> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Kütübü Sitte > Hudud hadler bölümü
Sayfa: 1 2 3 4 [5]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hudud hadler bölümü  (Okunma Sayısı 3713 defa)
17 Nisan 2010, 11:31:49
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« Yanıtla #20 : 17 Nisan 2010, 11:31:49 »



AÇIKLAMA:



1- Hz. Ali (radıyallahu anh) kölelerin, hadd konusunda, ihmal edilmeyip, suç işledikleri takdirde onlara da tatbik edilmesini hutbesinde halka hatırlatmıştır. Zinâ edenlere, muhsan olsa da olmasa da hadd vurulmasını emreder. Halbuki önceki hadiste muhsan olmayan cariyenin hükmü "hadd" olarak zikredilmişti. Arada bir teâruz gözükmekte ise de hakikatte böyle bir durum yoktur. Çünkü, önceki hadis muhsan olmayanın hükmünü "celde (dayak)" olarak tesbit ettiği gibi, bu da muhsan olanın hükmünü celde olarak tesbit etmektedir. Kur´ân-ı Kerim: "Câriyeler muhsan oldukları halde fuhuş irtikab ederlerse, onlara muhsan olan hür kadınlara verilecek azabın yarısı vardır" (Nisa 25) buyurmaktadır. Âyeti değerlendiren âlimler, recm cezasının yarısı olmayacağını gözönüne alarak, celdenin yarısını anlarlar, dolayısıyla kölelere ceza, muhsan olsun olmasın, celdenin yarısı terettüp etmektedir. Her iki rivayet de bunu ifade etmiş olmaktadır.

2- Hadd tatbikinde gözönüne alınacak mühim bir prensip bu hadiste ifade edilmektedir: Hastalara, nifas olanlara, vs. iyileşinceye kadar hadd tatbik edilmez. [48]



ـ6ـ وعن أبى هريرة رَضِىَ اللّهُ عَنْهُ قال: ]قَضَى رسولُ اللّهِ # أنَّ عَلى الْعَبْدِ نِصْفَ حَدِّ الحُرِّ في الْحَدِّ الَّذِى يَتَبَعّضُ كَزِنَا الْبِكْرِ، وَالْقَذْفِ وَشُرْبِ الْخَمْرِ[ .



6. (1594)- Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) hür kimseye terettüp eden haddin bölünebilen çeşidinin yarısını köleye hükmetti. Sözgelimi zinâ yapan bâkirenin haddi, iftira (gazf) haddi ve şürbü´lhamr (içki) haddi böyledir. (Bunlar bölünebilen haddlerdir, köleye hep yarısı tatbik edilir). [Rezîn ilavesidir.][49]



ـ7ـ وعن ابن عمر رَضِىَ اللّهُ عَنْهُما: ]أنَّهُ أقَامَ حَدّاً عَلى بَعْضَ إمَائِهِ فَجَعَلَ يَضْرِبُ رِجْلَيْهَا وَسَاقَيْهَا، فقَالَ لَهُ سَالِمٌ رَحِمَهُ اللّهُ: أيْنَ قَوْلُ اللّهِ تَعالى: وََ تَأخُذْكُمْ بِهِمَا رَأفَةٌ في دِينِ اللّهِ. فقَالَ: أتَرَانِِى أشْفََقْتُ عَلَيْهَا. إنَّ اللّهَ تَعالى لَمْ يَأمُرْنِى أنْ أقْتُلَهَا[. أخرجهما رزين .



7. (1595)- İbnu Ömer (radıyallahu anhümâ) hazretlerinden rivayete göre: Câriyelerinden birine hadd tatbik etmiş, bu maksadla ayaklarına ve bacaklarına vurmaya başlamıştı. Bunu gören Sâlim (rahimehullah) kendisine:

"- (Sen niye böyle yapıyorsun?) Cenab-ı Hakk´ın وََ تَأْخُذُ كُمْ بِهِمَا رَ أْفَةٌ فِى دِينِ اللّهِ "Bunlara Allah´ın dinini tatbik hususunda acıyacağınız tutmasın..." (Nur 2) sözü nerede kaldı?" der. Abdullah İbnu Ömer (radıyallahu anhümâ) de:

"- Beni ona şefkatli davranıyor mu buldun? Her halde Cenab-ı Hakk onu öldürmemi emretmedi" cevabını verir. [Rezîn ilavesidir.][50]



ـ8ـ وعن وائل بن حجر رَضِىَ اللّهُ عَنْهُ قال: ]خَرَجَتِ امْرَأَةٌ عَلى عَهْدِ رسُولِ اللّهِ # تُرِيدُ الصََّةَ فَتَلَقَّاهَا رَجُلٌ فَتَجَلَّلَهَا فَقَضى: حَاجَتَهُ مِنْهَا فَصَاحَتْ فَانْطَلَقَ، وَمَرَّ عَلَيْهَا رَجُلٌ، فقَالَتْ: إنَّ ذلِكَ الرَّجُلَ فَعَلَ بِى كَذَا وَكَذَا، فَمَرَّتْ بِعِصَابَةٍ مِنَ المُهَاجِرِينَ، فقَالَتْ: إنَّ ذَاكَ الرَّجُلَ فَعَلَ بِى كَذَا وَكذا، فَانْطَلَقُوا فَأخَذُوا الرَّجُلَ الَّذِى ظَنَّتْ أنَّهُ وَقَعَ عَلَيْهَا فَأتَوْهَا

بِهِ، فَقَالَتْ: نَعَمْ هُوَ هَذَا، فَأتَوْا بِهِ النَّبىَّ #، فَلَمَّا أمَرَ بِهِ لِيُرْجَمَ قَامَ صَاحِبُهَا الَّذِى وَقَعَ عَلَيْهَا، فقَالَ يَارسُولَ اللّهِ: أنَا صَاحِبُهَا، فقالَ لَهَا: اذْهَبى فَقَدْ غَفَرَ اللّهُ لَكِ، وقالَ لِلرَّجُلِ قَوًْ حَسَناً، وَأمَرَ بِالرَّجُلِ الَّذِى وَقَعَ عَلَيْهَا أنْ يُرْجَمَ فَرُجِمَ، وَقَالَ: لََقَدْ تَابَ تَوْبَةً لَوْ تَابَهَا أهْلُ المَدِينَةِ لَقُبِلَ مِنْهُمْ[.وزاد الترمذى: ]وَلَمْ يَذْكُرْ أنَّهُ جَعَلَ لَهَا مَهْراً[. أخرجه أبو داود والترمذى .



8. (1596)- Vâil İbnu Hucr İbni Rebîa (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)´ın sağlığında, namaz kılmak maksadıyla bir kadın evinden çıkmıştı. Yolda ona bir erkek rastladı. Kadına çullanıp ihtiyacını giderdi. Kadın bağırdı, adam ise sıvıştı gitti.

(Çığlığı üzerine) kadına bir erkek uğramıştı. Ona başından geçeni anlatıp, bir adam bana böyle böyle yaptı dedi. Sonra, bir grup muhacire rastladı, başından geçeni onlara da anlatıp: "Bir adam bana böyle yaptı!" dedi. Hep beraber yürüyüp, kadının kendisine tecavüz ettiği kimseyi yakalayıp kadına getirdiler. Kadın:

"- Evet bu odur?" dedi. Sonra adamı Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)´in yanına götürdüler. Resûlullah adamın recmedilmesini emrettiği sırada, kadına tecavüz etmiş olan kimse kalkıp:

"- Ey Allah´ın Resûlü, suçlu benim!" diye itirafta bulundu. Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) kadına:

"- Git. Allah günahlarını affetti" dedi. Zan altında kalmış olan kimseye de güzel sözler söyleyip (gönlünü aldı). Mütecavizin recmedilmesini emretti ve recmedildi.

Sonra Resûlullah şunu söyledi:

"- Bu adam öyle bir tevbe ile tevbe etti ki, böyle bir tevbeyi Medine ahalisi yapsaydı kabul edilirdi."

Tirmizî, şu ziyadede bulunmuştur: "Vâil (radıyallahu anh) Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)´in kadına mehir takdir edip etmediğini zikretmedi." [Tirmizî, Hudud 22, (1452); Ebû Dâvud, Hudud 7, (4379).][51]



[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hudud hadler bölümü
« Posted on: 29 Nisan 2024, 12:20:58 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hudud hadler bölümü rüya tabiri,Hudud hadler bölümü mekke canlı, Hudud hadler bölümü kabe canlı yayın, Hudud hadler bölümü Üç boyutlu kuran oku Hudud hadler bölümü kuran ı kerim, Hudud hadler bölümü peygamber kıssaları,Hudud hadler bölümü ilitam ders soruları, Hudud hadler bölümü önlisans arapça,
Logged
17 Nisan 2010, 11:33:02
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« Yanıtla #21 : 17 Nisan 2010, 11:33:02 »

AÇIKLAMA:



1- Şârihler burada bir müşkile dikkat çekerler. Resûlullah, birinci şahsın recmedilmesine, ikrar veya beyyine olmadan hükmetmiştir. Bu ise muhakeme usulüne aykırıdır. Recm için ya itiraf veya dört erkek şâhidin şehâdeti şarttır. Burada bunlar mevcut değildir. Dolayısıyla, kadının hadd-i kazf´a mahkum olması gerekirdi. Belki de, zanlı getirildi, mesele daha tahkik safhasında iken gerçek suçlu itirafta bulundu. Râvî vak´ayı zamanla unutup biraz değiştirerek bu şekilde anlatmış olabilir.

2- Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm), günahını itiraf eden mütecavizi de itirafı sebebiyle övmüş olmakta, böyle yapmakla ihlâslı ve indallah makbul bir tevbe yaptığını belirtmektedir. Tevbesinin makbuliyetini ifade için: Medine halkına taksim edilse hepsinin affına yetecek kadar sevaplıydı mânasına gelen bir ifade kullanmıştır.

Aliyyü´l-Kârî bu ifadenin gerçek bir mânaya tekabül etmediğine, zîra tevbenin taksime ve bölünmeye kabil olmadığına dikkat çektikten sonra, Mâiz İbnu Mâlik hakkında söylediğinde olduğu şekilde bunu da mübalağaya hamletmek gerektiğini belirtir. Ancak Aliyyü´l-Kârî´ye tamamen katılmak da zor görülüyor. Zîra sevabın miktarı hadislerde ve hatta âyetlerde sayıyla yani miktarla ifade edilmiştir. Miktara, sayıya giren şeylerin taksimi, cüzlere ayrılması makuldür, mümkündür.

3- Hadisin sonunda Tirmizî´nin kaydettiği bir ziyade var. Orada Tirmizî, râvinin -ki büyük ihtimalle Vâil kastedilmiş olabilir- kadına Resûlullah´ın mehir takdir edip etmediğine dair bir zikirde bulunmadığına dikkat çekiyor. Sebebi, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm), kadının bu gibi durumlarda mâruz kaldığı tecâvüzü maddî olarak telâfi eden bir meblağ takdir ederdi, başka hadislerde bu husus gelmiştir. Buna binâen Tirmizî eksikliğe dikkat çekmiştir.[52]



ـ9ـ وعن ابن عباس رَضِىَ اللّهُ عَنْهما قال: ]أُتِىَ عُمَرُ بِمَجْنُونَةٍ قَدْ زَنَتْ فَاسْتَشَارَ فِيهَا أُنَاساً فَأمَرَ بِهَا أنْ تُرْجَمَ، فَمَرَّ بِهَا عَلِيٌّ رَضِىَ اللّهُ عَنْه، فقََالَ: مَا شَأنُ هذِهِ؟ فقَالُوا: مَجْنُونَةُ بَنِى فَُنٍ زَنَتْ،

فَأمَرَ بِهَا عُمَرُ رَضِىَ اللّهُ عَنْه أنْ تُرْجَمَ، فقَالَ: ارْجِعُوا بِهَا، ثُمَّ أتَاهُ، فقَالَ يَا أمِيرَ المُؤمِنِينَ. لَقَدْ عَلِمْتَ أنَّ رسولَ اللّهِ # قال: رُفِعَ الْقَلَمُ عَنْ ثََثٍ، عَنِ الصَّبِىِّ حَتَّى يَبْلُغَ، وَعَنِ النَّائِِمِ حَتَّى يَسْتَيْقِظَ، وَعَنِ المَعْتُوهِ حَتَّى يَبْرأ، وَإنَّ هذِهِ مَعْتُوهَةُ بَنِى فَُنٍ، لَعَلَّ الَّذِى أتَاهَا أتَاهَا وَهِىَ في بََئِهَا، فَخَلّى سَبِيلَها[. أخرجه أبو داود .



9. (1597)- İbnu Abbâs (radıyallahu anhümâ) anlatıyor: "Hz. Ömer´e, zinâ yapmış olan deli bir kadın getirildi. (Recm edilip edilemeyeceği hususunda) halkla istişare ederek recmedilmesine hükmetti. Kadına Hz. Ali (radıyallahu anh) uğradı. (Hazırlığı görünce):

"- Bunun hâli nedir?" diye sordu. Kendisine: "Falanca kabileden deli bir kadındır, zinâ yapmıştır. Hz. Ömer (radıyallahu anh), recmedilmesine hükmetmiştir" dediler. Hz. Ali (radıyallahu anh):

"- Kadını geri götürün!" dedi, sonra Hz. Ömer´e uğrayıp:

"- Ey mü´minlerin emîri! Bilirsin ki, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm): رُفِعَ الْقَلَمُ عَنْ ثََثٍ عَنِ الصَّبى حَتَّى يَبْلُغَ وَعَنِ النَّائِمِ حَتَّى يَسْتَيْقِظَ وَعَنِ المَعْتُوهِ حَتَّى يَبْرَأَ

"Kalem üç kişiden kaldırılmıştır (artık onlar yaptıklarından sorumlu değildirler): Büluğa erinceye kadar çocuktan, uyanıncaya kadar uyuyandan, şifa buluncaya kadar bunamıştan." Bu bîçare kadın falanca kabilenin bunağıdır. Ona tecavüz eden, muhakkak ki aklî noksanlığı sırasında tecâvüz etmiştir" dedi." [Ebu Davud, Hudud 16, (4399, 4400, 4401, 4402).][53]

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: 1 2 3 4 [5]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes