekerse, amel defterine günah yazılır.
Süfyan-ı Sevri de (ra) şöyle demiştir
: Oruçlu kimse, henüz günün başında iftar yemeğinin tasasına düşerse kendisine günah yazılır.
Sehl ise şöyle derdi: Bu tür davranış, orucun sevabını eksiltir. Yine o, şunu anlatmıştır: -Bir konağı kasdederek- Basra´da muhteşem bir mezar bilirim. Onun sakinlerinin rızıkları sabahleyin cennetten getirilir. Sabah, akşam da cennetteki evlerini görürler. Ama öyle tasa ve sıkıntıları vardır ki, eğer bunlar Basralılar´a taksim
ve heveslerden kaynaklanan görüşlere kapılarak bunalıma düşmemek, teşbih ve temsil gibi yanlış fikirlere saparak çelişkiye kapılmamak alimlere göre imanın farzlarındandır. Kulun imanı, ancak bütün bu hususlara teslim olduğunda sıhhat kazanır. Halbuki bunların tevekkülle uzaktan yakından hiç bir alakası yoktur.
İbni Abbas (ra) konuyla ilgili olarak şöyle demiştir:
Kader, Tev-hid nizamıdır. Allah Teala´yı birleyip kaderi yalanlayan kimsenin kaderi yalanlaması, tevhidi için bir kusurdur. Görüldüğü gibi o, kaderin bütününün irade ve hüküm olarak Allah´tan oluşuna imanı, Allah sevgisinin bağlandığı bir sicim olarak görmüştür. Tevhid de bunun içinde yeralmaktadır. O, bu meyanda şöyle demiştir: Sicim koptuğu zama"n, Allah sevgisi de boşa gider. Yine o, başka bir münasebette şunu ifade etmiştir: Kul, kaderi yalanladığı zaman iman
da gider.
Sonuç itibarıyla tevekkül, farz ve fazilet boyutlarına sahip bir fiildir. Tevekkülün farziyet boyutu, imana dayanmaktadır ki bu, kaderin bütünün Kadir-i Mutlak olan Allah Teala´dan oluşuna iman etmek, kaza ve kaderin, tamamıyla O´ndan kaynaklandığına itikad etmektir.
Daha önce de işaret ettiğimiz gibi Allah Teala, Resulü´nün (sav) verdiği hükme teslim olmayışı imandan çıkış olarak koymakta ve bunu da Zatı üzerine yemin ederek şöyle teyid etmektedir:
"Hayır, Rabbin hakkı için onlar aralarında çıkan çekişmeli işlerde seni hakem kılıp sonra da senin verdiğin hükme karşı içlerinde bir burukluk duymadan tam anlamıyla teslim olmadıkça iman etmiş olmazlar". (Nisa/65) Allah Resulü (sav) tarafından verilen hükümler hakkında geçerli olan durum bu olduğuna göre, Hakim-i Evvel ve Kadir-i Mutlak olan Allah Teala´nın verdiği hükümlere teslim olmayışın neticesi ne olabilir ki?
Tevekkülün fazilet boyutuna baktığımızda ise, bunun Vekil Teala´nın müşahedesiyle ortaya çıktığını görürüz. Bu da, marifet makamında olur ve bu tür tevekküle sahip olan bir kul, aynel-yakin gözüyle görür. Buna, Kur´an-ı Kerim´de salih kul Nuh (as) hakkında nakledilen şu sözlerde şahit olmaktayız: "Haydi, hepiniz bana tuzak kurun, sonra da bana hiç göz açtırmayın". (Hud/55) Bunun üzerine ondan, Allah Teala´nın vergisiyle muazzam bir güç doğdu
ve Aziz olan Rabbi´nin izzetini onlara bildirdi. Sanki ona, ´Sen de bizler gibi zayıf bir insansın, bu gücün nereden geliyor?´ diye sorulmuştu. O şöyle dedi: "Ben, benim de, sizlerin de Rabbi olan Allah´a tevekkül ettim.". (Hud/56)
Bunun üzerine, Teki bu tevekkül de nedir?´ diye sorulmuşcası-na onlara Rabbi´nin kudretini haber vererek şunu söylemiştir
: "Hiç bir canlı yoktur ki O, onun perçeminden tutmuş olmasın". (Hud/56)
Bunu bildirdikten sonra da, O´nun bu kudretine rağmen nasıl adil ve hikmetli davranıp varlıkları iyiye ve kötüye, faydaya veya zarara sürerken adaletle davrandığını bildirmek için de şu ifadeyi kullanmıştır: "
Gerçekten Rabbim, doğru bir yol üzerindedir". (Hud/56)
Allah Teala, tevekkülün farziyeti hususunda şöyle buyurmuştur:
"Eğer müminler iseniz, Allah´a tevekkül ediniz". (Maide/23); "Eğer Allah´a iman ettiyseniz, şayet müslümanlarsanız yalnız O´na tevekkül ediniz". (Yunus/84
) Allah Teala, tevekkülün fazileti hakkında da şöyle buyurmuştur:
"Tevekkül edenler, Allah´a tevekkül etsinler". (İbrahim/12); "Muhakkak ki Allah, tevekkül edenleri sever". (Al-i İmran/159) [10]
Sebep Ve Vasıtaların Hikmet-i İlahi´nin Tezahürlerini İsbati; Hüküm Ve Kudret´in Bunlar Tarafından Şekillendirilme Ve Belirlenme İddiasının Reddi Hakkındadır
Allah Teala kudret ve hikmet sahibidir. O, kudret sıfatının gereği olarak birtakım şeyleri açığa çıkarırken, hikmet sıfatının gereği olarak da birtakım şeyleri cari kılmaktadır. Tevekkül eden kul, O´nun kudretine dair şahit olduğu bir şey yüzünden, O´nun hikmeti gereği isbat ettiği bir şeyi düşüremez. Çünkü Allah Teala, her şeyden önce Hakim, yani hikmet sahibidir. Hikmet, O´nun bir sıfatıdır.
Tevekkül eden kul, eşyayı ve varlıkları, hükmedici, yaratıcı, yararlı ve zararlı olarak isbat ve var edemez. Böyle yaptığı takdirde, tevhidine şirk bulaştırmış olur. Zira Allah Teala, aynı zamanda Kadir-i Mutlak´tır. Kudret O´nun sıfatıdır. Muhakkak ki O hüküm sahibi, yaratıcı, yarar ve/veya zarar verebilendir. O´nun bu fiililerinde hiç bir ortağı olmadığı gibi hükümlerinde de hiç bir destekçisi yoktur. Nitekim O bir ayetinde bunu teyid ederek "Hüküm ancakAllah´ındır" (Yusuf/40) buyurmuştur. O, hiç bir hükmünde kimseyi ortak etmez. Bu meyanda da şöyle buyurmuştur: "Bu ikisinde bir ortaklıkları yoktur. Ve Allah´ın onlardan bir yardımcısı da yoktur." (Sebe/22) Ayette geçen ´Zahir1 kelimesi, yardım eden ve destek veren anlamındadır.
Tevekkül eden kul Allah Teala´mn eşya üzerindeki kudretini müşahede etmesiyle birlikte, takdir ve tedbirde de yegane gücün O olduğunu görür. O, mülke ve memlûke yani bütün yaratılmışlara sahip olandır. Yine O, sebepleri ve vasıtaları ortaya çıkararak yaptığı sevk ve tasarruflarda mevcut olan hikmetlerin bütün yönlerini bilendir. Sebep ve vasıtalar; mahkum olanlara dönük hükümlerin vazedilmesi için görünen ve görünmeyen varlıklar için yaratılmışlardır.
Aynı durum sevap ve azabın takdirinde de geçerlidir. Buna göre tevekkül eden kul, şeriatın hükümlerini yerine getirerek ilmin gereklerini yapar ve ilk hükmü Allah Teala´ya teslim eder. Ayrıca her şeyin Allah´ın takdiriyle olduğunu da itiraf eder. Çünkü o Rab-bi´nin şu buyruğunu iyi bilmektedir: "O, yaptığından sorulmaz, ama onlar (Bütün yaratılmışlar) sorulurlar". (Enbiya/23)
Allah Teala açığa çıkardığı tüm sebep ve vasıtalarda hükmündeki kudretini gizlemiştir. O´nun hikmeti, hükümlerin açığa çıkarılan hususlara dayanması sebebiyle eşyada açıkça görülür. Ama eşya üzerindeki kudreti, emrin tamamıyla kendisine ait olmasından dolayı gizlenmiştir. Allah Tea...
[
Bu mesajın devamını görebilmek için
kayıt olun
ya da
giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Kayıtlı
İlim Dünyası Akademik Dergide Yayımlanmış Makaleler
04 Ocak 2010, 17:26:50
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
Çevrimdışı
Cinsiyet:
Mesaj Sayısı: 25.839
Ynt: Tevekkül Makamının Şerhi
«
Yanıtla #3 :
04 Ocak 2010, 17:26:50 »
Ayet-i kerimede geçen öldürme emri başka bir yerde vasıta belirtilerek zikredilmektedir:
"Onlarla savaşın ki, Allah onlara sizin ellerinizle azap etsin". (Tevbe/14) Daha sonra emir sahibi ile emre muhatap olanlar birleştirilerek şöyle buyurulmuştur: "Onları siz öldürmediniz ancak Allah öldürdü". (Enfal/17)
Allah Teala sebepleri yaratışı ve bunların hakikatlerini kaldırışı noktasında da şöyle buyurmaktadır:
"Sen attığında aslında atmadın, ancak Allah attı". (Enfal/17)
Allah Teala aracıları zikrettiği başka bir ayetinde ise şöyle buyurmaktadır:
"Onların malları ve çocukları seni imrendirmesin. Allah ancak onlara bunlarla azap etmek istemektedir". (Tevbe/55)
Benzer bir örnek ise
: "O ki, kalemle (yazmayı) öğretti" (Alak/4) ayetinde görülmektedir. Allah Teala, "Ona beyanı öğretti" (Rahman/4) buyurduktan sonra, "Sonra onun beyanı da Bize düşer" (Kıyamet/19) buyurmaktadır.
Yüce Allah mülkiyetin sübutu ile kendi ikram ve lütfunun bir işareti olarak çeşitli bedellerle satılması hakkında da şöyle buyurmuştur:
"Muhakkak ki Allah müminlerden canlarını ve mallarım cennet karşılığında satın almıştır". Tevbe/111) Allah Teala burada mülkiyetini daha Önceden kendilerine devretmiş olduğu malları takdir ettiği bir bedelle onlardan satın almaktadır. Buna bir örnek de köle sahipleri hakkında kullanılan "Ancak sağ ellerinin malik oldukları dışındakiler" (Nisa/24) ifadesidir.
Marifet ehline göre hakiki anlamda Allah Teala´dan başka bir fail yoktur. Çünkü gerçek bir fail, fiilinde araç veya sebep olması bakımından başka birinden yardım görmez. Yine onlara göre hiç bir fîil, iki faile sahip olamaz. Aksi takdirde şirk ve ortaklık sözko-nusu olur. Fiili ortaya çıkaran ve icra eden ikinci fail, hakiki failin vasıtası olup tâli ve muhdes yani sonradan olmadır.
İlk ve Kadim olan Allah Teala ise asli Fail´dir. Yine marifet ehline göre hakiki Mâlik, her şeyin Yaratıcı sı´dır. Elinde bir mal bulunan kimse, bunun mülkiyetine sonradan sahip edilmiş bir maliktir. Çünkü o kendi eliyle hiç bir şey yaratmamıştır. Onun durumu aslında edilgen (=mefûl) olup fiilin kendi eliyle icra edilmesinden başka bir özelliği bulunmayan icra sahibine benzer.
Allah Teala ise İlk ve Zatı ile Kâim olandır. Zatından başkasının asla yardımını görmez. Allah Teala hikmet ve izzeti gereği yaratış ve hayat veriş için de bir vasıta ihdas etmiştir. Bu vasıta da Melek-i Erhâm olarak bilinen ve ana rahimlerinden sorumlu olan bir melektir. Rivayete göre bu melek, ana rahmine girerek meniyi eline alır ve onu bir beden halinde şekillendirir. Ardından gerçek Yaratıcıya dönerek ´Ey Rabbim, erkek mi kız mı, sağlıklı mı özürlü mü olsun?´ diye sorar. Allah Teala da dilediğini buyurur. Melek de O´nun emrini uygular.
Bu rivayetin başka bir lafzında ise şu ifade yer almaktadır:
"Melek bebeği şekillendirir, sonra ona bedbahtlık ya da mutlulukla ruhunu üfler."
Denir ki: ´Ruh´ olarak bilinen melek hakkında şöyle denmiştir:
O bedenlere ruhları katar. Başka bir yerde ise onu sürekli nefes alıp verdiği ve bu nefeslerden her birinin de ölü bedene ruh kattığı söylenmiştir. Bu nedenle de ´Ruh´ olarak adlandırıldığı söylenmiştir. Allah Teala kendi Zatım nitelerken (Bâri´, ´Musavvir5 sıfatlarının yanısıra ´Hâlık´ sıfatını da kullanmıştır. Yine O bir ayet-i kerimede kendi Zatı ile ilgili olarak "Ölümü ve hayatı yarattı" (Mülk/2) buyurmaktadır.
Allah Teala ölüm için bir vasıta yarattığı gibi diriliş için de bir vasıta yaratmıştır. Bu vasıta İsrafil (as) adı verilen ve Sur´a üfle-mekle görevli olan bir melektir. O Sur´a ikinci kez üflediğinde bütün cansız varlıklar dirilirler. Ardından Allah Teala o meleği kendine yükseltir. O, bu hususla ilgili olarak şöyle buyurmuştur: "Sur´a üfürüldüğü gün" (Neml/87). Buna rağmen hayat verenin de, Öldürenin de kendisi olduğunu, ´can veren de can alan da Ben´im´ buyurarak teyid etmiştir.
Konuyla ilgili rivayetlerden biri de şudur:
"Ölüm meleği ile hayat meleği birbirleriyle tartışmışlardı.
Ölüm meleği şöyle dedi
: Ben canlıları öldürürüm. Hayat meleği de buna karşılık şöyle dedi: Ben de bütün ölüleri diriltirim. Bunun üzerine Allah Teala o ikisine şöyle vahyetti: "Sizler işinizle ve Ben´im sizi görevlendirdiğim fiille meşgul olun. Öldüren de dirilten de Ben´im. Ben´den başka hiçbir öldüren ve dirilten yoktur".
Bu rivayetlerden birinde ise Allah Tea-la´mn şöyle buyurduğu söylenmektedir:
"Ben Zatıma delalet ederim. Hiç kimse zatıma Ben´den daha iyi delalet edemez".
Yukarıda sözü edilen vasıta ve sebeplerin varlığı, Allah Tea-la´nın her şeyde İlk ve her şeyin ortaksız Faili oluşunu engellemez. Nitekim hiçbir müslüman, ´beni falan melek yarattı, Azrail beni Öldürdü, İsrafil diriltti´ gibi ifadeler kullanmaz.
Yakin ve müşahede ehli bir kimsenin de, aynı şekilde Talan bana verdi, falan beni engelledi, filan rızkımı temin etti, falan benim için takdir etti´ türünden ifadeler kullanması asla uygun düşmez. Bütün bu kimseler, bir vasıta kılınmış ve Allah Teala´nm takdir ettiği fiiller onların elleriyle icra edilmiştir.
Çünkü verme fiili rızık vermeyi, engelleme fiili de kudreti ifade eder. Yakini iman sahiplerine göre Allah Teala´nın bu gibi isim ve sıfatlarında ortağı yoktur. Veren de, Engelleyen de, fayda sağlayan da, zarara uğratan da yalnız O´dur. Aynı biçimde de hayat verip öldüren de yalnız O olup mülkünde hiç bir ortağı ve yaratışta kullarından hiç bir destekçisi yoktur.
Yakini iman sahiplerine göre bu tür ifade ve kanaatler kulun tevhidi hakikatini zedeleyen gizli şirk göstergeleridir.
Allah Resulü (sav) bu illet hakkında şöyle buyurmuştur:
"Şirk Ben´im ümmetimde karıncanın karanlık gecedeki yürüyüşünden daha gizlidir".
Bir alim ise Allah Teala´mn, "Onların çoğu Allah´a iman etmezler, onlar şirk koşanlardır" (Yusuf/106) buyruğunun anlamı hakkında şöyle demiştir: Yani Allah Teala´mn takdir ve tedbir sahibi olduğuna inandıkları halde sebeplere dayanmak ve fiilleri bu sebeplere dayandırmak suretiyle şirke düşerler.
İhlas sahiplerine göre İhlasın özü Allah´tan başka hiçbir ilah, rı-|zık veren ve engelleyen bulunmadığına, O´ndan başka hidayet veya dalalete sevkeden olmadığına yürekten inanmaktır. Onlara gö-´re kelime-i tevhid ayrılmaz bir bütün ve tek bir şehadet olarak tevhidin ilk basamağını oluşturur. Eğer bir takım hidayet ve dalalet rehberleri, rızık veren ve engelleyenler mevcut ise, bunlar da ancak O´nun izni, iradesi ve hükmünden sonra yetkili olurlar.
Allah Teala değişik ayetlerinde yaratanların en güzeli, rızık verenlerin en hayırlısı olduğunu beyan etmektedir. Çünkü O diğer yaratıcı ve rızık vericilerin de Yaratanı´dır. Onların yaratışlarını yaratan O olduğu gibi, rızıklarmı yaratan da yine O´dur. Onların hidayetlerini yaratan O olmuş ve onlar bu hidayetle diğerlerini hidayete sevketmiş, dalaletlerini yarattıkları da diğerlerini dalalete: sevketmişlerdir.
Sonuç itibarıyla hidayete erenler O´nun sayesinde hidayet buldukları gibi yoldan çıkanlar da O´nun takdiri ile dalalete düşmüşlerdir. Bu durum O´nun dışındaki yaratanlar ve rızık verenler için de aynen geçerlidir.
Aşağıdaki ayetlerin de tefsiri ancak bu şekilde yapılabilir:
"Hani topraktan Ben´im iznimle kuş suretinde bir şey yaratırdın" (Maide/110); "Eğer Allah bize bir hidayet verirse biz de size hidayet veririz" (İbrahim/21); "Biz sizleri yoldan çıkardık. Çün-! kü bizler yoldan çıkmışlardık". (Saffat/32) ; .
Kul üstte zikrettiğimiz bilgiler sayesinde gizli şirkten kurtularak tasdik ettiği kelime-i tevhidin tahkikine ulaşır. Kalpler Allah´tan başka hiçbir ilahın varlığına inanmayarak yalnız O´na sığınırlar. Ardından da ´Ortağı olmayan Tek´ derler. Yani O, kudret ve, tevhidinde Tek, mülkünde ise ortaksızdır. "Mülk yalnız O´nundur"buyruğu ile de, bu vurgulanmıştır.
Verdiği ve engellediği her şeyde Allah Tela´ya hamdetmek gerekir. Çünkü, bunu yalnız O hakeder. O, her şeye Kadir olandır. Yaratma ve emr, O´nun kudreti dahilindedir. Yaratma da yalnız O´na mahsustur. O, yarattıkları hakkında dilediğini, dilediği şekilde hükmeder. Aracı ve sebepler ise bir ustanın elindeki aletler gibidir. Örneğin ´Bıçak deriyi kesti, kırbaç köleyi dövdü´ denmez. ´Kunduracı deriyi kesti, falan kişi kölesini kırbaçladı´ denir.
Bu ifadelerdeki vasıtalar, fiilleri bizzat gerçekleştiren unsurlar olmalarına karşın sahiplerinin ellerindeki aletler olmaktan öte gidemezler. Aynı şekilde insanlarda birtakım sebepleri zahirde icra ediyor gibi görünürler. Ama onların ardında, her şeyi kuşatan, Kadir ve Fâ´il olan Allah Teala vardır ki, kudretin incelikleri ve iradenin gizli yönleri yalnız O´nun elindedir.
´Kral bana şunu verdi, bana şunu giydirdi´ denildiği zaman bunu kralın bizzat kendi eli ile yapmış olması gerekmez. Aynı şekilde o hediyeyi taşıyan kişiyi anarak ´kralın hizmetçisi bana şunu verdi´ demek de uygun düşmez. Fiili gerçekleştiren hizmetçi olsa bile, onun hiç bir yetkisi olmadığı ve kralın mallarında kendi kararıyla tasarrufta bulunamayacağı herkesçe bilinir. Ancak, ´kral onu kiminle sana verdi, kimin elinden aldın?´ şeklinde hediyeyi hangi hizmetçinin getirdiğini öğrenmeyi amaçlayan bir soru karşısında o hizmetçinin adı zikredilebilir.
Ama kendisine hediye Verilen kimse, bu tür bir soru sorulmadığı takdirde kralın kendisine hediye verdiğini söylemekle yetinecektir. Hediyeyi getiren hizmetçinin adını belirtmesi tamamen gereksizdir. Çünkü kralın adıyla birlikte hizmet...
[
Bu mesajın devamını görebilmek için
kayıt olun
ya da
giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Kayıtlı
İlim Dünyası Akademik Dergide Yayımlanmış Makaleler
04 Ocak 2010, 19:10:04
akmina
Çevrimdışı
Mesaj Sayısı: 477
Ynt: Tevekkül Makamının Şerhi
«
Yanıtla #4 :
04 Ocak 2010, 19:10:04 »
Yazıların tamamını okuyamadım ,okuyacağım inşallah teşekkürler ,selamlar
[
Bu mesajın devamını görebilmek için
kayıt olun
ya da
giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Kayıtlı
Sayfa: [
1
]
2
Yukarı git
Yazdır
« önceki
sonraki »
Gitmek istediğiniz yer:
Gitmek istediğiniz yer:
-----------------------------
İlim Dünyası Dergisi / Akademik Çalışmalar
-----------------------------
=> İlim Dünyası Dergisi
===> Enes ALACAYAKA
===> İlim Dünyası Dergisi
-----------------------------
Manevi Danışmanlık ve Rehberlik
-----------------------------
=> Manevi Danışmanlık ve Rehberlik
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Yüce Allah (c.c) İçin Hizmet'e Niyet Et ! ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Niyet Ediyorum Allah için Hizmet Etmeye
-----------------------------
İlim Dünyası Etkinlikleri
-----------------------------
=> Kutlu Doğum Haftası Etkinlikleri
===> Hz. Muhammede (s.a.v) Bir Şiir Yaz
===> Hz. Muhammede (s.a.v) Bir Mektup Yaz
===> Hz. Muhammede (s.a.v) Bir Makale Yaz
=> Kutlu Doğum Haftası Etkinlik Sonuçları
=> Hz. Muhammed (s.a.v) Salavat Etkinlikleri
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Sosyal ve Manevi Hizmetler Dünyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> İlim Dünyası
===> Foruma Hoşgeldiniz
===> Duyurular - Yenilikler
===> İstek - Öneri - Şikayet
===> İlim Dünyası İrtibat & İletişim
===> Geçmiş Konu Arşivi
=> Kabe Canlı Yayın İzle
===> Kabe 24 Saat Canli Yayin
===> Mekke Canlı Yayın
===> Beytullah Canlı Yayın
===> Kabe Canlı Yayın Özel
=> Sosyal Faliyetler
===> Helalleşelim
===> Etkinlikler & Kutlamalar
===> Pakistana Yardım
===> Kayıp Aranıyor
===> Kredi Kartına Hayır
===> Tavsiye Ediyorum
===> Tavsiye Etmiyorum
=> Taziyelerimiz
===> Cenaze Taziyeleri
===> Hasta Taziyeleri
=> Güzel Web Siteler
=> İstek & Dualarımız
=> Nafile İbadetlerimiz
=> Dostluk Ve Kardeşlik
=> Gönlünce Seslen
=> Hocanın Kalemi
=> Akli ve Kalbi Kardeşlik Akımı
=> Yardım ve Hizmet Dernekleri
=> Ruhu Revani Nuru Muhammedi
=> Her Güne Bir Sahabe-i Kiram
=> Sevgili Üyemiz Lütfen Okuyunuz !
=> Sevgili Öğrencilerimiz Hoşgeldiniz
-----------------------------
๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Esmaül Hüsna
===> Her Güne Bir Esmaül Hüsna
=> Dini Konular
===> Bölüm Kuralları
===> MeKKe & MeDiNe
===> Peygamber Kıssaları
===> Evliyaların Hayatı
===> Kıssadan Hisseler
===> İslam Tarihi
===> Cuma Hutbesi
===> İz Bırakanlar
===> Nurdan Damlalar
===> Dini makale ve yazılar
===> Cuma Vaazı
=====> Vaaz Projeleri
=> Kuran-ı Kerim
===> Kuran' ın Önemi
===> Kuran Okumak
===> Kısa Sureler
===> Sizden Gelenler( Kuran-ı Kerim)
=> İtikat
===> İman ve Esasları
===> İtikadi Mezhepler
===> Allah' a İman
===> Meleklere İman
===> Kitaplara İman
===> Peygamberler (A.S)
===> Ahiret Günü
===> Kaza ve Kader
===> Sizden Gelenler(İtiKat)
=> Hadis-i Şerif
===> Hadisin Önemi
===> Hadis Çeşitleri
===> Seçme Hadisler
===> Hadisleri İnkar
===> Arapça Türkçe Hadis
===> Sizden Gelenler (Hadis- Şerif)
=> Fıkıh
===> Mezheplerin Doğuşu
===> Amelde Mezhepler
===> Mezhep İmamları
===> Mükellefiyetlerimiz
===> Güncel Fetvalar
===> Sizden Gelenler( FıkıH )
=> Peygamberimiz (S.A.V)
===> İlk Vahyin Gelişi
===> Savaşlar ve Hicreti
===> Mucizeleri
===> Örnek Ahlakı
===> Vefatları
===> Peygamber Sevgisi
===> Ehli Beyti ve Sahabeleri
===> Kutsal Emanetler
===> Sizden Gelenler (Peygamber Efendimiz )
===> Nur-u Muhammedi
===> Efendimizin Hayatı
=> İslam Esasları
===> Namaz Kılmak
===> Oruç Tutmak
===> Zekat Vermek
===> Sizden Gelenler( İslam Esasları )
=> Ameller - İbadetler - Kulluk Kavramı
===> İbadetin Önemi
===> Bedenle Yapılanlar
===> Malla Yapılanlar
===> Allaha Kulluk
===> Malla ve Bedenle
===> Dua Etmek
===> Sizden Gelenler(Amel-İbadet-Kulluk)
=> Tasavvuf Nedir ?
===> Tanımı ve Önemi
===> Nakşibendilik
===> Güzel Ahlak
===> Nefs Mücadelesi
===> Nefs Hastalıkları
===> Müridin Dersleri
===> Müridin Edepleri
===> Haller ve Tevbe
===> Tasavvufu İnkar
===> Sizden Gelenler (Tasavvuf)
=====> Tasavvuf Nameleri
=======> Ertunç Demiriz
=> Aile Hayatı
===> İyi Bir Aile
===> Eşlerin Hakları
===> Anne-Baba Hakkı
===> Sizden Gelenler( Aile Hayatı )
=> Tıbb-ı Nebevi
===> Temizlik
===> Ağız ve Diş Sağlığı
===> Bal ve Çörek Otu
===> Şifalı Bitkiler
===> Sizden Gelenler ( Tıbb-ı Nebevi )
=> Güncel Meseleler
===> İnanç Konuları
===> Tasavvuf Üzerine
===> Büyü ve Cinler
===> Ahirzaman
===> Güncel Dini Haberler
===> Sizden Gelenler( Güncel Meseleler )
=> Biyoğrafi Dünyası
===> Peygamberler
===> Hadis Alimleri
===> Erkek Sahabeler
===> Hanım Sahabeler
===> Mezhep İmamları
===> İslam Alimleri
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Kuranı Kerim
===> Konularına Göre Ayetler
===> Kuran-ı Kerim Kelime Sözlüğü
===> Kuran-ı Kerim Hakkında Bilgiler
===> Kuran-ı Kerim Belagat İlmi
===> Kuran-ı Kerim Ayetleri
=====> Lügatca
===> Kuran Öyküleri
===> Kuran ve Bilim
===> Kuran Ahlakı
===> Diyanet Vakfı Meali
===> Diyanet İşleri Meali
===> Ömer N. Bilmen Meali
===> Suat Yıldırım Meali
===> Kuranda İnsan Psikolojisi
===> Kuran İlimleri
===> Kuran İlimleri Çalışmaları
===> Kıraat İlmi ve Tarihi
=> Akaid Eserleri
===> İslam Akaidi
===> İtikadname-Bağdadi
===> Kabir Alemi - Suyuti
===> Kıyamet ve Ahiret
===> Tevhid ve Kelam İlmi
===> Ateizm Gerçeği
===> Kelam İlmi
===> Cebir ve Kader Problemi
===> Tekfir Meselesi
===> Ahiret Günü
===> Müslüman Akaidi
===> Kuran-ı Kerimde Dört Terim
===> İman ve Hayat
===> Ehli Sünnet
===> Kitabüt Tevhid
===> İslam İnancının Temelleri Akaid
===> Kelam İlmi ve İslam Akaidi
===> Tahavi Şerhi
===> Ölüm Ötesi Tarihi
===> Ölüm psikolojisi
===> Rabbani Yol ve Sunnetullah
=> Risale-i Nur Külliyatı
===> Sözler
===> Lemalar
===> Mektubat
===> Şualar
===> İşaratül İcaz
===> Mesnevi-i Nuriye
===> Barla Lahikası
===> Kastamonu Lahikası
===> Muhakemat
===> Sünuhat
===> Emirdağ Lahikası
===> Sikke-i Tasdiki Gaybi
===> Tarihçe-i Hayatı
=> İslam Büyükleri
===> İslam Dini Büyükleri
===> İmam Ebu Hanife
===> İmam-ı Şafi
===> İmam-ı Malik
===> İmam-ı Zeyd
===> İmam-ı Ahmed Bin Hanbel
===> İslam Alemi Meşhur Tabiinler
=> Din ve Mezheb Eserleri
===> Dünya Dinleri
===> Fıkhi Mezhepler Tarihi
===> Siyasi - İtikadi Mezhebler
===> Dinler Tarihi
=> Hadis Eserleri
===> Kütübü Sitte
===> Hadis Tarihi
===> Hadis Kitaplığı
===> El-luluu Vel Mercan
===> Esbabu Vurudil Hadis
===> Dualar Zikirler - Nevevi
===> Ahkam Hadisleri
===> Hadis Müdafaası
===> Müntehab Ehadis
===> Camiul Ehadis
===> Edebul Mufred
===> 40 Ayet 40 Hadis
===> Cem ul Fevaid
===> Mucemüs Sağir
===> Cenaze kitabı
===> 7 Hadis İmamının İttifak Ettikleri Hadisler
===> Sünnetin Delil Oluşu
===> Uydurma hadisleri tanıma yolları
===> el İtisam
===> Kitabüz-Zühd
===> Hadis Edebiyatı
===> Hadis İlimleri ve Hadis Istılahları
===> Kudsi Hadisler
===> Sünen-i Darimi
===> Hadis te Metin Tenkidi Metodları
===> Zübdetül Buhari
===> Ansiklopedik Hadis Terimleri Sözlüğü
===> Mişkatul Mesabih
===> Camiul Ulum
===> Ebu Hanife nin Hadis Anlayışı
===> Hüccet Değeri ve Tedvin Açısından Sünnet
===> Müsned
===> Metalib ul Aliye
===> Mütevatir Hadisler
===> Müttefekun Aleyh Hadisler
===> Muvatta
===> Nuhbetul-Fiker Şerhi
===> Sufilerin Hadis Anlayışı
===> Sahih-i Müslim Muhtasarı
===> Süneni Tirmizi
===> Süneni Ebu Davud
===> Süneni İbni Mace
===> Süneni Nesai
===> Sünnet ve Bidat
=> İslam Fıkhı Eseleri
===> Dört Mezheb Fıkhı
===> Hanefi Fıkhı
=====> Nurul İzah
=====> Hidaye Tercümesi
=====> Fetavayi Hindiyye
===> Delilli Şafi İlmihali
===> Büyük Şafi Fıkhı
===> Fetavayı Resulullah
===> Üçbin Seçme Fetva
===> Minhacut Talibin
===> Hanımlar İlmihali
===> Nassın Uygulanışı
===> Hüccetullahil Baliğa
===> Bidayetül Müctehid
===> Hayatın İçinden Fıkıh
===> Ahkamüs Sultaniye
===> Fetvalarla Çağdaş Hayat
===> el-İhtiyar
===> Büyük Şafii İlmihali
===> Emanet ve Ehliyet
===> Namus Fitnesi Muta
===> Şeyhül İslam Ebus Suud Efendi Fetvaları
===> Çağdaş Ekonomik Problemlere İslami Yaklaşımlar
===> Mükayeseli İbadetler İlmihali
=> Usulü Fıkıh Eserleri
===> İslam Hukuku - İmam Gazali
===> Hukuku İslamiye
===> Fahreddin Atar - Usul
===> Vehbe Zuhayli - Usul
===> El- Muvafakat - Şatibi
===> İslam Devletler Hukuku
===> Kıyas Istıhsan ve Istıslah
===> İslami Hükümlerin Esas ve Hikmetleri
=> Tefsir Eserleri
===> Ömer Nasuhi Bilmen
===> Ahkam Ayetleri Tefsiri
===> Emri Maruf Nehyi Münker
=> İslam Tarihi Eserleri
===> Hazreti Muhammed a.s.v
=====> Peygamberizin Örnek Ahlakı
=====> Mucize Ve Büyük Özellikleri
=====> Son Peygamber
===> Peygamberler Tarihi
===> İslam Tarihi
===> Sahabe-i Kiram
===> Siyer-i Nebi
===> Konulu Siyer
===> Hayatüs Sahabe
===> El-Bidaye Ven Nihaye
===> Asrı Saadette İslam
===> Ashabı Kiram
===> Fıkhus Sire
===> Değişik Yönleriyle Rasulullah
===> Tabiînin Hayatından Tablolar
===> Hz.Peygamberin Savasları
===> Tarihül-İslam
===> Efendimiz
===> Fıkhus Sahabe
===> Hz.Süleyman
===> Peygamberimizin Hayatı
===> Hz. Muhammed ve Evrensel Mesajı
===> Zadul Mead
===> Hz.Muhammedin İslam Daveti
===> Sahabe Hayatından Tablolar
===> İslami Hareketin Tarihi Seyri
===> Siret Ansiklopedisi
=> Klasik Tarih Eserleri
===> Medeniyet Tarihi
===> Ülkeler Tarihi
===> 20.Yüzyıl Tarihi
===> Türk Sultanlar ve Saray Hayatları
===> Büyük Osmanlı Tarihi
===> Osmanlı padişahları
=> İslam Kültürü
===> İslam Kültürü A-İ
===> İslam Kültürü K-Z
===> İslam Kavramları A-L
===> İslam Kavramları M-Z
===> Güncel Meseleler
===> Evrensel Hutbeler
=> Tasavvuf Eserleri
===> Kalplerin Keşfi - imam gazali
===> Adab-ı Fethullah K.S
===> İşarat - Şeyh Taği K.S
===> Kimya-ı Saadet
===> Kitabuz-zühd
===> Kutul Kulub
===> Kuşeyri Risalesi
===> Şeytanın Hileleri
===> Risalei Halidiyye
===> Tuhfetul Alaiyye
===> Reşahat
===> Mektubat-ı Rabbani
===> Mektubat-ı Şeyh Ahmet
===> Mektubat-ı Şeyh Hazret
===> İhya-u Ulumiddin 1-2
===> İhya-u Ulumiddin 3-4
===> Futuhul Gayb
===> Dualar ve Zikirler
===> İslam,Tasavvuf,Hayat
===> Yunus Emre ve Tasavvuf
===> Divanı Kebir
===> İlahi Armağan
===> Marifetname
===> Tasavvuf ve islam
===> Rabıta ve Nakşibendilik
===> Mevlana
===> Mevlana Kitaplığı
===> Mevlananın Eserleri
=====> Fihi Ma Fih
=====> Mesnevi
=======> Mesnevide Geçen Hikayeler
=> Ahlaki Eserler
===> Gıybet
===> Gençlik Ahlakı Fütüvvet
===> Takva Bilinci
===> Din Nasihattır
===> Peygamberimizin Örnek Ahlakı
=> Büyüklerden Öğütler
===> Doğruların Öyküsü
===> İbretli Kıssalar
===> İslam Büyüklerinden Öğütler
=> Kıyamet Eserleri
===> Kıyamet Alametleri
=> Edebiyat Eserleri
===> Makale Dünyası
=====> Denemeler
===> Safahat
===> Şiir Dünyası
=> Eğitim
===> Bireysel Gelişim
===> Çocuk Eğitimi
===> Ekonomi
===> Çocuklarla Başbaşa
===> Başarının Prensipleri
===> Kuranda Çocuk Eğitimi
===> Yetişkin Din Eğitimi
===> Mükafat ve Ceza
===> İslam gençliğine öğütler
===> Anne baba eğitiminde yeni teknikler
=> Çocuk Gelişim Eserleri
===> Çocuk Gelişimi
===> Çocuk Terbiyesi
===> Çocuk ve Din
===> Çocuk Eğitimin Teknikleri
===> Sünnette Çocuk Eğitimi
=> Çeşitli Konularda Eserler
===> Zaferin Yolu ve Şartları
===> Allahın Gazabı ve Rızası
===> Gayemiz
===> İslam Çağrısı
===> Güncel Meseleler 2
===> Haydi Hizmete
===> Gönüllerin Gülü
===> Sabredenler ve Şükredenler
===> Merak Ettiklerimiz
===> Diyanet Fetvaları
===> İslamda Hükümet
===> Kuran ve Sünnette Evlilik
===> İslama Göre Dost ve Düşman
===> Müslümanın evliliği
===> Evlilik ve Aile Hayatı
===> Sağlık Ansiklopedisi
===> Din Psikolojisi
===> Yaşayan Hurafeler
===> Evlenme Adabı
===> El-Akl ve Fehmül Kuran
=> Hayatını Anlatan Eserler
===> Martin Lings
===> Peygamberimizin Hayatı
===> İslam Peygamberi
-----------------------------
Diyanet İşleri Başkanlığımıza Teşekkür Ederiz.
-----------------------------
=> Sorularla Ticaret Hayatı
===> Alışveriş
===> Borçlar
===> Emanet
===> Havale
===> Kefalet
===> Kiralık
===> Hibe ve Bağış
===> Vekalet ve Komisyon
===> Güncel Ticari Meseleler
===> Ticari Hayat
=> Dini Sorular ve Cevapları
===> Akaid - İnanç Esasları
===> Dua ve Zikir
===> Helaller ve Haramlar
===> Tasavvuf ve Yaşam
===> Mezhepler
===> Dinler
=> Fıkıh Soruları ve Cevapları
===> Adak ve Yemin
===> Sorularla Taharet (Temizlik)
===> Sorularla Namaz
===> Sorularla Zekat
===> Sorularla Oruç
===> Sorularla Hac
===> Sorularla Umre
===> Sorularla Kurban
===> Sorularla Sadaka
=> Sorularla Aile Hayatı
===> Genel Aile Hayatı
===> Evlilik ( Nikah )
===> Boşanma (Talak)
===> Miras ve Vasiyet
===> Süt Emzirme
=> Sorularla İslam
=> Sorularla Hz. Muhammed (s.a.v)
=> İlmihal - Ömer Nasuhi Bilmen
===> İtikat
===> Taharet-Temizlik
=====> Taharet İlmihali - A
=====> Taharet İlmihali - B
===> Namaz
=====> Namaz İlmihali - A
=====> Namaz İlmihali - B
=====> Namaz İlmihali - c
=====> Namaz İlmihali - D
=====> Namaz İlmihali - E
===> Oruç
=====> Oruç İlmihali - A
=====> Oruç İlmihali - B
===> Zekat
===> Hac
===> Kurban Ve Av
===> Kerahet ve İhtihsan
===> İslam Ahlakı Kitabı
-----------------------------
๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Mostar Aylık Kültür ve Aktüalite Dergisi
===> Editörün Notu
===> Türkiye
===> Gündem
===> Söyleşi
===> Dosya Konusu
===> Dosya Yazıları
===> Tarih
===> Düşünce
===> Kitap
===> Edebiyat
===> Diğer Yazılar
=> Semerkand Aylık Tasavvuf Dergileri
===> Sunuş
===> Başyazı
===> Ayın Konusu
===> Binbir Damla
===> Tasavvuf Klasikleri
===> Hal Dili
===> Dün Bugün Yarın
===> Dünya Hali
===> Tencere
===> Kapaktakiler
===> Diğer Yazılar
===> Şiir
===> Tavan Arası
===> Kitaplık
=> Semerkand Aylık Aile Dergisi
===> Editörden
===> Başyazı
===> Haberiniz Olsun
===> Kapak Konusu
===> Değerlerimiz
===> Gençlere Sorduk
===> Evlilik - İletişim
===> Psikoloğum
===> Pedagoğum
===> Mizah
===> Sağlık
===> Yemek
===> Bizden Haberler
===> Sizden Gelenler
===> Diğer Yazılar
-----------------------------
๑۩۞۩๑ İlmi & Erdemli Sözler Dünyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Güzel Sözler
=> Kutsal Günler
===> Beraat Kandili
===> Miraç Kandili
===> Mevlüt Kandili
===> Regaib Kandili
===> Kadir Gecesi
=> Mübarek Aylar
=> Önemli Günler
===> Ramazan Bayramı
===> Kurban Bayramı
===> Cuma Bayramı
===> Resmi Bayramlar
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Ramazan Ayı Özel Dünyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> İlim Dünyası İle Ramazan Ayı
===> Ramazan Ayı Yemekleri
===> Ramazan Ayı Duaları
===> Ramazan Ayı Faziletleri
===> Ramazan Ayı Günlüğüm
===> Ramazan Ayı Fıkhi Bilgileri
===> Ramazan Ayı Önemi
===> Ramazan Ayı Tavsiyeleri
===> Ramazan Ayı Galeri
===> Ramazan Ayı Nameleri
===> Ramazan Ayı Mizahları
===> Ramazan Ayı Makaleleri
===> Ramazan Ayı Kıssaları
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Açık Öğretim & İlitam Dunyasi ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> İlitam Forum
===> Ankara İlitam
===> İstanbul İlitam
===> Erzurum İlitam
===> İnönü İlitam
===> Samsun İlitam
===> İzmir İlitam
===> Diyarbakır İlitam
===> Sivas İlitam
===> Elazığ İlitam
=> İlitam Formu
===> Sistematik Kelam
=====> Sistematik Kelam Özetleri
=====> Sistematik Kelam Soruları
=====> Sistematik Kelam Dökümanlar
===> Fıkıh Usulü
=====> Fıkıh Usulü Özetleri
=====> Fıkıh Usulü Soruları
=====> Fıkıh Usulü Dökümanları
=> Sakarya İlitam
===> Ders Notları ve Özetler
=====> 5.Yarıyıl Dersleri
=======> Sistematik Kelam
=====> 6.Yarıyıl Dersleri
===> Ders Soruları
=====> 4. Sınıf Sınav Soruları
=====> 3. Sınıf Sınav Soruları
===> Sınav Deneme Soruları
=====> 3.Sınıf Deneme Soruları
=====> 4.Sınıf Deneme Soruları
===> Sesli Dersler
===> Ders Pdfleri ve Slaytları
===> Sakarya İlitam Öğrencileri
===> Sakarya İlitam 3.Sınıf Öğrencileri
===> Sakarya İlitam 4.Sınıf Öğrencileri
=> İlitam Arapça Sesli Ders - Özel Bölüm
=> Açık Ögretime Giriş
===> Açıköğretim Bölümleri
=> Aöf İlahiyat Programı
===> İlahiyat 1.sınıf
=====> Ders Özetleri ve Notları
=====> Din Hizmetlerinde İletişim ve Halkla İlişkiler
=====> Sosyal Bilimlerde Temel Kavramlar
=====> İslam Dininin Temel Kaynakları
=====> Temel Bilgi Teknolojileri
=====> İlk Dönem İslam Tarihi
=====> İslam Dini Esasları
===> İlahiyat 2.sınıf
=====> Ders Özetleri ve Notları
=====> Ana Konularıyla Kuran
=====> Dinler Tarihi
=====> Türk Medeniyeti Tarihi
=====> İslam Düşünce Tarihi
=====> Dine Yeni Yaklaşımlar
=====> Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi
=====> Türk Dili
===> Arapça Dersi
=====> 1.Sınıf
=====> 2.Sınıf
=====> Pratik Arapça
=====> Sınav Soruları
=======> 1.Sınıf
=======> 2.Sınıf
=====> Fiil Çekimleri
=====> Arapça Hikayeler
=====> Arapça Deyimler
=> Dokuz Eylül İlitam
===> Kuran-ı Kerim I
===> Arapça I
===> Tefsir ve Tefsir Metinleri
===> İslam Bilimlerinde Yöntem
===> Mantık
===> İslam Tarihi ve Medeniyeti
===> Kuran-ı Kerim II
===> Arapça II
===> Hadis ve Hadis Metinleri
===> İslam Ahlak Felsefesi
===> Felsefe Tarihi
===> İslam Mezhepleri Tarihi
===> Osmanlı Türkçesi
===> Kuran-ı Kerim III
===> Sistematik Kelam
===> Fıkıh Usulü
===> İslam Felsefesi
===> Ana Konularıyla Kuran
===> Tasavvuf
===> Kuran-ı Kerim IV
===> Din Eğitimi
===> İslam Hukuku
===> Din Felsefesi
===> Dinler Tarihi
===> Din Hizmetleri
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Kuran-Kerim Eğitim Dunyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Elif Cüzü
=> Kuran Öğretiyoruz
=> Tecvid Öğretiyoruz
=> Kuran Öğrenim Teknikleri
=> İlim Talebesinin Edepleri
=> Kuran-ı Kerim Hatmi
=> Üç Boyutlu Kuran-ı Kerim Oku
=> Kuran-ı Kerim Hatim İndir (Ücretsiz)
-----------------------------
Osmanlıca Eğitim Dünyası
-----------------------------
=> Osmanlıca Eğitimi
===> Osmanlıca Eğitim Kitabı
===> Osmanlıca Eğitim Seti
===> Osmanlıca Yazı Defteri
===> Ücretsiz Osmanlıca Eğitim Setleri
===> Ücretsiz Osmanlıca Eğitim Kitapları
=> Osmanlıca Klavye
=> Meb Osmanlıca Dersleri
=> Osmanlıca Yardım Bölümü
===> Osmanlıca Nasıl Öğrenilir ?
===> Osmanlıca Nasıl Öğretilir ?
-----------------------------
Atatürk Üniversitesi Önlisans İlahiyat Bölümü
-----------------------------
=> 1. Sınıf Güz Dönemi
===> İlk Dönem İslam Tarihi
===> Arapça I
===> İslam Ahlak Esasları
===> Temel Bilgi Teknolojileri I
===> İslam İnanç Esasları
===> İslam İbadet Esasları
===> İslam Sanatları Tarihi
=> 1. Sınıf Bahar Dönemi
===> Arapça II
===> Hadis Tarihi ve Usulü
===> İslam Hukukuna Giriş
===> İslam Kurumları ve Medeniyeti Tarihi
===> Türk İslam Edebiyatı
===> Tefsir Tarihi ve Usulü
===> Temel Bilgi Teknolojileri II
=> 2. Sınıf Güz Dönemi
=> 2. Sınıf Bahar Dönemi
-----------------------------
Din Hizmetleri Alan Bilgisi Testi - DHBT
-----------------------------
=> DHBT - KPSS- ÖSYM
===> Diyanet Dhbt Sınav Duyuruları
===> Diyanet Dhbt Çıkmış Sorular
===> Diyanet Dhbt Sınav Konuları
===> Çözümlü Dhbt Sınav Soruları
===> Diyanet Dhbt Hazırlık
===> Diyanet Dhbt Sınavı
=> Dhbt Sınav Dersleri
=> Dhbt Kitap Tanıtımları
===> Dhbt Yeterlilik Kitapları
=> Diyanet Dhbt Hazırlık Sitesi
=> Dhbt Uzaktan Eğitim
===> Dhbt Lise 1.Grup
===> Dhbt Önlisans 1.Grup
===> Dhbt Lisans 1.Grup
===> Dhbt Ön Hazırlık Programı
=> Dhbt Online Dersane
===> Dhbt Kariyer Rehberlik
===> Dhbt Görsel Eğitim Setleri
===> Dhbt Online Eğitim Sitesi
=> Dhbt Sınav Testleri
=> Dhbt Mülakat Hazırlık Çalışması
===> Dhbt Mülakat için Tecvid Çalışması
===> Dhbt Mülakat için Siyer Çalışması
===> Dhbt Mülakat için Fıkıh Çalışması
===> Dhbt Mülakat için Akaid Çalışması
=> Öabt Sınavı Kitap Tanıtımları
=> Dini Cd & Dvd Eğitim Tanıtımları
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Rüya Tabiri ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Rüya Tabiri
===> A-Rüya Tabiri
===> B-Rüya Tabiri
===> C-Rüya Tabiri
===> Ç-Rüya Tabiri
===> D-Rüya Tabiri
===> E-Rüya Tabiri
===> F-Rüya Tabiri
===> G-Rüya Tabiri
===> H-Rüya Tabiri
===> I-Rüya Tabiri
===> İ-Rüya Tabiri
===> K-Rüya Tabiri
===> L-Rüya Tabiri
===> M-Rüya Tabiri
===> N-Rüya Tabiri
===> O-Rüya Tabiri
===> Ö-Rüya Tabiri
===> P-Rüya Tabiri
===> R-Rüya Tabiri
===> S-Rüya Tabiri
===> Ş-Rüya Tabiri
===> T-Rüya Tabiri
===> U-Rüya Tabiri
===> Ü-Rüya Tabiri
===> V-Rüya Tabiri
===> Y-Rüya Tabiri
===> Z-Rüya Tabiri
=> Rüya Dünyası
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Yeni İlahiyat Önlisans Proğramı / Kredili Sistem ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> İlahiyat Önlisans Kredili Sistem
=> İlahiyat Önlisans 1. Sınıf Dersleri
===> İlahiyat Önlisans 1. Yarıyıl
=====> İslam İnanç Esasları
=====> İslam İbadet Esasları
=====> İslam Ahlak Esasları
=====> İlk Dönem İslam Tarihi
=====> İslam Sanatları Tarihi
=====> Arapça 1
=====> Temel Bilgi Teknolojileri 1
===> İlahiyat Önlisans 2. Yarıyıl
=====> Tefsir Tarihi ve Usulü
=====> Hadis Tarihi ve Usulü
=====> İslam Hukukuna Giriş
=====> İslam Kurumları ve Medeniyeti
=====> Türk İslam Edebiyatı
=====> Arapça 2
=====> Temel Bilgi Teknolojileri 2
=> İlahiyat Önlisans 2. sınıf Dersleri
===> İlahiyat Önlisans 3. Yarıyıl
=====> Tefsir
=====> Günümüz Fıkıh Problemleri
=====> İslam Düşünce Tarihi
=====> İslam Mezhepleri Tarihi
=====> Din Psikolojisi
=====> Arapça 3
=====> Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi 1
=====> Türk Dili 1
===> İlahiyat Önlisans 4. Yarıyıl
=====> Hadis Dersi
=====> Hadis
=====> Kelama Giriş
=====> Din Sosyolojisi
=====> Yaşayan Dünya Dinleri
=====> Din Eğitimi ve Din Hizmetlerinde Rehberlik
=====> Arapça 4
=====> Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi 2
=====> Türk Dili 2
=> İlahiyat Önlisans Sınav Soruları
=> İlahiyat Arapça Önlisans
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Memurluk ve Sınav Sistemleri ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Diyanet Yeterlilik Sınavına Hazırlık
===> Yeterlilik Sınav Soruları
===> Yeterlilik Sınav Testleri
=> Diyanet İşleri Başkanlığı
===> Personel Hizmetleri
===> Diyanet Duyurular
===> Din Hizmetleri
===> Eğitim Faliyetleri
===> Personel Faaliyetleri
===> Hac ve Umre Hizmetleri
===> Din Görevlileri
=====> Yeterlilik Belgesi
===> Yeterlilik & Mbsts Sınav Soruları
=> Rehberlik Hizmetleri
===> Test Çözüm Teknikleri
===> Sınavlar Rehberi
-----------------------------
๑۩۞۩๑ İslamda Bayanlar Dünyası (Tıbbi & İlmi Konular) ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Müslüman Bayanlar ve İslami ilimler
===> İslamda ve Tarihte Kadın
===> Müslüman Bayanlar İçin Namaz
===> Müsliman Bayanlar İçin Oruç
===> Muslüman Bayanlar için Tesettür
===> Müslüman Bayanlar için Evlilik
===> Müslüman Bayanlar için Özel Haller
===> Sorularımız ve Cevaplarımız
===> Üyelerimizin Paylaşımları (İlmihal)
===> Müslüman Bayanlar İçin Fetvalar
=> Bayanlar için Sağlık Köşesi
===> Bayanlar & Sağlık
===> Lohusalık Dönemi
===> Hamilelik Dönemleri
===> Bayanlar & Diyet
===> Sağlıklı Cilt & Bakım
===> Bayanlar & Cinsel Hayat
===> Üyelerimizin Paylaşımları (Sağlık)
-----------------------------
Ales , Dgs , Kpss Hazırlık Dünyası
-----------------------------
=> Dgs Sınavına Hazırlık
===> Dgs Sözel Mantık Dersleri
===> Dgs Sayısal Mantık Dersleri
===> Dgs Sınavı için Rehberlik
===> Dgs Bilgi Paylaşım Alanı
=> Dgs Sınav Sistemi
===> Dgs Çıkmış Sorular
===> Dgs Dökümanları
===> Dgs Sıkça Sorulanlar
===> Dgs Test Bankası
=> Dgs için Tavsiye Kaynaklar
===> Dgs Kitap Tanıtımları
===> Dgs Görüntülü Eğitim Setleri
===> Dgs Hazırlık Web Siteleri
===> Dgs Online Dersaneler
===> Dgs için Tavsiye Dersaneler
===> Dgs Sınavını Nasıl Kazanırım ?
=> Dgs ve İlahiyat Önlisans
=> Dgs İlitam Yerleştirme Özel Bölüm
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Bilim Dunyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Psikoloji Dünyası
=> Tıp Dünyası
=> Biyoloji Dünyası
===> Biyoloji Bilimcileri
=> Kimya Dünyası
===> Kimya Bilimcileri
=> Fizik Dünyası
===> Fizik Bilimcileri
=> Matematik Dünyası
===> Matematik Bilimcileri
=> Coğrafya Dünyası
===> Coğrafya Bilimcileri
=> Önemli Tarihi Buluşlar
=> Bilim ve Teknolojileri
=> Astronomi ve Uzay Teknolojileri
=> Eğitim Dünyası
-----------------------------
Arapça Kitap Dağıtım
-----------------------------
=> Arapça Dağıtım
===> Arapça Kaynak Kitaplar
===> Arapça Ders Kitapları
=> Bayanlara Özel Arapça Kursu
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Arapça Dil ve Gramer Eğitim Dünyası (yakında) ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Arapça Hakkında
=> Arapça Osmanlıca Klavye
-----------------------------
Diyanet Yeterlilik Kitabı
-----------------------------
=> Kitap Kampanya ve Tanıtımları
=> Diyanet Yeterlilik Sınavı 2013
=> Diyanet Yeterlilik
===> Diyanetyeterlik.com
===> Diyanetkitap.com Kampanyalar
===> Din Görevlileri
===> Din Görevlisi Kitabı
=> Diyanet Yeterlik 2013
=> İslami Kitaplar
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Eğlence Dünyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> 3D-Boyut Dünyası
=> Çoçukların Dünyası
===> Oyun Dünyası
===> Masal Dünyası
===> Mizah Dünyası
===> Dini Hikayeler
===> Flash Eğlence Dünyası
===> Sevgili Peygamberim
=====> 365 Günde Sevgili Peygamberim
===> Sesli Masal Dünyası
=> Sorular - Cevaplar
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Yemek ve Pasta Tarifi Dünyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Yemek ve Pasta Tarifleri
===> Çorbalar
===> Sebze Yemekleri
===> Makarnalar
===> Pilavlar
===> Köfteler
===> Börekler
===> Tatlılar
===> Hamur İşleri
===> Kekler
===> Salatalar
===> Sütlü Tatlılar
===> Kurabiyeler
===> Yaş Pastalar
===> İçecekler
===> Balık Yemekleri
===> Et ve Tavuk Yemekleri
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Fotoğraf & Resim Paylaşım Dunyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Resimler
===> İslami Resimler
===> İbretlik Resimler
===> Doğa Resimleri
===> Resimli Konular
-----------------------------
Doğal Bitkisel Bakım
-----------------------------
=> Doğal Bitkisel Bakım
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Güncel Haberler & Tarihden Başlıklar ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> ilimdunyasi.com Haberleri
=> Sınav Duyuruları
===> Diyanet Sınav Duyurusu
===> Meb Sınav Duyurusu
===> Ösym Sınav Duyurusu
===> Mesleki Bilgiler Sınav Duyurusu
===> Memurlar Sınav Duyurusu
=> Tarihe Yolculuk
===> Tarihten Başlıklar
===> Çanakkale Zaferi
=> Tarihi Mekanlar
===> Müzeler
===> Saraylar
===> Kaleler
===> Türbeler
===> Camiler
=> Hakikate Erenler Dünyası
===> Müslümanlık Nedir ?
===> Hidayet Dünyası
===> Hidayete Erenler
===> Dünyadan Seçmeler
===> Müslaman Olmak İsiyorum
=> Yıldızname
=> Ölüm ile Yüzleşme
=> Mucizeler Dünyası
=> Yaşamdan Seçmeler
-----------------------------
15 Temmuz Gazi ve Şehid Haberleri
-----------------------------
=> 15 Temmuz Gazi ve Şehid Haberleri
-----------------------------
๑۩۞۩๑ İmam Hatip Dünyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> İmam Hatip
=> İmam Hatip Gönül Kalemi
=> Kutlu Doğum Programı
-----------------------------
İlim Dünyası Arşiv Kategorisi
-----------------------------
=> İlim Dünyası Arşiv Konuları
=> İlim Dünyası - İnstagram
TinyPortal v1.0 beta 4 ©
Bloc
|
harita
|
Site Map
|
Sitemap
|
Arşiv
|
Wap
|
Wap2
|
Wap Forum
|
urllist.txt
|
XML
|
urllist.php
|
Rss
|
GoogleTagged
|
|
Sitemap1
|
Sitema2
|
Sitemap3
|
Sitema4
|
Sitema5
|
urllist
|
Yükleniyor...