>
Forum
>
๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑
>
Tasavvuf Eserleri
>
Kutul Kulub
>
Kalp İşiyle Uğraşanların Kalplerine Gelen Duygu
Sayfa: [
1
]
2
Aşağı git
« önceki
sonraki »
Yazdır
Gönderen
Konu: Kalp İşiyle Uğraşanların Kalplerine Gelen Duygu (Okunma Sayısı 2972 defa)
29 Aralık 2009, 17:26:07
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
Çevrimdışı
Cinsiyet:
Mesaj Sayısı: 25.839
Kalp İşiyle Uğraşanların Kalplerine Gelen Duygu
«
:
29 Aralık 2009, 17:26:07 »
Kalp İşiyle Uğraşanların Kalplerine Gelen Duygu Ve Düşünceler Hakkındadır
Bu fasılda kalp ehlinin kalplerine doğan his ve fikirleri, kalbin hususiyetlerini ve onun nurlar ve mücevherlerle donatılmasını anlatacağız.
Allah Teala buyurdu ki:
"Nefse ve onu şekillendirene, sonra da ona kötülük ve takva kabiliyetini ilham edene". (Şems/7-8) Yani nefse kötülük ve takva kabiliyetlerini yerleştirene andolsun.
Yine O, şöyle buyurmaktadır:
"Andolsun insanı Biz yarattık ve nefsinin ona ne tür vesveseler vermekte olduğunu biliriz". (Kaf716); "Bunun üzerine nefsi ona, kardeşini öldürmeyi kolay gösterdi ve onu öldürdü". (Maide/30); "O sinsi vesvesecinin şerrinden, ki o insanların kalplerine vesvese verendir". (Nas/4-5); "Muhakkak ki şeytan sizin için bir düşmandır. Öyleyse onu düşman edinin. O ve hizbi, insanları cehennemliklerden olmaya çağırırlar". (Fatır/6); "Şeytan onlara hakim olmuştur da onlara Allah´ın zikrini unutturmuştur". (Mücadele/19); "Şeytan, sizi fakir olacaksınız diye korkutur, size kötülüğü emreder". (Bakara/268);
Allah Teala, düşmanımız olan şeytanın ağzından şunu da haber verir:
"Beni azgınlığa uğratmana karşılık ben de onları saptırmak için muhakkak Senin doğru yoluna oturacağım. Sonra onlara önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından sokulacağım". (A´raf/16-17)
Bu meyanda Allah Resulü´nden de (sav) şu hadis rivayet edilmiştir.
O buyurdu ki:
"Şeytan Adem oğlunun bütün yolları üzerine oturur.
O, îslâmın yolu üzerine de oturur ve şöyle der:
Yoksa İslama girip de kendi dinini ve atalarının dinini terk mi edeceksin?
Kişi onun sözüne uymayıp islam girdiğinde bu kez hicret yolu üzerine oturur ve şöyle der:
Yoksa kendi toprağını ve semanı terkederek göç mü edeceksin? Kul, onu dinlemeyip hicret ettiğinde bu defa ci-had yolunun üzerine oturur ve şöyle der: Yoksa malını ve canını harcama pahasına cihad edip savaş mı edeceksin? Belki öldürülürsün de karıların başkalarıyla nikahlanır. Kul bu yolda da ona karşı çıkıp cihad eder. -
Allah Resulü (sav) bu noktada şunu söylemiştir:
- Kim böyle yapar ve ölürse, onu cennete koymak Allah Tea-la´nın üzerinde bir haktır" [40]
Allah Teala şeytan hakkında onun ağzından şu sözleri de naklederek buyurmuştur ki:
"Andolsun ki kullarından muayyen bir pay alacağım, onları mutlaka saptıracağım, onları olmayacak kuruntulara boğacağım ve onlara mutlaka emredeceğim de hayvanların kulaklarını yaracaklar, yine onlara emredeceğim de Allah´ın yarattığım değiştirecekler". (Nisa/118)
Osman b. Ebi´l-As´dan (ra) şu hadis rivayet edilmiştir: "Dedi ki:
Ey Allah Resulü, namaz ve kıraat ile arama şeytan girdi. Allah Resulü de (sav) şöyle buyurdu: Bu, Hanzeb denilen bir şeytandır. Onun varlığını hissettiğin zaman ondan Allah´a sığın ve sol tarafına üç defa tükür. Böyle yaptım ve Allah Teala onu benden uzaklaştırdı". [41]
Allah Resulü´nden (sav) rivayet edilen başka bir hadiste ise şöyle buyrulmaktadır:
"Abdestin de Velhan denilen bir şeytanı vardır. Ondan Allah´a sığının". [42]
Başka bir hadiste de Allah Resulü´nün (sav) şu buyruğu rivayet edilmektedi
r: "Muhakkak ki şeytan Adem oğluna kanın aktığı mecralardan -damarlardan- girer" [43]
Meşhur bir hadiste ise Allah Resulü (sav) şöyle buyurmuştur:
"Hiç kimse yoktur ki bir şeytanı olmasın.
Dediler ki:
Peki senin de var mı ey Allah Resulü?
Buyurdu ki:
Benim de. Ancak Allah Teala ona karşı bana yardım etti de müslüman oldu". [44]
İbni Mesud (ra) der ki: Müsned bir tarik ile Allah Resulü´nden (sav) şunu rivayet ettik
: "Kalpte iki ses vardır. Bir ses melekten gelir ve hayrı öğütleyip hakkı tasdik eder. Diğer ses ise, düşmanın-sesidir ve şerri öğütleyip hakkı yalanlayarak hayırdan sakındırır"[45]
Hasan el-Basri´den de (ra) şu söz nakledilmiştir
: İnsanın kalbinde iki tane kaygı vardır. Bu ikisi kalpte dolaşıp dururlar. Bunlardan biri Allah´tan diğeri de O´nun düşmanından kaynaklanır. Allah Teala, kendi kaygısına bağlı kalan kuluna rahmet eder ve onun gereğini yaptırır. Düşmanından gelenle ise mücadele eder.
Mücahid, Allah Teala´nm "O sinsi vesvesecinin şerrinden". (Nas/4)
buyruğunun tefsirini yaprken şöyle demiştir:
Bu, insanın kalbinde yayılmış bir düzlüktür. Kul, Allah Teala´yı zikrettiğinde bu düzlük daralır ve boğulur. Allah´ın zikrinden gafil olduğunda ise bütün kalbine yayılır. Ikrime de şöyle derdi: Vesvese veren "Vis-vas´m yeri, erkek vücudunda kalbi ve gözleridir. Kadın vücudunda ise bir şeye yöneldiğinde gözlerinde, sırtını döndüğünde ise arkasındadır.
Cerir b. Abede el-Adevi dedi ki: Ala´ b. Ziyad´a yakınarak şöyle dedim: Kalbimde vesveseye dair bir şey bulamıyorum, ne dersin? Bana şu cevabı verdi: Bu durum, hırsızların uğradıkları bir deliğin durumuna benzer. Eğer delikte bir şeyler varsa hırsızlar onları alırlar, aksi halde deliğin yanından ayrılıp giderler.
Ebu Salih de Ebu Hüreyre´den (ra) Allah Resulü´nün (sav) şu hadisini rivayet etmiştir:
"Kul bir günah işlediğinde kalbinde bir nokta oluşur. Eğer bu günahtan vazgeçer, istiğfar ve tevbede bulunursa, o zaman nokta silinerek kalp parlar. Eğer aynı günahı tekrar ederse noktalar artar ve sonunda kalbi tamamen kaplar. İşte bu, Allah Teala´nm "Hayır hayır, fakat onların kazandıkları (günahlar) kalplerinin üstüne pas bağlamıştır" (Mutffifin/14) ayetinde buyurduğu ´Rân=Paslanma´ halidir"[46]
Ca´fer b. Burkan´dan rivayet edilmiştir ki:
Meymun b. Mehran´m şöyle dediğini duydum: Kul, bir günah işlediği zaman, kalbine siyah bir nokta konur. Eğer tevbe ederse, bu nokta kalbinden silinir. Müminin kalbinin bir ayna gibi parlak olduğunu görürsün. Öyle ki şeytan ona hangi yönden sokulmak isterse istesin onu derhal görür. Günahlarda ısrarlı olana gelince onun kalbi siyah noktalarla kaplanmıştır. Kalbi tamamen kararıncaya kadar da noktalanmaya devam eder. Sonunda şeytanın ne taraftan geldiğini göremez olur.
Kalplerin taksimi babında, Allah Resulü de (sav) şunu haber vermiştir:
"Müminin kalbi, tamamen tecrid edilmiştir ve içinde parlayan bir lamba bulunur". [47]
Ebu Said el-Hudri, Ebu Kebşe el-Enmari ve bir kısmı da Huzeyfe´den (ra) olmak üzere şöyle bir hadis rivayet edilmiştir:
"
Allah Resulü (sav) buyurdu ki: "Kalpler dört çeşittir:
Birinde parlayan bir lamba vardır ki bu, müminin kalbidir. Biri kara ve kirlidir ki bu kafirin kalbidir. Biri kapalı ve kapağı üzerine sıkıca bağlıdır ki bu münafık kalbidir. Bir kalp de vardır ki yaprak yaprak olup hem iman, hem de nifak doludur. Kalpteki iman, temiz bir suyla sulanan bakla tanesine benzer. Kalpteki nifak ise kusmuk ve irin ile beslenen bir yara gibidir. Bunlardan hangisi daha çok besliyorsa kalpte ona hükmedilir[48] Hadisin başka bir lafzında ´Hangisi ağır basarsa kalp ona gider1 buyrulmaktadır.
Kendisinden daha doğru sözlü hiçbir varlık bulunmayan Allah Teala buyurdu ki:
"Allah´tan korkanlar, kendilerine şeytandan bir vesvese iliştiği zaman, oturup düşünürler de derhal basiretlerine sahip olurlar". (A´raf/201) Rivayete göre kalbin cilası zikirdir" ve müminin kalbi, onunla basiret sahibi olur. Zikrin kapısı takvadır. Kul, takvası ile Allah´ı zikreder. Takva, ahiretin kapısıdır. Heva ise dünyanın kapısıdır. Allah Teala kullarına zikri emretmiş ve onun takvanın anahtarı olduğunu haber vermiştir. Çünkü zikir, bir manada takvanın da vesilesidir. Takva, sakınma ve titizlenmedir.
Bu meyanda Allah Teala şöyle buyurmuştur:
"Onun içindekini zikredin. Umulur ki sakınırsınız". (Bakara/63)
Yine O, ilahi beyanı sadece takva sahipleri için izhar ettiğini haber vererek şöyle buyurmaktadır:
"Allah ayetlerini insanlara işte böyle beyan eder, umulur ki sakınırlar". (Bakara/187)
Allah Teala başka bir ayette de şöyle buyurmaktadır:
"Ey insan, ikram sahibi Rabbine karşı seni aldatan nedir? O ki, seni yarattı, uzuvlarını düzenli ve dengeli kıldı". (İnfıtar/6-7); "Muhakkak ki Biz insanı en güzel surette yarattık". (Tin/4); "Biz her şeyden bir çift yarattık, umulur ki zikredip öğüt alırsınız" (Zariyat/49).
Üstteki ayetlerde geçen düzgünlük, dengelilik, çift olma ve yaratılış sureti gibi hususlar, zahirin araçlarıdır. Batının araçları ise, bedenin duyu organları ve kalptir. Bedenin araçları, onun zahiri sıfatlarıdır. Kalbin araçları ise, batini olan his ve fikirlerdir. Allah Teala, hikmeti mucibince bunları da dengelemiş, iradesi gereği düzeltmiş ve sanatı gereği sağlam bir şekilde düzenlemiştir. Bunların başında da nefs ve ruh gelir. Her ikisi de melek ve şeytanın bulunma yerleridir.
Nefs ve ruh, kötülük veya takvaya çağıran varlıklardır. Bu iki varlık sayesinde iki mekanda yerleşik olarak ortaya çıkan iki güç vardır ki bunlar akıl ve hevadır. Bunlar da hakimin iradesiyle iki hükme tabi olurlar; ya tevfîk-i ilahi, ya da yoldan çıkma. Sonra kalpte iki parlak nur ortaya çıkar ki bunlar rahmet sahibi Hak Te-ala´nm merhameti gereği olan ilim ve imandır. Kalbin araçları, gaybi mana ve his güçleri de işte bu zikrettiklerimizden ibarettir. Kalp, bunların ortasında bir melek gibi yer alır ve onlar da muhafızları konumunda olurlar...
[
Bu mesajın devamını görebilmek için
kayıt olun
ya da
giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Kayıtlı
İlim Dünyası Akademik Dergide Yayımlanmış Makaleler
Müslüman
Anahtar Kelime
Pasif
Mesajlar: 132.042
Re: Kalp İşiyle Uğraşanların Kalplerine Gelen Duygu
«
Posted on:
08 Mayıs 2024, 06:11:27 »
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.
Anahtar Kelimeler:
Kalp İşiyle Uğraşanların Kalplerine Gelen Duygu rüya tabiri,Kalp İşiyle Uğraşanların Kalplerine Gelen Duygu mekke canlı, Kalp İşiyle Uğraşanların Kalplerine Gelen Duygu kabe canlı yayın, Kalp İşiyle Uğraşanların Kalplerine Gelen Duygu Üç boyutlu kuran oku Kalp İşiyle Uğraşanların Kalplerine Gelen Duygu kuran ı kerim, Kalp İşiyle Uğraşanların Kalplerine Gelen Duygu peygamber kıssaları,Kalp İşiyle Uğraşanların Kalplerine Gelen Duygu ilitam ders soruları, Kalp İşiyle Uğraşanların Kalplerine Gelen Duyguönlisans arapça,
Logged
29 Aralık 2009, 17:28:13
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
Çevrimdışı
Cinsiyet:
Mesaj Sayısı: 25.839
Ynt: Kalp İşiyle Uğraşanların Kalplerine Gelen Duygu
«
Yanıtla #1 :
29 Aralık 2009, 17:28:13 »
Kalbe doğan hatırları, yani kalpteki his ve fikirleri açıklamak gerektiğinde Özet olarak altı noktada toplandıklarını görürüz:
Kalbin sınırları, arkalarında gaybm hazineleri bulunan kalbin müessirleri, kudret melekûtu ki bunlar Allah Teala´nm açık ve tam desteğine sahip olan askerleridir. Kalp, melekût hazinelerinden bir hazine olup yaratanı onun içerisine korku ve arzuya ait latifeler tevdi etmiştir. Yine onda , Refik-i A´la ehli ve melekût-i edna sahipleri için dilediği kadar azamet ve ceberut nurları varetmiştir.
İnsan kalbinin hatırına gelen hususlarla ilgili ilk taksimi, nefs ve şeytan kaynaklı hatırları zikrederek yapabiliriz. Her iki hatır da, müminlerin umumu tarafından yokedilemeyen hatırlardır. Her ikisi de zemmedilen ve kötülüklerine hükmedilmiş bulunan hatırlardır. Bunların kaynağı, hevadır. Heva ise, ilmin zıddıdır.
Bu iki hatırdan sonra ruh ve melek kaynaklı hatırlar gelir ki bunlar da müminlerin havassı tarafından sahiplenilir ve asla yoke-dilmezler. Çünkü her ikisi de övülmüş olup sadece hak ve ilmin delalet ettiği hususlardan kaynaklanırlar.
Bunların ardından gelen Akıl hatırı ise, bu dört hatır arasında orta bir yere sahiptir. Çünkü akıl bazı durumlarda zemmedilen iki hatıra uygun bir halde bulunabilir. Aklın temyiz edildiği ve akledi-len şeyin taksim edildiği yer bakımından akıl, kulun aleyhinde bir delil olabilir. Kul, zorlama olmaksızın akledemediği bir yönden kendisine ağır gelmeyen ve nefsinin tercih ettiği bir şehvetle heva-sına uyabilir. Böyle bir durumda aklın hatırına uymak, kulu günaha sürükleyecektir.
Akıl hatırı, bazı hallerde övülen iki hatıra uygun düşerek melek için bir şahid, ruh için de bir destekçi olabilir. Kul niyetinin güzelliğinden ve maksadmdaki doğruluktan dolayı mükafatlandırılır. Akıl hatırı, görüldüğü üzere, kimi zaman nefs ve şeytanın, kimi zaman da melek ve ruhun yanında olabilmektedir. Bu da sanatında ve yaratışında eşsiz olan Allah Teala´nm bir hikmeti icabıdır. Bu hikmete göre kul, akla uygunluk, delillerin sıhhati ve temyiz kabiliyeti gibi unsurları kullanarak hayır ve şer arasında tercih yapmak durumundadır. Bunun neticesinde kulun karşılaşacağı sevap veya çekeceği ceza, her halükarda kendi tercihinden kaynaklanmış olacaktır.
Allah Teala, insan bedenini hükümlerinin cari olduğu bir mecra ve hikmetine mebni olan iradesinin tatbik edildiği bir saha kılmıştır. Aynı şekilde aklı da hayır veya şerre götüren bir binek yapmıştır. Akıl insan bedeninde hayır ve şerri terikesine atarak akıp giden bir binektir. Çünkü akıl, hükümlerin icra mahalli, tasarrufların kaynaklanma yeri ve insanın yaptıklarından sağlayacağı güzel nimetlerin veya acı azapların bilinme vasıtasıdır. Akıl kayıp olduğu zaman, kul akıldan uzaklaşıp gitmiş olur. Şehvet tatlı olmadığında ise, nefs yitirilmiş olur. Çünkü bu haller, Allah Teala´nın kul üzerindeki hüccetinin zayıflatılması ve delilinin sağlam olmaması anlamına gelmektedir. Zira akıl, hüccetin şahidi ve delili, nefsteki şehvet ise, imtihan vesilesidir. Kalpteki niyet de, hüccetin yoludur. Emir ve nehiylerin karşılığının görülmesi hakikatinin temel dayanağı da işte bunlardır.
Akıl, ayırdetme yani temyiz tabiatına, güzel veya çirkin görme kabiliyetine sahiptir. Nefs ise, hevayı emretme tabiatına, zevk ve şehvet kabiliyetine sahiptir. Allah Teala´nm lütuf ve hidayetinden kula düşen nasipler işte bu ikisidir. Kul, bunlar arasında doğru yolu bulma veya yoldan çıkma tercihine ve kabiliyetine sahip olmaktadır. Onların Kitab´dan paylarına gelince, Allah Teala bunu da taksim etmiş ve yukarıda zikrettiklerimizi teyid edip sabık ilminde herşeye yaratılış şeklini verdiğini, ardından da doğru yolu gösterdiğini bildirerek şöyle buyurmuştur: "İşte onlara Kitab´dan nasipleri ulaşır". (A´raf/37) Yine O, şeytanı dost edinenleri saptırmayı ve onları cehennem azabına sürüklemeyi kendi üzerine yazdığını beyan etmiştir.
Altıncı ve son hatır ise, Yakin hatırıdır. O, imanın ruhu ve ilmin ziyadesidir. Bu ikisi, sadece yakinden kaynaklanır ve yalnız ondan sadır olurlar. Bu hatır, müminlerin havassma mahsusdur ki onlar da, şehitler ve sıddıklardır. Yakin hatırı, ancak hak ile varid olur. Gelişi, bazan gizli kalsa ve anlaşılmasını zorlaştıracak derecede ince olsa da ancak ihtiyarî ilim ile ve tercih edilen bir murad için ortaya çıkarılabilir.
Yakin kaynakla hatırın delilleri ilk bakışta görülemeyecek kadar şeffaf ve istidlal yapılamayacak kadar kapalı olsa da bu hatır, maksudu ve murad edileni için hiç de gizli görülmez. Bunlar, Allah Teala´nm öğüt alma melekesiyle vasfettiği, Allah Resulü´nün de (sav) fetva vermekle görevlendirdiği nitelikteki müminlerdir.
Allah Teala buyurdu ki:
"Muhakkak ki bunda kalbi olan kimse için bir öğüt vardır". (Kaf/37) Ayette kalp sahibi olan kimse ile kasdedilen, Allah Teala´yı dost edindiği için kalbi O´mın tarafından korunan kimsedir.
Allah Resulü (sav) buyurdu ki:
"Kalbine tesir eden şeyi bırak. Günah, kalpleri kaplayan şeydir". Yani kalplere işleyen ve incelik, saflık, yumuşklık ve latifliğinden dolayı onlara malik olan bir şeydir. Yine O, kendisine iyilik ve günahı soran birine şöyle demişti: "Bu ikisi asıl olarak hayır ve şer işleridir. Fetva verenler sana fetva vermiş olsalar da sen yine kalbine, sor". [49] Çünkü fetva veren kimseler, tevili ve zahirde varolan hususları bildikleri için sadece bunlara dayanarak ruhsat babında fetva verirler. Halbuki meselenin hakiki sahibi ve sorumlusu olarak senin bilgin onlarınkinden daha üstün olabilir. Batını bildiğin için, hakikati araman ve azimete sarılman icap eder.
Zahir ehli, Allah´ın Kitabı´nm dilinin zahiri manasına dayanarak O´nun zahiri hükümlerini bilirler. Bu hükümler, zahir ilmine sahip olanlar bakımından hüccet teşkil eder. Kalbiniz ise iman ile nurlanmış bir fakihdir ve meselelere onunla bakarsınız. Allah Tea-la´nın gizli olan batini hükmü de kalbin batini ilmi sayesinde ortaya çıkar. Kalbin batini ilmi imanın hakikatmdan ibaret olup faydası da sadece batini ilim ehline mahsustur. Allah Resulü (sav) bir soru sahibini ancak fıkıh ilmine vakıf birine gönderebilir. Bunun aksi düşünülemez. Eğer kalp ilmi, fıkhın hakiki boyutu olmasaydı, soru sahibini fetva verenlerin yanısıra kalbinin fetvasını sormaya da yönlendirmez ve onun fetvasının güvenilirliğini teyid etmezdi.
Kalp ilmi, İlimlerin İlmi olmuştur. Çünkü Allah Resulü (sav) onu hüküm bakımından müftilerin fetvalarının önüne geçirmiştir. Bu durumda, başka alimleri taklid etmesi mümkün olmadığı için batın ilmine sahip olan alim de alimlerin alimi olmaktadır.
Başka bir hadiste ise Allah Resulü (sav) şöyle buyurmaktadır:
"Şunlar fetva verseler de, bunlar fetva verseler de iyilik, kalbin itmi´nan, nefsin ise sükunet bulduğu şeydir".[50] Şüphesiz bu, zikir ile keşf sahibi olan bir kalbin, sekine ve iyilik ile sükun bulmuş bir nefsin işidir.
Allah Teala, müminlerin kalplerini vasfederken çok açık bir hitap ile bunu beyan etmiş ve şöyle buyurmuştur: "İman etmiş olanlar ve kalpleri Allah´ın zikriyle yatışmış olanlar: Bilin ki kalpler ancak Allah´ın zikriyle huzur bulur". (Ra´d/28) Yine O, şöyle buyurmaktadır:
"Allah imanlarına iman katsınlar diye müslümanlarm kalplerine sekine indirdi". (Fetih/4) Allah Teala´mn kalplerin vasıflarıyla ilgili olarak düşünülerek anlaşılabilecek ifadesi ise, düşmanlarının kalplerine dair indirdiği ayetlerde görülmektedir. Bunların gözleri, öğüte karşı perdeliydi ve hakka dair hiçbir söz de işitemiyorlar di.
Bu babda şu ayeti zikredebiliriz:
"Gayb ilmi onun yanında da şimdiden (ahirette günahının başkasına yükleneceğini) görüyor mu?". (Necm/35) Bu ayetin manası üzerinde tefekkür ettiğimiz zaman şunu görürüz: Allah Teala´mn, kendisini seven velileri O´na kulak verir, zikriyle mükaşefe yapar ve O´nun gaybma bakarlar. Allah Teala bunlar hakkında misal verirken her iki zümreyi de zikretmiştir. Bunlardan ilki kör ve sağırlardan teşekkül eden bir zümre olup bunlar, doğru yoldan tamamen ayrı yollara sapmış ve bu yollar yüzünden de sırat-ı müstakimden uzaklaşmış kimselerdir. Diğer zümre ise, işiten ve görenlerden teşekkül eden bir zümre olup bunlar da, hidayet üzere yürüyen ve sırat-ı müstakime tabi olan kimselerdir.
[
Bu mesajın devamını görebilmek için
kayıt olun
ya da
giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Kayıtlı
İlim Dünyası Akademik Dergide Yayımlanmış Makaleler
29 Aralık 2009, 17:30:17
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
Çevrimdışı
Cinsiyet:
Mesaj Sayısı: 25.839
Ynt: Kalp İşiyle Uğraşanların Kalplerine Gelen Duygu
«
Yanıtla #2 :
29 Aralık 2009, 17:30:17 »
Allah Teala ilk zümre hakkında şöyle buyurmaktadır:
"Onlar hakkı işitmeye tahammül e demiyorlar di, hem de göremiyorlar di". (Hud/20); "Şüphesiz ki bunda, kalbi olan yahut şahit olarak kulak veren kimse için uyandıracak bir öğüt vardır". (Kaf/37); "Allah sizi helak etmeyi murad ediyorsa, nasihatim size fayda etmez" (Hud/34). Allah Resulü (sav) burada mücmel olarak geçen ´kalbin sıfatı´nı beyan ederken onun ´takva´ olduğunu söylemiş ve eliyle kalbini işaret etmiştir.
Allah Teala, günahlarının çokluğu sebebiyle kilit vurulan kalpleri zikrederken şöyle buyurmuştur:
"Şu hakikati hala anlamadılar mı ki, eğer Biz dilemiş olsaydık onların da günahlarının cezasını verirdik. Ama kalpleri mühürleriz de hakikati işitemezler" (A´raf/100).
Allah Teala, kalplerinin mührünü bozan şeyin takva olduğunu bildirerek şöyle buyurmuştur:
"Allah´tan korkun ve işitin" (Maide/108); "Allah´tan korkunuz. Allah size öğretiyor" (Bakara/282).
Allah Resulü´nden (sav) rivayet edilen bir hadiste şöyle buyurduğu bildirilmektedir:
"Allah Teal, bir kul için hayır murad ettiğinde nefsini kendine karşı caydırıcı, kalbini de kendi için öğüt verici kılar".
Başka bir hadiste ise şöyle buyurduğu rivayet edilmektedir:
"Kimin kalbi kendisi için bir vaiz olursa, Allah Teala onun için bir koruyucu yaratmış demektir".
Allah Teala´mn "Rabbimiz, biz imana çağıran bir davetçiyi işittik" (Al-i İmran/193)
buyruğunun tefsiriyle ilgili olarak şöyle bir tefsir yapılmıştır:
´Biz onu kalplerimizden işittik´. Bunun zıddı olan "Sanki onlar, uzak bir yerden çağrılıyorlardı". (Fussilet/44) ayetinin tefsirinde ise; ´Kalplerinden uzak´ açıklaması rivayet edilmiştir.
Allah Teala, tevbenin de kalplerin meyil ve gayretinin neticesi olduğunu beyan ederek şöyle buyurmuştur
: "Eğer ikiniz de Allah´a tevbe ederseniz ne iyi, çünkü kalpleriniz buna yöneldi". (Tahrim/4)
Bu manada Allah Teala´mn başka bir buyruğu da şudur:
"Halbuki intikam almaya kalkmaları için Allah´ın, Resulü ile kendilerini lüt-fundan zenginleştirmiş olmasından başka bir sebep yoktu. Eğer tevbe ederlerse haklarında hayırlı olur". (Tevbe/74)
Kalbin körlüğü meselesine gelince bu hususta şu söz rivayet edilmiştir:
Gözler kör olmaz. Kör olan, sinelerdeki kalplerdir. Kalp ehli, halktan vaizler olmaksızın Öğüt ve ibret alan, zahirde bir caydırıcı olmaksızın kötülüklerden cayan kimselerdir. Yukarıda zikrettiğimiz hatırlar müminlerin umumu için geçerli olan hatırlardır. Kalp, Allah Teala´nın gayb hazinelerinden bir hazinedir. Yukarıda anlattığımız hakikatlar ise, Allah Teala´mn askerleri olup kalbin çevresinde ikamet ederler. Allah Teala, bunlar arasında dilediklerini gizlerken, dilediklerini de izhar eder. Onlardan kimilerini yoktan yaratırken, kimilerini de tekrar tekrar yaratır ve kalbi bunlarla genişletip yayar. Bazan da bunları eksilterek kalbi daraltıp sıkar.
Her kalp üç unsuru ihtiva eder. Yakin hatırları ki, kalpten asla ayrılmazlar. Ancak bu unsurların zayıflaması halinde yakin hatırları da zayıflar ve gizli kalır. Onlar kuvvetlenince, bu hatırlar da ortaya çıkıp bariz hale gelirler. Çünkü bu üç unsur, yakinin kalp içinde bulunduğu mekanı teşkil ederler.
Bu unsurlar
; îman, İlim ve Akıl´dır. İmanın yakin için ifade ettiği yer, ateş topu mesabesindedir. İlmin yakin için ifade ettiği yer ise, tetik mesabesindedir. Aklın yakin için ifade ettiği yer ise, ateşleyici mesabesindedir. Bu vasıtaların tamamı kalpte biraraya geldiği zaman yakin hatırı kalp üzerinde etkin olur. Güç bakımından kalbin kuvvetini onu besleyen unsurların gücüyle kıyas edebiliriz. Kalbin saflık ve duruluğunu ise, onu besleyen kaynağın temizliğiy-le ölçebiliriz. Bu anlamda akim kalpteki yerini kandilin içindeki lambaya benzetebiliriz. Kandilin yağı ise ilme benzetilebilir ki lambanın özü de budur. Onun desteği ile, yakin tezahür eder. Lambanın fitili ise, imana benzetilebilir. Lambanın esası ve temel unsuru fitil olduğu için, fitil ne kadar güçlü ve fitilin yapıldığı madde ne kadar kaliteli ise, yakinin tezahürü de o kadar güçlü ve kesin olacaktır. Bu, imanın gücü bakımından vera´ ve titizliğe, kemaliyeti bakımından da korkuya benzetilmesi gibidir.
Kandilde kullanılan yağ, ne kadar ince ve saf olursa ateş konumunda olan yakini o kadar açık ve net olarak aydınlatır. Bunu da zühdü besleyen ve nevayı terkeden ilmin durumuna benzetmek mümkündür. İlim, tevhidin mekanını teşkil eder. Tevhid ehlinin tevhid üzerindeki metanet ve kararlılığı, ilmin kapladığı yerin ge-nişliğiyle ölçülür.
Allah Teala bu babda şöyle buyurmaktadır:
"Bil ki Allah´tan başka´ilah yoktur". (Muhammed/19); "Artık bilin ki o Kurban ancak Allah´ın ilmiyle indirilmiştir ve O´ndan başka ilah yoktur". (Hud/14) Görüldüğü üzere Allah Teala ilmi, tevhidin önüne geçirmiş ve ilim, tevhidin önünde yeralmıştır. Kalp, Allah´ın ilmi üzerinde genişledikçe ve dünya konusunda zahid oldukça iman bakımından güçlenir ve sürekli yükselir. Çünkü kalp ilim ile yükseldikçe, başkalarının göremeyecekleri şeyleri görür ve kendinden gayrisinin bilemeyeceği incelikleri bilir hale gelir. Mümin de bununla büyür ve bu, onun imanının artıp güçlenmesini temin eder. Sonra iman ettiği herşeye şahid olur. Böylelikle nefsini takviye edip müşahede sahasını genişletir.
Kalp, Allah´ın ilmi, O´nun sıfatlarının manaları ve melekûtu üzerindeki hükümlerinin bilgisi bakımından zayıflayıp daraldıkça imanı da azalır. Böyle bir kalbin sahibi olan kul, sebeplere gösterdiği düşkünlükten dolayı iman ettiği şeylere perde gerisinden şahit kılınırken, Allah´ın kelamını da yine perde arkasından dinler. Çünkü o, hayır ve iyilikte yarışmayan bir kuldur. Böyle olduğu için de imanı giderek azalıp zayıflar. O, müşahedeleri yakından yapamadığı için sadece hayal etmekle yetinir.
Allah Teala´ın sıfatlan ve kudretinin ayetlerinden yüzbin mana çıkarabilen, sonra da bunların tamamını yakından bizzat müşahede yoluyla keşfedebilen bir kul, elbette bu sıfat ve ayetlerden sadece on mana çıkarıp onları da perde arkasından görebilen bir kul gibi değildir. Bu kulların her ikisi de mümindir. Ama, gücü, eksiklik ve fazlalığı, yakınlığı ve yüksekliği bakımından bu ikisinin imanı arasındaki fark, on ile yüzbin sayıları arasındaki fark gibidir. Müslüman bir kulun kalbindeki iman, yakin sahibi bir müminin kalbindeki imanın onbinde biridir.
Müminin kalbindeki iman, işte bu şekilde onun üstünde, yüzbi-nin altında bir dereceye sahip olur. Bunu akletme halimizi şu misale benzetebiliriz: Bir kişi size ´Falan kişi muhakkak ki benim yammdadır dediği zaman, o kişinin onun yanında olduğuna dair bir bilgiye sahip olursunuz. Ama bu bilgi, yakini bir bilgi değildir. Çünkü o falan kişinin, söz sahibi tarafından ona benzetilmiş başka biri olması veya onun yanında iken bilahare oradan ayrılmış olması mümkündür.
İşte müslümamn imanı da buna benzer. Bir de size bu bilgi verildiğinde o kişiye seslenir ve onunla perde arkasından da olsa konuşursunuz. Bu durumda kişinin sesini duyduğunuz için orada olduğu hakkında daha kesin bir bilgiye sahip olmuş olursunuz. Ama bu da, kafi bir bilgi değildir. Zira insanların sesleri ve bedenleri birbirine benzeyebilir. Böyle bir konuşmaya rağmen o kişiyi evinde tutan kimse, evdekinin o olmayıp başka biri olduğunu söylediğinde, seslerin ve bedenlerin benzeşme ihtimalinin var olmasından dolayı bilginiz hakkında kuşkuya kapılabilirsiniz. Gözünüzle yakini olarak görmediğiniz için böyle bir iddiayı savamaz, aksini isbat edecek delil bulamazsınız.
[
Bu mesajın devamını görebilmek için
kayıt olun
ya da
giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Kayıtlı
İlim Dünyası Akademik Dergide Yayımlanmış Makaleler
29 Aralık 2009, 17:34:55
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
Çevrimdışı
Cinsiyet:
Mesaj Sayısı: 25.839
Ynt: Kalp İşiyle Uğraşanların Kalplerine Gelen Duygu
«
Yanıtla #3 :
29 Aralık 2009, 17:34:55 »
Müminlerin umumunun imanı da işte bu tür bilgiye benzer. Bu iman, istidlal yoluyla yakine ulaşmış habere dayalı bir imandır. Ama her halükârda şüpheden hali değildir, çünkü zan ile karışıktır. Bu tür bir yakin, ariflerin müşahedeleri neticesinde hasıl olan yakine benzemez. Çünkü yakinin bu türüne, hayal ve benzetme kusurlarının karışmış olmasından emin olunamaz.
Son olarak böyle bir haber ulaştığında kişinin yanma girip arada hiçbir engel ve perde bulunmaksızın onu görme durumu sözko-nusu olur. Böyle bir durumda, kafi yakin hasıl olur. Bu, yakin sahibi tarafından yapılan bir şahitliktir. Bu hasıl olduğunda bütün şek ve şüpheler ortadan kalkar ve bilgiyi taşıyan haber tahkik seviyesine ulaşmış olur. İlmin bu halini de, yakini iman sahiplerinin imanına benzetmemiz mümkündür. İman ıstılahı hepsi için de geçerli olmasına rağmen, bu son mertebedeki bilgiye dayanan iman ile, önceki mertebelerde yeralan iman derecelerinin bir olması mümkün değildir. Çünkü ilki, sadece teyid edilmemiş bir habere dayalı bir bilgiye benzemektedir. İkinci seviyedeki ise, sese dayalı olan ve şüphe ihtiva eden bir bilgiye benzemektedir. Netice itibarıyla bütün müminler, İman´ ismini taşıma bakımından denk olmalarına rağmen, sıfat ve mahiyeti bakımından yukarıdan aşağıya doğru çeşitli derecelere sahiptirler.
\ukarıda zikrettiğimiz bilgi çeşitlerini sıralamak gerekirse şöyle diyebiliriz:
İlk türde verilen bir haberin tasdik edilmesine dayanan, ihbarı bîr bilgi mevcuttur. İkincide ise, bizzat duyularak istidlal edilip müşahedeye dayanmayan, fakat sahibi için kafilik arze-den bir bilgi hasıl olmuştur. Üçüncüde ise, bizzat müşahedeye ve yakine dayanan bir bilgi sözkonusudur. Allah Resulü (sav) bilginin bu son türünün en makbulü olduğunu beyan ederek şöyle buyurmuştur: "Haber, gözle görme gibi değildir. Haber veren de gözle gören gibi değildir".[51]
Bilginin bu türüne misal olmak üzere şunu da zikredebiliriz: Gündüz gördüğünüz bir şeyi gözle gördüğünüz şekliyle kesin olarak tanır, yerini de hata etmeyecek şekilde bilirsiniz. Akşamın karanlığında ona ihtiyaç duyduğunuzda ise, karanlıktan dolayı gözle göremediğiniz yerini istidlal yoluyla çıkarmaya çalışırsınız. Hüsnü zannın gereği, o şeyin gündüz olduğu yerde ve bulunduğu hal üzere kalmış olmasıdır. Deliller işte böyle ve gaybidirler. Bunların müşahedelerle birlikte olması halinde hakikati ifade etmeleri mümkündür. Mesela ay ışığında baktığınız bir cismi belli belirsiz ve hayal meyal görürsünüz. Halbuki aynı cisme güneş ışığının altında baktığınız zaman onu tam olarak olduğu hal ve şekil üzere görürsünüz. İşte yakini imanın nuru ile sade imanın nurları arasındaki fark da buna benzer.
Müminlerin, imanın kemali noktasındaki farklılıklarını göstermek için verebileceğimiz dördüncü misal de şudur:
Dört rekatlık bir farz namaz düşünün. Bir kişi gelmiş ve iftitah tekbirinden itibaren namazın bütün rekatlarını imamla beraber eda etmiştir. Bir başkası ise, imamı ilk rekatın rükuunda yakalamış ve namaza devam etmiştir. Bir üçüncü şahıs cemaata ikinci rekat kılınırken katılmıştır. Dördüncü bir şahıs cemaata üçüncü rekattan sonra katılmış ve cemaatla sadece tek rekat kılabilmiş tir. Bunların hepsi de namazı cemaat ile kılma sıfatına sahip olmuşlardır. Allah Resu-lü´nün (sav) "Namazdan bir rekatı idrak eden namazın tamamını idrak etmiş gibidir"[52] hadisi gereği cemaatın faziletine de nail olmuşlardır. Ama cemaata en baştan katılan ile, son rekatta katılan kişiler, sevabın fazileti bakımından denk değildirler. İşte imanın kemali bakımından müminlerin durumu da buna benzer. Müminler, iman sıfatını taşıma noktasında bir olmalarına rağmen, imanlarının kemali ve hakikatları babında müsavi değildirler. Ahirette de aynı şekilde müsavi olmayacaklardır.
Bir hadiste şöyle buyrulmaktadır:
"Melekler, kalbinde zerre miskali, yarım miskal, çeyrek miskal, kıl kadar ve zerre kadar iman bulunanı ayırırlar. Geriye kalanlar, imanları zerre ile miskal ağırlığı arasında olanlardır. Bunların hepsi de cehenneme girerler, ama orada farklı yerlerde bulunurlar". Bu hadise dayanarak, kalbinde dinar ağırlığınca iman bulunan kimselerin dahi, işledikleri günahların büyüklüğünden dolayı cehenneme atılacaklarım söyleyebiliriz.
Yine bu hadise göre, kalbinde zerre miktarı da olsun iman bulunan kimseler, cehennemde sonsuza dek kaimaycaklardır. Kalbindeki imanı, dinar ağırlığından fazla olanlara gelince, ateşin bunlar üzerinde gücü olmayacaktır. Bunlar, iyi ihsanlar arasında yer alacaklardır. Kalbindeki imanı, zerreden dahi hafif olanlar ise, cehennem ateşinden kurtulamayacaklardır. Çünkü bu kimseler, zahirde mümin adını taşıyor olsalar da Allah Teala bunlardaki günahkarlık ve nifak halini yakinen bilmektedir.
O, buyurdu ki:
"Günahkarlar, kesinlikle cehennemdedirler". (İnfîtar/14); "Oradan asla kaçamayacaklar". (İnfitar/16)
Daha sonra miskal ve zerre miktarı da olsa, imana sahip olanlar cennete gireceklerdir. Ama bunlar da cennetin değişik derecelerinde yer alacaklardır. İmanı, miskal ağırlığından fazla olanlar, il-liyyunun da üstünde bir bir kata yerleşeceklerdir. Bunların üstünde de her biri yerden göğe kadar yüksek olan yıldızlar boyunda olan katlarda yüksek derece sahipleri sıralanacaktır. Müminlerin hepsi de değişik makam ve farklı yüksekliklerde olmak üzere cennette toplanacaklardır. Allah Resulü (sav) buyurdu ki: "İnsan dışında hiçbir varlık, benzerinden bin kat hayırlı olamaz".
Gerçekten de yakin sahibi bir müminin kalbi bir müslümanın kalbinden bin kat daha hayırlıdır. Çünkü onun imanı, yüz müminin imanından daha üstün, Allah´a dair ilmi de yüz müslümanın ilminden defalarca fazladır. Denilir ki üçyüz kişi olan abdal zümresinden bir kişinin kıymeti, üçyüz müminin kıymetinden daha büyüktür.
Ebu Muhammed şöyle derdi:
Allah Teala, müminlerden kimisine Uhud dağı ağırlığında iman bahşederken kimine de sadece zerre miktarı iman bahşeder.
Allah Teala buyurdu ki:
"Eğer mümin-lerseniz, üstün olanlar da sizlersiniz". (Al-i İmran/139) Burada zikredilen üstünlüğün ´Uluvv´ üst sınırı, yoktur. Çünkü kasdedilen yükseklik, iman ile sağlanan yüksekliktir. Her kalbin yükselmesi, imanının mikdarına bağlıdır.
Bu sebepledir ki, alimler diğer müminlerden derecelerle üstün kılınmıştır:
"Allah sizden iman eden ve kendilerine ilim verilenleri derecelerle yükseltir". (Mücadele/11)
İbni Abbas (ra) bu ayeti tefsir ederken şöyle demiştir
: Kendilerine ilim verilen alimler, müminlerden yediyüz derece daha yüksektirler. Bu derecelerden herbirinin mesafesi, yer ile gök arasındaki mesafe kadardır.
Bir hadiste de şöyle rivayet edilmektedir:
"Cennet ehlinin çoğunluğu, safdillerdir. İlliyyun ise akıl sahipleri içindir". -
Allah Resulü (sav) bu meyandaki başka bir hadisinde de şöyle buyurmuştur:
"Alimin abide olan üstünlüğü, ayın diğer gezegenlere olan üstünlüğü gibidir"[53]Bundan daha beliğ bir ifadede ise Allah Resulü (sav) ´Benim ümmetime olan üstünlüğüm gibi´ buyurmuştur. Müminler arasındaki yakin sahipleri, iman bakımından daha üstün bir derecededirler. Yakin sahipleri arasındaki alimler ise, çok daha üstün dereceye sahiptirler.
Kandilin yağı ne kadar beyaz ise, güzellik ve saflığı da o derece yüksek olur. Kusurlardan uzak, hal ve malların bulanıklığından beri olan sağlıklı akıl da buna benzer. Bütün bunları biraraya getiren ise kandilin kendisidir ki bu kandil de kalptir. Kalp ne kadar yumuşak, cevheri ne kadar latif ve kötü etkilerden ve bulanıklıktan ne kadar uzak bir saflıkta ise, ilimler ve nurlar da o kadar fazla olur. Kandilin camının cevherindeki saflık, onda kullanılan suyun saflığına bağlıdır. Suyun saflığı da aynı şekilde özünün saflığına bağlıdır. Kalp ve akıl, bu ikisinin saflık ayarına bağlı olarak saf veya bulanık olurlar. Nurun yakıtı ise fitilin kuvvetine ve kandili
besleyen yağa bağlıdır. Bunlar ne kadar güçlü ve devamlı olursa, kalbin Allah´ı bilmesi ve yakin sahibi olması da o kadar güçlü olur. Bu, herşeyi bilen izzet sahibi Allah´ın takdiridir.
Üç unsuru barındıran her kalp cahilane heva, dünya sevgisi ve hırsa ait hatırlardan uzak duramaz. Sonra heva hatırı zayıflar ve kalp bu üç unsurun nefse hakimiyetlerine bağlı olarak güç kazanır. Bunların hakiki yönleri de, yakin hatırının yerine bağlı olarak güçlenip zayıflamasına dair yukarıda zikrettiklerimize benzerdir. Bahsettiğimiz üç unsur; ilim, iman ve akıldır. Bu üç unsur, insan kalbinde birarada bulunur ve irade hangisiyle beraberse o galip gelir.
Ali´den (kv) şöyle bir söz rivayet edilmiştir:
Allah Teala´nm yeryüzünde kapları vardır. Onlar kalplerdir. Kalpler arasında Allah Teala´ya en sevimli gelenleri, en yumuşak, en saf ve en sağlam olanlarıdır. Daha sonra bunları açıklayarak şöyle demiştir: Sağlamlık dinde, saflık yakinde, yumuşaklık ise mümin kardeşleriyle ilişkide tezahür eder. Cevherlerindeki yakınlaşma ve benzeşme sebebiyle kalpler kaplar gibidir. Onların en yumuşak, en saf ve en yüksek kaliteli olanları, krallar, eşraf ve iyi kimseler için uygundur. En katı ve en bayağı olanları ise çöpleri koymak için uygundur. Bu iki sınıf arasındakiler ise, bu ikisi arasındaki gayelere uygun düşerler.
Bu ikisini okka ve hassas terazilere benzetmek de mümkündür. Hassas terazi, altın tartmaya uygun iken kaba okka ve teraziler bakliyat ve hayvan tartmaya daha uygundur. İkisi arasında değere sahip olanlar da, kendilerine göre terazilerde tartılırlar. Herşey, tartılması uygun olan terazi ile tartılır. Her kabın layık olduğu yemek ve kişi varken, her´mal...
[
Bu mesajın devamını görebilmek için
kayıt olun
ya da
giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Kayıtlı
İlim Dünyası Akademik Dergide Yayımlanmış Makaleler
29 Aralık 2009, 17:41:42
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
Çevrimdışı
Cinsiyet:
Mesaj Sayısı: 25.839
Ynt: Kalp İşiyle Uğraşanların Kalplerine Gelen Duygu
«
Yanıtla #4 :
29 Aralık 2009, 17:41:42 »
Übeyy b. Ka´b bu ayetin tefsirini yaparken şöyle demiştir:
Yani müminin nurunun misali..
O, ayeti bu şekilde anlıyordu. Yine o şunu söylemiştir:
Müminin kalbi, içinde ışık saçan bir ampul bulunan lamba gibidir. Çünkü onun sözü de ameli de nurdur. O, sürekli nur içinde hareket eder. Yine o, Allah Teala´mn "Yahut üstünü yığın yığın dalgalar kaplayan ve daha üstünde de bulutlar bulunan derin denizdeki karanlıklar gibidir" (Nur/40) ayetinin tefsirinde de Yani münafığın kalbi´ demiştir. Çünkü onun sözü de, işi de zulmet ve karanlıktan ibarettir. O, sürekli karanlıkta hareket eder.
Zeyd b. Eşlem de Allah Teala´mn "Levh-i Mahfuz´dadır" (Bu-ruc/22) buyruğunun tefsirinde şöyle demiştir
: Yani, müminin kalbin-dedir.
Ebu Muhammed Sehl de şöyle derdi
: Kalb ve sine, Arş ve Kür-si´ye benzer.
İbni Ömer´den (ra) rivayet edilen bir hadiste Allah Re-sulü´ne (sav) şöyle denildiği nakledilir
; "Ey Allah Resulü, Allah yeryüzünde nerededir?
Buyurdu ki:
Mümin kullarının kalplerindedir".
Kudsi bir hadiste Allah Teala´mn şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:
Gökyüzüm ve yeryüzüm Bana dar geldi. Mümin kulumun kalbi ise Bana yetti". Bu hadisin başka bir rivayetinde ´Leyyin ve Vadi´ olan kulumun kalbi Bana yetti´ ifadesi yeralmaktadır. ´Leyyin´, yumuşak-başlı, müsamahakar ve candan kimse anlamına gelirken ´Vadi´ kelimesi de, mutmain, huzurlu ve sakin manalarına gelir.
Başka bir hadiste ise şöyle buyrulmuştur:
"Kulun giydiği en güzel elbise, sükunet içindeki huşu´ elbisesidir". İşte takva ehlinin giysisi de budur. Bu aynı zamanda Allah Teala´mn ariflere sürdüğü boyadır. Bir hadiste Allah Resulü´ne (sav) şöyle denildiği rivayeti edilmektedir: "Ey Allah Resulü, insanların en hayırlısı kimdir? Buyurdu ki: Sıcak kalpli her mümindir". Daha sonra bunu tefsir ederek şöyle buyurmuştur: "O, takva sahibi, arı duru, kalbindeki, kin, haset, saldırganlık ve aldatmaca bulunmayan kimsedir"[54]
Ariflerden biri de Allah Teala´mn "Ancak Allah´a selim bir kalp ile gelen hariç" (Şu´ara/89) buyruğu hakkında şöyle demiştir:
Yani içinde Allah´tan gayrı başka bir kişi veya varlığın bulunmadığı bir kalple gelen.. Tefsir ehli ise aynı ayetin tefsirini yaparken ´Şirk ve nifak gibi hastalıklardan arınmış olarak gelen´ demişlerdir.
Allah Resulü (sav) buyurdu ki:
"Ümmetimdeki şirk, karıncanın yürüyüşünden dahi gizlidir"[55] Şirkin bu türü, müminler arasında sadece sıddıklarda bulunmaz.
Yine O buyurdu ki:
"Ümmetimin münaûklarınm çoğu, (Kur´an) okuyanlarıdır [56] Nifakın bu türü ise, abidler arasında sadece arif olanlarda bulunmaz. Yakine dair hatırlar bir şey üzerine varid oldukları zaman, gizliliklerinden ve kapalı oluşlarından dolayı delilleri zahirde ortaya çıkmaz. Bunlar, ancak batini ilim, derin anlayış ve Kur´an´m manalarının inceliklerine vukufiyet ile bilinebilir.
Allah Resulü´nün de (sav) ifade buyurdukları üzere istinbatm batını
; Kitab´m anlaşılması ve tevilinin bilinmesi babmdandır
. O, Ibni Abbas için (ra) buyurdu ki:
"Allahım onu dinde fakih kıl ve ona tevili öğret". [57]
Ali b. Ebi Talib de (kv) bu manada şöyle demiştir:
Allah Resulü (sav) Kitabullah dışında bize hiçbir sır bırakmadı. Ancak Allah Teala´mn Kitab´ı anlama konusunda kula verdiği kabiliyet bunun dışındadır.
Yine o, Allah Teala´mn "Hikmeti de dilediğine verir" (Bakara/269) ayetini tefsir ederken şöyle demiştir:
Yani Allah´ın Kitabı´nı anlama melekesini, dilediklerine verir.
Söz söyleyenlerin en sadık olanı Allah Teala buyurdu ki:
"Onun hükmünü Süleyman´a derhal anlattık. Bununla beraber her birine bir hüküm ve bir ilim verdik". (Enbiya/79) Allah Teala, Süleyman´ı (as) özel bir anlayış ile donatmış ve babasıyla müşterek oldukları ilim ve hükümde, babasından bir derece yüksek olmasını murad ederek onun hükmünü babasının fetvasından üstün tutmuştur.
Ali b. Ebi Talib (kv) uzun bir konuşmasında şöyle demiştir
: Ya-kin dört şubeden ibarettir: Anlayıştaki basiret; Hikmetin tevili; İbretin mev´izası ve Öncekilerin sünneti. Anlayışta basiretli olan, hikmeti tevil eder. Hikmeti tevil eden ibreti bilir. İbreti bilen de öncekilerden olur. Burada yakin ehli olanlardan murad, Allah Teala´mn batın hükümlerini bilen ariflerdir. Bunlar, yakine ait hatırları ayrıştırmayı ve onların icaplarını gayet iyi bilen kimselerdir. Çünkü onların gaybdan doğuşuna şahit edilmiş, Allah Teala´mn delici nuru, daima hazır olan yakınlığı ve etkili gücü sayesinde hallerinin gereklerini öğrenmişlerdir.
Allah Resulü de (sav) bu meyanda şöyle buyurmuştur:
"Müminin ferasetinden sakının, çünkü o Allah´ın nuruyla bakar" [58] Yani o, yakin nuru ile bakar. Bu hadisin başka bir lafzında ise ´Alimin ferasetinden sakının´ denilmektedir ki bu da sanki önceki hadisi tefsir eder mahiyettedir.
Bu meyanda Allah Teala şöyle buyurmaktadır:
"Keskin anlayışlılar için bunda elbette ibretler vardır". (Hicr/75); "Andolsun ki ayetleri yakin sahipleri için açıkladık". (Bakara/118) Yani, yakin nuruna sahip olanlar için açıkladık.
Ebu´d-Derda´ (ra) şöyle derdi:
Mümin gayba çok ince bir perdenin gerisinden bakar. Hakk olan Allah Teala gaybı onların kalplerine bırakır ve onu dilleri üzerinde akıtır.
Ulemadan bir zat da şöyle demiştir
: Müminin zannı kehanettir. Yani sıhhati, kesinliği ve vuku bulması bakımından sihir gibidir. Ulemadan başka bir zat ise şöyle demiştir: Allah Teala´mn eli, hikmet ehlinin ağızları üzerindedir. Onlar sadece Allah´ın kendileri için hazırladığı hakkı konuşurlar. Bir diğer alim de şunu söylemiştir: Eğer dilersen şunu söyleyebilirsin ki Allah Teala huşu ehlini, sırlarından bazılarına muttali kılar.
Ömer b. Hattab da (ra) ordu komutanlarına yazdığı bir mektupta şöyle demişti:
İbret ehlinden duyduklarınızı iyi muhafaza edin. Çünkü onlar, kendilerine birtakım hakikatlann açıklandığı kimselerdir.
Sözlerin en doğrusunu söyleyen Allah Teala da şöyle buyurur:
"Ey iman edenler, Allah´tan sakının ki sizler için bir furkan va-retsin". (Enfal/29) Ayetteki Türkan´ kelimesi ile; şüpheleri yakin-den tefrik edip ayırmaya yarayan bir nurun kasdedildiği söylenmiştir.
Yine bu manada Allah Teala şöyle buyurmuştur:
"Kim Allah´tan sakınırsa, Allah ona bir çıkış yaratır ve onu ummadığı yerden rızık-landırır". (Talak/2) Bu ayetin tefsirinde de, çıkış kelimesi ile, insanlara sıkıntı veren şeylerden kurtuluş, nzık verme, öğrenmeksizin öğretme ve tecrübe etmeksizin anlayış kazandırma fiillerinin kasdedildiği söylenmiştir. Buna göre Allah Teala, kendisinden korkan takva sahiplerini, sağlam bir şahid ve açık bir hak ile ilim sahibi kılacaktır.
O, şöyle buyurmaktadır:
"Bizim yolumuzda cihad edenleri yollarımıza iletiriz". (Ankebut/69) Denildi ki, kasdedilen kimseler, ilimleriyle amel eden müminlerdir. Başka bir tefsirde ise şöyle denilmiştir: Allah Teala böyle kimseleri, hikmet sahibi alimler olmalan için kendi yolunda muvaffak kılacak ve bilmedikleri şeyleri kendilerine gösterecektir. Seleften bir zat da şöyle demiştir: Bu ayet, insanlardan uzaklaşarak kendilerini Allah Teala´nın kulluğuna adayan müminler hakkında nazil olmuştur. Allah Teala, onlara bilmediklerini öğretecek hocalar gönderir veya günahlardan uzak kalmayı ve tevfîk-i ilahiyi ilham eder.
Bir hadislerinde de Allah Resulü´nün (sav) şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:
"Kim bildiği ile amel ederse, Allah Teala onu bilmediklerinin ilmine de varis kılar ve onu yaptığı ameller ile cenneti haketme yolunda muvaffak kılar. Kim de bildiği ile amel etmezse, onu da cehennemi hakedinceye kadar amelde bulunmaya muvaffak kılmaz".
Hadiste geçen ´Bilmediklerinin ilmi´ ifadesinden maksad, sadece kalp amelleri ile elde edilebilen marifet ilimleridir.
Mesela, sınama yoluyla seçmeyi, belaya düşürme yoluyla imtihan edip seçmeyi, bol sevap ile cezalandırma arasındaki farkı, sevabın eksilmesini, az veya çok vermeyi, halli ve akdi, toplamayı ve dağıtmayı bilmek, ariflere mahsus ilimlerdendir. Bu ilimler de, ancak güzel bir fıkhediş, Rakîb olan Allah Teala´nın müşahedesi, vecdlerin ve kalplerin sıhhatine bağlı olarak ulaşılan yakınlık sayesinde elde edilebilirler.
Tabiundan bir zat şöyle demiştir:
Allah Teala, bildiğinin onda biriyle olsun amel edene, bilmediklerini de öğretir. Huzeyfe (ra) şöyle derdi: Sizler bugün bildiğinin sadece onda birini yapmamakla dahi helaktan kurtulanamayacak bir devirde yaşıyorsunuz. Öyle bir zaman gelecek ki, bildiğinin yalnızca onda biriyle amel eden kurtulacaktır. Bir zat da şunu söylemiştir: Kul, ibadet ve gayret bakımından zenginleştikçe, kalp de kuvvet ve zindelik bakımından güçlenir. Kul tembelleştikçe, kalbin de zaaf ve gevşekliği artar.
Yakin ilminin, aklın madenine tesir etmesi oldukça zordur. Çünkü akli ilimler, yaratılmıştır. Onları üreten fikir ve düşüncedir. Akli ilimler, genellikle fikirlerin ürettiği, fıtratın değişik hatırlardan çıkarsadığı ilimlerdir. Bu ilimler de müminlerin keşifleri ve müslümanlarm övgü kaynaklarıdır. Yakin hatın ise, Ayne´l-Yakin yoluyla tahsil edilir. Kul, bu yönde nida eder ...
[
Bu mesajın devamını görebilmek için
kayıt olun
ya da
giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Kayıtlı
İlim Dünyası Akademik Dergide Yayımlanmış Makaleler
Sayfa: [
1
]
2
Yukarı git
Yazdır
« önceki
sonraki »
Gitmek istediğiniz yer:
Gitmek istediğiniz yer:
-----------------------------
İlim Dünyası Dergisi / Akademik Çalışmalar
-----------------------------
=> İlim Dünyası Dergisi
===> Enes ALACAYAKA
===> İlim Dünyası Dergisi
-----------------------------
Manevi Danışmanlık ve Rehberlik
-----------------------------
=> Manevi Danışmanlık ve Rehberlik
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Yüce Allah (c.c) İçin Hizmet'e Niyet Et ! ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Niyet Ediyorum Allah için Hizmet Etmeye
-----------------------------
İlim Dünyası Etkinlikleri
-----------------------------
=> Kutlu Doğum Haftası Etkinlikleri
===> Hz. Muhammede (s.a.v) Bir Şiir Yaz
===> Hz. Muhammede (s.a.v) Bir Mektup Yaz
===> Hz. Muhammede (s.a.v) Bir Makale Yaz
=> Kutlu Doğum Haftası Etkinlik Sonuçları
=> Hz. Muhammed (s.a.v) Salavat Etkinlikleri
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Sosyal ve Manevi Hizmetler Dünyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> İlim Dünyası
===> Foruma Hoşgeldiniz
===> Duyurular - Yenilikler
===> İstek - Öneri - Şikayet
===> İlim Dünyası İrtibat & İletişim
===> Geçmiş Konu Arşivi
=> Kabe Canlı Yayın İzle
===> Kabe 24 Saat Canli Yayin
===> Mekke Canlı Yayın
===> Beytullah Canlı Yayın
===> Kabe Canlı Yayın Özel
=> Sosyal Faliyetler
===> Helalleşelim
===> Etkinlikler & Kutlamalar
===> Pakistana Yardım
===> Kayıp Aranıyor
===> Kredi Kartına Hayır
===> Tavsiye Ediyorum
===> Tavsiye Etmiyorum
=> Taziyelerimiz
===> Cenaze Taziyeleri
===> Hasta Taziyeleri
=> Güzel Web Siteler
=> İstek & Dualarımız
=> Nafile İbadetlerimiz
=> Dostluk Ve Kardeşlik
=> Gönlünce Seslen
=> Hocanın Kalemi
=> Akli ve Kalbi Kardeşlik Akımı
=> Yardım ve Hizmet Dernekleri
=> Ruhu Revani Nuru Muhammedi
=> Her Güne Bir Sahabe-i Kiram
=> Sevgili Üyemiz Lütfen Okuyunuz !
=> Sevgili Öğrencilerimiz Hoşgeldiniz
-----------------------------
๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Esmaül Hüsna
===> Her Güne Bir Esmaül Hüsna
=> Dini Konular
===> Bölüm Kuralları
===> MeKKe & MeDiNe
===> Peygamber Kıssaları
===> Evliyaların Hayatı
===> Kıssadan Hisseler
===> İslam Tarihi
===> Cuma Hutbesi
===> İz Bırakanlar
===> Nurdan Damlalar
===> Dini makale ve yazılar
===> Cuma Vaazı
=====> Vaaz Projeleri
=> Kuran-ı Kerim
===> Kuran' ın Önemi
===> Kuran Okumak
===> Kısa Sureler
===> Sizden Gelenler( Kuran-ı Kerim)
=> İtikat
===> İman ve Esasları
===> İtikadi Mezhepler
===> Allah' a İman
===> Meleklere İman
===> Kitaplara İman
===> Peygamberler (A.S)
===> Ahiret Günü
===> Kaza ve Kader
===> Sizden Gelenler(İtiKat)
=> Hadis-i Şerif
===> Hadisin Önemi
===> Hadis Çeşitleri
===> Seçme Hadisler
===> Hadisleri İnkar
===> Arapça Türkçe Hadis
===> Sizden Gelenler (Hadis- Şerif)
=> Fıkıh
===> Mezheplerin Doğuşu
===> Amelde Mezhepler
===> Mezhep İmamları
===> Mükellefiyetlerimiz
===> Güncel Fetvalar
===> Sizden Gelenler( FıkıH )
=> Peygamberimiz (S.A.V)
===> İlk Vahyin Gelişi
===> Savaşlar ve Hicreti
===> Mucizeleri
===> Örnek Ahlakı
===> Vefatları
===> Peygamber Sevgisi
===> Ehli Beyti ve Sahabeleri
===> Kutsal Emanetler
===> Sizden Gelenler (Peygamber Efendimiz )
===> Nur-u Muhammedi
===> Efendimizin Hayatı
=> İslam Esasları
===> Namaz Kılmak
===> Oruç Tutmak
===> Zekat Vermek
===> Sizden Gelenler( İslam Esasları )
=> Ameller - İbadetler - Kulluk Kavramı
===> İbadetin Önemi
===> Bedenle Yapılanlar
===> Malla Yapılanlar
===> Allaha Kulluk
===> Malla ve Bedenle
===> Dua Etmek
===> Sizden Gelenler(Amel-İbadet-Kulluk)
=> Tasavvuf Nedir ?
===> Tanımı ve Önemi
===> Nakşibendilik
===> Güzel Ahlak
===> Nefs Mücadelesi
===> Nefs Hastalıkları
===> Müridin Dersleri
===> Müridin Edepleri
===> Haller ve Tevbe
===> Tasavvufu İnkar
===> Sizden Gelenler (Tasavvuf)
=====> Tasavvuf Nameleri
=======> Ertunç Demiriz
=> Aile Hayatı
===> İyi Bir Aile
===> Eşlerin Hakları
===> Anne-Baba Hakkı
===> Sizden Gelenler( Aile Hayatı )
=> Tıbb-ı Nebevi
===> Temizlik
===> Ağız ve Diş Sağlığı
===> Bal ve Çörek Otu
===> Şifalı Bitkiler
===> Sizden Gelenler ( Tıbb-ı Nebevi )
=> Güncel Meseleler
===> İnanç Konuları
===> Tasavvuf Üzerine
===> Büyü ve Cinler
===> Ahirzaman
===> Güncel Dini Haberler
===> Sizden Gelenler( Güncel Meseleler )
=> Biyoğrafi Dünyası
===> Peygamberler
===> Hadis Alimleri
===> Erkek Sahabeler
===> Hanım Sahabeler
===> Mezhep İmamları
===> İslam Alimleri
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Kuranı Kerim
===> Konularına Göre Ayetler
===> Kuran-ı Kerim Kelime Sözlüğü
===> Kuran-ı Kerim Hakkında Bilgiler
===> Kuran-ı Kerim Belagat İlmi
===> Kuran-ı Kerim Ayetleri
=====> Lügatca
===> Kuran Öyküleri
===> Kuran ve Bilim
===> Kuran Ahlakı
===> Diyanet Vakfı Meali
===> Diyanet İşleri Meali
===> Ömer N. Bilmen Meali
===> Suat Yıldırım Meali
===> Kuranda İnsan Psikolojisi
===> Kuran İlimleri
===> Kuran İlimleri Çalışmaları
===> Kıraat İlmi ve Tarihi
=> Akaid Eserleri
===> İslam Akaidi
===> İtikadname-Bağdadi
===> Kabir Alemi - Suyuti
===> Kıyamet ve Ahiret
===> Tevhid ve Kelam İlmi
===> Ateizm Gerçeği
===> Kelam İlmi
===> Cebir ve Kader Problemi
===> Tekfir Meselesi
===> Ahiret Günü
===> Müslüman Akaidi
===> Kuran-ı Kerimde Dört Terim
===> İman ve Hayat
===> Ehli Sünnet
===> Kitabüt Tevhid
===> İslam İnancının Temelleri Akaid
===> Kelam İlmi ve İslam Akaidi
===> Tahavi Şerhi
===> Ölüm Ötesi Tarihi
===> Ölüm psikolojisi
===> Rabbani Yol ve Sunnetullah
=> Risale-i Nur Külliyatı
===> Sözler
===> Lemalar
===> Mektubat
===> Şualar
===> İşaratül İcaz
===> Mesnevi-i Nuriye
===> Barla Lahikası
===> Kastamonu Lahikası
===> Muhakemat
===> Sünuhat
===> Emirdağ Lahikası
===> Sikke-i Tasdiki Gaybi
===> Tarihçe-i Hayatı
=> İslam Büyükleri
===> İslam Dini Büyükleri
===> İmam Ebu Hanife
===> İmam-ı Şafi
===> İmam-ı Malik
===> İmam-ı Zeyd
===> İmam-ı Ahmed Bin Hanbel
===> İslam Alemi Meşhur Tabiinler
=> Din ve Mezheb Eserleri
===> Dünya Dinleri
===> Fıkhi Mezhepler Tarihi
===> Siyasi - İtikadi Mezhebler
===> Dinler Tarihi
=> Hadis Eserleri
===> Kütübü Sitte
===> Hadis Tarihi
===> Hadis Kitaplığı
===> El-luluu Vel Mercan
===> Esbabu Vurudil Hadis
===> Dualar Zikirler - Nevevi
===> Ahkam Hadisleri
===> Hadis Müdafaası
===> Müntehab Ehadis
===> Camiul Ehadis
===> Edebul Mufred
===> 40 Ayet 40 Hadis
===> Cem ul Fevaid
===> Mucemüs Sağir
===> Cenaze kitabı
===> 7 Hadis İmamının İttifak Ettikleri Hadisler
===> Sünnetin Delil Oluşu
===> Uydurma hadisleri tanıma yolları
===> el İtisam
===> Kitabüz-Zühd
===> Hadis Edebiyatı
===> Hadis İlimleri ve Hadis Istılahları
===> Kudsi Hadisler
===> Sünen-i Darimi
===> Hadis te Metin Tenkidi Metodları
===> Zübdetül Buhari
===> Ansiklopedik Hadis Terimleri Sözlüğü
===> Mişkatul Mesabih
===> Camiul Ulum
===> Ebu Hanife nin Hadis Anlayışı
===> Hüccet Değeri ve Tedvin Açısından Sünnet
===> Müsned
===> Metalib ul Aliye
===> Mütevatir Hadisler
===> Müttefekun Aleyh Hadisler
===> Muvatta
===> Nuhbetul-Fiker Şerhi
===> Sufilerin Hadis Anlayışı
===> Sahih-i Müslim Muhtasarı
===> Süneni Tirmizi
===> Süneni Ebu Davud
===> Süneni İbni Mace
===> Süneni Nesai
===> Sünnet ve Bidat
=> İslam Fıkhı Eseleri
===> Dört Mezheb Fıkhı
===> Hanefi Fıkhı
=====> Nurul İzah
=====> Hidaye Tercümesi
=====> Fetavayi Hindiyye
===> Delilli Şafi İlmihali
===> Büyük Şafi Fıkhı
===> Fetavayı Resulullah
===> Üçbin Seçme Fetva
===> Minhacut Talibin
===> Hanımlar İlmihali
===> Nassın Uygulanışı
===> Hüccetullahil Baliğa
===> Bidayetül Müctehid
===> Hayatın İçinden Fıkıh
===> Ahkamüs Sultaniye
===> Fetvalarla Çağdaş Hayat
===> el-İhtiyar
===> Büyük Şafii İlmihali
===> Emanet ve Ehliyet
===> Namus Fitnesi Muta
===> Şeyhül İslam Ebus Suud Efendi Fetvaları
===> Çağdaş Ekonomik Problemlere İslami Yaklaşımlar
===> Mükayeseli İbadetler İlmihali
=> Usulü Fıkıh Eserleri
===> İslam Hukuku - İmam Gazali
===> Hukuku İslamiye
===> Fahreddin Atar - Usul
===> Vehbe Zuhayli - Usul
===> El- Muvafakat - Şatibi
===> İslam Devletler Hukuku
===> Kıyas Istıhsan ve Istıslah
===> İslami Hükümlerin Esas ve Hikmetleri
=> Tefsir Eserleri
===> Ömer Nasuhi Bilmen
===> Ahkam Ayetleri Tefsiri
===> Emri Maruf Nehyi Münker
=> İslam Tarihi Eserleri
===> Hazreti Muhammed a.s.v
=====> Peygamberizin Örnek Ahlakı
=====> Mucize Ve Büyük Özellikleri
=====> Son Peygamber
===> Peygamberler Tarihi
===> İslam Tarihi
===> Sahabe-i Kiram
===> Siyer-i Nebi
===> Konulu Siyer
===> Hayatüs Sahabe
===> El-Bidaye Ven Nihaye
===> Asrı Saadette İslam
===> Ashabı Kiram
===> Fıkhus Sire
===> Değişik Yönleriyle Rasulullah
===> Tabiînin Hayatından Tablolar
===> Hz.Peygamberin Savasları
===> Tarihül-İslam
===> Efendimiz
===> Fıkhus Sahabe
===> Hz.Süleyman
===> Peygamberimizin Hayatı
===> Hz. Muhammed ve Evrensel Mesajı
===> Zadul Mead
===> Hz.Muhammedin İslam Daveti
===> Sahabe Hayatından Tablolar
===> İslami Hareketin Tarihi Seyri
===> Siret Ansiklopedisi
=> Klasik Tarih Eserleri
===> Medeniyet Tarihi
===> Ülkeler Tarihi
===> 20.Yüzyıl Tarihi
===> Türk Sultanlar ve Saray Hayatları
===> Büyük Osmanlı Tarihi
===> Osmanlı padişahları
=> İslam Kültürü
===> İslam Kültürü A-İ
===> İslam Kültürü K-Z
===> İslam Kavramları A-L
===> İslam Kavramları M-Z
===> Güncel Meseleler
===> Evrensel Hutbeler
=> Tasavvuf Eserleri
===> Kalplerin Keşfi - imam gazali
===> Adab-ı Fethullah K.S
===> İşarat - Şeyh Taği K.S
===> Kimya-ı Saadet
===> Kitabuz-zühd
===> Kutul Kulub
===> Kuşeyri Risalesi
===> Şeytanın Hileleri
===> Risalei Halidiyye
===> Tuhfetul Alaiyye
===> Reşahat
===> Mektubat-ı Rabbani
===> Mektubat-ı Şeyh Ahmet
===> Mektubat-ı Şeyh Hazret
===> İhya-u Ulumiddin 1-2
===> İhya-u Ulumiddin 3-4
===> Futuhul Gayb
===> Dualar ve Zikirler
===> İslam,Tasavvuf,Hayat
===> Yunus Emre ve Tasavvuf
===> Divanı Kebir
===> İlahi Armağan
===> Marifetname
===> Tasavvuf ve islam
===> Rabıta ve Nakşibendilik
===> Mevlana
===> Mevlana Kitaplığı
===> Mevlananın Eserleri
=====> Fihi Ma Fih
=====> Mesnevi
=======> Mesnevide Geçen Hikayeler
=> Ahlaki Eserler
===> Gıybet
===> Gençlik Ahlakı Fütüvvet
===> Takva Bilinci
===> Din Nasihattır
===> Peygamberimizin Örnek Ahlakı
=> Büyüklerden Öğütler
===> Doğruların Öyküsü
===> İbretli Kıssalar
===> İslam Büyüklerinden Öğütler
=> Kıyamet Eserleri
===> Kıyamet Alametleri
=> Edebiyat Eserleri
===> Makale Dünyası
=====> Denemeler
===> Safahat
===> Şiir Dünyası
=> Eğitim
===> Bireysel Gelişim
===> Çocuk Eğitimi
===> Ekonomi
===> Çocuklarla Başbaşa
===> Başarının Prensipleri
===> Kuranda Çocuk Eğitimi
===> Yetişkin Din Eğitimi
===> Mükafat ve Ceza
===> İslam gençliğine öğütler
===> Anne baba eğitiminde yeni teknikler
=> Çocuk Gelişim Eserleri
===> Çocuk Gelişimi
===> Çocuk Terbiyesi
===> Çocuk ve Din
===> Çocuk Eğitimin Teknikleri
===> Sünnette Çocuk Eğitimi
=> Çeşitli Konularda Eserler
===> Zaferin Yolu ve Şartları
===> Allahın Gazabı ve Rızası
===> Gayemiz
===> İslam Çağrısı
===> Güncel Meseleler 2
===> Haydi Hizmete
===> Gönüllerin Gülü
===> Sabredenler ve Şükredenler
===> Merak Ettiklerimiz
===> Diyanet Fetvaları
===> İslamda Hükümet
===> Kuran ve Sünnette Evlilik
===> İslama Göre Dost ve Düşman
===> Müslümanın evliliği
===> Evlilik ve Aile Hayatı
===> Sağlık Ansiklopedisi
===> Din Psikolojisi
===> Yaşayan Hurafeler
===> Evlenme Adabı
===> El-Akl ve Fehmül Kuran
=> Hayatını Anlatan Eserler
===> Martin Lings
===> Peygamberimizin Hayatı
===> İslam Peygamberi
-----------------------------
Diyanet İşleri Başkanlığımıza Teşekkür Ederiz.
-----------------------------
=> Sorularla Ticaret Hayatı
===> Alışveriş
===> Borçlar
===> Emanet
===> Havale
===> Kefalet
===> Kiralık
===> Hibe ve Bağış
===> Vekalet ve Komisyon
===> Güncel Ticari Meseleler
===> Ticari Hayat
=> Dini Sorular ve Cevapları
===> Akaid - İnanç Esasları
===> Dua ve Zikir
===> Helaller ve Haramlar
===> Tasavvuf ve Yaşam
===> Mezhepler
===> Dinler
=> Fıkıh Soruları ve Cevapları
===> Adak ve Yemin
===> Sorularla Taharet (Temizlik)
===> Sorularla Namaz
===> Sorularla Zekat
===> Sorularla Oruç
===> Sorularla Hac
===> Sorularla Umre
===> Sorularla Kurban
===> Sorularla Sadaka
=> Sorularla Aile Hayatı
===> Genel Aile Hayatı
===> Evlilik ( Nikah )
===> Boşanma (Talak)
===> Miras ve Vasiyet
===> Süt Emzirme
=> Sorularla İslam
=> Sorularla Hz. Muhammed (s.a.v)
=> İlmihal - Ömer Nasuhi Bilmen
===> İtikat
===> Taharet-Temizlik
=====> Taharet İlmihali - A
=====> Taharet İlmihali - B
===> Namaz
=====> Namaz İlmihali - A
=====> Namaz İlmihali - B
=====> Namaz İlmihali - c
=====> Namaz İlmihali - D
=====> Namaz İlmihali - E
===> Oruç
=====> Oruç İlmihali - A
=====> Oruç İlmihali - B
===> Zekat
===> Hac
===> Kurban Ve Av
===> Kerahet ve İhtihsan
===> İslam Ahlakı Kitabı
-----------------------------
๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Mostar Aylık Kültür ve Aktüalite Dergisi
===> Editörün Notu
===> Türkiye
===> Gündem
===> Söyleşi
===> Dosya Konusu
===> Dosya Yazıları
===> Tarih
===> Düşünce
===> Kitap
===> Edebiyat
===> Diğer Yazılar
=> Semerkand Aylık Tasavvuf Dergileri
===> Sunuş
===> Başyazı
===> Ayın Konusu
===> Binbir Damla
===> Tasavvuf Klasikleri
===> Hal Dili
===> Dün Bugün Yarın
===> Dünya Hali
===> Tencere
===> Kapaktakiler
===> Diğer Yazılar
===> Şiir
===> Tavan Arası
===> Kitaplık
=> Semerkand Aylık Aile Dergisi
===> Editörden
===> Başyazı
===> Haberiniz Olsun
===> Kapak Konusu
===> Değerlerimiz
===> Gençlere Sorduk
===> Evlilik - İletişim
===> Psikoloğum
===> Pedagoğum
===> Mizah
===> Sağlık
===> Yemek
===> Bizden Haberler
===> Sizden Gelenler
===> Diğer Yazılar
-----------------------------
๑۩۞۩๑ İlmi & Erdemli Sözler Dünyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Güzel Sözler
=> Kutsal Günler
===> Beraat Kandili
===> Miraç Kandili
===> Mevlüt Kandili
===> Regaib Kandili
===> Kadir Gecesi
=> Mübarek Aylar
=> Önemli Günler
===> Ramazan Bayramı
===> Kurban Bayramı
===> Cuma Bayramı
===> Resmi Bayramlar
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Ramazan Ayı Özel Dünyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> İlim Dünyası İle Ramazan Ayı
===> Ramazan Ayı Yemekleri
===> Ramazan Ayı Duaları
===> Ramazan Ayı Faziletleri
===> Ramazan Ayı Günlüğüm
===> Ramazan Ayı Fıkhi Bilgileri
===> Ramazan Ayı Önemi
===> Ramazan Ayı Tavsiyeleri
===> Ramazan Ayı Galeri
===> Ramazan Ayı Nameleri
===> Ramazan Ayı Mizahları
===> Ramazan Ayı Makaleleri
===> Ramazan Ayı Kıssaları
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Açık Öğretim & İlitam Dunyasi ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> İlitam Forum
===> Ankara İlitam
===> İstanbul İlitam
===> Erzurum İlitam
===> İnönü İlitam
===> Samsun İlitam
===> İzmir İlitam
===> Diyarbakır İlitam
===> Sivas İlitam
===> Elazığ İlitam
=> İlitam Formu
===> Sistematik Kelam
=====> Sistematik Kelam Özetleri
=====> Sistematik Kelam Soruları
=====> Sistematik Kelam Dökümanlar
===> Fıkıh Usulü
=====> Fıkıh Usulü Özetleri
=====> Fıkıh Usulü Soruları
=====> Fıkıh Usulü Dökümanları
=> Sakarya İlitam
===> Ders Notları ve Özetler
=====> 5.Yarıyıl Dersleri
=======> Sistematik Kelam
=====> 6.Yarıyıl Dersleri
===> Ders Soruları
=====> 4. Sınıf Sınav Soruları
=====> 3. Sınıf Sınav Soruları
===> Sınav Deneme Soruları
=====> 3.Sınıf Deneme Soruları
=====> 4.Sınıf Deneme Soruları
===> Sesli Dersler
===> Ders Pdfleri ve Slaytları
===> Sakarya İlitam Öğrencileri
===> Sakarya İlitam 3.Sınıf Öğrencileri
===> Sakarya İlitam 4.Sınıf Öğrencileri
=> İlitam Arapça Sesli Ders - Özel Bölüm
=> Açık Ögretime Giriş
===> Açıköğretim Bölümleri
=> Aöf İlahiyat Programı
===> İlahiyat 1.sınıf
=====> Ders Özetleri ve Notları
=====> Din Hizmetlerinde İletişim ve Halkla İlişkiler
=====> Sosyal Bilimlerde Temel Kavramlar
=====> İslam Dininin Temel Kaynakları
=====> Temel Bilgi Teknolojileri
=====> İlk Dönem İslam Tarihi
=====> İslam Dini Esasları
===> İlahiyat 2.sınıf
=====> Ders Özetleri ve Notları
=====> Ana Konularıyla Kuran
=====> Dinler Tarihi
=====> Türk Medeniyeti Tarihi
=====> İslam Düşünce Tarihi
=====> Dine Yeni Yaklaşımlar
=====> Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi
=====> Türk Dili
===> Arapça Dersi
=====> 1.Sınıf
=====> 2.Sınıf
=====> Pratik Arapça
=====> Sınav Soruları
=======> 1.Sınıf
=======> 2.Sınıf
=====> Fiil Çekimleri
=====> Arapça Hikayeler
=====> Arapça Deyimler
=> Dokuz Eylül İlitam
===> Kuran-ı Kerim I
===> Arapça I
===> Tefsir ve Tefsir Metinleri
===> İslam Bilimlerinde Yöntem
===> Mantık
===> İslam Tarihi ve Medeniyeti
===> Kuran-ı Kerim II
===> Arapça II
===> Hadis ve Hadis Metinleri
===> İslam Ahlak Felsefesi
===> Felsefe Tarihi
===> İslam Mezhepleri Tarihi
===> Osmanlı Türkçesi
===> Kuran-ı Kerim III
===> Sistematik Kelam
===> Fıkıh Usulü
===> İslam Felsefesi
===> Ana Konularıyla Kuran
===> Tasavvuf
===> Kuran-ı Kerim IV
===> Din Eğitimi
===> İslam Hukuku
===> Din Felsefesi
===> Dinler Tarihi
===> Din Hizmetleri
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Kuran-Kerim Eğitim Dunyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Elif Cüzü
=> Kuran Öğretiyoruz
=> Tecvid Öğretiyoruz
=> Kuran Öğrenim Teknikleri
=> İlim Talebesinin Edepleri
=> Kuran-ı Kerim Hatmi
=> Üç Boyutlu Kuran-ı Kerim Oku
=> Kuran-ı Kerim Hatim İndir (Ücretsiz)
-----------------------------
Osmanlıca Eğitim Dünyası
-----------------------------
=> Osmanlıca Eğitimi
===> Osmanlıca Eğitim Kitabı
===> Osmanlıca Eğitim Seti
===> Osmanlıca Yazı Defteri
===> Ücretsiz Osmanlıca Eğitim Setleri
===> Ücretsiz Osmanlıca Eğitim Kitapları
=> Osmanlıca Klavye
=> Meb Osmanlıca Dersleri
=> Osmanlıca Yardım Bölümü
===> Osmanlıca Nasıl Öğrenilir ?
===> Osmanlıca Nasıl Öğretilir ?
-----------------------------
Atatürk Üniversitesi Önlisans İlahiyat Bölümü
-----------------------------
=> 1. Sınıf Güz Dönemi
===> İlk Dönem İslam Tarihi
===> Arapça I
===> İslam Ahlak Esasları
===> Temel Bilgi Teknolojileri I
===> İslam İnanç Esasları
===> İslam İbadet Esasları
===> İslam Sanatları Tarihi
=> 1. Sınıf Bahar Dönemi
===> Arapça II
===> Hadis Tarihi ve Usulü
===> İslam Hukukuna Giriş
===> İslam Kurumları ve Medeniyeti Tarihi
===> Türk İslam Edebiyatı
===> Tefsir Tarihi ve Usulü
===> Temel Bilgi Teknolojileri II
=> 2. Sınıf Güz Dönemi
=> 2. Sınıf Bahar Dönemi
-----------------------------
Din Hizmetleri Alan Bilgisi Testi - DHBT
-----------------------------
=> DHBT - KPSS- ÖSYM
===> Diyanet Dhbt Sınav Duyuruları
===> Diyanet Dhbt Çıkmış Sorular
===> Diyanet Dhbt Sınav Konuları
===> Çözümlü Dhbt Sınav Soruları
===> Diyanet Dhbt Hazırlık
===> Diyanet Dhbt Sınavı
=> Dhbt Sınav Dersleri
=> Dhbt Kitap Tanıtımları
===> Dhbt Yeterlilik Kitapları
=> Diyanet Dhbt Hazırlık Sitesi
=> Dhbt Uzaktan Eğitim
===> Dhbt Lise 1.Grup
===> Dhbt Önlisans 1.Grup
===> Dhbt Lisans 1.Grup
===> Dhbt Ön Hazırlık Programı
=> Dhbt Online Dersane
===> Dhbt Kariyer Rehberlik
===> Dhbt Görsel Eğitim Setleri
===> Dhbt Online Eğitim Sitesi
=> Dhbt Sınav Testleri
=> Dhbt Mülakat Hazırlık Çalışması
===> Dhbt Mülakat için Tecvid Çalışması
===> Dhbt Mülakat için Siyer Çalışması
===> Dhbt Mülakat için Fıkıh Çalışması
===> Dhbt Mülakat için Akaid Çalışması
=> Öabt Sınavı Kitap Tanıtımları
=> Dini Cd & Dvd Eğitim Tanıtımları
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Rüya Tabiri ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Rüya Tabiri
===> A-Rüya Tabiri
===> B-Rüya Tabiri
===> C-Rüya Tabiri
===> Ç-Rüya Tabiri
===> D-Rüya Tabiri
===> E-Rüya Tabiri
===> F-Rüya Tabiri
===> G-Rüya Tabiri
===> H-Rüya Tabiri
===> I-Rüya Tabiri
===> İ-Rüya Tabiri
===> K-Rüya Tabiri
===> L-Rüya Tabiri
===> M-Rüya Tabiri
===> N-Rüya Tabiri
===> O-Rüya Tabiri
===> Ö-Rüya Tabiri
===> P-Rüya Tabiri
===> R-Rüya Tabiri
===> S-Rüya Tabiri
===> Ş-Rüya Tabiri
===> T-Rüya Tabiri
===> U-Rüya Tabiri
===> Ü-Rüya Tabiri
===> V-Rüya Tabiri
===> Y-Rüya Tabiri
===> Z-Rüya Tabiri
=> Rüya Dünyası
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Yeni İlahiyat Önlisans Proğramı / Kredili Sistem ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> İlahiyat Önlisans Kredili Sistem
=> İlahiyat Önlisans 1. Sınıf Dersleri
===> İlahiyat Önlisans 1. Yarıyıl
=====> İslam İnanç Esasları
=====> İslam İbadet Esasları
=====> İslam Ahlak Esasları
=====> İlk Dönem İslam Tarihi
=====> İslam Sanatları Tarihi
=====> Arapça 1
=====> Temel Bilgi Teknolojileri 1
===> İlahiyat Önlisans 2. Yarıyıl
=====> Tefsir Tarihi ve Usulü
=====> Hadis Tarihi ve Usulü
=====> İslam Hukukuna Giriş
=====> İslam Kurumları ve Medeniyeti
=====> Türk İslam Edebiyatı
=====> Arapça 2
=====> Temel Bilgi Teknolojileri 2
=> İlahiyat Önlisans 2. sınıf Dersleri
===> İlahiyat Önlisans 3. Yarıyıl
=====> Tefsir
=====> Günümüz Fıkıh Problemleri
=====> İslam Düşünce Tarihi
=====> İslam Mezhepleri Tarihi
=====> Din Psikolojisi
=====> Arapça 3
=====> Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi 1
=====> Türk Dili 1
===> İlahiyat Önlisans 4. Yarıyıl
=====> Hadis Dersi
=====> Hadis
=====> Kelama Giriş
=====> Din Sosyolojisi
=====> Yaşayan Dünya Dinleri
=====> Din Eğitimi ve Din Hizmetlerinde Rehberlik
=====> Arapça 4
=====> Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi 2
=====> Türk Dili 2
=> İlahiyat Önlisans Sınav Soruları
=> İlahiyat Arapça Önlisans
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Memurluk ve Sınav Sistemleri ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Diyanet Yeterlilik Sınavına Hazırlık
===> Yeterlilik Sınav Soruları
===> Yeterlilik Sınav Testleri
=> Diyanet İşleri Başkanlığı
===> Personel Hizmetleri
===> Diyanet Duyurular
===> Din Hizmetleri
===> Eğitim Faliyetleri
===> Personel Faaliyetleri
===> Hac ve Umre Hizmetleri
===> Din Görevlileri
=====> Yeterlilik Belgesi
===> Yeterlilik & Mbsts Sınav Soruları
=> Rehberlik Hizmetleri
===> Test Çözüm Teknikleri
===> Sınavlar Rehberi
-----------------------------
๑۩۞۩๑ İslamda Bayanlar Dünyası (Tıbbi & İlmi Konular) ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Müslüman Bayanlar ve İslami ilimler
===> İslamda ve Tarihte Kadın
===> Müslüman Bayanlar İçin Namaz
===> Müsliman Bayanlar İçin Oruç
===> Muslüman Bayanlar için Tesettür
===> Müslüman Bayanlar için Evlilik
===> Müslüman Bayanlar için Özel Haller
===> Sorularımız ve Cevaplarımız
===> Üyelerimizin Paylaşımları (İlmihal)
===> Müslüman Bayanlar İçin Fetvalar
=> Bayanlar için Sağlık Köşesi
===> Bayanlar & Sağlık
===> Lohusalık Dönemi
===> Hamilelik Dönemleri
===> Bayanlar & Diyet
===> Sağlıklı Cilt & Bakım
===> Bayanlar & Cinsel Hayat
===> Üyelerimizin Paylaşımları (Sağlık)
-----------------------------
Ales , Dgs , Kpss Hazırlık Dünyası
-----------------------------
=> Dgs Sınavına Hazırlık
===> Dgs Sözel Mantık Dersleri
===> Dgs Sayısal Mantık Dersleri
===> Dgs Sınavı için Rehberlik
===> Dgs Bilgi Paylaşım Alanı
=> Dgs Sınav Sistemi
===> Dgs Çıkmış Sorular
===> Dgs Dökümanları
===> Dgs Sıkça Sorulanlar
===> Dgs Test Bankası
=> Dgs için Tavsiye Kaynaklar
===> Dgs Kitap Tanıtımları
===> Dgs Görüntülü Eğitim Setleri
===> Dgs Hazırlık Web Siteleri
===> Dgs Online Dersaneler
===> Dgs için Tavsiye Dersaneler
===> Dgs Sınavını Nasıl Kazanırım ?
=> Dgs ve İlahiyat Önlisans
=> Dgs İlitam Yerleştirme Özel Bölüm
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Bilim Dunyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Psikoloji Dünyası
=> Tıp Dünyası
=> Biyoloji Dünyası
===> Biyoloji Bilimcileri
=> Kimya Dünyası
===> Kimya Bilimcileri
=> Fizik Dünyası
===> Fizik Bilimcileri
=> Matematik Dünyası
===> Matematik Bilimcileri
=> Coğrafya Dünyası
===> Coğrafya Bilimcileri
=> Önemli Tarihi Buluşlar
=> Bilim ve Teknolojileri
=> Astronomi ve Uzay Teknolojileri
=> Eğitim Dünyası
-----------------------------
Arapça Kitap Dağıtım
-----------------------------
=> Arapça Dağıtım
===> Arapça Kaynak Kitaplar
===> Arapça Ders Kitapları
=> Bayanlara Özel Arapça Kursu
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Arapça Dil ve Gramer Eğitim Dünyası (yakında) ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Arapça Hakkında
=> Arapça Osmanlıca Klavye
-----------------------------
Diyanet Yeterlilik Kitabı
-----------------------------
=> Kitap Kampanya ve Tanıtımları
=> Diyanet Yeterlilik Sınavı 2013
=> Diyanet Yeterlilik
===> Diyanetyeterlik.com
===> Diyanetkitap.com Kampanyalar
===> Din Görevlileri
===> Din Görevlisi Kitabı
=> Diyanet Yeterlik 2013
=> İslami Kitaplar
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Eğlence Dünyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> 3D-Boyut Dünyası
=> Çoçukların Dünyası
===> Oyun Dünyası
===> Masal Dünyası
===> Mizah Dünyası
===> Dini Hikayeler
===> Flash Eğlence Dünyası
===> Sevgili Peygamberim
=====> 365 Günde Sevgili Peygamberim
===> Sesli Masal Dünyası
=> Sorular - Cevaplar
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Yemek ve Pasta Tarifi Dünyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Yemek ve Pasta Tarifleri
===> Çorbalar
===> Sebze Yemekleri
===> Makarnalar
===> Pilavlar
===> Köfteler
===> Börekler
===> Tatlılar
===> Hamur İşleri
===> Kekler
===> Salatalar
===> Sütlü Tatlılar
===> Kurabiyeler
===> Yaş Pastalar
===> İçecekler
===> Balık Yemekleri
===> Et ve Tavuk Yemekleri
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Fotoğraf & Resim Paylaşım Dunyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Resimler
===> İslami Resimler
===> İbretlik Resimler
===> Doğa Resimleri
===> Resimli Konular
-----------------------------
Doğal Bitkisel Bakım
-----------------------------
=> Doğal Bitkisel Bakım
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Güncel Haberler & Tarihden Başlıklar ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> ilimdunyasi.com Haberleri
=> Sınav Duyuruları
===> Diyanet Sınav Duyurusu
===> Meb Sınav Duyurusu
===> Ösym Sınav Duyurusu
===> Mesleki Bilgiler Sınav Duyurusu
===> Memurlar Sınav Duyurusu
=> Tarihe Yolculuk
===> Tarihten Başlıklar
===> Çanakkale Zaferi
=> Tarihi Mekanlar
===> Müzeler
===> Saraylar
===> Kaleler
===> Türbeler
===> Camiler
=> Hakikate Erenler Dünyası
===> Müslümanlık Nedir ?
===> Hidayet Dünyası
===> Hidayete Erenler
===> Dünyadan Seçmeler
===> Müslaman Olmak İsiyorum
=> Yıldızname
=> Ölüm ile Yüzleşme
=> Mucizeler Dünyası
=> Yaşamdan Seçmeler
-----------------------------
15 Temmuz Gazi ve Şehid Haberleri
-----------------------------
=> 15 Temmuz Gazi ve Şehid Haberleri
-----------------------------
๑۩۞۩๑ İmam Hatip Dünyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> İmam Hatip
=> İmam Hatip Gönül Kalemi
=> Kutlu Doğum Programı
-----------------------------
İlim Dünyası Arşiv Kategorisi
-----------------------------
=> İlim Dünyası Arşiv Konuları
=> İlim Dünyası - İnstagram
TinyPortal v1.0 beta 4 ©
Bloc
|
harita
|
Site Map
|
Sitemap
|
Arşiv
|
Wap
|
Wap2
|
Wap Forum
|
urllist.txt
|
XML
|
urllist.php
|
Rss
|
GoogleTagged
|
|
Sitemap1
|
Sitema2
|
Sitemap3
|
Sitema4
|
Sitema5
|
urllist
|
Yükleniyor...